Şişmanlık meme kanseri riskini 4 kat artırıyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 27 Mart 2010 22:10, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Şişmanlığın meme kanseri riskini 2,5-4 kat artırdığı bildirildi.

Tıbbi Onkoloji Derneğinin düzenlediği 3. Tıbbi Onkoloji Kongresi, Antalya Belek'te devam ediyor.

Tıbbi Onkoloji Derneği ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Ahmet Demirkazık, düzenlediğini basın toplantısında, klinik araştırmalarla ilgili bilgi verdi. Dünyada klinik araştırmalara en çok Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinden hastaların katıldığını belirten Demirkazık, bu ülkelerde hastaların bilinçli olduğunu söyledi.

Buna karşın Türkiye'de hastaların kobay olarak kullanıldıkları düşüncesinin klinik araştırmalara katılımı azalttığını vurgulayan Demirkazık, "Türkiye'de kanserli hastalarda yapılan uluslararası çok merkezli ilaç araştırmalarına 15 yıldır hastalar katılıyor. 15 yılda sadece bin hasta araştırmalara girdi. Bu olması gerekenin ancak yüzde 10'u" dedi.

Hastaların ilaç araştırmalarıyla ilgili bilgilendirilmesi gerektiğini kaydeden Demirkazık, bu araştırmalarla hastaların hiç adını bile duymadıklar ı ve parayla sahip olamayacakları umut veren ilaçlara erken ulaşma şansları olduğunu ifade etti.

"3 KİŞİDEN BİRİNİN KANSER OLMASI ÖNLENEBİLİR"

Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İdris Yücel de 1970'li yıllarda hastalıklara bağlı ölümlerde 4. sırada olan kanserin ikinci sıraya yükseldiğini söyledi.

Önümüzdeki on yıllarda kanserin, hastalıklara bağlı ilk ölüm nedeni olacağını dile getiren Yücel, "Kanser çok ciddi oranda korunulabilir bir hastalık. Her üç kişiden birinin kanser olmasını engelleyebilirsiniz" dedi.

Sigaranın akciğer kanserinin yüzde 90'ından, kanser ölümlerinin ise yüzde 30'undan sorumlu olduğunu vurgulayan Yücel, doğru beslenmenin kanser riskini azaltacağını kaydetti.

Fazla kiloların hastalık riskini artırdığına işaret eden Yücel, "Meme kanserinde kilo alımı riskli. Fazla kilo meme kanseri olanlarda hastalığın tekrarlama riskini de artırıyor. Şişmanlık meme kanseri riskini 2,5-4 kat artırıyor" diye konuştu.

Düzenli aktivitenin kanserden koruduğuna dikkati çeken Yücel, "Düzenli aktivitenin antioksidan etkisi var" dedi.

ALTERNATİF YÖNTEMLER

Kongre Genel Sekreteri Doç. Dr. Mustafa Özdoğan ise kanserin hem kişiyi, hem de ailesini tahrip eden bir hastalık olduğunu, bu nedenle hastaların alternatif arayışlarının normal karşılanması gerektiğini söyledi. Buna karşın hastaların bu hassasiyetinden çıkar sağlayarak onları yanlış yönlendiren kişiler olduğuna dikkati çeken Özdoğan, şunları kaydetti:

"ABD'de alternatif tıp için yılda 30 milyar dolar harcanıyor. Alternatif tedavi arayışları uygun yönetilmezse, hastaların standart tedaviden uzak kalmalarına neden olur. Bu da onların hayati risklerini artırabilir. 2000'li yılların başında vitaminler, antioksidanlar çok kıymetliydi. Bunların bol bol alınması için insanlar teşvik ediliyordu. Yapılan çalışmalar, fazla vitamin ve antioksidan kullanımının bazı kanser türlerine daha fazla yakalanma riskini artırdığı, yaşam süresini kısalttığını, hatta ölümlere neden olduğunu ortaya koydu.

Tamamlayıcı tıp hastanın yaşam kalitesini artıran kanıtlanmış yöntemlerdir, ancak alternatif tedaviler, kanseri yeneceği iddia edilen tedavilerdir. Bunları birbirinden ayırt etmek gerek. Eskiden otlarla kanseri yeneceğini iddia eden eğitimsiz kişilerin sahip olduğu durum günümüzde profesyonellerce sahiplenilmektedir. Ciddi bir bilgi kirliliği vardır. Halkımız buna duyarlı olmalı. Bitkisel tedavilerle kanseri yeneceklerini düşünen insanlar mutlaka sorgulanmalı."

Dernek Başkanı Prof. Dr. Ahmet Demirkazık da televizyonlar ve internet kanalıyla hastaları yanlış yönlendiren hekimleri, ilgili tabip odalarına şikayet ettiklerini, hekim olmayan kişilerle ilgiliyse yargıya başvurdukların kaydetti.

Demirkazık, bu kapsamda tıbbi tedavileri kötülemek, tedavi olmayan yöntemleri tedaviymiş gibi öne sürmek ve hiçbir özelliği olmayan bir ür ünü yüksek fiyata satmak suçundan 2 kişi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve davaları takip ettiklerini bildirdi.

KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ

Tıbbi Onkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Pınar Saip ise ölümlerin 5. sıradaki nedeninin ilaç yan etkileri olduğunu vurguladı. Bununla baş edebilmenin en etkin yolunun kişiye özel ilaç kullanmak olduğunu belirten Saip, özellikle meme kanseri başta olmak üzere, akciğer kanseri ve lenfomaların tedavisinde bu ilaçların tercih edildiğini söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber