İÜ. Rektörü: Yeni Anayasa'ya 'sivil' denmesini içime sindiremiyorum

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 13 Eylül 2007 14:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Senatosu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinin, milli birlik ve bütünlüğün teminatı olduğunun hiçbir şekilde gözden uzak tutulamayacağını vurgulayarak, bu yüzden de Türk ulusuna ait tüm değerlerin hazırlanmakta olan anayasa taslağı içinde mutlaka korunması gerektiğini bildirdi.

İÜ Rektörü Prof. Dr. Parlak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İrfan Papila, Prof. Dr. Şafak Ünal ve Prof. Dr. Erhan Güzel ile rektörlük binasında düzenlediği basın toplantısında, yeni hazırlanan anayasa taslağını medyadan öğrendiklerini söyledi.

İÜ Senatosunun, bugün yaptığı olağanüstü toplantıda konuya ilişkin bir duyuru metni oluşturduğunu belirten Parlak, daha sonra metni okudu.

Duyuruda, İÜ'nün basında sıkça rastlanan haberler arasında yer alan yeni anayasa çalışmalarını büyük dikkatle izlediği kaydedildi.

Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu iç ve dış tehditlerin, bu çalışmaların önemini artırdığı ve bir akademik kurum olarak İÜ'nün bu çalışmalarla yakından ilgilenmesinin temel sebeplerinden birisini oluşturduğu dile getirilen duyuruda, şu görüşlere yer verildi:

"Bir ulusun anayasasının o ülkenin hukuki, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatını ve geleceğini ne kadar çok etkilediği bilimsel bir gerçektir.

Ulusal bütünlük ve beraberliğimiz için, her türlü bölücü, yıkıcı akımlara, dışarıdan gelebilecek her türlü tehdide ve politik baskılara karşı koyabilmek için bu anayasa ayrı bir önem taşımaktadır.

Bu anayasanın Türk ulusunu geleceğe taşıyabilmesi, Atatürk ilkelerini, laikliği, cumhuriyet kazanımlarını tartışmasız bir şekilde temele alması ile sağlanabilir. Çünkü bu değerler, Türk ulusunun tarihi milli ve manevi değerleri ile birlikte çağdaş Türkiye'nin vazgeçilmez unsurlarıdır, geleceğimizin teminatıdır.

Türk ulusunun cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar geçen süreçte, laikliği ve Atatürk ilkelerini milli ve manevi değerlerimizle bir arada yaşadığını, onları yaşattığını ve birbirleriyle kaynaştırdığını hiç kimse görmemezlikten gelemez.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinin, milli birlik ve bütünlüğümüzün teminatı olduğu hiçbir şekilde gözden uzak tutulamaz. Bu yüzden de Türk ulusuna ait tüm değerler bu Anayasa içinde mutlaka korunmalıdır.

TBMM'nin anayasa çalışmalarında yukarıda belirtilen ilkelerin egemen olması en içten dileğimizdir. Bu hedeflerden sapmak, ülkemizin geleceği için son derece tehlike olacaktır. Böyle bir tehlikeye tüm gücümüzle ve hiç tereddüt etmeden karşı çıkacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz."

"SİVİL ANAYASAYI HİÇ İÇİME SİNDİREMİYORUM"

Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Parlak, anayasaların siyasiler tarafından yapılmaması gerektiğini ifade ederek, "Ben doğrusu bu sivil anayasayı hiç içime sindiremiyorum. Bugüne kadar yapılan anayasalar başka bir anayasa mıydı? Hepsi sivil anayasaydı.

Anayasa mutlaka yansız ve bilimselliği dayanan, geniş kapsamlı bilim adamları tarafından yapılmalı. Siyasetin dışında olmalı, siyasi bir tandansa yandaş olmamalı" dedi.

Mesut Parlar, bir soru üzerine, "Biz siyasetle ilgilenmiyoruz. Biz bir öneri getiriyoruz. 'Bu ilkeler korunsun' diyoruz. Bu ilkeleri koruyarak yapılacak bir anayasada bir takım şeyler ister istemez toplumun tüm katmanlarını kapsayacaktır" diye konuştu.

Prof. Dr. Parlak, yeni yapılacak bir anayasaya ilişkin, talep gelmesi halinde üniversitenin uzman öğretim üyelerinin her türlü desteği vereceğini bildirdi.

Bir gazetecinin, "Hazırlanmakta olan anayasanın karşı olduğunuz maddeleri hangileri" sorusuna karşılık Rektör Parlak, "Bizde taslak yok, siz de varsa üzerinde konuşabiliriz. Biz varsayımlar üzerine konuşamayız. Taslak, somut olarak gelirse tartışırız" dedi.

Türkiye'nin çok ince bir süreçten geçtiğini, bu sürecin cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki süreçten daha keskin ve daha ince olduğunu ifade eden Parlak, "Bu yüzden kavgasız, gürültü etmeden, birlikte, el ele, ideolojilerden kurtulmuş şekilde, kardeşçe, tıpkı Kurtuluş Savaşı'ndaki gibi yürümek zorundayız. Bu ulus kavga etmemeli" diye konuştu.

"Taslağı laikliğe tehdit olarak mı görüyorsunuz?" sorusu üzerine Parlak, "Biz kimseye karşı değiliz, elimizde somut bir metin yok. Biz bir öneri getiriyoruz" dedi.

Prof. Dr. Mesut Parlak, ülkenin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu belirterek, yeni anayasanın eski anayasalara tepki şeklinde hazırlanmaması gerektiğini söyledi.

"KAZANIMLARLA ÖRTÜŞECEK RESİMLER İÇERMELİ"

Taslağı hazırlayanların da çok iyi bilim adamı olduğunu kaydeden Mesut Parlak, "Ama biz bu ilkelerin korunmasından yanayız. Bizim siyasi yandaşlığımız yok, biz temel değerlerin korunmasından yanayız" diye konuştu.

Parlak, bir gazetecinin "Taslakta başörtüsünün üniversitelerde serbest olmasını sağlayacak maddeler var. Yeni anayasa böyle olursa, sizin tepkiniz ne olur?" sorusu üzerine şu görüşleri dile getirdi:

"Bizim başörtüsü ile sorunumuz yoktur. Bu ülkenin de başörtüsü ile sorunu yok, türbanla sorunu var. Bu ülkenin Kürtle sorunu yok, Kürtçü ile sorunu var. Bu ülkenin dinle sorunu yok, dinci ile sorunu var. Biz demokratik, hukuk devletine inanıyoruz. Demokratik hukuk devletinde hukuk ne diyorsa o yapılır. Yeni anayasanın laik demokratik devletin, cumhuriyetin kazanımları ile örtüşecek resimler içermesi gerekir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber