Eğitim Sen: Kariyer sınavı eşitsizlikleri arttıracak

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 01 Aralık 2006 14:46, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Öğretmenlere ?uzman öğretmen' ve ?başöğretmen' unvanının verilmesini öngören Kariyer Basamaklarında Yükselme Sınavı sonuçları açıklandı. Sınav sonucuna göre 92 bin 382 uzman, 338 başöğretmen belirlendi. Sınav sonrasında uzman öğretmenlerin maaşlarında 80, başöğretmenin maaşlarında ise 160 YTL artış olacak...

Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer yaptığı açıklamada "Kariyer sınavı her şeyden önce, çalışma barışını bozan, öğretmenler arasındaki mesleki dayanışmayı ortadan kaldıran, eğitim emekçileri arasındaki rekabeti arttırarak, aralarındaki güven ilişkisini zedeleyecek özellikler içermektedir. Ayrıca öğretmenler arasında hiyerarşi yaratmak, aynı işi yapana farklı ücret politikası uygulamak, ?eşit işe eşit ücret? ilkesini ortadan kaldıracaktır." dedi.

Aynı okulda, aynı düzeydeki sınıfları okutan iki öğretmen arasındaki ücret farklılığı, telafi edilmesi güç sonuçlar yaratacağını belirten Dinçer "Veliler öğretmenleri seçerken derecesine göre hareket edecektir. Kayıt parası, zorunlu bağış gibi uygulamalar ?başöğretmen? isteyenler için farklı, ?uzman öğretmen? ya da ?öğretmen? isteyenler için farklı olacaktır. Bu durum, farklı derecelerdeki öğretmenler için olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Böylece öğretmenlik mesleğinin ve öğretmenin saygınlığı öğrenci ve velilerin farklı değerlendirmeleri ile polemiğe açılacak, öğretmenlerimizin onuru büyük ölçüde zedelenecektir." dedi.

Eğitim Sen, ?Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği? hakkındaki eleştirilerini ise şu şekilde maddelledi:

"· Öğretmenlikteki başarının değerlendirilmesi için kullanılmakta olan araç, yöntem ve ölçütler, başarılı olanlarla olmayanları sağlıklı biçimde ayırmaya elverişli değildir.
· Öğrencilerin yarıştırılması yeterli görülmemiş olmalı ki, ?sınav maratonu?na öğretmenler de dahil edilmiştir.
· Seçkin nitelikler taşıdıkları varsayılan öğretmenlerin çalıştıkları okullarla ötekiler arasında ayrım yapıldığı izlenimi, çalışma ortamında yeni huzursuzluklar yaratacaktır.
· Öğretmenliği derecelendiren yeni yasal düzenleme, ?kazanılmış haklar?ın ortadan kaldırılması sonucunu doğuran uygulamalara yol açacaktır. Öğretmenliğin özel bir uzmanlık mesleği olduğu, yasayla belirlenmiştir. 1739 sayılı yasanın 43. maddesinde öğretmenlik, ?...Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir uzmanlık mesleği...? olarak tanımlanmıştır. Devlet, öğretmenliğin özel bir uzmanlık mesleği olduğunu önceden kurallaştırmıştır. Yine devlet, öğretmenliğin gerektirdiği nitelikleri taşıdıklarını (eğitim ve öğretim alanında uzmanlık düzeyinde yetiştirildiklerini) saptadıklarını öğretmen olarak atamıştır. Bu duruma göre, şu anda görevde bulunan tüm öğretmenlerin ?uzman? olduklarının kabul edilmesinde yasal zorunluluk vardır. Bunun anlamı, ?uzman?lığın, tüm öğretmenler için kazanılmış hak olmasıdır. Oysa Yasada ?uzmanlık? unvanı, öğretmenlerin en çok %20'lik bölümü üzerinde bırakılmış, en az %80'inden geri alınmıştır.
· Derecelendirme, öğretmenler arasında da çatışmalara, sürtüşmelere, huzursuzluklara yol açacaktır.
· Derecelendirme, özellikle eğitim alanında yoğun olarak yaşanan siyasal kadrolaşmayı daha da kolaylaştıracaktır."

Eğitim Sen Genel Başkanı Dinçer öneri olarak ise şu hususları gündeme getirdi...

"· Nitelikli öğretmen yetiştirilmesinin ilk ve belki de en etkili adımı, yetenekli gençleri ?öğretmen adaylığı?na razı etmektir. Bunun yolu ve yöntemi bellidir: Meslek, çekici duruma getirilmelidir. Çalışma koşulları iyileştirilmelidir. Emeklilik dönemini de kapsayacak biçimde parasal olanakları artırılmalıdır.
· Öğretmenleri başka alanlarda yetişmişler arasından seçmek yerine özel olarak yetiştirmek, eğitimin niteliğini yükseltme çabalarını başarıya ulaştırma koşullarından bir başkasıdır. Türkiye'de öğretmen yetiştirmenin birçok türleri denenmiştir. Sonuç olarak görülmüştür ki, öğretmen yetiştirmek üzere özel olarak açılmış bulunan kurumları bitirenlerin meslekte gösterdikleri başarı, öteki kaynaklardan gelenlerden daha yüksektir.
· Öğretmenlik uygulaması, yetişme döneminin önemli bir bölümünü oluşturmalıdır. Öğretmenlik, ancak uygulama ile öğrenilebilir. Eğitim ve öğretime ilişkin kuramsal bilgilerden öğretmenlik uygulamasında en üst düzeyde yararlanma becerisi, ancak uygulama içinde kazanılabilir. Öğretmen yetiştiren kurumlardan uygulamaya çok zaman ayırmış olanların daha başarılı öğretmen yetiştirmeleri beklenir. Yaşananlar, bu beklentinin boş olmadığını göstermektedir. Uygulama çalışmalarından istenen başarıyı elde etmenin güvencesi, öğretmen kökenli, öğretmenlik deneyimi görece uzun olan öğretim üyelerinin denetim ve gözetiminde yapılmasıdır.
· ?Öğretmen yetiştirme? konusu, özel gündemle ve düzenli aralıklarla yapılacak eğitim kurultaylarında (şûralarda) ele alınmalı; meslek öncesi hazırlık döneminde izlenen yöntem, gerekirse, bu kurultaylarda varılan sonuçların ışığında yeniden belirlenmeli ya da değiştirilmelidir.
· Öğretmenler unvan yerine ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlarının giderilmesini, durumlarının iyileştirilmesini istemektedir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber