Akademik liyakat gelecekti! MYO kadroları alan dışı atamalarla doldurulmaya devam ediliyor

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, 2020 yılı içerisinde hedefe geçirmeyi ilan ettiği Akademik Kariyer Liyakat Projesini hayata geçirmediği sürece üniversitelerde alan dışı öğretim üyesi atamaları devam ediyor!

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 24 Aralık 2020 11:00, Son Güncelleme : 24 Aralık 2020 10:45
Akademik liyakat gelecekti! MYO kadroları alan dışı atamalarla doldurulmaya devam ediliyor

Memurlar.Net olarak uzunca süredir üniversitelerde başta kişiye özel akademik personel alımları olmak üzere yükseköğretim sisteminde yaşanan yapısal sorunları elimizden geldiğince gündeme getirmeye gayret ediyoruz.

Özellikle öğretim elemanı alımlarında yaşanan liyakatsiz atamaların getirdiği farkındalığın Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından "Akademik Kariyer-Liyakat Projesi"ni geçirmeyi tetiklediğini ifade etsek yanlış olmaz. Bir rektörün eşini tarif eder şekilde ilana çıkabildiği keyfiyetin ve sistemsizliğin sonunun getirebileceğini ümit ettiğimiz bu projenin hayata geçmesini dört gözle beklerken, üniversitelerin halen başıboşluktan yararlanmak için ellerinden geleni yaptıklarına üzülerek müşahede ediyoruz.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi tarafından 23 Aralık 2020 tarihinde Resmi Gazete'de ilan edilen öğretim üyesi kadrolarını incelediğimizde; Bucak Hikmet Tolunay Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Program kadrosunda; "HALK BİLİMİNDE DOKTORA YAPMIŞ, EFSANELER ALANINDA ÇALIŞMALAR YAPMIŞ OLMAK." şartı aranmıştır.

Hatırlanacağı üzere, 16 Ağustos 2019 tarihinde yayımlanan "MYO Programlarına Alan Dışı Atamalar Engellenmeli" başlıklı yazımız ile 08 Ocak 2020 tarihli "MYO Kadrolarına Atamalarda Kişiye Özel İlanları Engelleyen Düzenleme Şart" yazımızda özetle; 2 Kasım 2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Devlet Yükseköğretim Kurumlarında Öğretim Elemanı Norm Kadrolarının Belirlenmesine ve Kullanılmasına İlişkin Yönetmelik"in 5 inci maddesinin 4 üncü fıkrasında yer alan; "Öğretim elemanı asgari kadro sayısını aşan bütün atamalarda asgari kadrolar da dahil olmak üzere kadroların en fazla 2/3'ü aynı unvan için kullanılabilir. Bu hesaplamada çıkan sayı küsuratlı ise aşağıya doğru yuvarlama yapılır. Yükseköğretim kurumları tarafından yapılan talep üzerine Yükseköğretim Kurulunca öğretim üyesi temininde güçlük çekildiğine karar verilen birimlerdeki doktor öğretim üyesi kadroları ile meslek yüksekokullarında bu şart aranmaz." düzenlemesi sonucunda, norm kadro yürürlüğe girdiği tarihten bu yana bazı üniversiteler, meslek yüksekokullarındaki istisnayı kişiye özel ilanların adresi haline getirdiğini gündeme getirmiştik. Bu haberlerdeki eleştirilerimize yönelik herhangi bir tedbir alınmadığından meslek yüksekokullarında istihdam yetkinlik ve tecrübe yerine birilerine kadro açılacak gözden uzak yerler haline gelmiştir. İlave olarak, Fakültelerde norm kadronun getirdiği 2/3 sınırlandırmasından dolayı doktorası biten adaylar, doktor öğretim üyesi kadrosu alamadığı için meslek yüksekokullarında ilgisiz programlara atanmaktadır.

YÖK Akademik sayfasından Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü incelediğimizde; 1 Profesör, 1 Doçent ve 4 Doktor Öğretim Üyesi olmak üzere toplam 6 öğretim üyesi bulunmaktadır. Bu bölüme 1 Doçent veya Profesör ataması yapılamadığından 5 inci Doktor Öğretim Üyesi kadrosu alımına yukarıda açıklamadığımız mezkür yönetmelik çerçevesinde kadro ilanı mümkün değildir.

Diğer taraftan, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi örneği üzerinden baktığımızda, Çocuk Gelişimi programlarında Çocuk Gelişimi, Okul Öncesi Eğitimi, Sınıf Eğitimi başta olmak üzere eğitim bilimleri alanında lisans ve lisansüstü eğitim görmüş adaylar istihdam edilmektedir. Halk bilimi alanı ise daha çok Edebiyatın alt dalı olarak bilinmektedir.

İlgili üniversitenin ders bilgi paketlerinden de bakıldığında, Çocuk Gelişimi programının temel amacı, "Okul öncesi eğitimi ve özel eğitim kurumlarında, çocuk kliniklerindeki oyun odalarında müzik, resim, drama, jimnastik, bilgisayar eğitimi veren, hoş vakit geçirmelerini sağlayan materyal(kukla, kavram oyuncakları ve konu kartları) hazırlayan, ilk yardım kurallarını uygulayan gerekli bilgi beceriye sahip kişileri yetiştirmektir." şeklinde açıklanmıştır.

Bununla birlikte, yine aynı ders bilgi paketlerinden incelendiğinde; Çocuk Gelişimi programı derslerinde Halk Bilimi doktoralı, efsaneler üzerinde çalışmaları olan bir adayın verebileceği ders sayısı oldukça sınırlı düzeydedir. Halbuki, Çocuk Gelişimi veya Okul Öncesi Eğitimi alanında doktora eğitimini tamamlamış adayların bu programda öğrencilere ders vermesi ve ara kademe meslek elemanı yetiştirmesi; gerek ilgili mevzuatımızın, gerekse yükseköğretimin hayal kurduğu kalite göstergesidir.

Daha önceki yazılarımız da tekrar tekrar vurguladığımız üzere, bu ilanların birisine kadro vermekten başka gerçekten akla mantığa yatan pek bir yanı bulunmamaktadır. Bizim göz kaçırdığımız bir husus varsa, üniversitenin bu konuda bir bilgilendirme yapmasından gerçekten çok memnun oluruz. Ancak, üniversiteler bu ilanlar hakkında kamuoyuna bilgilendirme yapmak yerine, zaman zaman Resmi Gazete'de iptal ya da düzeltme yoluna gitmektedir.

Sonuç olarak, bu ilanlar üzerinden derdimiz sistemin düzeltilmesine vesile olmaktır. Bir üniversitenin kişiye özel ilanını iptal etmesi, diğer üniversitelerin bunu yapmalarını engellemeye vesile olmuyor. Çünkü, bu durum yükseköğretimin genel bir sorunudur. Bu sorunun, YÖK tarafından bu yıl için hedeflenen ve en son Ekim ayı sonuna kadar hayata geçeceği zikredilen Akademik Kariyer-Liyakat Projesi ile sona ereceğine inancımız halen sürmektedir!

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber