MEB'de atamalar acilen yapılmalı
Görünen köy kılavuz istememektedir. Özellikle özür grubu atamaları kaçınılmaz bir hal almıştır. Bakan DİNÇER’in görevden alınmasının en önemli gerekçelerinden biri olarak da bu atamalar gösterilebilir.
Sayın DİNÇER’in ilk atamada olduğu gibi özür grubunu da bir defada yani Ağustos ayında yapma ısrarı, Sayın DİNÇER’in anlatamadığı, kamuoyunu ve partisini ikna edemediği konu olmuştur.
Göreve geldiğinde de sadece Ağustos ayında atama yapılacağını söyleyen sayın bakan gelen baskılar üzerine Şubat 2012’de 17bin öğretmen ataması gerçekleştirmişti. Üstelik dizayn ettiği 652 sayılı KHK’ya rağmen...
Şubat ataması için aynı ısrara 2013’te de devam eden bakan özellikle eş durumu atamalarında da aynı ısrarı sürdürünce tepkiler de çoğalmıştır.
Bakan değişikliği ile beraber tekrar alevlenen Eş durumu ve ilk atama süreci için bakanlığın hızlı hareket etmesi gerekmektedir. Çünkü okulların tatil olduğu bu dönemde bu süreci tamamlamak eğitim öğretim süreci açısından da yararlı olacaktır.
MEB’de şu anda 12-13 bin civarında ücretli öğretmen çalıştığını söyleyen bakan DİNÇER’in bu sayısı kafaları karıştırmaktadır. Bu konuyu daha önceki yazımızda ele almıştık.
Sayı gerçekten 13bin civarındaysa gerçek anlamda ihtiyaç gerçekten 13bindir. Kalan dersleri, kadrolu öğretmenlerimizin ek ders karşılığı doldurmuş oldukları anlamı ortaya çıkmaktadır.
Bugün ücretli öğretmen olarak çalışan öğretmenlerin KPSS ye hazırlanmak için ikinci dönem görevi bırakabilecekleri, okulların öğretmen bulmakta güçlük çekeceği hatta çekmeye başladığı değerlendirilmelidir.
Sayın Avcı, Özür grubu atamalarını ivedilikle ele almalı, bakanlık bürokratları konu ile ilgili olarak sayın bakanı acilen bilgilendirmelidirler. Özür grubu atamaları yapılırken tabii ki yaratılan ve bekleyen sorunlar vardır.
Örneğin, 2012 yılında şubat atamasında yapılan 17bin atamanın kalkınmakta öncelikli illerimize yapıldığı düşünüldüğünde özür grubu atamalarının en önemli bölümünü bu öğretmenler oluşturacaklardır. Bu nedenle bu öğretmenlerin adaylık süreci göz önüne alınmadan başvurmaları sağlanmalıdır.
Buradan boşalacak kadroların doldurulması da ayrı bir sorun olarak ortaya çıkacağından bunun da değerlendirilmesi gerekir.
Bir başka husus ise 2012 yaz daha doğrusu güz döneminde yapılan özür grubu atamalarında bazı öğretmenlerimiz ya eşin ya işin diyerek zorla branş değişikliğine sürüklenmiş, bir kısmı da öğretmenlik yerine memurluğa atanmışlardır. Bu öğretmenlerimizin bulundukları illere onların asıl alanlarında atama yapılırsa bu öğretmenlerimiz mağdur edilmiş olacaklardır. Bakanlığın bu durumu da göz ardı etmemesi gerekmektedir.
Tüm bunlar değerlendirildiğinde bakanlığın özür grubu için il emrini devreye sokmaktan başka çaresinin kalmadığı görülmektedir.
Aynı şekilde il içi özrü bekleyen öğretmenlerimizin sorunları çözüm beklemektedir. Çünkü bazı illerimizde eşlerinden 150-200km mesafede çalışan öğretmenlerimiz bulunmaktadır.
Sayın bakanın atacağı en önemli adımlardan bir tanesi de eski bakan DİNÇER’in mevzuata rağmen kaldırdığı Öğrenim özrünü yeniden getirmek olmalıdır..
Şimdi sınav zamanı bu sınavdan bakalım bürokratlar başarıyla çıkabilecekler mi? Ümit ederiz ki başarıyla çıkılsın ve okullar başlamadan süreç tamamlanarak sorunsuz bir eğitim öğretim dönemine başlanabilsin.
Saygılarımla…
Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi