Üniversite hayaline yılda 3.2 milyar dolar

Haber Giriş : 21 Ağustos 2006 07:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Üniversite hayaline yılda 3.2 milyar dolar

Üniversite sınavının "seçme" sınavından çok "eleme" sınavı haline gelmesi dershaneleri yeni bir sektör haline getirdi. Bir yılda dershaneler için harcanan para ile kaliteli 7 yeni üniversite kurmak mümkün.

Türkiye'de her yıl 1.5 milyonu aşkın öğrenci üniversiteli olabilmek için Öğrenci Seçme Sınavı'na (ÖSS) giriyor. Bu yıl sınava giren öğrenci sayısı ise 1 milyon 537 bin 374. Bu yıl devlet, vakıf, KKTC ve özel yetenekli öğrenci alan programların toplam kontenjanı 421 bin 397 olarak belirlendi. Dört yıllık bir fakülteye girenlerin oranı yaklaşık 200 bin ile sınırlı kalıyor. Üniversiteye talep bu şekilde artığında ve mevcut sistem geçerliliğini koruduğunda 2011 yılında 2.5 milyon, 2023'te 6 milyon gencin üniversite kapısında yığılması bekleniyor. Üniversiteye yüksek talep, buna karşılık kontenjanın sınırlı ve soruların da tüm lise müfredatını kapsamaması ÖSS'yi bir "seçme" sınavından çok "eleme" sınavı haline dönüştürüyor. Bu eleme yarışı kendi sektörünü yaratıyor: Dershaneler: Okulları ikame eden kurumlar haline gelen dershanelere üniversiteli olmak için harcanan para miktarı milyar dolarlara ulaşıyor. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in "Bu sınav sisteminin bir sonucu" diye nitelendirdiği dershanelere Türk Eğitim Derneği (TED) araştırmasına göre yılda 3.2 milyar dolar akıyor. Dünya Bankası'nın "Türkiye'nin Eğitim Sisteminin AB üyeliği için hazırlanması" konulu rapora göre yılda 1 milyar YTL dershaneye harcanıyor. Rapor ailelerin çocuklarını dershaneye göndermek için ortalama 5 bin dolar civarında para harcadıklarını belirtiyor. Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink'e göre ÖSS dershaneleri besleyen bir sistem. TED Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu'na göre ise bir yılda dershane için harcanan para miktarı ile Sabancı ve Koç Üniversiteleri ayarında 7 yeni üniversite kurmak mümkün.

KONTENJAN YARATILIR

TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, her yıl büyük hızla büyüyen bu sektöre yılda 3.221 milyar dolarlık kaynak aktarıldığını belirterek, bu kaynak ile neler yapılabileceğini şöyle sıralıyor:

* 500 milyon dolara kurulan Sabancı ve Koç üniversiteleri ayarında yaklaşık 7 yeni üniversite kurulabilir.

* Devlet üniversitelerinde 7 bin öğrenci için yeni kapasite oluşturabilir. 45.080 öğrencilik örgün eğitim ek kapasitesi yaratılır.

* 10 yılda 450 bin 800 öğrencilik bir ek kapasite yaratılabilir. Örgün öğretimde öğrenci sayısı yaklaşık 1 milyon 300 binden 1 milyon 750 bine, 20 yılda ise yaklaşık 2 milyon 200 bine çıkarılabilir. Vakıf üniversitelerinin kapasitesinin yüzde 16'ya yükselmesi, Açık Öğretim Fakültesi'nin kapasitesinin yüzde 11'e düşürülmesi halinde dahi yükseköğretimde okullaşma oranı yüzde 65'e çıkarılabilir.

* Devletin 2005'te öğrenci başına yaptığı harcama 4 bin 95 YTL. Dolar kuru 1.500 YTL alındığında her yıl 1 milyon 179 bin 853 yükseköğretim öğrencisinin maliyeti karşılanır.

* Lisans ve lisansüstü öğrencilerin tümü dikkate alındığında 2005'te genel bütçeden öğrenci başına düşen pay 2 bin 477 YTL. Dolar kurunu 1.500YTL kabul ettiğimizde her yıl 1 milyon 950 bin 545 yükseköğretim öğrencisi için genel bütçe payı karşılanabilir.

Eğitime ayrılan kaynak

2005 mali yılı bütçesi 14.882.259.500 YTL

YÖK bütçesi 5.218.467.000 YTL

Toplam eğitim bütçesi 20.100.776.500 YTL

107 bin doktora öğrencisi yetişir

DERSHANELERE harcanan para ile çok sayıda doktora öğrencisi yetiştirilebileceğini belirten TED Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu şunları söylüyor: "Yurtdışı yüksek lisans ve doktora eğitiminin ortalama dört yılda tamamlanacağı ve bir öğrencinin yıllık maliyetinin ortalama 30 bin dolar olduğu kabul edilirse; yıllık 3.221 milyar dolar ile dört yılda 107 bin 366, sekiz yılda yaklaşık 214 bin doktora öğrencisi yetişir."

Para eğitimin kalitesini yükseltmek için kullanılmalı

DÜNYA Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink Türkiye'de dershanelere yılda 1 milyar YTL'nin aktığını belirterek, ÖSS'nin dershaneleri beslediğini belirtiyor. "Türkiye'nin Eğitim Sisteminin AB üyeliği için hazırlanması" konulu raporda da bu konuya yer verildiğini anlatan Vorkink, ailelerin çocuklarını dershaneye göndermek için ortalama 5 bin dolar civarında para harcadıklarını söylüyor. Ekonomik durumu iyi olan ve dershane için bütçe ayıran ailelerin çocuklarının da üniversiteye girişte daha avantajlı duruma geldiklerini vurgulayan Vorkink, böylece ÖSS'nin zengin ile yoksul arasındaki eşitsizliği de büyüttüğünü dile getiriyor. Vorkink, "ÖSS en iyi bilgiye sahip öğrencileri değil, sınavı en iyi şekilde yapabilen öğrencileri seçmekte. Öğrenciler okulda öğrendiklerini dikkate almıyorlar çünkü nasıl olsa dershaneye gidecekler ve test tekniklerini öğrenecekler. Aynı şekilde öğretmenlerde öğrencilere sınıfta öğretmek yerine dershanede öğretmeyi tercih ediyorlar. Bunun sonucunda dershaneler para kazanıyor. ÖSS dershane sistemini besliyor. Dershane kurslarına her yıl harcanan para miktarı neredeyse ortaöğretim okulları için devletin ayırdığı tüm eğitim bütçesine eşittir" diyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber