MEB'in her adımı yeni sorunlar doğuruyor

Milli Eğitim Bakanlığında son bir yılda atılan her adım beraberinde sorunlar getirmiştir. Geçen yıldan bu yana yaşananları bu tespiti her gün daha fazla doğruluyor. Maksut Balmuk'un konuyla ilgili değerlendirmesi için başlığa tıklayınız.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 16 Ağustos 2012 01:28, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Son bir yılda atılan her adım beraberinde sorunlar getirmiştir. Okula bağışla başlayan süreçte müdürler boş yere zam altında bırakıldı soruşturmalar vs?

Teşkilat yasası değişti herkes görevden alındı Beşevler Eğitimciler kampı kuruldu. Maaşları yerinde bürokratlar iş yapmadan maaş almaya devam ediyorlar.

Yenileri görevlendirildi onlar da iş bilmedikleri için ayrı bir sorun olarak karşımıza çıktı.

Lise sonlara 45 gün izin verilmemesi izledi. Öğrenci mağdur oldu.

4+4+4 yasası gündeme geldi bazıları alkışladı hatta ileri gidip devrim diyenler oldu. Sınıf öğretmenleri mağdur olacak dedik dinletemedik. Güvence verenler oldu şimdi ortalıkta yoklar?

Bakan kanal kanal dolaşmaya başladı her cümlesi ayrı sorun oluşturdu. Herkesin kafası karıştı.

Anadolu Lisesi öğretmenlerine sınav açıldı atama yapmamak için her yol izlendi.

Okullar ilkokul ortaokul diye ayrıldı bir karmaşa. Haftalık ders çizelgeleri yayımlanmadan Normları düzenlendi olmaz yanlış olur dedik alelacele ders çizelgeleri yayımlandı.

İl içi yer değiştirme başlatıldı sorunlarla dolu. İl dışı açıldı başka sorun. Özür grubu başladı o daha başka sorun.

Şimdi de Liselerde Haftalık ders çizelgeleri düzenlendi. Yayımlandı norm kadro düzenlemesinden aylar sonra.

Okullar normlarını eski çizelgeye göre hazırladılar şimdi yeni çizelgeleye göre öğretmen nereden bulacaklar kara kara düşünüyorlar. Bakanlığa sorsanız Eylül'de düzeltirsiniz diyorlar. İyi de Eylülden sonra ne yer değiştirme ne de ilk atama var.

Ders çizelgeleri değişti ama bunu değiştirenler sadece bakanın biz diğer ülkelere göre daha az ders yapıyoruz. Çocuklara daha az ders veriyoruz sözünü baz aldılar. Ülke gerçeğini düşünen yok.

4+4+4 ile zaten ikili eğitime dönen bir çok okulda öğrenci, sabah namazını müteakiben gelip yatsı namazında çıkacak. İlköğretim böyle düzenlenince liseleri de boş bırakmamak lazım denilip onlara da 37-40 saat haftalık ders konuldu.

Evet belki biz bazı ülkelere göre daha az ders yapıyoruz ama o ülkeler arsında ikili eğitimi bilen kaç ülke var? Haftada 40 saat de ders yapalım ama önce bina yapın sınıf mevcutlarını azaltın tüm okulları normal eğitime çevirinde ondan sonra saati yükseltin. Siz bir ilköğretim çocuğunu günde 8 saat ders yaptırarak teneffüslerde 10 dakika denilen ama giriş çıkış ile 5 dakikayı geçmeyen teneffüslerle mi dinlendirecek ve verimli eğitim yapacaksınız.

Bu uygulamaya geçilmeden önce anket yapılsa inanın anketi yapanın aklından şüphe edilirdi.

Sizin için ben sordum bir çok üst düzey bürokrata aynen şöyle diyorlar;

- Biri: Ben Kars'ta görev yaptım. Kış aylarında hava saat üçte kararıyor o saatten sonra dersi zor yaparsınız.

- Bir başkası: yazık çocuklara ama bize soran yok ki?

- Bir başkası: servis saatlerini(taşımalı ve diğer eğitimde) nasıl ayarlayacaklar merak ediyorum.

- Çocukların çocuklukları ellerinden alınacak. Adı üstünde çocuk ama düşünen yok.

- ?

Bunu biz söylemiyoruz bakanlığın yetkilileri söylüyor.

Biz de söyleyelim. Bakanlık karda donduğu için kaybettiğimiz çocuklardan da ders almamış anlaşılan. Bir öğrenci 37 saatte aynı okulda bir başkası 30 saatte okuldan çıkacakken kardeş olan çocukları nasıl birleştirecek, servislerini nasıl denk getirecek. Gelecek yıllarda farklılıklar daha da fazla.

TTKB ?de kilitlenmiş bir tek konuya o da biz diğer ülkelere göre daha az ders yapıyoruz. 8 yılda diğer ülkelere göre bir yıl eksik ders yapıyoruz cümlelerinden başka bir şey düşündükleri yok.

Bakanlık Ortaöğretim Ders çizelgelerini madem yayımladı Ortaöğretim Kurumları yönetmeliğini de yayımlasın Anadolu Lisesinde, ikili eğitimde ve Genel Lisede farklılık gösteren ders saatlerini (40-45) eşitlesin. Semeli ders açmanın kriterlerini belirlesin?

Yeni düzenleme ile ortaya çıkacak öğretmen açığının nasıl kapatılacağını kurala bağlasın. 9 sınıfta artacak dersler azımsanacak sayıda değil. Örneğin Kuranı-Kerim ve Peygamberimizin Hayatı dersleri her okulun Din Kültürü Ahlak Bilgisi normunu mutlaka etkiler. Talep olduğu halde öğretmen yok diye bu dersi açmasanız olmaz, açıp öğretmen bulamazsanız hiç olmaz? Her iki durumda da durumu siz düşünün. Aşağı tükürseniz sakal, yukarı tükürseniz bıyık?

Saygılarımla?

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber