MEB'de herkes kendi kafasına göre takılıyor

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 20 Mayıs 2010 00:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sanki MEB değil MÖD?

Milli Eğitim Bakanlığı öyle uygulamalara imza atıyor ki şaşmamak elde değil. Öğretmenlere bırakın yeni haklar vermek adeta ellerindeki hakları da bir bir gasp ediyor. Öğretmenlik mesleğine hizmet etmek değil öğretmenlik mesleğini çekilmez bir hale sokmak için uğraşıyor.

Çok merak ediyorum MEB yetkililerinin öğretmenlerine karşı bir düşmanlıkları mı var? Çok mu çile çektirdiler onlara? Ya da onların üzerinde hiç mi öğretmenin hakkı yok?

O kadar acı ki sanki Milli Eğitim Bakanlığı(MEB) değil Milli Öğretmen Düşmanlığı (MÖD)? Buradaki (M) ?nin esamesi Eğitim de okunmadığı gibi Düşmanlıkta da okunmuyordur.

Şöyle bir göz atalım son yıllara;

  • Önce meşhur bakan Hüseyin ÇELİK;
  • Öğretmenlerin ek derslerini gasp etti,
  • Uzman öğretmen ücreti ödeyeceğim dedi onu da beceremedi
  • Öğretmenleri Sözleşmeli Kadrolu diye ayırdığı yetmemiş gibi Uzman, Baş, ücretli, vekil kavramlarını adeta göbeğe yerleştirdi.
  • Söz verdi sözleşmeliyi kadrolu yapacağım diye ona ömrü yetmedi.
  • Özür grubunda İl Emrini kaldırdı.

Gelelim sayın ÇUBUKÇU'ya;

  • Göreve gelir gelmez sözleşmeli almayacağım, sözleşmeliler kadrolu olacak dedi halen tık yok? (13 ay geçti.)
  • Zorunlu hizmet affı getirdi batılının işine yaradı doğuda bulunan arkadaşlarla adeta dalga geçiliyor.
  • Nasıl bir mantıktır ki 2006 yılında atandıysanız batıya 2009'da doğuya zorunlu gittiniz.
  • Bir yıldır da oradasınız. 2009'da atandıysanız batıya size af geldi ömür boyu batıdan kimse kovamayacak sizi. Yani doğuda çalışmak ceza. Zorunlu hizmete gitmek ceza.
  • İli içi il dışı atamaları beraber yapmaya başladı. Sıra tayinini kaldırdı.
  • Eskiden il içi sıra vardı sıraya girdiğiniz okulda kadro açığı oluşunca gidebiliyordunuz. Her okula gitme şansınız vardı.
  • Düşünün ki 20 yıllık öğretmensiniz bazı okullar duyurulmadığı için tercih dahi edemeyeceksiniz. Doğal olarak gidemeyeceksiniz. Oysa ki o okula mesleğe daha yeni başlayan bir aday öğretmen gidebilecek.
  • Bütün liseleri Anadolu Lisesi yapacaklarmış. Hatta ve hatta genel lise sayısı azalacak. Yani Genel Liselerde çalışan bir çok öğretmen norm kadro fazlası olacak. Kadro olmadığı için genel liseye gidemeyecek. Okulundan ayrılmak zorunda kalacak. Düzenini bozacak, evini taşımak zorunda kalacak.
  • ?

Başka bir yanlışlığı ortaya koyalım:

Norm Kadro bölümü norm kadroyu daha düzelttirmeden,

Öğretmen atama bölümü öğretmen yer değiştirmesini açıyor,

Eğitim Öğretim bölümü ise bir çok okulu Anadolu'ya ya da Meslek Lisesine çeviriyor?

Sizce bunlar birbirinden çok mu bağımsız konular?

Bunların bir sistem içinde ele alınması gerekmez mi?

Peki bu plansızlıktan kim etkilenecek? Kim mağdur olacak?

Bütün bu ve benzeri uygulamaları düşündüğümüzde MEB yerine MÖD demekte haksız mıyız siz karar verin.

MEB'de öğretmeni düşünen kalmadığı gibi öğretmenin de artık MEB den beklentisi, umudu kalmamıştır.

Tükenen umutların, atanmayı bekleyen gençlerin, kadro diye kandırılanların, ücreti gasp edilenlerin, çoluğundan çocuğundan ayrı bırakılanların, hayalinde dahi göremeyeceği kadroları işgal eden ve ettirenlerin, eğitimi yozlaştıran tamamen sınava dayandıranların?

Hesabını kim soracak?

Bakan ortalıkta yok, başbakan Anayasa Değişikliği ile kör sağır. En kötü diye yerden yere vurduğumuz otomatik pilot bile devre dışı? Herkes kendi kafasına göre takılıyor. Olmayacak duaya amin demek gibi bir şey ama yine de diyelim. Sonumuz hayır ola?

Saygılarımla?

Maksut BALMUK

Eğitim İş Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber