Bakanlar Kurulu açıklaması

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 10 Eylül 2007 21:06, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, yurtdışında yaşayan vatandaşların oy kullanabilmesi için çalışmalara başladıklarını söyledi. Çiçek, Avrupa Birliği (AB) ile ilgili de, "AB konusu bizim herzaman gündemimizde" dedi.

Çiçek, bakanlar kurulu toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, toplantıda ele alınan konular hakkında bilgi verdi. Güvenoyu alan 60. hükümetin ilk bakanlar kurulu toplantısında, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın Portekiz'deki AB toplantısı hakkında kurul üyelerine bilgi verdiğini belirten Çiçek, Türkiye-AB ilişkilerinin toplantıda geniş bir biçimde ele alındığını söyledi. "AB konusu bizim her zaman gündemimizde" diyen Çiçek, "AB konusu, 58 ve 59. hükümetlerde olduğu gibi 60. hükümetin de

gündeminde yer alacak. Çünkü buna önem veriyoruz" dedi. AB üyesi ülkelerde 5 milyon Türk yaşadığını, ülke ihracatının da yüzde 60'ının bu ülkelere yapıldığını hatırlatan Çiçek, 'Türkiye reform yorgunu', 'Türkiye reformlara fazla önem vermiyor' şeklindeki değerlendirmelerin gerçekleri yansıtmadığını vurguladı. Babacan'ın 22 Temmuz seçimlerinin AB camiasında olumlu etki bıraktığını ifade ettiğini belirten Çiçek, "Bu da demokrasinin ne kadar özümsendiğini ve benimsenmesi açısından olumlu" diye konuştu.

Çiçek, senelerin kanayan yarası, yurtdışında yaşayan vatandaşların oy kullanmasına ilişkin konunun da toplantıda ele alındığını bildirdi. Çiçek, bu sıkıntının aşılması için kendi başkanlığında bir kurul oluşturulduğunu ve bu kurulda Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Devlet Bakanı Sait Yazıcıoğlu'nun yer aldığını kaydetti. Çiçek, yurtdışındaki vatandaşların oy kullanma konusundaki sıkıntıların çözümü

noktasında kurulun çalışmalara başladığını belirterek, "Ümit ediyorum, önümüzdeki genel seçimlerde yurtdışındaki vatandaşlarımızda oy kullanmasına imkan sağlayan düzenlemeyi yapabiliriz" şeklinde konuştu.

Çiçek, Çanakkale, Malazgirt, Dumlupınar ve Söğüt gibi tarihi dönüm noktalarını temsil eden önemli günlerin, altyapısı eksik statik törenlerle kutlandığını söyledi. Bu günleri önemsediklerini ve kutlamaların yeni bir anlayışla gerçekleştirilmesi için projeler üretildiğini belirten Çiçek, "Toplantıda, bu günlerin dinamik bir anlayışla kutlanması için karar aldık" dedi.

Hükümet Sözcüsü Çiçek, toplantıda ele alınan bir konunun da, 1 Ekim'de başlayacak olan yasama döneminde ele alınacak öncelikli yasa tasarıları olduğunu bildirdi. Geçen dönemden 140 tane tasarı bulunduğunu dile getiren Çiçek, "Geçtiğimiz dönemde 900'ün üzerinde yeni mevzuat hayatımıza girdi. Yeni dönemde de reformlar sürecek" ifadelerini kullandı.


BAKANLAR KURULU AÇIKLAMASI (2)

- HÜKÜMET SÖZCÜSÜ ÇİÇEK:

- "'KAZANIMLAR GİDİYOR, LOZAN'IN KAZANIMLARI GİDİYOR' GİBİ BU TÜR VEHİMLERLE, KORKULARLA TÜRKİYE'YE BİR YERE VARAMAZ"

- "NE LOZAN'IN KAZANIMLARINI BU ÜLKEDE KİMSE BİRİNE VEREBİLİR, NE CUMHURİYETİN KAZANIMLARINDAN BU ÜLKE VAZGEÇEBİLİR, KİMSE BUNA CESARET EDEMEZ"

- "YÜZDE 40'I DEĞİŞEN MEVCUT ANAYASANIN BÜTÜNLÜĞÜ KALMAMIŞTIR"

- "YENİ ANAYASAYI MERAK EDENLER 10-15 GÜN SABRETSİNLER, DAHA SONRA KAMUOYUNUN BİLGİSİNE VE KATKISINA SUNULACAKTIR"

- "21 EKİM'DE REFERANDUM YAPILACAK, YAPILMASI GEREKİYOR"

- ÇİÇEK'TEN TÜSİAD'A 'KADROLAŞMA' CEVABI:

- "YETERLİ BİLGİ ELDE EDİLMEDEN EKSİK YADA YANLIŞ BİLGİYE DAYALI AÇIKLAMALAR YAPILIYOR"

MUAMMER TAN

ANKARA (İHA) - Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin 'Cumhuriyetin kazanımları gidiyor' şeklindeki değerlendirmelere tepki göstererek, "Bu tür vehimlerle, korkularla Türkiye'ye bir yere varamaz. Ne Lozan'ın kazanımlarını bu ülkede kimse birine verebilir, ne cumhuriyetin kazanımlarından bu ülke vazgeçebilir. Kimse buna cesaret edemez. Bunları çok net ve altına çizerek söylüyorum" dedi.

Çiçek, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. TBMM'de görüşülecek olan öncelikli kanun tasarılarının ne olduğunun sorulması üzerine Çiçek, bunların bakanların yapacağı değerlendirmenin ardından, 25 Eylül'e kadar kendisine bildirileceğini belirterek, "Ondan sonra arkadaşlarla birlikte oturup buna karar vereceğiz. Buna ikili anlaşmalar da dahildir" dedi.

Yeni anayasa değişikliği çalışmalarındaki son duruma ilişkin soruya Çiçek, bugüne kadar mevcut anayasanın yüzde 40'ına denk gelen 71 maddesinin değiştirildiğini anımsatarak şunları kaydetti:

"Yani bu anayasanın bütünlüğü kalmamıştır. İhtiyaç oldukça bir madde, beş madde değiştiriyoruz. İkincisi bu anayasa 80 öncesi yaşanan sıkıntıları dikkate alarak, güvenlik öncelikli bir anayasa olarak hazırlanmıştır. Bir tepki anayasasıdır. Bu benim fikirlerim değil zaten, bu anayasayı eleştirenler hep söylüyor. Günümüz dünyasında hem özgürlükleri korumak ve teminat altına almak hem de güvenliği dikkate almak, yani 'ya özgürlük, ya güvenlik' çıkmazından Türkiye'yi kurtarmak gerekiyor. Bugüne kadar da

sivil parlamento bir anayasa hazırlığı yapamadı. Her defasında askeri müdahalelerden sonra yapıldı. Düşünüyoruz ve inanıyoruz ki artık Türkiye'de demokrasi yerleşmiş ve kökleşmiştir. Türk parlamentosuda, günün gelişmelerine cevap verebilecek, çağdaş bir anlayışla yepyeni bir anayasa yapabilir."

"YENİ ANAYASAYI MERAK EDENLER 10-15 GÜN DAHA SABRETSİNLER"

Çiçek, birçok anayasal kurumun da kendileriyle ilgili maddelerde değişimi istediğini ifade ettiğini, Türkiye Barolar Birliği, TOBB ve birçok sivil toplum kuruluşunun da yeni anayasa önerilerini kamuoyuna sunduğunu hatırlattı. Bunlar dikkate alındığında toplumun değişik kesimlerinde yeni bir anayasa yapılması gerektiğinin açıkça ortada olduğunu vurgulayan Çiçek, "Biz de AK Parti olarak seçime giderken bunları dikkate alarak, yeni bir anayasa yapılmasını arzu ettik" şeklinde konuştu. Çiçek, bu kapsamda 6

akademisyenden oluşan bir kurul oluşturulduğunu ve bu kurulun hazırladığı taslağı parti olarak incelediklerini söyledi. "'Bu taslak bizim' diye bir noktaya gelmedik" diyen Çiçek, "Taslak hazır olduğunda başta siyasi partiler olmak üzere kamuoyunun bilgisine sunacağız, internet sitesine koyacağız. Gelen görüşlerin ardından AK Parti olarak taslağı hazırlayan kurul üyeleriyle bir araya geleceğiz ve gelen görüşleri burada değerlendireceğiz. Yeteri kadar değerlendirdikten ve değişikliği yaptıktan sonra da

TBMM'ye ondan sonra göndereceğiz. Dolayısıyla ortada gizlilik diye bir şey yok. Gece karanlığında yapılan hiçbir şey yok. Merak edenler müsade etsinler, 10-15 gün sabretsinler. 10-15 gün sonra kamuoyunun bilgisine ve katkısına sunulacaktır" ifadelerini kullandı.

CUMHURİYETİN KAZANIMLARINI DEĞİŞTİRMEYE KİMSE CESARET EDEMEZ

Yeni anayasada maddelerin ifade tarzı ne olursa olsun, herkesin bunu iyi niyetle değerlendirmesini isteyen Çiçek, şöyle devam etti:

"Artık şu noktayı koymamız lazım. Türkiye, demokratik sistemi benimsemiştir. Türkiye, 84 yılı aşkın bir süredir cumhuriyetle idare edilmektedir ve bunun herkese sağladığı önemli kazanımlar vardır. Bunların hepsi korunarak, Türkiye'yi ileriye daha ileri bir noktaya nasıl getirebiliriz, Türkiye'yi daha iyi idare edilebilen bir ülke haline getirebiliriz, hak ve özgürlüklerin rahatlıkla konuşulabildiği, kullanılabildiği, batı standardında bir modeli nasıl kurumsallaştırabiliriz, yapılan çalışmaların önünde,

arkasında, içinde bu vardır. Bu yüzden 'Kazanımlar gidiyor, Lozan'ın kazanımları gidiyor' gibi bu tür vehimlerle, korkularla Türkiye'ye bir yere varamaz. Ne Lozan'ın kazanımlarını bu ülkede kimse birine verebilir, ne cumhuriyetin kazanımlarından bu ülke vazgeçebilir. Kimse buna cesaret edemez. Bunları çok net ve altına çizerek söylüyorum."

"21 EKİM'DE REFERANDUM YAPILACAK"

Hükümet Sözcüsü Çiçek, yeni anayasa ve referandum sürecine ilişkin bir soru üzerine de, anayasa değişikliğine ilişkin bir süreç olduğunu ve 21 Ekim'de referandum yapılması için yasa çıktığını anımsattı. Bu değişikliğini dar kapsamda bir anayasa değişikliği olduğunu ifade eden Çiçek, "11. cumhurbaşkanlığıyla ilgili tartışmalar oluyor. Buna ilgili kurumlar karar verecek. 21 Ekim'de referandum yapılacak, yapılması gerekiyor. Çünkü işleyen bir süreç" şeklinde konuştu. Yeni anayasa ile anayasa değişikliğinin

aynı zamanda referanduma götürülmesine imkan bulunmadığına işaret eden Çiçek, "Birinin tarihi ve zamanı belli, öbürünün ne zaman gerçekleşeceği belli değil. O yüzden onu öbürünün peşine takmak uygun değil" ifadesini kullandı. Anayasa değişikliğine ilişkin referandumun yapılması istediklerini yineleyen Çiçek, "Artık cumhurbaşkanlığı seçimleri Türkiye'de her defasında bir rahatsızlık konusu, bir beklenti konusu, bir sancı konusu olmasın. Bunu artık kökten çözmemiz lazım. Vatandaş kendi cumhurbaşkanını seçsin

diyoruz. Bunları hükümet olarak söylemiyorum, kamuoyunun bilgilenmesi için söylüyorum" diye konuştu.

TÜSİAD'A 'KADROLAŞMA' CEVABI

TÜSİAD'ın 'kadrolaşma' iddialarına ilişkin açıklamaların anımsatılması üzerine Çiçek, "Biz ne yapıyorsak şeffaf ve açık yapıyoruz. Kapalı kapılar ardından yaptığımız bir şey yok" karşılığını verdi. Kurumlar arasında her seçim döneminde ücret dengesizliğine bağlı geçişlerin yaşandığını vurgulayan Çiçek, "Bu, ilk defa bugün olmuyor. Geçmiş hükümet dönemlerinde de oluyor. Eşit işe eşit ücreti gerçekleştirebilseydik, ordan oraya, burdan buraya geçme söz konusu olmazdı" dedi. Bu geçişlerin temelinde yatan

nedenin ücret farklılıkları olduğunu dile getiren Çiçek, "Biliyorum ki, imkan olsa kamu görevlilerin hepsi bağımsız kurullara geçmek ister. Orada ücret fazla diye. Buna böyle baklam lazım, yoksa kadrolaşma tarzında iddialar her zaman söylenir" diye konuştu. TÜSİAD önemli bir sivil toplum kuruluşu olduğunu ancak, bu tür açıklamalar yapılırken önceden bilgi alınmasının daha doğru olacağını işaret eden Çiçek, şunları kaydetti:

"Keşke önceden bilgi alınsa da, doğru bilgiye dayanan açıklamalar yapılırsa, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinde de doğru bir yöntem tercih edilmiş olur. TÜSİAD'ı kastetmiyorum ama yeterli bilgi elde edilmeden eksik yada yanlış bilgiye dayalı açıklamalar yapılıyor. Bütün kuruluşlarımızdan rica ediyorum, doğru bilgiyi alsınlar, ondan sonra değerlendirmelerini nasıl yapacaklarsa, onu da saygıyla karşılarız."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber