Memur üst öğrenimi bitirdiğinde mali hakları değişir mi?

Aşağıdaki karar metni Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Birinci Hukuk Müşavirliğinin internet sitesinden alınmıştır.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 07 Mart 2013 00:03, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Memur üst öğrenimi bitirdiğinde mali hakları değişir mi?

ÖZET BİLGİ

- GİH sınıfında Kontrol Memuru olarak görev yapan kişi, Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü'nden mezun olmuştur.

- YÖK kararlarına göre İktisat bölümü mezunları Ekonomici unvanını alabilmekte ve açılan bir unvan değişikliği sırasında THS'deki "Ekonomici" kadrosuna başvurabilmektedir.

- GİH'te çalışan memur, idaresine başvurmuş ve hem ek göstergesinin hem de özel hizmet tazminatının bitirmiş olduğu üst öğrenime göre verilmesini talep etmiştir. Ancak idare her iki talebi de uygun görmemiştir. Memur işlemin iptali için dava açmıştır.

- İdare mahkemesi, özel hizmet tazminatı yönünden talebi redderken, ek gösterge yönünden ise başvuru sahibinin haklı olduğuna karar vermiştir.

- Kurum, idare mahkemesi kararını temyiz etmiştir. Danıştay dosyayı görüşürken 7.12.2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararına atıfta bulunmuş ve kişi sadece öğrenimi bitirdiği ancak kadroya atanmadığı için üst öğrenime ilişkin ek göstergeyi alamayacağına karar vermiştir.

- Danıştay'ın bu kararı ve 2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İBKK düşünüldüğünde, GİH sınıfında yer alan bir memurun üst öğrenimi bitirdiği gerekçesiyle hem ek göstergesinin hem de özel hizmet tazminatının buna uygun olarak verilmesi yönünde açacağı davaların, idare mahkemesinde lehe sonuçlansa dahi Danıştay'da aleyhine sonuçlanacağı ve hem dava masrafı hem de idare mahkemesinde kazanmış ise aldığı ödemelerin tekrar iadesi gibi sorunlu bir durumla karşı karşı karşıya kalacağını belirtmek gerekmektedir.

İŞTE DANIŞTAY'IN 2012 TARİHLİ YENİ KARARI

T.C.
DANIŞTAY
İKİNCİ DAİRE

ESAS NO: 2008/8005

KARAR NO: 2012/2461

TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN (Davalı): Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü-ANKARA

KARŞI TARAF:

İSTEĞİN ÖZETİ: Konya 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 26.2.2008 günlü, E:2007/954, K:2008/229 sayılı kararın iptal ve kabule ilişkin kısmının, dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

CEVABIN ÖZETİ: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ: İdare mahkemesi kararının iptal ve kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

DANIŞTAY SAVCISI DÜŞÜNCESİ: Konya İli Beyşehir Kadastro Müdürlüğü'nde Kontrol Memuru olarak görev yapan ve Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü'nden 30.6.2000 tarihinde mezun olan davacı tarafından, ek gösterge ve özel hizmet tazminatı oranlarının üst öğrenimine göre yeniden düzenlenmesi amacıyla yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 12.6.2007 günlü, 21565 sayılı işlem ile 15.6.2007 günlü, 21836 sayılı işlemin iptali ve 30.6.2000 tarihinden itibaren yoksun kalınan ek gösterge ve özel hizmet tazminatının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, dava konusu işlemin ek göstergeye ilişkin kısmının iptali ile başvuru tarihinden sonraki ekonomist Unvanı için öngörülen ek gösterge ile halen yararlanılan ek gösterge arasındaki farkların faiziyle tazmini, işlemin başvuru tarihinden önceki ek gösterge ile özel hizmet tazminatı fark ödemelerinin tazminine ilişkin kısmına ilişkin davanın reddi yolundaki mahkeme kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Mahkeme kararının davanın reddine yönelik kısmında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin hiçbirisi bulunmamaktadır.

Kararın dava konusu işlemin iptaline yönelik kısmına gelince;

657 sayılı Kanunda bu yasaya ekli (I) sayılı Ek Gösterge cetvelinde belirlenmiş bulunan ek göstergeden yararlanabilmek için yalnızca unvana sahip olmak yeterli olmayıp o unvana ilişkin kadroda da bulunmak gerekmektedir.

Buna göre davacının kontrol memuru kadrosunda görev yaptığı göz önüne alındığında ödeme konusu işlemin ek göstergesinin yüksek öğrenimi dolayısıyla elde etmiş olduğu unvana göre belirlenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile idare mahkemesi kararının davanın reddine yönelik kısmının onanması, iptale yönelik kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay ikinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

Dava; Konya İli, Beyşehir ilçesi Kadastro Müdürlüğü'nde kontrol memur olarak görev yapan davacı tarafından, Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümünden mezun olduğundan bahisle ek göstergesinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun eki olan (I) sayılı Cetvelin II. Bölümünde yer alan Teknik Hizmetler Sınıfının (b) bendine göre 3000 olarak, özel hizmet tazminatının da aynı cetvele göre %115 olarak belirlenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 15.6.2007 tarihli ve 12.6.2007 tarihli işlemlerin iptali ile 30.6.2006 tarihinden itibaren yoksun kalınan ek gösterge ve özel hizmet tazminatı farklarının işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.

Konya 1. İdare Mahkemesi'nin 26.2.2008 günlü, E:2007/954, K:2008/229 sayılı kararıyla, (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin Teknik Hizmetler Sınıfı bölümünün (b) bendinde yer alan ek göstergeden yararlanmak için teknik hizmetler sınıfında bulunmanın ve en az dört yıl süreli yükseköğretim veren fakülte ve yüksekokullardan mezun olarak belirtilen unvanlardan birini almış olmanın yeterli olduğu, bu unvana ilişkin kadrolarda bulunmanın bir koşul olmadığından bahisle ekonomist kadrosunda görev yapmadığından bu kişiler için öngörülen ek göstergeden yararlanamayacağına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, teknik hizmetler sınıfında kontrol memuru olan davacının bitirdiği üst öğrenimin iktisat bölümü olduğu, bitirilen üst öğrenimin davacının halen işgal ettiği ve fiilen yürüttüğü kadro ile ilgili olmadığından ekonomici unvanı için öngörülen özel hizmet tazminatından yararlandırılması isteminin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle, dava konusu 15.8.2006 günlü, 31907 sayılı işlemin ek göstergeye ilişkin kısmının iptaline ve bu işlem nedeniyle ödenmeyen ek gösterge farklarının idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanarak tahakkuk tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine; davacının başvuru tarihinden önceki döneme ait ek göstergeye ilişkin tazminat talebinin reddine, dava konusu işlemin özel hizmet tazminatına ilişkin kısmı ile özel hizmet tazminatı fark ödemelerinin tazmini talebi yönünden ise davanın reddine hükmedilmiştir.

Davalı idare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının iptal ve kabule ilişkin kısmının bozulmasını istemektedir.

5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 41 inci maddesinde, emekli aylığının hesaplanmasında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 43 üncü maddesinde yer alan gösterge tablosu ve personel kanunlarındaki ek göstergelerin esas alınacağı belirtilmiş; 657 sayılı Yasanın 43/B maddesinde de, bu kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıklarının, hizmet sınıfları, görev türleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak bu kanuna ekli ek gösterge cetvelinde gösterilen ek gösterge rakamlarının eklenmesi suretiyle hesaplanacağı hükme bağlanmıştır.

Bu yasaya ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin, Teknik Hizmetler Sınıfı Bölümünde ise, Teknik Hizmetler Sınıfına ait kadrolarda görev yapan personel için öngörülen ek gösterge rakamları (a), (b), (c) ve (d) bentleri halinde sayılmış; (b) bendinde, kadroları bu sınıfa dahil olup, en az 4 yıl süreli yükseköğretim veren fakülte veya yüksekokullardan mezun olarak yürürlükteki hükümlere göre Jeolog, Hidrojeolog, Hidrolog, Jeomorfolog, Jeofizikçi, Fizikçi, Matematikçi, İstatistikçi, Yöneylemci (hareket araştırmacısı), Matematiksel istatistikçi, Ekonomici ve Kimyager unvanını almış olanlarla Teknik Yüksek Öğretmen Okulu mezunlarına uygulanacak ek gösterge rakamları belirlenmiştir.

Öte yandan, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 7.12.2007 günlü, E.2005/2, K:2007/1 sayılı kararında ise; 657 sayılı Kanunun 43 üncü maddesi, ek gösterge konusunda bu Kanuna ekli (I) ve (II) sayılı cetvellere atıf yaptığından, ilgililere uygulanacak ek göstergenin tespitinde söz konusu cetvellerin yanında 43 üncü maddede yer alan düzenlemelerin de (unvana ilişkin görevde-kadroda bulunma koşulunun da) göz önünde bulundurulması gerektiği; buna göre, Devlet memurlarının fiilen görev yapmakta oldukları kadro unvanları için ek gösterge öngörülmesi halinde bundan yararlanacakları, kadro unvanında herhangi bir değişiklik olmadığı sürece, mezuniyet diplomasında yer alan unvan, başka bir anlatımla tahsil durumu dikkate alınarak ek gösterge uygulamasından yararlanamayacakları sonucuna ulaşıldığı belirtilerek, ek göstergelerin ilgililerin işgal etmekte oldukları kadro unvanına göre tespit edileceğine işaret edilmiştir.

Bu durumda, Anadolu Üniversitesi iktisat Fakültesi 4 yıllık iktisat Bölümünden mezun olan davacıya, 657 sayılı Kanunun 43/B maddesi hükmüne göre ekonomiciler için öngörülen ek göstergenin uygulanabilmesi için, belirtilen sınıfta ve mezun olduğu okulun gerektirdiği unvanla ilgili bir kadroya atanmış olması gerekmekte olup; kontrol memuru olarak görev yaptığı anlaşılan davacıya (I) sayılı cetvelin Teknik Hizmetler Sınıfı Bölümünün (b) bendinde öngörülen rakamın uygulanması olanağı bulunmadığından bahisle isteğinin reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık ve İdare Mahkemesi kararının bu işlemin iptaline ve işlem nedeniyle ödenmeyen ek gösterge tutarının davacıya ödenmesine hükmedilmesine dair kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile, Konya 1. idare Mahkemesi'nce verilen 26.2.2008 günlü, E:2007/954, K2008/229 sayılı kararın iptal ve kabule ilişkin kısmının, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına , aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarda belirtilen hususlar da gözetilerek bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştay'a kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 7.5.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber