Rektör-Profesör kavgasında 2. raund

Kıvanç EL

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Yunus Söylet'in akli dengesinin yerinde olmadığını iddia ettiği Prof. Recep Seymen'den karşı dava geldi.

Türkiye'nin en büyük üniversitesinin rektörü, YÖK üyesi Prof. Yunus Söylet ile üniversitenin öğretim üyesi Prof. Recep Seymen arasındaki soruşturma ve davalara bir yenisi daha eklendi. Söylet'in 6 Ocak 2012 tarihinde, ?Dilekçeleri nedeniyle işlerimizi yapamıyoruz. Akli dengesi yerinde değil? iddiasıyla açtığı tazminat davasının ardından Seymen'den 10 Ocak tarihinde karşı atak geldi. Seymen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na ?İftira?, ?hakaret? ve ?Küçük düşürme? iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

?Beyanları doğru değil'

Seymen, suç duyurusu dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: ?Yunus Söylet, akli dengemin yerinde olmadığını, öğrencim E.G.'nin intihar girişimine sebebiyet verdiğini, ismini vermediği başka bir kız öğrencime küfrettiğimi ve her 2 soruşturmadan da ceza aldığımı, meslektaşlarımı ihbar ettiğimi, meslektaşlarım ve öğrencilerime zarar verme ihtimalimin olduğunu, kendisini Cumhurbaşkanlığı'na, İdare Mahkemesi'ne, Savcılığa, Tabipler Odası'na şikayet ettiğimden dolayı rektörlük görevini yapamaz hale geldiğini ifade etmiştir. Bu beyanatlar doğru değildir. Meslektaşlarımı ihbar ettiğim iddiası tamamen yalandır. Sayın Söylet'in yapmış olduğu suçlamalarda daha çok karşı cins figürünü kullanmaya çalışması; onları korur görünürken zarar vermesi ilginç bir noktadır. Amerika'da Nobel almış bilim adamlarıyla çalışmış biri olmama rağmen, Sayın Söylet'in kişiliği hakkında kendisini rencide edebileceği gerekçesiyle bilimsel yorum yapmak istemiyorum.?

Üç yıllık süreç

Seymen, 2009'dan bu yana Söylet ve bazı öğretim üyeleri hakkında iddialar içeren ihbar mektuplar yazmasıyla tartışmalar başladı. Seymen, Cumhurbaşkanlığı'na, YÖK'e, İstanbul Barosu'na ve adli makamlara başvurularda bulundu. Söylet bu iddialara cevap vermek zorunda kaldığı için görevini yapamaz hale geldiğini iddia etti. Seymen, ihbar mektuplarında Söylet'i, özel güvenlikçilerin PKK'lılar tarafından darp edilmesine sebep olmakla, öğrencilere uygulanan cinsel tacizle ilgili tedbir almamakla suçladı