Bakan Işık'tan Yunanistan Savunma Bakanına sert tepki

Milli Savunma Bakanı Işık: "Son günlerde, son derece mesnetsiz ve sorumsuz açıklamalar yapan Yunanistan Savunma Bakanının açıklamalarını doğrusu üzüntüyle izliyoruz. Yaptığı açıklamalar, söylemler ve eylemler, sorumsuzca ve provokatiftir. Bundan dolayı kendisini kınıyorum."

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Şubat 2017 20:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bakan Işık'tan Yunanistan Savunma Bakanına sert tepki

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Son günlerde, son derece mesnetsiz ve sorumsuz açıklamalar yapan Yunanistan Savunma Bakanının açıklamalarını doğrusu üzüntüyle izliyoruz. Yaptığı açıklamalar, söylemler ve eylemler, sorumsuzca ve provokatiftir. Bundan dolayı kendisini kınıyorum." dedi.

Işık, AK Parti Kocaeli İl İstişare Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dostluğunu görmek isteyenlerin savunma sanayi alanında yapılan yatırımları görünce sevindiğini söyledi.

Türkiye'nin dostluğunun değerli bir dostluk olduğunu herkesin bilmesi gerektiğini ifade eden Işık, "Türkiye'nin düşmanlığının da özellikle nereden gelirse gelsin çok ciddi bir sorun olduğunu da herkesin bilmesi lazım. Son günlerde, son derece mesnetsiz ve sorumsuz açıklamalar yapan Yunanistan Savunma Bakanının açıklamalarını doğrusu üzüntüyle izliyoruz. Yaptığı açıklamalar, söylemler ve eylemler, sorumsuzca ve provokatiftir. Bundan dolayı kendisini kınıyorum." şeklinde konuştu.

Işık, Türkiye ve Yunanistan'ın komşu olduğunu anımsatarak, şöyle konuştu:

"Elbette bugüne kadar aramızda çözülmeyen sorunlarımız var. Ama bu sorunların çözümü meydan okumak değil, sorunlara yönelik iştikşafi görüşmeleri sürdürmektir. Bu Yunanistan'ın lehine değildir. Türkiye ve Yunanistan bu bölgede sorunlarını oturarak konuşarak çözmek durumundadır. Türkiye Cumhuriyeti olarak bizim tavrımız budur. Bundan dolayı hiç kimsenin sorumsuzca ve provakatif açıklamalar yapmasını asla kabul etmeyiz. Biz Türkiye olarak, sorunlarımızı oturarak, konuşarak çözmenin her zaman gayreti içerisinde olduk. Bu hiçbir zaman emrivakiye boyun eğeceğimiz anlamına da gelmez. Yunanistan'a çağrımız, bu konuda Savunma Bakanının sorumsuzca açıklamalarına bir son vermesi, sorunlarımızı, meselelerimizi bir arada birlikte konuşarak, çözüm yolu için gayretlerimizi sürdürmemizdir. Bu çağrıyı bir kez daha buradan, Kocaeli'den yineliyorum."

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Fırat Kalkanı Harekatı'nda yaklaşık 2 bin kilometrekarelik alan, DEAŞ'tan tamamen temizlendi. Bugün itibarıyla söylüyorum, El Bab'ın etrafındaki bütün köyler DEAŞ'tan temizlendi. El Bab'ın da DEAŞ'tan tamamen temizlenmesi Allah'ın izniyle yakındır." dedi.

Bakan Işık, AK Parti Kocaeli İl İstişare Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AK Parti'yi kurdukları günden bu yana Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi ve kalkınması için çalıştıklarını söyledi.

Türkiye'nin AK Parti'yle yapısal sorunlarını çözdüğünü ifade eden Işık, bunun üzerine karşılarına yeni engeller çıkarıldığını kaydetti.

Işık, Türkiye'nin ekonomi, siyaset ve diğer alanlarda iyi duruma geldiğinde terörün azdırıldığını dile getirerek, "Türkiye'nin büyümesini, gelişmesini ve güçlenmesini istemeyenler Türkiye'yi terörle oyalayıp ülkenin kendi gücünü ve enerjisini kendi içinde harcaması için büyük gayret gösterdiler ama Allah'a hamdolsun Türkiye kardeşlik bilinci içerisinde, bu ülkede her bir insanı ülkenin eşit vatandaşı olarak gören anlayışla dışarıdan beslenen bu terör yuvalarıyla mücadelesini sürdürdü." diye konuştu.

- "Terör örgütü eylem yapamaz hale geliyor"

Terörle mücadelede gelinen noktaya değinen Işık, "Sadece 24 Temmuz 2015 tarihinden bugüne kadar yaklaşık 10 bin terörist etkisiz hale getirildi. Artık Türkiye'nin tüm kurumları tam bir uyum ve koordinasyon içinde çalışıyor. Önceden bilirdik, bir koordinasyon sıkıntısından dolayı ciddi problemlerle karşı karşıya kalırdık. Son 1,5 yıllık süreçte terör örgütüne öyle ağır darbeler vuruldu ki inanıyorum ki önümüzdeki süreçte terör örgütü eylem yapamaz hale geliyor, gelmekte ve gelecek." ifadelerini kullandı.

Işık, PKK ile mücadele bir noktaya gelince Türkiye'nin üzerine DEAŞ'ın salındığını anlatarak, şöyle devam etti:

"Bölgede DEAŞ'ın en çok eylem yaptığı ülkelerden biri Türkiye haline getirildi. Bir dönem 'Türkiye DEAŞ'ı destekliyor' yaygarasında bulananlar şimdi dut yemiş bülbül gibi. Halbuki şu anda DEAŞ'a karşı en sert, en önemli mücadeleyi veren de Türkiye'dir. Fırat Kalkanı Harekatı'nda yaklaşık 2 bin kilometrekarelik alan, DEAŞ'tan tamamen temizlendi. Bugün itibarıyla söylüyorum, El Bab'ın etrafındaki bütün köyler DEAŞ'tan temizlendi. El Bab'ın da DEAŞ'tan tamamen temizlenmesi Allah'ın izniyle yakındır. Göreceksiniz, Allah'ın izniyle askerimiz Özgür Suriye Ordusu'yla bu hainleri El Bab'tan temizleyecek, orayı da DEAŞ'tan kurtaracak. Bunun için de oradaki askerlerimiz kahramanca mücadelelerini sürdürüyorlar."

- "TSK, FETÖ'cülerden temizlendiği için çok daha güçlendi"

FETÖ operasyonlarından dolayı yurt dışına kaçan bazı sözde komutanların uluslararası medyada boy gösterdiğini anımsatan Işık, "Efendim Türk ordusu zayıflamış.' Türk ordusu, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), inanın bu FETÖ'cülerden temizlendiği için çok daha güçlendi. Artık 'abisinden' değil komutanından emir alıyor TSK'nın tüm subayları." diye konuştu.

Işık, "zayıf" denilen TSK'nın yurt dışında görev yaptığını, terörle mücadele ettiğini ve DEAŞ'ı sınırlardan temizlemek için harekat düzenlediğini belirterek, TSK'nın gücünü koruduğunu ve geliştirdiğini söyledi.

- "Özgün helikopterimiz, 6 Eylül 2018'de uçacak"

TSK'nın yapısını güçlendirecek adımları atmaya devam ettiklerini ifade eden Işık, "30 bin yeni insanımızı TSK'ya kazandırıyoruz. Şu anda mülakatlar devam ediyor. Milletimizin TSK'ya ilgisi göğsümüzü kabartıyor. 200 kişi özel kuvvetlere subay alacağız, 20 bine yakın müracaat var. Bin kişilik bir ihtiyacımız için 30 binin üzerinde başvuru var. Bu milletimizin TSK'ya ne kadar sahip çıktığının çok güzel göstergesidir." ifadelerini kullandı.

Işık, savunma sanayi alanında yaptıkları yatırımları anlatarak, yetişmiş güçlü bir insan kaynağına sahip olduklarını vurguladı.

Türkiye'nin artık kendi silahını yaptığını dile getirerek, bu alandaki çalışmalardan bahseden Işık, "Özgün helikopterimiz, 6 Eylül 2018'de uçacak." diyerek, helikopterin tamamen kendi tasarımları ve üretimleri olduğunu ayrıca Türkiye'nin kendi milli muharip uçağını da yapacağını kaydetti.

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Bu bir hükümet değişikliğidir, asla bir rejim değişikliği değildir. Türkiye hiçbir zaman diktatörlere prim vermez. Bundan sonra da vermeyecektir. Bundan kimsenin tereddütü olmasın. Kim diktatörlüğe heveslenirse ilk, sandıkta cevabını alıyor." dedi.

Işık, AK Parti Kocaeli İl İstişare Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tekrar sandığa gittiğini belirterek, sandığa alışkın olduklarını söyledi.

Son 14 yılda 12-13 kez sandığa gittiklerini anımsatan Işık, her sandığa gittiklerinde millete "meramlarını" iyi anlattıklarını kaydetti.

Işık, milletin hiçbir zaman kendilerini mahçup etmediğini dile getirerek, "İnanıyorum ki bu referandumda da biz milletimize meramımızı iyi anlatacağız. Milletimiz de bize gereken desteği verecek bundan eminim. Çünkü biz milletin içerisindeyiz. Halkın arasından hiç kopmadık. Bundan sonra da bu duruşumuzu sürdüreceğiz." diye konuştu.

- "Bu bir sistem değişikliğidir, rejim değişikliği değil"

"Hangi hükümet sistemiyle Türkiye yönetilsin" noktasında bir anayasa değişikliğinin kabulü veya reddi için referanduma gittiklerini anlatan Işık, "Demokrasilerde iki temel kavram çok önemlidir. Bir temsilde adalet, demokrasilerde istenir ki halkın tüm kesimleri mümkünse parlamentoda temsil edilsin. Bunun için gerekli tedbirler alınsın. Temsilde adalet demokrasinin olmazsa olmaz kurallarından birisidir. İkincisi ise yönetimde istikrar. Bu demokrasi yönetilebilen bir demokrasi olsun. Çünkü yönetilemeyen demokrasiler, demokrasi dışı güçlere her zaman zemin ve fırsat hazırlar." ifadelerini kullandı.

Işık, sistem değişikliği yaptıklarını, Türkiye'yi yönetecek kadroyu halkın sandıkta doğrudan seçmesini istediklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Bu bir sistem değişikliğidir, rejim değişikliği değildir. Türkiye Cumhuriyeti'nin temel nitelikleri bellidir. Anayasamızda ilk 4 maddede bunlar sıralanmıştır. Bu konu 1923 yılında bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Türkiye'nin rejimi bellidir. Peki bugün niye bizim sistem değişikliği dediğimiz konuyu CHP rejim tartışmasına çekmek istiyor? Burada CHP'yi anlamak mümkün değil. Bu rejim bu kadar zayıf mı? Bir referandumu sistem tartışmasından rejim tartışmasına çekmek aslında zımnen bu rejimin zayıf olduğu algısını oluşturmaktır. Rejim tehlikede algısını oluşturmaktır. Bu algıyı oluşturmak kimin işine yarar. Adeta bu Türkiye Cumhuriyeti'ni küçük görmektir. Çok zayıf hemen yıkılabilecek bir ülke olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni görmektir. Bu son derece yanlıştır. CHP'nin doğru minderde güreşmesi lazım. Olayları bir rejim tartışması değil sistem tartışması bağlamında değerlendirmesi lazım."

Hükümet sisteminin Türkiye'ye özgü Cumhurbaşkanlığı Sistemi olması için bir anayasa paketi hazırladıklarını belirten Bakan Işık, şunları kaydetti:

"Siz Cumhuriyet Halk Partisi'nin şu andaki parlamenter sistemi güçlendirecek, sıkıntıları giderecek ve parlamenter sistemi Türkiye'de daha güçlü kılacak bir teklif hazırlayıp kamuoyunun önüne çıktığını gördünüz mü? Her şeye kötüdür demekle muhalefet olunur mu? Şunu söylüyorsa Cumhuriyet Halk Partisi, biz ona katılmayız. 'Şu andaki sistem mükemmeldir, bu 12 Eylül askeri rejiminin vesayetinde hazırlanan 12 Eylül anayasası gayet iyidir, her türlü ihtiyacımıza da cevap veriyor, buna dokunmayın' diyorsanız, bunu açıkça söyleyin. Siz bir taraftan 'Ben 12 Eylül'e karşıyım' diyeceksiniz, 12 Eylül döneminde hazırlanan anayasanın yürütmeye ilişkin yönlerine hemen hemen hiç dokundurtmayacaksınız, diğer taraftan AK Parti'ye alternatif bir öneri de getirmeyeceksiniz ama meydana çıkacaksınız, 'Bu rejim tartışmasıdır, Türkiye'de rejim elden gidiyor.' diyeceksiniz. Ondan sonra halk yine size inanmayacak."

Işık, Türkiye'nin niye böyle bir değişikliğe ihtiyaç duyduğunu, kritik sorunun da bu olduğuna işaret ederek, "(Neden, daha sonra olamaz mıydı bu) sorusunun da cevabı aslında Türkiye'nin 2007 yılındaki o 27 Nisan günü, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 367 kararı ki onun mucidi bu günlerde sahnede yine, biliyorsunuz. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bugüne kadar hiç kimsenin düşünemediği karar yeter sayısını, toplantı yeter sayısı haline getiren bir icat yaptı. Memleket ne matematikçiler gördü, ne fizikçiler gördü, ne sosyal bilimciler gördü Sabih Kanadoğlu gibi bir adamı görmedi." değerlendirmesinde bulundu.

"367 garabetinin" ortaya atıldığı süreçten bahsederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Cumhuriyet Halk Partisi de buna, denize düşen yılana sarılır gibi sarıldı ve maalesef Anayasa Mahkemesi de bu garabete verdiği kararla destek oldu ve Türkiye aslında fiilen Cumhurbaşkanı'nı parlamentoda Meclis'ten seçilemez konuma getirdi. Çünkü eğer 367 toplantı yeter sayısı olursa, sizin 363 milletvekilinizin olmasının hiçbir anlamı yok. Cumhuriyet Halk Partisi'nin dediği adamı seçmezseniz cumhurbaşkanını seçemiyorsunuz. Demokraside böyle bir şey olabilir mi? Yüzde 20 oy almış bir parti cumhurbaşkanını belirleyecek. AK Parti, 'Hodri meydan cumhurbaşkanını halk seçsin.' dedi."

Daha sonra yapılan seçimlerle cumhurbaşkanını halkın seçtiğini aktaran Işık, "Bu aslında Türkiye'nin fiilen Başkanlık sistemine geçtiği tarihtir. Bunun başka türlü bir izahı mümkün değildir." dedi.

- "Sistemin özünde halkın hükümeti sandıkta doğrudan seçmesidir"

2007 referandumundan sonrasında CHP'nin Türkiye'yi iki başlılığa götürdüğünü dile getiren Işık, şöyle devam etti:

"Bir taraftan halkın doğrudan oylarıyla seçtiği cumhurbaşkanı, diğer taraftan parlamentoda genel seçimlerin sonucunda çıkan bir başbakan. Yani bir gövdede iki baş. Bunun sürdürülebilir olmadığını görmek için kahin olmaya ve allame olmaya gerek yok. Çift başlılığı ortadan kaldırmak, halkın doğrudan cumhurbaşkanını sandıkta seçmesini sağlamak' bizim yaptığımız budur. Diğer bütün detayları konuşuruz ama sistemin özünde halkın hükümeti sandıkta doğrudan seçmesi vardır. ABD'de bu uygulanıyor orada kimse diktatörlükten bahsetmiyor. Pek çok ülke bunu uyguluyor. 'Eyalet sistemine gidermiş.' Hiç alakası yok. Başkanlık sistemiyle eyalet sistemi iki farklı alandır. Başkanlık sistemiyle yönetilip üniter yapıya sahip ülkeler var ama parlamenter sistemle yönetilip de eyalet sistemine federatif yapıya sahip ülkeler var. En iyi örnek de Almanya. Bunlar birbirinden farklı şeyler. 'Bu diktatörlüğe gidermiş. Tayyip Erdoğan'a geniş yetkiler veriliyormuş. Tayyip Erdoğan hükümranlığını kuruyormuş.' Eğer Sayın Cumhurbaşkanımızın derdi şahsı olsaydı, bu anayasanın noktasına, virgülüne dahi dokundurtmazdı. Çünkü bu anayasa Kenan Evren'e göre yapılmış bir anayasa. Her türlü yetki olacak ama hiç sorumluluk olmayacak. Şu anda bu var mı? Var. CHP aslında 12 Eylül Anayasasının noktasına virgülüne dokunmamak için uğraşıyor. Siz söylemde 'Bu Anayasa Türkiye için olmuyor' demiyor musunuz? Niye alternatiflerinizi getirmiyorsunuz?"

Işık, yetkinin de sorumlulukla birlikte verilmesini istediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Eğer yetki veriyorsan sorumlu olsun, sorumluluk veriyorsak yetki de verelim. İşte bu Anayasa değişiklik paketinin pek çok maddesi var ama işin özünü bu şekilde anlatmamız mümkün. Bu bir hükümet değişikliğidir, asla bir rejim değişikliği değildir. Türkiye hiçbir zaman diktatörlere prim vermez. Bundan sonra da vermeyecektir. Bundan kimsenin tereddütü olmasın. Kim diktatörlüğe heveslenirse ilk, sandıkta cevabını alıyor. Bugüne kadar aldı mı aldı. Türkiye'de kimsenin diktatörlüğe yönelik bir endişe taşımasına gerek yok ama 'Sen bizim gibi düşünmüyorsan senin adın diktatördür.' anlayışını da artık Türkiye çok gerilerde bıraktı. Biz bu yeni sistemle Türkiye'nin çok daha hızlı yol alacağına yetki ve sorumluluğun aynı anda birlikte alınmasından dolayı Türkiye'nin kararlarını çok daha hızlı alacağını ve uygulamanın çok daha etkin hale geleceğini düşünüyoruz. Bunun için de anayasa değişiklik paketinin referandum da milletimiz tarafından gerekli destek alınarak kabul edileceğine inanıyoruz."

Toplantı, daha sonra basına kapalı devam etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber