Sayın Bakan, öğretmen adaylarının da gönlünü alırsa, daha sağlıklı yol alır
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'den başlangıçta umutluyduk. Bu umudumuzun sebebi, eğitime yönelik uzun vadeli düşünceleriydi. Ancak sayın bakanın en makul önerilere dahi bilindik cevaplarla yanıt vermesi ve sürekli bunu tekrarlaması, umutlarımızı sona erdirmişti. Dün ise önemli bir gelişme oldu. Sayın Bakan, Cumartesi günü Başbakanla yaptığı bir buçuk saatlik görüşme sonrasında, Pazartesi günü iki eğitim sendikası yöneticisini Bakanlığa davet etti ve özür grubu atamalarına yönelik önerisini sunarak güzel bir hamle yaptı. Şimdi sıra 2. güzel hamle de...
Milli Eğitim Bakanlığı ne kadar tekrarlayıp dursa da gerçek şudur: 2011 KPSS sınav sonuçlarıyla başvuru yapabilecek adaylara yönelik toplam öğretmen alımı 40 bin değil 11 bindir. (Tıklayınız) Ayrıca Kasım ayında Van için 800 kişilik atama yapılmıştır. (Tıklayınız.)Bunun dışındaki atamalar, 2011 KPSS sınavı öncesine ilişkindir.
Bu bağlamda, haklı talepleri görmemek çok büyük bir zulümdür.
Sayın Bakan, özür grubu atamalarında olduğu gibi Şubat ayı ek öğretmen atamalarında da bir iyileştirme yapmalı ve varolan tepkileri azaltmalıdır. Tepkiler azaltılmadan MEB'in uzun vadeli proje üretmesi mümkün değildir.
Sayın Bakan, şuan TV'lere çıktığında kendisine hep aynı sorular sorulmaktadır. Sayın Bakan da, bu durumdan şikayetçi olduğunu ifade etmiştir. "Bu çocukların suçu yok" deyip, hiçbir şey yapmamak, anlamsızdır.
Bu çerçevede, bu kısır döngünün sonlandırılabilmesi için, bir şeyler yapılması gerekmektedir. MEB, Şubat ayı öğretmen atamaları konusundaki projesini de bir an önce sonuçlandırdıktan sonra, tüm sosyal kesimlerin desteğini alarak, eğitime yönelik projeleri hayata geçirmelidir. (Ama ben bildim yaklaşımıyla değil)