MEB, vekil yöneticileri bir bir terfi ettiriyor
MEB'de Hüseyin ÇELİK döneminde en çok eleştirilen konu kadrolaşma konusu olmuştur. Bakan ÇUBUKÇU göreve başladıktan sonra hukukçu kimliği ile bu durumun durulacağını bekleyenler maalesef yanılmışlardır.
Bir kaçının ele alacak olursak, (ki bunlar bizim öğrenebildiklerimiz)
Yapılan müdürlük atamaları neticesinde koltuklarından olan vekil yöneticiler bir bir terfi ediyorlar. O da yetmezmiş gibi literatüre yeni yeni uygulamalar giriyor.
1- Büyükçekmece Tepecik Ulus İÖO. Öğretmeni ve Büyükçekmece yalçın Çiftçioğlu
İÖO. Sınıf öğretmeni iken bir okulda müdür vekili yapılıp bu koltuğu kaybeden
2 kişi;
Şimdi o ilçedeki müdürlerin amiri yani onlar şube müdürü oldular. Üstelik yöneticiliğe
başvurma hakları dahi yokken vekil oldukları okul müdürlüğünden terfi ettiler.
(Kaynak Türk Eğitim Sen İstanbul 5 nolu şube Enver DEMİR)
2- 9 aylık öğretmen bakan ÇELİK döneminde 76.madde kapsamında okul müdürü yapılmış ve çok şaşırmıştık Çubukçu döneminde daha da alasını görüyoruz Aday öğretmen Şırnak İli Cizre ilçesinde Şube Müdürü yapıldı evet Aday öğretmen şube müdürü.,
3- Bitmedi tabii ki Okul müdürü olamayan sınav ve Ek-2 puanı yeterli gelmediği için asil müdür olamadığı için İBB Fatih Sultan Mehmet İlköğretim Okulu müdür vekilliği koltuğunu kaptıran kişi şimdi İstanbul Esenler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü koltuğunda oturuyor. Evet okul müdürü olamayan ilçe müdürü oldu.
Sırada bekleyenler:
Bir de sırada bekleyenler var.
Üç örnek verelim hepsi de aynı ilçeden İstanbul Bağcılar'dan;
1- Bağcılar İlçesi Hikmet Nazif Kurşunoğlu AML' ne kadrolu müdür ataması yapılmamıştır.
Bahsi olan okulda iki (2) kadrolu Müdür Yardımcısı bulunması ve Müdür Yardımcılarından
birinin Meslek Öğretmeni olmasına rağmen bu okula Esenler İlçesinde kadrosu
Müdür Yardımcısı olan ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi branşında ve aynı zamanda
müdürlük sınavını kazanamamış bir kişi Müdür Vekili olarak görevlendirilecektir.
2-Bağcılar İlçesi Alaattin Nilüfer Kadayıfçıoğlu KML' ne kadrolu müdür ataması
yapılmamıştır. Bahsi olan okulda üç (3) kadrolu Müdür Yardımcısı bulunması ve
Müdür Yardımcılarından birinin Meslek Öğretmeni olmasına rağmen bu okula Bahçelievler
İlçesinde kadrosu Müdür Yardımcısı olan ve Fizik branşında ve aynı zamanda müdürlük
sınavını kazanamamış bir kişi Müdür Vekili olarak görevlendirilecektir.
3-Bağcılar İlçesi Zübeyde Hanım Anaokulu'na kadrolu müdür ataması yapılmamıştır.
Bahsi olan okulda bir (1) kadrolu Müdür Yardımcısı bulunmasına rağmen bu okula
Bahçelievler İlçesinde kadrosu Öğretmen olan ve daha önceden hiç idarecilik
yapmamış bir kişi Müdür Vekili olarak görevlendirilecektir.
Tabii ki bunlarla sınırlı değildir.
Yapılan ve yapılacak olanları incelediğimizde konunun ne kadar keyfi ve kayırmacı bir yaklaşımla ele alındığını görmek mümkündür.
Vekil olarak görev yaparken koltuk kaybedenler, adamını bulup koltuk kapmak isteyenler... Bu uygulamalar bizi yeniden haklı çıkartmaktadır ki ; vekalet görevleri asil gibi sayılamaz vekaleten görevlendirmeler tamamen keyfiyete ve kayırmacılığa dayalı yapılıyor. Tabii ki istisnalar kaideyi bozmaz.
Üstelik vekil ya da geçici görevlendirmeler kısa süreli olması gerekir diye biz değil yargı kararları üstüne basa basa belirttiği halde uzun yıllar alıyor.
Çok iyi bilinmektedir ki son 5 yıldır okullara asil müdür ataması yapılmamakta
ve korunması gereken kişiler böylece korunmakta idi. Aynı kişiler şimdi de üst
makamlara görevlendirilerek korunmaktadırlar. Tebrikler MEB, tebrikler sayın
ÇUBUKÇU, tebrikler bu onaylara imza atan İl ve ilçe Müdürleri?
Unutmayalım ki "Siyaseten gelen siyaseten gider", "Dik duramayan
kambur kalır..."
Milli Eğitim Bakanı sayın ÇUBUKÇU; bu keyfi uygulamaların bir çoğundan bihaber
olabilirsiniz fakat bu sizi ak yapmaz. Sizin bu konularda aklanabilmeniz için
bir genelge yayımlayarak bu tür görevlendirmeleri kıdem, kariyer ve liyakat
esasına göre bir kritere bağlamanız ve bu emre uymayanlar hakkında gereğini
yapmanız gerekir.
Bir kurumda asil ve kıdemli yönetici mevcut iken geçici olarak yapılacak bir görevlendirmede başka ilçelerden ya da okullardan vekil müdürler getirtmenin mantığı olmadığı gibi kuruma ve eğitme de yararı yoktur.
Tabii ki istisnai durumlarda idare bu noktada takdir hakkını kullanmalıdır. Örneğin bir kurumda bir soruşturma kapsamında bir yönetici görevden alınmış ve aynı soruşturmaya diğer yöneticiler de dahil iseler gibi istisnai durumda idare tedbir almak durumundadır.
Bir okul yeni açılmışsa kurucu müdür görevlendirilmesi esastır. Bu görevlendirmelerin o ilçede bulunan yöneticilerin istek ile kariyer ve liyakatleri esas alınarak örneğin Ek-2 Yönetici Değerlendirme Formuna göre belirlenmesi gerekir.
Bu uygulamalar böyle devam ettiği taktirde sayın bakanın aklanması mümkün olmayacağı
gibi adaletli davranma ilkesine de aykırı hareket etmiş olacaktır. Bu durumda
kalkınmanın eğitimden geçtiğini inkar edemeyecek bir makamda oturan sayın bakan
kalkınmanın önündeki engel olarak yerini almış olacaktır.
Artık bu işe dur deyin sayın ÇUBUKÇU, ipler gerildi sabırlar taşıyor her geçen
gün eğitimin dolayısı ile ülkenin aleyhine işliyor?
Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi