Türkiye'de altına hücum
İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç, Türkiye'de altın üretiminin son yılların en üst seviyesinde olduğunu, yüzde 300 artışla 6 tona yükseldiğini ve bu miktarın 'rahatlıkla' 10 tona çıkarılabileceğini belirtti.
Osman Saraç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 14 Aralık 2007 itibarıyla gerçekleştirilen 323 ton altın işlem miktarı ile 2005 yılını yakaladıklarını, son 5 yıldaki zirveyi tekrar gördüklerini ifade ederek, bu ticaret alanında dünyada azalmanın olduğu bir dönemde Türkiye'de işlem hacminin artıyor olmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.
Yaratılan nakit ya da kredi imkanlarından dolayı her türlü finansal enstrümanın, üzerinde oynanabilir hale geldiğini ifade eden Saraç, kriz beklentileri, ardından tutsatla patlayan bir takım sıkıntılar dolayısıyla yılın başından itibaren kredi hacimlerinde daralma olduğunu, bunun her türlü finansal enstrümana yapılan yatırımdaki hacmi daralttığını söyledi.
Saraç, ?Buna rağmen bizim alanımızda, içimizde bu problem haline gelmedi. İşlem hacminin yükseliyor olması kredi imkanlarının arttığını gösterir. Altın işlemlerinin bir kısmı krediler üzerinden yürüyor. İşlem hacminin artması, bankalarımızın hala piyasaya kredi açabildiğinin bir göstergesi. Bankacılar bu alanda her türlü sıkıntıya rağmen kredi açabildi? diye konuştu.
Yine 14 Aralık 2007 itibarıyla 227 ton olan altın ithalat miktarı ile geçen yılın üzerinde bulunduklarını ve 2005'e yakın olduklarını belirten Saraç, 2003 yılında 1,5 ton civarında bulunan Türkiye'deki altın üretiminin de son yılların en üst seviyesinde olduğunu kaydetti.
?6 TON, TÜRKİYE'DE CİDDİ BİR RAKAM?
Osman Saraç, ?Türkiye'de altın üretimi, son yılların en üst seviyesinde ve yüzde 300 artışla 6 tona çıktı. Bu miktar, rahatlıkla 10 tona çıkarılabilir. Bu rakam, dünya ölçeğinde küçük, ancak Türkiye'nin kendi içinde büyük ve ciddi bir rakam? diye konuştu.
Altın üretimindeki artışta, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının politikası ile metal fiyatlarındaki ?olağanüstü? yükselişin sektörde yer almayan firmaları bile cezbetmesinin etkili olduğunu ifade eden Saraç, piyasaya yeni yatırımcıların girdiğini söyledi.
Altın üretiminin çevre bilinci dolayısıyla olumsuz bir yansıması bulunduğuna vurgu yapan Saraç, şunları kaydetti:
?Henüz Bakanlığın çıkarmadığı pek çok ruhsat yeri, işletilmeyi bekleyen yerler var. Bir de ellerinde ruhsat bulundurup bunu işletmeyi düşünmeyen yabancı firmalar mevcut. O firmalar, Türkiye'deki hukukun gidişatına bakıyorlar. Kendileri işletmek yerine devredebilirler. Belirli pay karşılığı verebilirler, tamamen satabilirler. Eğer bu devirler de söz konusu olursa o zaman bu alana yeni yatırımcılar girecektir, yeni sahalar ortaya çıkacaktır.?
Danıştay'ın Türkiye'deki en büyük madenin işletilmesini durdurduğunu hatırlatan Saraç, yabancı yatırımcılar için bunun yarattığı ?olumsuz bir hava? olduğunu, bu sürecin devam etmesi halinde ellerinde ruhsat bulunan ve işletmeyi düşünmeyen firmaların bu devirleri uzun süre ellerinde tutmayacağını söyledi.
Saraç, ?Firmalar, bu devirleri pay şeklinde verecek ya da toptan satacak. Bu da yeni alanların, yeni yatırımcıların olacağı anlamına gelir. Türkiye'de altın üretimi için sırada bekleyen onlarca yatırımcı var. Karlılığını gören herkes bu alana girmek ister. Mücevherat üretiminde olan firmalar bile maden arıyorlar. Bizim yerli belli başlı markalarımız bile maden, ruhsat arayışında? diye konuştu.