Hilal Kaplan yazdı... CHP kazanı
Sabah Gazetesi köşe yazarlarından Hilah Kaplan bugünkü köşesinde CHP'de yaşanan kavga hakkında yazdı.

Kaplan'ın yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
Seçimleri kaybeden CHP'de kavganın eksik olmaması ifşaları beraberinde getiriyor.
Yıllardır ağız birliği içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı destekleyenleri türlü
şekilde suçlayan CHP'liler şimdi kendi "yoldaşlarını" yolsuzlukla
suçluyor.
2011-2019 arasını CHP'den milletvekili, 2019'dan sonrasını da ihraç edilene
kadar Belediye Başkanı olarak CHP'de siyaset yapan Tanju Özcan, "Kemal
Kılıçdaroğlu'nun yolsuzlukları ortaya çıkacağı için genel başkanlık koltuğunu
bırakmak istemeyeceğini, ajanslara verilen paraların öğrenilmesinden korktuğunu"
iddia etti.
Tanju Özcan bu konuşmasında ayrıca başkan seçildiği gün Genel Merkez'den Engin
Özkoç tarafından aranarak, "Genel Başkanın bilgisi dahilinde asansör ihalesini
İstanbul'da bir firmaya vermesinin istendiğini" söylemiş.
Özcan'ın bu ifşaları ise yeterince gündem olmadı. Çünkü yapılan açıklamada üç
ayrı suç iddiası var. Bunlardan birincisi Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP içinde
bir yolsuzluk ekosistemi kurduğu ve yönettiği yönünde. Ki yıllardır CHP'nin
içinde aktif siyaset yapan bir siyasetçi bunu birinci elden tanıklıkla ekranlardan
söylüyor.
İkinci iddia ise CHP'nin ajanslara usulsüz para aktardığı ve bir trol ordusu
kurduğu yönünde. Bu iddia da defalarca ortaya atılmış ve her seferinde kısa
bir süre sonra gündem değişikliği ile unutturulmuş önemli bir mesele. İçinde
gazetecilerin, televizyon kanallarının, büyük sosyal medya hesaplarının olduğu
bir yapılanmadan bahsediliyor.
Ayrıca eklemek gerekir ki adı Kemal Kılıçdaroğlu ile anılan bazı CHP'li sosyal
medya hesapları CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun
da belediye bütçesinden bir trol ordusu kurduğunu açıklamıştı. Sürekli yalan
ve nefret pompalama üzerine programlanmış yüzlerce kişinin CHP'nin ücretli çalışanı
olduğu, CHP'ye yakın ve hatta CHP'nin içindeki insanlar tarafından gündeme getirilmişti.
Bu şebekenin ortaya çıkartılması hem büyük bir yolsuzluğun açığa çıkartılması
hem de ülkemizde önemli bir güvenlik sorunu haline gelen yalan ve dezenformasyonun
önlenmesi için elzem olsa gerek.
Tanju Özcan'ın açıklamasındaki üçüncü iddia ise artık her CHP'linin bildiği
"asansör ihaleleri" hakkında. Gerçi Kılıçdaroğlu'nun A takımındaki
bir ismin CHP'li belediyeleri tek tek dolaşıp asansör bakım ihalelerini aldığı
ve bu sayede hatırı sayılır bir servete sahip olduğu yıllardır konuşuluyordu.
Kendisi de "basit zimmet" suçlamasıyla ceza alan CHP'li eski Menemen
Belediye Başkanı Serdar Aksoy'un gündeme getirdiği iddiayı Tanju Özcan da tekrarladı.
Ancak bu sefer Engin Özkoç ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun da adını katarak. Asansör
ihalelerine bu kadar önem veren CHP Genel Merkezi, belediyelerdeki diğer ihaleleri
boş geçmiş midir sizce?
Cumhuriyet Savcıları ve güvenlik güçleri Tanju Özcan'ın gündeme getirdiği bu
iddiaları araştırır mı bilmiyorum. Ancak sormadan da edemiyorum:
Ne dersiniz, bu iddialar soruşturulmaya başlanırsa yıllardır Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yurt dışına kaçacağını iddia eden Kılıçdaroğlu, soluğu yıllardır kendisini destekleyen bir batı başkentinde alır mı?
Hilal Kaplan'ın yazısına ulaşmak için TIKLAYINIZ.