Sosyal güvenlik reformuna tepkiler

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 06 Aralık 2007 20:58, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Sivil toplum kuruşları, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında değişiklik öngören tasarı üzerinde görüş ve önerilerini dile getirdi.

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, halen Türkiye'de 325 bin esnaf ve sanatkarın, sosyal güvenlik destek primi olarak devlete 160-180 trilyon lira civarında ödeme yaptığını söyledi. Görüşülen yasa tasarısıyla esnaf ve sanatkarlardan alınan destek priminin artırıldığına dikkati çeken Palandöken, "Bu tasarıyla 2001 krizinin mağduru olan esnaf ve sanatkarlar zor durumda kalacak. Devlet esnaf ve sanatkardan aldığı bu destek primlerinden vazgeçmeli" dedi.

TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler de tasarıda işverenler için sorun yaratan maddelerin bulunduğunu anlatan Pirler, "Yüzde 5'lik SSK prim indiriminden bahsedildiği bir dönemde işverenler ciddi prim artışlarıyla karşı karşıya" dedi. Pirler, tasarının yasalaşması halinde, "kayıt dışılığın artacağı" iddiasında bulundu.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ise sosyal güvenlik açıklarının "kara delik" olarak nitelendirilmesini eleştirdi. Bu ifadenin sosyal devlet anlayışına yakışmadığını belirten Akyıldız, sosyal güvenlik açıklarının kapatılması için kayıt dışılığın kayıt altına alınması gerektiğini söyledi.

Memur-Sen'e bağlı Sağlık-Sen Genel Mali Sekreteri Yaşar Başaran, yasa tasarısının iyi ve kötü yönlerinin bulunduğunu, ancak tasarıya "toptan kabul veya toptan ret" mantığıyla bakılmaması gerektiğini belirtti. Başaran, Memur-Sen olarak KESK, DİSK ve Türk Tabipler Birliği gibi kuruluşların düzenleme hakkındaki görüşlerine katılmadıklarını söyledi.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy da mutlaka aktif koruyucu hekimlik sistemine geçilmesi gerektiğini ifade ederek, "Uygulanan sağlık sistemi, ilaç ve teknoloji tüketimini körüklüyor. Bu da açıkların artmasına neden oluyor. Sağlıkta şalter, devletin elinde olmalı. Bu sayede kara delikler kapatılır" dedi.

DİSK Genel Sekreter Yardımcısı Perihan Sarı da tasarı hazırlanırken sosyal tarafların görüşlerinin dikkate alınmadığı iddiasında bulundu. Tasarıyla "kazanılmış hakların korunduğu" iddiasında bulunduğunu, ancak bunun gerçek olmadığını dile getiren Sarı, "Doğacak olan çocuklarımızın hakları elinden alınırken bize susmamız gerektiği telkini yapılıyor. Çalışanların hakları sınıfsal olarak kazanılmıştır. Bunları korumak da bize düşer" dedi.

TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi de tasarıyla gazetecilerin yıpranma haklarının elinden alındığına dikkati çekerek, "Yıpranma hakkı bir imtiyaz değil, 30 yıllık kazançtır. Fiili hizmet zammıyla ilgili işverenden yüzde 3 oranında prim kesiliyor. Bu paradan Sosyal Güvenlik Kurumu mahrum edilecek" dedi.

Gazetecilerin zor koşullar altında çalıştığını anlatan İpekçi, "Buna bir örnek vermek gerekirse, Isparta'daki uçak kazasında olay yerine gecenin bir yarısında ilk gidenler jandarma, sağlık ekipleri ve gazetecilerdir. Hangi koşullar içinde çalıştığımız konusunda takdir sizindir. Ağır koşullarda çalışıp çalışmadığımızın takdirini size bırakıyorum" diye konuştu.

PMD Başkanı Hıdır Göktaş da basın çalışanlarının güçlü olması durumunda kamunun sağlıklı haber alacağına dikkati çekti. Bunun için gazetecilerin mevcut haklarının daha da güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Göktaş, "30 yıllık yıpranma hakkımız elimizden alınıyor. 30 yılda ne değişti de yıpranma kaldırılıyor" diye sordu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber