4 çocuğu intihar eden baba: Hiç ağlamadım
Gülden AYDIN
Eşi Neyran Sağocak'ın 15 Nisan'da İstanbul'da ölümünün ardından 4 çocuğu intihar eden Avukat Necdet Sağocak'la (67) Kahramanmaraş'taki evinde görüştük. Abdülhamidhan Mahallesi'ndeki 3 katlı müstakil evinin bahçesi yemyeşil.O kadar çok leylak ağacı var ki. Koparıp verirken ?Neyran prensesimin en sevdiği çiçekten size vereyim? diyor. Siyahlar içinde. Atletik, bakımlı, nazik. ?Acınızın büyüklüğünü anlıyorum? diyorum. ?Karşınızda dünyanın en güçlü adamı var? diyor. ?Sizi üzmek istemiyorum? diyorum. ?Üzüldüğümü nereden çıkardınız?? diyor ve ekliyor, ?Hiç ağlamadım, hiç ilaç almadım. Psikologa gittim, sorular sordum, cevap veremedi. Üç gün sonra gidip cevaplarını alacağım.? Elimi tutuyor. Buz gibi. Bana ?Elleriniz ne kadar sıcak? diyor. Gözlerime bakıyor ?Binlerce yıllık acı kültürü omuriliğinizden aşağıya inmiş? diyor. Çocuklarının, annelerine neden ölümüne bağlı olduğunu öğrenmek istediğimi söylüyorum. Mırıldanarak ?Neyran'ım mükemmel, olağanüstü bir insandı. Onu çok seviyorduk. 5 hastane dolaştık ama kaybettik? diyor.
Neden, Kahramanmaraş yerine İstanbul'a defnedildiğini sorup, sık ziyaret edemeyeceklerini söylüyorum, yanıt veriyor: ?Uzaklık ne demek? Öyle bir şey yok. Yer, yer, aynı. 10 günde 4 kez gittik çocuklarla zaten? diyor. Kayınvalidesi Mevhibe Fettahoğlu'nun aydın, ilerici ve Cumhuriyet'in ilk kadın öğretmenlerinden olduğunu söylüyor:
?Yakın zamanda onu kaybettik. Karacaahmet Mezarlığı'nda tek yer kalmıştı yanında. Neyran'ımızı gömdük.?
Eşinin heykellerini görmek istediğimde ise ?Hepsini kırdım? diyor. Avukat Necdet Sağocak, 1978 Kahramanmaraş Katliamı'nda, öldürülen Aleviler'in yaşadığı Yörük Selim Mahallesi'nde doğduğunu söylüyor. ?Alevi misiniz?? sorusuna yanıtı şöyle: ?Öyle güçlü kültürden, aileden geliyorum ki ne mezhebin ne dinin önemi var? cevabını veriyor. 12 Eylül öncesinin karanlık günlerinde can güvenliğinin olmadığını, tehditlere boyun eğmediğini anlatıyor: ?Ölümden döndüğüm çok oldu. Buna rağmen büroma hep tek başıma gittim.?
Eşi Neyran Hanım'la bu karanlık günlerde, 1978'de birbirlerine aşık olup evlendiklerini anlatırken gözleri doluyor.
Bakkal anlatıyor: Siparişi kapıdan alırlardı görmezdik
M.Nuri ŞİRİN-Lütfi YIKAN
Kazandığı davalarla güçlü bir avukat olarak bilinen Necdet Sağocak'ı tanıyanlar, sohbet ettiği kişi sayısının 15'i geçmediği söylüyor.Oturdukları mahallede komşularının bile çok az gördüğü çocuklarının ise birbirlerinden genellikle ayrılmadığı, kimseyle sosyal bir ilişki kurmadıkları anlatılıyor. Mahalle bakkalı, ailenin kendilerine ara sıra sipariş verdiğini, eve gittiğinde çocukların kapıyı siparişlerini alacak kadar araladığını ve tam açmadığını söylüyor. Eve hiç bir zaman girmediğini belirten bakkal, ?Ne selam verirler, ne de hal hatır sorup konuşurlardı. Sadece sipariş verirler, onu da eve ben götürürdüm. Kapıyı aralayıp siparişleri alır, tüm yaşamları evlerinin içinde geçerdi. Onları pek görmezdik? diyor. Bir komşuları da ?Okula da 1 gün gider 3 gün gitmezlerdi. Genellikle evlerinde hep birlikte yaşarlardı. Aslında sosyal bir ilişkileri olmadığı için çocukları da pek tanıyan yoktu? diye anlatıyor aileyi.
Yiyecekler kriminalde
Önceki akşam fenalaşarak hastaneye kaldırılan Necdet Sağocak'ın rahatsızlığı nedeniyle dün de ifadesi alınamadı. Sağocak, doktor kontrolünde tutuluyor. Hastalık derecesinde bağlı oldukları annelerinin ölümüne üzülerek canlarını kıydıkları belirtilen 4 kardeşe mezar olan evde dört kardeşin yediği çerez, çikolata, pişmaniye gibi yiyecekler ile masada bulunan maden suyu ve kola türü içecekler ve sigaralardan alınan örnekler de incelemeye alındı. Evin içindeki boş ve kapağı açılmış dolu viski şişeleri de incelenirken, bunların içinde yabancı bir madde olup olmadığının belirlenmesi için örnekleri alınıp kriminal laboratuvara gönderildi.
Psikolojik intihar
Kentin tanınmış ticaret hukuku avukatı olan Necdet Sağocak'ın, 15 Nisan'da ölen eşi 63 yaşındaki Neyran Sağocak ile evliliklerinden dünyaya gelen 31 yaşındaki Raden, 26 yaşındaki Beraris ile kız kardeşleri 30 yaşındaki Rulin ve 27 yaşındaki Sajen Sağocak'ın annelerinin ölümünden sonra psikolojilerinin bozulması nedeniyle intihar etmiş olabileceği üzerinde duruluyor.
Kimliklerini yırtmışlar
4 kardeşin hayatına son verdiği bağevinin geniş salonunun orta kısmında, ön bahçeyi pencereden görecek şekilde sallanan koltuk dışında eşya yok. Mutfakta da bir masa ve az sayıda mutfak eşyası yer alıyor. Bahçe düzenli ekilmiş meyve ağaçlarıyla dolu. Bu arada dört kardeş, İstanbul'da nüfus cüzdanlarını yırtıp attıkları, aile fotoğraflarını yok ettikleri de anlaşıldı.