İstanbul İl Milli Eğitimin korkulu rüyası

Yeni sistemin gelmesi ile yaşanan ve yaşanacak sorunlar son günlerde il milli eğitim müdürlerinin uykularını kaçırmaya başlamıştır.

Bugüne kadar söylenenlere, önerilere kulak tıkayanlar iş başa düşünce kafalarını duvarlara vurmaktadırlar.

Bu konuda en büyük sorun İstanbul İlinde yaşanacaktır. Bir devlet büyüklüğündeki İstanbul'da derslik sorunu yaşandığından 4+4+4 ile sisteme girecek yeni öğrenciler İl Müdürü sayın Muammer YILDIZ'ı da kara kara düşündürmektedir.

Bir çok yöneticinin en çok güvendiği ve duaya çıktığı husus 66-72 ay yaş grubu öğrencilerinin okula kayıt yerine rapor alarak okulu bir yıl ertelemeleri. Eğer bu hesap tutmazsa küçük yaşta sisteme girecek çocuklara oyun eğitimi verileceğini iddia edenler maalesef kalabalık, havasız, cazibesi olmayan sınıflarda eğitim öğretim sürecine iteceklerdir. Adı eğitim olabilirse tabii ki.

Bu durumun yanı sıra sınıf öğretmenlerin fazlalığa çıkması da başka bir sorun. Bu konudaki önerilerimizi daha önce ele almıştık.

Sınıf öğretmenlerinde fazlalık oluşmuşken yeni sistemle branş öğretmenliğinde açıklar oluşacaktır. Bu da başka bir sorun.

İstanbul'da yaşanacak bir başka sorun ise Lise öğretiminin zorunlu olması nedeniyle yaşanacak derslik açığıdır. Okulların dönüşümünde de mantıklı davranılmamış liselerin dönüşümünde dahi sorunu büyütecek yaklaşımlar sergilenmiştir.

İlkokul ortaokul dönüşümleri ise elde patlayacak gibi. Bir anda planlama yapılmadan okulların fiziki kapasiteleri, çevresel faktörler gözetilmeden yapılan dönüşümler şimdi başa bela.

Burada örnekleme yapalım. Bugün Tozkoparan bölgesinin veli potansiyelini düşündüğünüzde kapasitesi büyük bir okulu İmam Hatip Ortaokulu yapmamalısınız. Ya da Beşiktaş'ın askeri lojmanların yanındaki Lisesini İHL yapmamalısınız. Üstelik Beşiktaş'ta hiç genel lise kalmamışken. Çünkü bu okulları buralarda açarsanız bu bölgeden öğrenci gelmeyeceğinden bölgeye hizmet etmiş olmaz, okulu tam kapasite ile çalıştıramazsınız.

Örneğin; Dönüştürülen bazı okullar yeniden farklı türlere dönüştürülmektedir. Bu konuda teklifler yapılmaktadır. Öğrenci bulunmasının çok az olduğu bir bölgedeki okul İmam Hatip Ortaokuluna dönüştürülmüş öğrenci bulunmaması nedeniyle bu okul lise ve ortaokul yapılmasına çalışılmakta, sadece ortaokula dönüştürülen bir başka okul ise ilkokul ortaokul olarak düzeltilmeye çalışılmaktadır.

Daha konun çıkmadan önce Perşembe'nin gelişinin Çarşamba'dan belli olduğunu ifade etmiştik. Fakat değişime direniş göstermekle suçlanmış, bu sorunların yaşanmayacağı cümleleriyle karşılaşmıştık.

Temennimiz eğitim öğretimin başlayacağı güne kadar sorunların en azından minimize edilmesi ve öğrencilere yansıyacak sorun bırakılmadan eğitim öğretime başlanması. Bunun için özellikle 1.sınıf mevcutlarını arttıran uygulamalardan kaçınılmalı zaten küçük yaşta gelen çocuklar için eğitim öğretim süreci korkulu rüyaya dönüştürülmemelidir.

Saygılarımla?

Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi