Merkez Bankası Başkanı: Hedef 30 yıl vadeli konut kredi

Merkez Bankası'nın patronu Çetinkaya, SABAH'a konuştu: Türkiye ekonomisi çok güçlü, yatırımlarda ivme sürecek. Enflasyonda yüksek seviyelerin kalıcı olmasına müsaade etmeyiz. 30 yıl vadeli konut kredisi için fiyat istikrarı ön şart

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 25 Şubat 2018 07:10, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00
Merkez Bankası Başkanı: Hedef 30 yıl vadeli konut kredi

Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, SABAH'a özel açıklamalarda bulundu. 2018'in rotasını 'toplumsal refah' olarak belirleyen Başkan Çetinkaya, vatandaşların 30 yıl vadeli konut kredisi kullanabilmesi için ellerindeki tüm araçları kullanacakları mesajını verdi. Çetinkaya, Türkiye ekonomisinin çok güçlü ve dinamik olduğunu belirterek, "Yatırımlardaki ivme devam edecek. Toplumsal refaha katkı için kalıcı fiyat istikrarı sağlayacağız" dedi. İşte Çetinkaya'nın açıklamaları...

2018 ekonomide nasıl bir yıl olacak?

Geçen yıl karşılaşılan şoklar, Türkiye ekonomisinin ne kadar dayanıklı, dinamik bir yapıya sahip olduğunu gösterdi. Koordineli tedbirlerin etkisiyle güçlü bir büyüme gerçekleşti. Bu yıl için kritik nokta iktisadi faaliyette orta-uzun vadede istikrarlı bir eğilim yakalanması. Büyümenin yatırım, net ihracat ve tüketim yönünden dengeli bir bileşime sahip olması ve istihdam oluşturması önemli. Bu, büyümenin kapsayıcı, kalıcı, refahı artırıcı bir mahiyet kazanmasına önemli destek verir. Yakın dönemde dış talebin gücünü koruması, turizmde süregelen toparlanma, yatırımlardaki artış bu yılki büyüme kompozisyonu açısından olumlu bir görünüme işaret ediyor. Enflasyon tarafında da bu yıl parasal duruşun etkilerini daha güçlü göreceğimiz bir dönem olacak.

Yatırım tarafında olumlu tablonun devam etmesini beklediğinizi söylediniz. Beklentilerinizi açabilir misiniz?

2017'nin ortalarından itibaren yatırımlarda kayda değer artışlar görmeye başladık. Makine-teçhizat ve teknoloji yatırımlarındaki canlanma büyüme potansiyelimiz ve üretkenlik açısından büyük önem taşıyor. Öncü göstergeler bu yıla da olumlu bir başlangıç yaptığımızı gösteriyor. İç talep büyüyor, dış talep güçlü seyrini koruyor. İhracatçı sektörlerde kapasite kullanım oranları yüksek. Bu da yeni yatırım ihtiyacını artırıyor. Talep koşullarına dair belirsizliklerin azalması yatırım iştahını destekliyor. Teşvikler de bu sürece destek veriyor. Bütün bunlar, yatırımlardaki ivmenin devam edeceğini gösteriyor.

YATIRIM ODAKLI FON

Finansman maliyetlerindeki artışı nasıl değerlendiriyorsunuz? Yatırımları olumsuz etkiliyor mu?

Finansman maliyetleri yatırımlar açısından önemli. Diğer önemli belirleyiciler ise öngörülebilirlik ve istikrar algısı. Finansal derinleşme, çeşitlendirme konusuna zaman ayırmamız gerekiyor. Firmaların alternatif fonlama yöntemlerinin geliştirilmesi, sermaye piyasalarının derinleştirilmesi ve yatırım odaklı fonların daha faal bir şekilde kullanılması kritik öneme sahip. Bu noktada uzun vadeli ve uygun koşullu alternatif finansman yöntemlerinin geliştirilmesi için fiyat istikrarının bir önkoşul olduğunun da altını çizmek gerekiyor. Merkez Bankası'nın finansmana erişim, uzun vadeli yatırımları destek için en somut katkısı fiyat istikrarını sağlamak olacaktır.

ENFLASYONA GEÇİT YOK

Enflasyonda tek haneye yakınız ancak fiyat istikrarından hala uzaktayız. Yüksek enflasyonla yaşamaya alışmalı mıyız?

Enflasyonda yüksek seviyelerin kalıcı olmasına müsaade etmeyeceğiz. Son dönemde fiyat istikrarı vurgumuzun giderek arttığını ve kararlı mücadele yürütüldüğünü görebilirsiniz. Amacımız toplumsal refaha katkıda bulunmak için kalıcı fiyat istikrarını sağlamak.

EŞGÜDÜMLÜ ÇALIŞMA VAR

Hükümetin enflasyondaki düşüş sürecine destek vermesini bekliyor musunuz?

İstikrarlı büyüme için makro politikaların koordinasyonu önemli. Son dönemde ortak çaba yönünde ciddi adımlar atıldığını görüyoruz. Para-maliye politikalarının eşgüdümünde kayda değer bir ilerleme var.

UZUN VADELİ KREDİ İÇİN FİYAT İSTİKRARI GEREKİYOR

Düşük enflasyon seviyesine vardığımızda ne kazanmış olacağız. Düşük tek haneli bir enflasyon oranına sahip olmak neden önemli?

Enflasyonun yüksek, oynak olduğu bir ekonomide uzun vadeli yerel para cinsinden finansman araçları ve sermaye piyasaları yeterince gelişemez. Bu da hem yabancı para cinsi borçlanmayı teşvik eder hem de finansman kalitesini düşürür. Örneğin vatandaşımızın 10 yıl değil, 30 yıl vadeli konut kredisi olanağına kavuşabilmesi için fiyat istikrarının bir ön şart olduğunu vurgulamak önemli. Yerel para ile ticaretin artmasının ve Türk Lirası'nın küresel kullanımının daha da yaygınlaşmasının satın alma gücümüzün istikrara kavuşması ile arzu edilen noktaya gelebileceği söylenebilir.

KOORDİNASYON MAKROYA YANSIR

2018'de bu çabaların sonuç vereceğini düşünüyor musunuz?

Ekonomide koordinasyonun olumlu etkilerini bu yıl makro dengelerde görmeye devam edeceğiz. Verimlilikte kalıcı kazanımlar açısından kapsamlı bir yerlileşme ve teknolojik ilerlemeyi öncelikleyen bir sanayileşme stratejisi oluşturup uygulamalıyız. İhracatta katma değerin ve üretimde yerli girdi payının artırılması gerek. Bunlar fiyat istikrarına önemli katkı sunacak. Bu alanlar Merkez Bankası'nın yapısal araştırma gündeminde de önemli bir yer tutuyor.

DIŞ DENGE DE İYİLEŞMELİ

Vurguladığınız yapısal konuları biraz daha açabilir misiniz?

Ekonominin dış şoklara karşı duyarlılığının azaltılmasına yönelik adımlar büyük önem taşıyor. Fiyat istikrarının kalıcı olarak sağlanabilmesi için dış dengede mutlaka iyileşme sağlanması gerekiyor. Yurt içinde piyasaların işleyişini destekleyen adımların da önemini vurgulamak gerekiyor. Merkez Bankası olarak biz de bu sürece elimizdeki araçlarla destek vermeye gayret ediyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber