Kalp Krizi Riskini Üç Kat Artırıyor!

Uzman isim uyardı: Bunları sakın yapmayın

  1. Yapılan yeni bir araştırma, kalp hastalıkları için önemli bir risk faktörü olan diyabetin, özellikle 60 yaş ve üzeri kadınları aynı yaş grubundaki erkeklerden daha fazla etkilediğini ortaya koydu. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayça Türer Cabbar, kadın hastalarda diyabetin kalp damar hastalıkları oranını üç ila yedi kat artırdığını söyleyerek önemli uyarılarda bulundu.

    Yapılan yeni bir araştırma, kalp hastalıkları için önemli bir risk faktörü olan diyabetin, özellikle 60 yaş ve üzeri kadınları aynı yaş grubundaki erkeklerden daha fazla etkilediğini ortaya koydu. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayça Türer Cabbar, kadın hastalarda diyabetin kalp damar hastalıkları oranını üç ila yedi kat artırdığını söyleyerek önemli uyarılarda bulundu.

  2. Diyabet kadınlarda kalp hastalıkları riskini aynı yaş grubundan erkeklere oranla 3-7 kat artırıyor.

    Diyabet kadınlarda kalp hastalıkları riskini aynı yaş grubundan erkeklere oranla 3-7 kat artırıyor.

  3. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayça Türer Cabbar, diyabet, obezite, hipertansiyon gibi risk faktörlerini cinsiyetler açısından değerlendirdi.

    Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayça Türer Cabbar, diyabet, obezite, hipertansiyon gibi risk faktörlerini cinsiyetler açısından değerlendirdi.

  4. 'Kadınların yüzde 13'ü kalp damar hastalıklarını kişisel bir risk olarak tanımlıyor'

    'Kadınların yüzde 13'ü kalp damar hastalıklarını kişisel bir risk olarak tanımlıyor'

  5. Kalp damar hastalıklarının, Amerika Birleşik Devletleri'nde ve çoğu gelişmiş ülkelerde kadınların en sık yaşam kaybı nedenlerinden biri olduğunu ve her dört kadından birinin de hayatına mal olduğunu ifade eden Doç. Dr. Cabbar, riskin bu denli yoğun olmasına karşın bu konuda yeterli bilinç düzeyinin oluşamadığına işaret etti.

    Kalp damar hastalıklarının, Amerika Birleşik Devletleri'nde ve çoğu gelişmiş ülkelerde kadınların en sık yaşam kaybı nedenlerinden biri olduğunu ve her dört kadından birinin de hayatına mal olduğunu ifade eden Doç. Dr. Cabbar, riskin bu denli yoğun olmasına karşın bu konuda yeterli bilinç düzeyinin oluşamadığına işaret etti.

  6. Amerikan Kalp Birliği (AHA) ve diğer kuruluşların agresif kampanyalarına rağmen, yapılan bir anket çalışması verilerinin de bunu net olarak ortaya koyduğunu söyleyen Cabbar, ?Anketi katılan kadınların sadece yüzde 54'ü, kadınlar için önde gelen yaşam kaybı nedeni olarak kalp damar hastalıklarını öne sürdü. Bunun yanında ankete katılan kadınların sadece yüzde 13'ü kalp damar hastalıklarını kişisel bir risk olarak tanımladı? diye konuştu.

    Amerikan Kalp Birliği (AHA) ve diğer kuruluşların agresif kampanyalarına rağmen, yapılan bir anket çalışması verilerinin de bunu net olarak ortaya koyduğunu söyleyen Cabbar, ?Anketi katılan kadınların sadece yüzde 54'ü, kadınlar için önde gelen yaşam kaybı nedeni olarak kalp damar hastalıklarını öne sürdü. Bunun yanında ankete katılan kadınların sadece yüzde 13'ü kalp damar hastalıklarını kişisel bir risk olarak tanımladı? diye konuştu.

  7. Hareket artıkça kalp hastalığı riski azalıyor

    Hareket artıkça kalp hastalığı riski azalıyor

  8. Kadınların yaşlandıkça, fiziksel olarak erkeklere göre daha az aktif hale geldiklerini ifade eden Doç. Dr. Cabbar, ?Bu durum da kilo alımına katkıda bulunur. Diyabet ve hipertansiyon gelişimine zemin hazırlar. Ek olarak, menopoz ile östrojen üretiminin kesilmesiyle birlikte karın yağları artar bu da kalp damar hastalıkları riskini artırır. Bununla birlikte aktivite düzeyi ile kalp damar olaylarının görülme sıklığı arasında güçlü bir ters ilişki vardır? diye konuştu.

    Kadınların yaşlandıkça, fiziksel olarak erkeklere göre daha az aktif hale geldiklerini ifade eden Doç. Dr. Cabbar, ?Bu durum da kilo alımına katkıda bulunur. Diyabet ve hipertansiyon gelişimine zemin hazırlar. Ek olarak, menopoz ile östrojen üretiminin kesilmesiyle birlikte karın yağları artar bu da kalp damar hastalıkları riskini artırır. Bununla birlikte aktivite düzeyi ile kalp damar olaylarının görülme sıklığı arasında güçlü bir ters ilişki vardır? diye konuştu.

  9. Geleneksel risk faktörlerinin, kadınlarda kalp damar hastalıkları riskini olduğundan az gösterdiğini bilindiğini söyleyen Doç. Dr. Cabbar, bu ve diğer nedenlerden dolayı, araştırmaların bir kadının riskini daha iyi tanımlayabilen diğer yeni belirteçleri belirlemeye odaklandığını da sözlerini ekledi.

    Geleneksel risk faktörlerinin, kadınlarda kalp damar hastalıkları riskini olduğundan az gösterdiğini bilindiğini söyleyen Doç. Dr. Cabbar, bu ve diğer nedenlerden dolayı, araştırmaların bir kadının riskini daha iyi tanımlayabilen diğer yeni belirteçleri belirlemeye odaklandığını da sözlerini ekledi.

  10. Son yıllarda ortaya çıkan çeşitli virüsler kalp sağlığını da olumsuz etkiledi. Uzmanlar virüslerin genç yaşta artan kalp krizlerinin nedeni olduğunu açıklayan bir araştırma yaptı. Peki virüsler kalbi nasıl etkiliyor? Virüs saldırısına karşı kalp sağlığını korumanın yolları neler?

    Son yıllarda ortaya çıkan çeşitli virüsler kalp sağlığını da olumsuz etkiledi. Uzmanlar virüslerin genç yaşta artan kalp krizlerinin nedeni olduğunu açıklayan bir araştırma yaptı. Peki virüsler kalbi nasıl etkiliyor? Virüs saldırısına karşı kalp sağlığını korumanın yolları neler?

  11. Kalp krizi toplumda genellikle ileri yaş hastalığı olarak bilinir. Oysa ki araştırmalar, kalp krizi vakalarının toplam sayısının yıllar geçtikçe azalmasına rağmen, gençlerde görülme sıklığının arttığına işaret ediyor.

    Kalp krizi toplumda genellikle ileri yaş hastalığı olarak bilinir. Oysa ki araştırmalar, kalp krizi vakalarının toplam sayısının yıllar geçtikçe azalmasına rağmen, gençlerde görülme sıklığının arttığına işaret ediyor.

  12. Yapılan araştırmalar, genç yetişkinler arasında kalp sorunlarının arttığını ve bunun kötü yaşam tarzı alışkanlıkları, yetersiz egzersiz ve kötü beslenme gibi faktörlerden kaynaklandığını gösteriyor. Bazı araştırmalar ise COVID enfeksiyonlarının kalp krizlerini artırdığını belirtiyor.

    Yapılan araştırmalar, genç yetişkinler arasında kalp sorunlarının arttığını ve bunun kötü yaşam tarzı alışkanlıkları, yetersiz egzersiz ve kötü beslenme gibi faktörlerden kaynaklandığını gösteriyor. Bazı araştırmalar ise COVID enfeksiyonlarının kalp krizlerini artırdığını belirtiyor.

  13. GENÇLERDEKİ KALP KRİZİ VAKALARINDA ARTIŞ VAR

    GENÇLERDEKİ KALP KRİZİ VAKALARINDA ARTIŞ VAR

  14. Medicana Sağlık Grubu Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, son dönemde genç nüfusun kalp krizi risk faktörlerini daha çok taşıdığına dikkat çekti.  Türk Kardiyoloji Derneği?nin verilerine göre; Türkiye?de her yıl 300 bin kalp krizi vakası görülürken, kalp krizine bağlı 125 bin ölüm gerçekleşiyor. Ani ölümlerin yüzde 70?ini oluşturan kalp krizi vakaları, insan sağlığını tehdit eden en tehlikeli risklerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Kalp krizi riskini azaltmak için, krize yol açabilecek faktörlerin ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Medicana Konya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü?nden Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, dengeli ve sağlıklı bir hayatın çok önemli olduğuna vurgu yaptı.

    Medicana Sağlık Grubu Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, son dönemde genç nüfusun kalp krizi risk faktörlerini daha çok taşıdığına dikkat çekti. Türk Kardiyoloji Derneği?nin verilerine göre; Türkiye?de her yıl 300 bin kalp krizi vakası görülürken, kalp krizine bağlı 125 bin ölüm gerçekleşiyor. Ani ölümlerin yüzde 70?ini oluşturan kalp krizi vakaları, insan sağlığını tehdit eden en tehlikeli risklerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Kalp krizi riskini azaltmak için, krize yol açabilecek faktörlerin ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Medicana Konya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü?nden Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, dengeli ve sağlıklı bir hayatın çok önemli olduğuna vurgu yaptı.

  15. Yapılan çalışmalar, 25-44 yaş arasındaki kişilerin giderek daha fazla ?kalp krizi riskiyle? karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Kalp krizi vakalarının yaş ortalamasının düşmesinin şaşırtıcı olmadığını söyleyen Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, ?Gençlerde kalp krizi vakalarının görülme sıklığının artmasının sebebi, gençlerin hastalık risk faktörünü daha fazla taşımasından kaynaklanıyor. Bu risk faktörlerinin en önemlilerden biri obezitedir.

    Yapılan çalışmalar, 25-44 yaş arasındaki kişilerin giderek daha fazla ?kalp krizi riskiyle? karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Kalp krizi vakalarının yaş ortalamasının düşmesinin şaşırtıcı olmadığını söyleyen Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, ?Gençlerde kalp krizi vakalarının görülme sıklığının artmasının sebebi, gençlerin hastalık risk faktörünü daha fazla taşımasından kaynaklanıyor. Bu risk faktörlerinin en önemlilerden biri obezitedir.

  16. Obezitede maalesef Avrupa?da ilk sıralardayız. Obeziteden korunmak, aynı zamanda da kalp sağlığımızı korumak için Akdeniz diyeti ile beslenmek gerekir. Akdeniz tipi beslenme yani Akdeniz diyeti kalp sağlığımız için çok önemlidir. Şeker, un, tuz ve katı yağdan uzak durarak, sebze ağırlıklı beslenmek, protein olarak ağırlıklı balık tüketmek gerekir. Akdeniz diyetine ömür boyu dikkat edilerek sağlıklı bir yaşam, risksiz bir hayat sürdürülebilir. Bu beslenme şekli ile diyabet, tansiyon, obezite gibi birçok hastalıktan korunmak mümkündür? dedi.

    Obezitede maalesef Avrupa?da ilk sıralardayız. Obeziteden korunmak, aynı zamanda da kalp sağlığımızı korumak için Akdeniz diyeti ile beslenmek gerekir. Akdeniz tipi beslenme yani Akdeniz diyeti kalp sağlığımız için çok önemlidir. Şeker, un, tuz ve katı yağdan uzak durarak, sebze ağırlıklı beslenmek, protein olarak ağırlıklı balık tüketmek gerekir. Akdeniz diyetine ömür boyu dikkat edilerek sağlıklı bir yaşam, risksiz bir hayat sürdürülebilir. Bu beslenme şekli ile diyabet, tansiyon, obezite gibi birçok hastalıktan korunmak mümkündür? dedi.

  17. Günümüzde tütün ve tütün ürünlerinin kullanım yaşının da düştüğünü, bundan dolayı da genç nüfusta kalp krizi vakalarının arttığını ifade eden Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, ?Tütün ve tütün ürünlerinin kullanılması diğer etkili risk faktörlerinden biridir. Tütün ürünlerini kullanan bir bireyin, kullanmayana oranla kalp krizi geçirme riski 2-3 kat artıyor. Hem hareketsizlik, hareketsizliğin getirdiği obeziteye tütün kullanımı da eklenince kalp krizi vakaları da artıyor. Bu risklerin günümüzde daha da arttığını gözlemlediğimizde insanların daha erken yaşta bu hastalıklara yakalanmaları beklenmeyen bir durum değil? şeklinde konuştu.

    Günümüzde tütün ve tütün ürünlerinin kullanım yaşının da düştüğünü, bundan dolayı da genç nüfusta kalp krizi vakalarının arttığını ifade eden Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, ?Tütün ve tütün ürünlerinin kullanılması diğer etkili risk faktörlerinden biridir. Tütün ürünlerini kullanan bir bireyin, kullanmayana oranla kalp krizi geçirme riski 2-3 kat artıyor. Hem hareketsizlik, hareketsizliğin getirdiği obeziteye tütün kullanımı da eklenince kalp krizi vakaları da artıyor. Bu risklerin günümüzde daha da arttığını gözlemlediğimizde insanların daha erken yaşta bu hastalıklara yakalanmaları beklenmeyen bir durum değil? şeklinde konuştu.

  18. Yaşam tarzı değişikliği yapılarak kalp krizi riskinin minimuma indirilebileceğini kaydeden Prof. Dr. Özdemir, kalp krizine neden olan ve değiştirilemeyen risk faktörleri olduğuna da dikkat çekti.

    Yaşam tarzı değişikliği yapılarak kalp krizi riskinin minimuma indirilebileceğini kaydeden Prof. Dr. Özdemir, kalp krizine neden olan ve değiştirilemeyen risk faktörleri olduğuna da dikkat çekti.

  19. Özdemir, şöyle devam etti: ?Kalp krizi nedenleri arasında değiştirilemeyen risk faktörleri; genetik alt yapı, aile öyküsü ve yaştır. Genetik ve yaşa bağlı olan risk faktörleri değiştirilemez. Fakat sağlıklı yaşamayı seçerek risk düzeyi düşürülebilir. Aile öyküsünde ?kalp damar rahatsızlıkları? bulunan kişilerin, diğer insanlara göre yaşamlarına daha çok dikkat etmesi gerekir. Yaş ilerledikçe risk artacaktır.

    Özdemir, şöyle devam etti: ?Kalp krizi nedenleri arasında değiştirilemeyen risk faktörleri; genetik alt yapı, aile öyküsü ve yaştır. Genetik ve yaşa bağlı olan risk faktörleri değiştirilemez. Fakat sağlıklı yaşamayı seçerek risk düzeyi düşürülebilir. Aile öyküsünde ?kalp damar rahatsızlıkları? bulunan kişilerin, diğer insanlara göre yaşamlarına daha çok dikkat etmesi gerekir. Yaş ilerledikçe risk artacaktır.

  20. Hiçbir sağlık sorunu olmasa bile erkeklerde 45 yaşına geldikten sonra, kadınlarda ise 55 yaşını geçince bir risk doğmuş olur. Bu yaşa gelmiş bireylerin hiçbir şikayeti olmasa bile bir analiz yaptırıp önerilere uyması gerekir. Ayrıca birinci derece erkek yakını 55 yaşından önce, kadın yakını ise 65 yaşından önce kalp rahatsızlığı geçirmiş bireyler de risk grubundadır ve kontrol gerektirir. Ancak sağlık açısından diğer riskleri bertaraf eden bir bireyin aile öyküsünde bu rahatsızlık varsa bile risk unsuru ortadan kaldırılmış olur.?

    Hiçbir sağlık sorunu olmasa bile erkeklerde 45 yaşına geldikten sonra, kadınlarda ise 55 yaşını geçince bir risk doğmuş olur. Bu yaşa gelmiş bireylerin hiçbir şikayeti olmasa bile bir analiz yaptırıp önerilere uyması gerekir. Ayrıca birinci derece erkek yakını 55 yaşından önce, kadın yakını ise 65 yaşından önce kalp rahatsızlığı geçirmiş bireyler de risk grubundadır ve kontrol gerektirir. Ancak sağlık açısından diğer riskleri bertaraf eden bir bireyin aile öyküsünde bu rahatsızlık varsa bile risk unsuru ortadan kaldırılmış olur.?

  21. Düzenli egzersiz yapmayı öneren Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, ?Bilimsel olarak düzenli egzersiz yapmak, hastalık direncini artırır ve çoğu hastalıktan korur. Günde en az 45 dakika- 1 saat kadar yürümek, yüzmek ya da bisiklete binmek kalp sağlığımızı korur. Önemli olan ağır egzersizler yapmak değil, düzenli egzersiz yapmaktır. Herkes yaşına ve kilosuna uygun olarak egzersiz yapabilir. Egzersizi alışkanlık haline getiren bir bireyin korunmadığı hiçbir rahatsızlık yok. Basit olmakla birlikte hiçbir yan etkisi de yok? dedi.

    Düzenli egzersiz yapmayı öneren Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, ?Bilimsel olarak düzenli egzersiz yapmak, hastalık direncini artırır ve çoğu hastalıktan korur. Günde en az 45 dakika- 1 saat kadar yürümek, yüzmek ya da bisiklete binmek kalp sağlığımızı korur. Önemli olan ağır egzersizler yapmak değil, düzenli egzersiz yapmaktır. Herkes yaşına ve kilosuna uygun olarak egzersiz yapabilir. Egzersizi alışkanlık haline getiren bir bireyin korunmadığı hiçbir rahatsızlık yok. Basit olmakla birlikte hiçbir yan etkisi de yok? dedi.