Çetinsaya: Türkiye'de nüfusun yüzde 2-3'ünün üstün zekalı

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Türkiye'de nüfusun yüzde 2-3'ünün üstün zekalı olduğunun tahmin edildiğini belirterek, ''Devlet, bütün çocukların bireysel yetenek ve kapasitelerini geliştirip kullanmalarına fırsat sağlamalıdır'' dedi.

Çetinsaya, TBMM Üstün Yetenekli Çocuklar Komisyonu'nda yaptığı sunumda, bugüne kadar 42 üniversitede eğitim fakülteleri bünyesinde Üstün Zekalılar Eğitimi Ana bilim dalı kurulduğunu, ancak iki tanesinin faal olduğunu ifade etti.

2006-2007 Öğretim Yılında, YÖK tarafından Üstün Zekalılar Öğretmenliği Lisans Programı hazırlanarak uygulanmaya başlandığını anımsatan Çetinsaya, üstün zekalılar eğitimiyle ilgili İstanbul ve Maltepe Üniversitesi'nde lisans eğitimi verildiğini bildirdi.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından YÖK'e gönderilen yazıda özel eğitimde öğretmen ihtiyacının karşılanması için ''Okul öncesi, İlköğretim ve özel eğitim alan mezunlarının katılacağı dört dönemlik tezsiz yüksek lisans programı açılması'', ''Özel eğitim alanında öğrenci kontenjanlarının artırılması'', ''Özel eğitimde yüksek lisans programları açmanın kolaylaştırılmasının'' önerildiğini söyleyen Çetinsaya, özel eğitime öğretim üyesi yetiştirilmesi kapsamında, MEB tarafından 9 kişinin yurtdışına gönderildiğini, YÖK tarafından da 50 öğrenci gönderilmesinin planlandığını söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nda ''üstün yetenekliler öğretmeni'' kadrosu bulunmaması nedeniyle bu programdan mezun olanların sınıf öğretmeni olarak atandığını belirten Çetinsaya, 2010-2011 yılı itibariyle üstün zekalılar eğitim programlarında 66 öğrenci bulunduğunu, 2012 kontenjanının ise 78 olduğunu bildirdi.

Çetinsaya, MEB'in özel eğitim alanında öğretmen ihtiyacının 12 bin 492 olduğunu, kadrolu çalışan öğretmen sayısının 4820, ihtiyaç duyulan öğretmen sayısının 7672 olduğunu açıkladı.

Özel eğitimde öğrenci sayısının 2010-2011 öğretim yılında 141 bin 248 olduğunu, bu sayının bir yılda yüzde 41 artarak 2011-2012 öğretim yılında 199 bin 513'e yükseldiğini ifade eden Çetinsaya, ''Özel eğitimde öğrenci sayısındaki artışa rağmen bu alanda yetiştirilen öğretmen sayısı çok daha yavaş artmaktadır'' dedi.

-''Alternatif ölçme-değerlendirme araçlarına ihtiyaç var''-

Çetinsaya, sunumun ''sorunları ve öneriler'' başlığında ise şu bilgileri verdi:

''Türkiye'de nüfusun yüzde 2-3'ünün üstün zekalı olduğu tahmin edilmektedir. Mevcut 15 milyon öğrencinin 300-500 bininin üstün zekalı olduğu tahmin edilmektedir. Devlet, bütün çocukların bireysel yetenek ve kapasitelerini geliştirip kullanmalarına fırsat sağlamalıdır. Bütün öğretmenler, öğrencilerinin bireysel potansiyellerini geliştirebilecek yeterliliğe sahip olarak yetiştirilmelidir.

2007'den itibaren öğretmen yetiştiren programlara Özel Eğitim dersinin konulması olumlu bir gelişmedir.

Herhangi bir öğretmenlik alanından mezun olan bireylerin, lisans sonrası veya lisans üstü programlarla üstün yetenekliler için yetiştirilerek istihdam edilmesi gerekir.

Üstün yetenekli bireyler tanılandıktan sonra, okullarda hızlandırma ve zenginleştirme yoluyla destek eğitimi almaları sağlanmalıdır.

Seviye Belirleme Sınavları (SBS) üstün yetenekli öğrencileri teşhis etmede yeterli olmayıp bazı yetenekleri ölçmemektedir. Alternatif ölçme-değerlendirme araçlarına ihtiyaç vardır.

Farklı yetenekleri ölçmede, milli kültüre duyarlı teşhis araçları geliştirilmelidir.

'Üst özel sınıf' ve 'alt özel sınıf' gibi ayrımcılığa dayalı uygulamalar yerine, kaynaştırma modeline dayalı eğitime ağırlık verilmelidir.

Türkiye'nin uzak hedeflerine ve gelişim alanlarına uygun olarak yeteneklerin keşfedilip buna göre yönlendirilmesi; üstün yeteneklilerin izlenmesi ve ilgili alanlarda istihdam edilmesi sağlanmalıdır.

Çoktan seçmeli sınavlara endeksli bir eğitim sisteminde yeteneklerin keşfedilmesi pek mümkün olmamaktadır. SBS, YGS ve LYS gibi çoktan seçmeli testlere dayalı sınavlar yerine alternatif ölçme-değerlendirme yöntemleri üzerine düşünülmelidir.''