Serdengeçti,uzun vadeli istikrar vurgusu yaptı...
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, ekonomideki kaynakların etkin
kullanımı için finansal sistemin aracılık işlevini etkin bir şekilde yerine
getirmesi gerektiğini bildirdi.
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, ''Finansal İstikrar Raporu''nun
ilk sayısının kamuoyu tanıtımını yapmak üzere bir basın toplantısı düzenledi.
Finansal istikrarın makro ekonomik istikrardan farklı bir kavram olduğuna işaret
eden Serdengeçti, finansal istikrarının en dar kapsamda, ''finans piyasalarındaki
hisse senedi, döviz kuru, faiz oranları ya da konut sertifikası benzeri fiyatların
ekonomik birimlerin yatırım ve tüketim kararlarında yanılsamalara yol açmayacak
seviyesinde oluşması ve hareket etmesi'' anlamına geldiğini söyledi.
Finansal krizlerin ekonomiler üzerinde çok çeşidi ve şiddetli etkileri olduğunu
belirten Serdengeçti, kriz yaşayan ülkelerin milli gelirlerinin küçüldüğünü,
refah kayıpları yaşandığını ülke örnekleri vererek anlattı.
Gerek akademik yazın, gerekse ülke tecrübelerinin, sürdürülebilir yüksek büyüme
ve sürdürülebilir istihdam artışına ulaşmak için fiyat istikrarının sağlanmasının
yanı sıra istikrarlı bir finansal ortam ve sağlıklı bankacılık sisteminin ekonomik
anahtar unsurları olduğunu gösterdiğini ifade eden Serdengeçti, ekonominin çok
sayıda kesimden oluştuğu dikkate alındığında, kesimler arası etkileşimin de
finansal piyasaların ve göstergelerin ekonomik birimlerin harcama ve yatırım
kanallarındaki, dolayısıyla diğer kesimler üzerindeki etkilerinin de çok önemli
olduğunun görüldüğünü kaydetti.
FİNANSAL SİSTEMİN ARACILIK İŞLEVİ
Ekonomideki kaynakların etkin kullanımı için finansal sistemin aracılık işlevini
etkin bir şekilde yerine getirmesi gerektiğine işaret eden Serdengeçti, şöyle
konuştu:
''Firmalar ancak bu sayede daha fazla üretebilmek için ihtiyaçları olan kaynağı
daha az maliyetle bulabileceklerdir. Yapılan bir çok ampirik çalışmada da finansal
gelişmişlik düzeyinin uzun vadede ülkelerin büyüme oranları arasındaki farklılıkların
önemli bir kısmını açıkladığı sonucuna ulaşılmıştır. Daha gelişmiş ve etkin
finansal sisteme sahip ülkeler daha hızlı büyüyebilmektedirler. Bazı çalışmalar
da 35 yıl boyunca özel kesim kredilerinin milli gelire oranı ortalama olarak
yüzde 18 seyreden bir ekonominin, aynı oranın yüzde 12 olduğu bir ekonomiye
göre yılda bir puan daha fazla büyüyebildiği sonucuna varılmıştır.
Kaldı ki daha gelişmiş bir finansal sistem sadece daha yüksek büyüme oranlarına
işaret etmemektedir. Sağlıklı işleyen bir finansal kesim ekonomide fon akışının
daha etkili işlemesiyle araştırma-geliştirme çalışmalarına daha fazla kaynak
ayrılabilmesini destekler, firmaların risklerini çeşitlendirmelerine yardımcı
olur ve şirketlerde kurumsal yönetişimin daha etkin bir şekilde uygulanmasını
sağlar.'' Ekonomide yaşanabilecek bir kötüleşmenin bankacılık sistemini nasıl
etkileyeceğini bilmenin ekonominin tümünün çalışma dinamiklerini anlayabilmek
açısından da gerekli olduğunu belirterek Serdengeçti, ''Dolayısıyla gerek ekonomilerde
istikrarlı bir finansal sistemin önemi, gerekse bu işlevi gören kurumların üstlendikleri
rol finansal istikrarın sağlanması konusu makro ekonomi politikaları ve para
politikası kapsamında oldukça önemli bir çerçeveye yerleştirmektedir. İşte bu
nedenle finansal istikrarı sağlamak ve korumak makro ekonomik politikaların
öncelikleri arasında yer almaktadır'' diye konuştu.
FİYAT İSTİKRARI VE FİNANSAL İSTİKRAR
İstikrarlı bir makro ekonomik ortamın ya da sürdürülebilir büyüme ortamının
oluşmasının gerekli koşullarının ''hem fiyat istikrarı hem de finansal istikrarın
sağlanması'' olduğunu söyleyen Serdengeçti, dolayısıyla finansal istikrarın
merkez bankalarının politika fonksiyonları içerisinde yer alması için son derece
güçlü gerekçeler olduğunu kaydetti.
Her ikisi arasındaki ilişkiye bakıldığı zaman enflasyon özellikle de kronik
enflasyonun yol açtığı belirsizlik ortamının finansal istikrarsızlığın başlıca
nedenlerinden biri olduğunu anlatan Serdengeçti, konuyla ilgili şunları söyledi:
''Yüksek enflasyon en basit anlatımla ekonomideki faiz oranları gibi finansal fiyatlar da dahil olmak üzere göreli fiyatların sinyal görevi olmasını engeller. Dolayısıyla hem para, hem de kredi piyasaları enflasyon ve yarattığı karışıklıktan olumsuz etkilenir. Diğer bir ifadeyle uzun vadeli fiyat istikrarı sağlanmadan güçlü bir finansal istikrarın sağlanması neredeyse imkansızdır. Dahası güvenilir para politikaları ile sağlanmış fiyat istikrarı finansal sistemde belirsizlik olduğunda ve finansal dengesizliklerle karşılaşıldığında ekonomi için bir avantajdır.''