45 akademisyenin yargılanmasına devam ediliyor

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) İstanbul Üniversitesindeki (İÜ) akademik yapılanmasına ilişkin aralarında profesörlerin de bulunduğu 13'ü tutuklu 45 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması başladı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Şubat 2017 13:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
45 akademisyenin yargılanmasına devam ediliyor

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce büyük salonda yapılan duruşmaya, 13'ü tutuklu 29 sanık ile avukatları katıldı.

Duruşmada, yoklama yapılmasının ardından sanık avukatları söz aldı.

Duruşma, sanık avukatlarının usule ilişkin taleplerinin ardından tutuksuz sanıkların savunmalarının yapılmasıyla devam ediyor.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklar Doç. Dr. Ahmet Edip Müftüoğlu, Prof. Dr. Ferah Armutçu, öğretim görevlileri Enis Güney, Halim Taşkaya, Hasan Fehmi Erol, Hasan Hakan Ulutin, Prof. Dr. Lütfi İlhan Yargıç, Prof. Dr. Metin Halaç, Yrd. Doç. Mustafa Selçuk, Doç. Dr. Osman Abalı, Yrd. Doç. Savaş Açıkkaya, Yrd. Doç. Erol Önen ve Prof. Dr. Vedat Demir'in tutuklandığı, bu şüphelilerden 8'inin örgütün şifreli haberleşme programı olan ''ByLock''u kullandığı belirtiliyor.

İddianamede, tüm sanıkların "silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7 yıl altışar aydan on beşer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

İddianamede, ''FETÖ elebaşısının talimatıyla tum kamu universitelerini ele geçirmeye çalışan örgüt, Yukseköğretim Kurulu (YÖK) örgutlenmesine paralel bir yapı olarak kendi örgutlenmelerini her universitede oluşturmuşlardır. Üniversitelerde; universite, fakulte, yuksekokul ve enstitu imamları olarak yapılanmış olup, bu bunyeler içerisindeki örgut uyeleri bu imamlara bağlı örgutsel faaliyet yurutmuşlerdir.'' denildi.

Örgutün, hakimiyetinin etkin olduğu taşra universitelerinde açılan akademik kadrolara yerleştirdikleri uyelerinin daha sonra buyuk universitelere geçişini sağladığı, böylece tüm kamu universitelerinin adeta örgutçe kuşatıldığı vurgulanan iddianamede, örgütün yapılanmasına ilişkin şu bilgilere yer veriliyor:

''Örgut için universite yönetimi çok önemlidir. Üniversitenin akademik kadrosunun yanında idari kadrolarını da elinde tutmak istemiştir. Üniversiteler yuksek butçeli kurumlar olup, bu butçelerin örgut mensuplarınca örgutun amaçları doğrultusunda kullanılması hedeflenmiştir. FETÖ'nun Bank Asya'yı kurtarmak için 'himmet akademisini' kullandığının ortaya çıktığı, 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra bankaya, 5 bin akademisyen uzerinden yaklaşık 5 milyar lira fon yönlendirildiği, bir araştırma görevlisinin hesabından 42,5 milyon lira çıktığı tespit edilmiştir."

Üniversiteye giren bu öğrencilerin örgutun universite imamları tarafından korunduğu ve örgut hiyerarşisi içerisinde ileride tayin edilecek görevler için özel olarak yetiştirildiği anlatılan iddianamede, ''Üniversite sonrası yuksek lisans, doktora, yurt dışı eğitimleri almak için her turlu hukuk dışı yollar kullanılmıştır. Örgut akademik kadrolara kendi uyelerini yerleştirmek için Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı'nda (ALES) soruları ele geçirerek örgut uyelerine sızdırmıştır. Yuksek lisans ve doktora sınavları ile ALES'te çaldığı sorular sayesinde universitelere 2002-2013 yılları arasında 8 bin 500 civarında akademisyen yerleştirildiği tahmin edilmektedir.'' ifadelerine yer veriliyor.

ÖSYM verilerine göre 2005'te ALES'e 226 bine yakın adayın girdiği, bu adayların yüzde 0,1'inin soruları tam ya da 2 eksikle tamamladığı, 2005'te ALES'te tam yapanların sayısı 100 iken, bu rakamın 2009'da 200 kat arttığına dikkati çekilen iddianamede, 2009'da sınava giren 226 bine yakın adayın yüzde 9'unun tam puan aldığı, FETÖ/PDY silahlı örgutunun neredeyse butun sınavlarda hırsızlık yaptığı, 2009'da ALES'te yalnızca 2 yanlışı olan aday sayısının 20 bin 290 olduğunun tespit edildiği kaydediliyor. Sanık tüm akademisyenlerin ya meslekten ihraç edildiği ya da açığa alındığı belirtilen iddianamede, şüphelilerin Bank Asya'daki hesap hareketleri, "ByLock", 1 dolar, sosyal medya paylaşımları ve WhatsApp yazışmaları delil olarak gösteriliyor.

Muhammed Enes Can

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber