Ankara Nasıl Başkent Oldu?

Küçük bir Anadolu kasabasının başkent oluşu...

  1. 13 Ekim 1923'te Ankara, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin resmen başkenti olmuştu. İmparatorluklar başkenti olan İstanbul' un bırakılarak, adı sanı duyulmamış küçük bir Anadolu kasabasının başkent yapılması ilginç bir süreç sonucunda gerçekleşmişti. Aslında başkenti Anadolu'ya taşıma fikri Osmanlı İmparatorluğu döneminde de gündeme gelmiş, Genç Osman ve Sultan Mehmed Reşad dönemlerinde başkent değiştirilmek istenmişti.

    13 Ekim 1923'te Ankara, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin resmen başkenti olmuştu. İmparatorluklar başkenti olan İstanbul' un bırakılarak, adı sanı duyulmamış küçük bir Anadolu kasabasının başkent yapılması ilginç bir süreç sonucunda gerçekleşmişti. Aslında başkenti Anadolu'ya taşıma fikri Osmanlı İmparatorluğu döneminde de gündeme gelmiş, Genç Osman ve Sultan Mehmed Reşad dönemlerinde başkent değiştirilmek istenmişti.

  2. İstiklal Savaşı'ndan itibaren Türkiye topraklarının büyük bölümü Anadolu'dan ibaret kalmıştı. Mustafa Kemal Paşa başkanlığındaki, Heyet-i Temsiliye ve daha sonra açılan Büyük Millet Meclisi de ülkeyi fiilen buradan yönetmişti. Mücadelenin başarıyla sonuçlanmasından sonra, devletin değişen yapısı ve politikasıyla birlikte başkent de değişti. Yeni devletin merkezi için, Mustafa Kemal Paşa ilk işareti 23 Eylül 1923 tarihinde Gazeteci Hans Lazar'a verdiği demecinde "Ankara'nın Türkiye'nin başkenti olacaktır" diyerek vermişti.

    İstiklal Savaşı'ndan itibaren Türkiye topraklarının büyük bölümü Anadolu'dan ibaret kalmıştı. Mustafa Kemal Paşa başkanlığındaki, Heyet-i Temsiliye ve daha sonra açılan Büyük Millet Meclisi de ülkeyi fiilen buradan yönetmişti. Mücadelenin başarıyla sonuçlanmasından sonra, devletin değişen yapısı ve politikasıyla birlikte başkent de değişti. Yeni devletin merkezi için, Mustafa Kemal Paşa ilk işareti 23 Eylül 1923 tarihinde Gazeteci Hans Lazar'a verdiği demecinde "Ankara'nın Türkiye'nin başkenti olacaktır" diyerek vermişti.

  3. Lozan Antlaşması'nın imzalanmasından sonra 9 Ekim'de İsmet İnönü ve arkadaşları tarafından TBMM'ye sunulan tek maddelik tasarıyla başkentin değiştirilmesi teklif edilmişti. 13 Ekim 1923 günü oy çokluğu ile kabul edilen tasarı kanunlaşmış 1924 Anayasası'nın 2.Maddesinde şöyle yer almıştı: "Türkiye Devleti'nin dini, din-i İslamdır; resmi dili Türkçedir; makarrı Ankara şehridir."

    Lozan Antlaşması'nın imzalanmasından sonra 9 Ekim'de İsmet İnönü ve arkadaşları tarafından TBMM'ye sunulan tek maddelik tasarıyla başkentin değiştirilmesi teklif edilmişti. 13 Ekim 1923 günü oy çokluğu ile kabul edilen tasarı kanunlaşmış 1924 Anayasası'nın 2.Maddesinde şöyle yer almıştı: "Türkiye Devleti'nin dini, din-i İslamdır; resmi dili Türkçedir; makarrı Ankara şehridir."

  4. Bu karar, ülke içinde ve dışında büyük yankılara sebep oldu. Bir kısım aydın ve muhalif devlet adamları ile gazeteciler karara tepki göstererek eleştirilerde bulundular. Basında aylarca bu konu tartışıldı ve yazılar kaleme alındı.

    Bu karar, ülke içinde ve dışında büyük yankılara sebep oldu. Bir kısım aydın ve muhalif devlet adamları ile gazeteciler karara tepki göstererek eleştirilerde bulundular. Basında aylarca bu konu tartışıldı ve yazılar kaleme alındı.

  5. Daha ilgi çekici olansa özellikle Avrupa Devletleri'nin karara karşı tutumlarıydı. Devletler hukukuna göre elçiler atandıkları ülkenin başkentinde oturmak zorundaydılar. Fakat İstanbul'dan ayrılmak istemeyen başını İngiltere'nin çektiği devletler, Ankara'nın başkent oluşunu bir türlü kabullenemiyorlardı.

    Daha ilgi çekici olansa özellikle Avrupa Devletleri'nin karara karşı tutumlarıydı. Devletler hukukuna göre elçiler atandıkları ülkenin başkentinde oturmak zorundaydılar. Fakat İstanbul'dan ayrılmak istemeyen başını İngiltere'nin çektiği devletler, Ankara'nın başkent oluşunu bir türlü kabullenemiyorlardı.

  6. Hatta İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon, "Majesteleri Hükümeti, her halükarda Ankara'ya bir Büyükelçi göndermemeye kararlıdır." Diyor ve İstanbul'daki İngiliz Yüksek Komiser Vekili Mr.Henderson da "Ben bugünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iki yıllık ömrü olacağını ve Ankara'nın da iki yıl başkent kalacağını sanıyorum.İstanbul'un çekim gücü büyüktür, ama Türk hükümetini tekrar boğaz kıyısına çekebilmek için iki yıldan fazla zaman geçebilir" diyerek elçi gönderilmemesini istiyordu.

    Hatta İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon, "Majesteleri Hükümeti, her halükarda Ankara'ya bir Büyükelçi göndermemeye kararlıdır." Diyor ve İstanbul'daki İngiliz Yüksek Komiser Vekili Mr.Henderson da "Ben bugünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iki yıllık ömrü olacağını ve Ankara'nın da iki yıl başkent kalacağını sanıyorum.İstanbul'un çekim gücü büyüktür, ama Türk hükümetini tekrar boğaz kıyısına çekebilmek için iki yıldan fazla zaman geçebilir" diyerek elçi gönderilmemesini istiyordu.

  7. Ortaya çıkan bu durum, İngiltere yanında yer alan, İtalya ve Fransa ile birlikteTürkiye arasında diplomatik krize dönüştü.1925 yılına kadar devam eden karşılıklı notalardan sonra büyükelçilerin Ankara'ya taşınmaları zamana bırakıldı.

    Ortaya çıkan bu durum, İngiltere yanında yer alan, İtalya ve Fransa ile birlikteTürkiye arasında diplomatik krize dönüştü.1925 yılına kadar devam eden karşılıklı notalardan sonra büyükelçilerin Ankara'ya taşınmaları zamana bırakıldı.

  8. Geçen zaman içinde yabancı devletler birer ikişer Ankara'ya taşınmaya başladılar. 1928 yılına gelindiğinde İtalya, Almanya , ve son olarak İngiltere'de yeni başkent kararına direnmekten vazgeçerek, büyükelçilik binalarını Ankara'ya naklettiler.

    Geçen zaman içinde yabancı devletler birer ikişer Ankara'ya taşınmaya başladılar. 1928 yılına gelindiğinde İtalya, Almanya , ve son olarak İngiltere'de yeni başkent kararına direnmekten vazgeçerek, büyükelçilik binalarını Ankara'ya naklettiler.

  9. Bu durumu, dönemin İngiliz Büyükelçisi Sir George Clerk, Londra'ya gönderdiği raporla şöyle açıklıyor:"Ankara artık kesinlikle Türkiye'nin başkentidir ve kardiplomatik gitgide buraya temelli olarak yerleşmektedir,İkametgahların elektirik, yol, su, gaz gibi maddi şartları artık İstanbul'daki kadar iyidir,hatta daha da iyidir...." Diyerek son durumu özetliyordu.

    Bu durumu, dönemin İngiliz Büyükelçisi Sir George Clerk, Londra'ya gönderdiği raporla şöyle açıklıyor:"Ankara artık kesinlikle Türkiye'nin başkentidir ve kardiplomatik gitgide buraya temelli olarak yerleşmektedir,İkametgahların elektirik, yol, su, gaz gibi maddi şartları artık İstanbul'daki kadar iyidir,hatta daha da iyidir...." Diyerek son durumu özetliyordu.