12 Eylül'ün saklı mektupları

Yeni Şafak, cuntacıların darağacına gönderdiği Cengiz Bektemur, Ahmet Kerse ve Mustafa Pehlivanoğlu'nun gizli kalmış mektuplarına ulaştı.

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 13 Eylül 2019 06:40, Son Güncelleme : 13 Eylül 2019 07:18
12 Eylül'ün saklı mektupları

Cuntacıların "Bir sağdan bir soldan" diyerek darağacına gönderdiği Cengiz Bektemur, Ahmet Kerse ve Mustafa Pehlivanoğlu'nun gizli kalmış mektuplarına ulaşıldı. 28 Haziran 1980 tarihli mektupta ablası Gülseren Çelebi'ye hitap eden Bektemur, suçsuz yere hapis yattığını anlatıyor. İşte o mektup: "(..) Ablacığım üzüldüğüm falan yok, yalnız suçsuz yere yatıyorum, ona üzülüyorum. Ama hiç üzülmeye değmez. İnşallah Allah'ın izniyle Türk adaletinin kanunları da bunu ispatlayacaktır. Buna inanıyor ve güveniyorum. Ablacığım beraber olacağız. Zaten bu ümitle yaşıyoruz. Umutsuz insan olmaz, devamlı bir şeyler ister, iyi, güzel veya kötü. İnsanlar bu vesileyle kendini hayata bağlar ve yaşamayı severler." Bektemur, bu mektubundan 2 yıl sonra 1 Mayıs 1982'de idam edildi.

KİMSEYE KIRGIN DEĞİLİM

12 Eylül şehitlerinden Ahmet Kerse'nin de son arzusu 'ailesiyle' görüşmekti. Ancak cuntacılar şehidin bu arzusunu yerine getirmedi. Ahmet Kerse, infazının gerçekleştiği 31 Ocak 1983 günü babasına hitaben şu mektubu kaleme aldı: "Değerli babacığım sana bu mektup belki son mektubun son satırları olacak. Bir gün hepimizin çıkacağı o ilahi huzura çıkacağım ölüm her kula borçtur. Ancak Yüce Allah hayırlı ölüm ve imanlı gitmek nasip etsin. Size son sözüm, 'Benim ölümüm ancak ve ancak Allah rızası için, vatanımın ve milletimin, devletin yok edilmek istendiği bir zamanda sahipsiz iken sahip çıkmak, Allah (CC) rızasına kavuşmaktır.' Şunu herkes bilsin, ölümümden kimseyi sorumlu tutmayın. Kimseye kırgın ve dargın değilim. Beni seven soran hakkını helal etsin."

İDAMI HABER VERMİŞ

Mustafa Pehlivanoğlu'nun abisi Oktay Fırtına'ya 17 Eylül 1979 tarihinde gönderdiği mektup ise yürekleri dağlıyor. "6. sınıf özel askeri ceza ve tutukevi Mamak Ankara" adresinden gönderilen mektupta Pehlivanoğlu, "Kullanmasını bilen için sabır en büyük silahtır" notunu düşüyor. İlk kez günyüzüne çıkan mektupta şu ifadeler yer alıyor: "(..) Benim burada yatmam sırf Ülkücü olmamdan. (..) Bugüne kadar herkesten sakladım, sizlerin üzülmenizi istemedim. Anneme bir şey olmasın diye sana yazıyorum. Kimseye söyleme abi, bize idam cezası verecekler. Bu kesin ama temyiz bozacak. Bu mahkemeden kurtulamayız. Ne yapsak, kasıtlı olarak verecekler abi. Bunun yanında başka ceza da verecekler ama 1981'de dışardayız. (..) Bu yazdıklarımı evdekilere söyleme. Ceza alacağım diye sen de üzülme."

Aybike Eroğlu

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber