Mülga BÜMKO'nun 'üst öğrenime' ilişkin 2014 tarihli kararı artık itibar görmüyor

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, acil tıp teknisyeni olarak görev yapan davacının, Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programından mezun olması nedeniyle intibakının yapılarak en son eğitim durumuna göre ücretinin belirlenmesi istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddedilmesini hukuk uygun buldu.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 27 Şubat 2023 14:00, Son Güncelleme : 22 Şubat 2023 10:52
Mülga BÜMKO'nun 'üst öğrenime' ilişkin 2014 tarihli kararı artık itibar görmüyor

Maliyenin görüşü artık İDDK tarafından itibar görmüyor

Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 17/03/2014 tarih ve 2334 sayılı yazısında (Sağlık Bakanlığına hitaplı), "... Buna göre, teknik ve sağlık hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda bulunan personelin söz konusu hizmet sınıflarına atanılabilecek herhangi bir mesleki üst öğrenimi bitirmeleri halinde, kariyerleri için öngörülen zam ve tazminatın ödenmesinde, bitirilen üst öğrenimin "kadro göreviyle ilgili olması", "kurumun görev alanıyla ilgili olması" veya "mevcut mesleki öğrenimin program ve bölüm bazında devamı mahiyetinde bir üst öğrenim olması" gibi şartların aranmasına gerek bulunmadığı, sadece bulunulan hizmet sınıfa atanılabilecek mesleki bir üst öğrenimin bitirilmiş olmasının yeterli görülmesi gerektiği..." belirtilmiştir.

Ancak bu görüş yanlış ve İDDK tarafından itibar edilmemektedir.

İDDK: Üst öğrenimde belirleyici Yükseköğretim Kurulu kararlarıdır

Sağlık hizmetleri sınıfında olup mesleki üst öğreniminden dolayı zam ve tazminat ödenmesini talep eden personelin bitirdiği üst öğrenimin mesleki bir üst öğrenim olup olmadığı hususu, bu öğrenimin sağlık hizmetleri sınıfına atanma olanağı tanıyıp tanımadığına bakılarak değerlendirilecek, tereddüt oluşması halinde ise Yükseköğretim Kurulu kararlarına istinaden belirleme yapılacaktır.

İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programını bitiren acil tıp teknisyeni zam ve tazminatı alamaz

Bu çerçevede, yukarıda yer verilen mevzuat ve YÖK Yürütme Kurulu kararı uyarınca, iş sağlığı ve güvenliği programından mezun olanların tekniker unvanını alması, tekniker unvanı alanların ise teknik hizmetler sınıfında istihdam edilmesi karşısında, iş sağlığı ve güvenliği programının, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek mesleki üst öğrenim olmadığı sonucuna varılmaktadır. Bu nedenle, Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü . No'lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına ait kadroda görev yapan davacının, bitirdiği üst öğrenim olan iş sağlığı ve güvenliği programının, teknik hizmetler sınıfı kapsamında olması, dolayısıyla sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek mesleki üst öğrenim kapsamında bulunmaması karşısında, davacının anılan programı bitirmesi nedeniyle üst öğrenim için ödenmesi öngörülen zam ve tazminatlardan yararlanmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2022/1275
Karar No: 2022/2985

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- . Başkanlığı
VEKİLİ : Av. .
2- . Valiliği
VEKİLİ : Av. .
KARŞI TARAF (DAVACI) : . 'i temsilen . Sendikası
VEKİLİ : Av. .

İSTEMİN KONUSU:
Danıştay Onikinci Dairesinin 13/10/2021 tarih ve E:2018/3075, K:2021/4774 sayılı kararının, yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından, esas yönünden davalı idarelerden Ağrı Valiliği tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü . No'lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak görev yapan davacının, Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programından mezun olması nedeniyle intibakının yapılarak en son eğitim durumuna göre ücretinin belirlenmesi istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün . tarih ve E.. sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli "İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" dair kararının iptali ve bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Onikinci Dairesinin 13/10/2021 tarih ve E:2018/3075, K:2021/4774 sayılı kararıyla;

Düzenleyici işlemin iptali talebi incelendiğinde;

Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 13/04/2017 tarihli kararıyla, "iş sağlığı ve güvenliği önlisans programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" ilişkin Yükseköğretim Yürütme Kurulunun dava konusu 03/03/2016 tarihli kararının iptal edildiği anlaşıldığından, davaya konu düzenlemenin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmadığı,

Bireysel işlem incelendiğinde;

Dosyada yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının mezun olduğu önlisans programı nedeniyle intibakının yapılması talebi üzerine, 16/10/2016 tarihinde önlisans öğrenimine ilişkin intibakının yapıldığı ve dava konusu işlemin içeriği dikkate alındığında, uyuşmazlığın; davacının mezun olduğu önlisans öğrenim düzeyi esas alınarak 657 sayılı Kanun'un 152. maddesi kapsamında zam ve tazminatlarının mesleki üst öğrenime göre (lisans düzeyinden) ödenip ödenemeyeceğinden kaynaklandığının anlaşıldığı,

İlgili mevzuat ve açıklamaların birlikte değerlendirilmesinden, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında yer alan personele, 657 sayılı Kanun'un 152. maddesinde düzenlenen zam (yan ödeme) ve özel hizmet tazminatının bitirdikleri üst öğrenime göre ödenebilmesi için, bitirilen üst öğrenimin sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek nitelikte bir bölüm olması gerektiği sonucuna ulaşıldığı,

Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 13/04/2017 tarihli kararı ile; "iş sağlığı ve güvenliği önlisans programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" ilişkin 03/03/2016 tarihli kararın iptal edilmesi sebebiyle, davacının üst öğrenimden kaynaklı zam ve tazminatlardan yararlandırılması gerektiği ve söz konusu karara dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı,

Davacının bitirdiği önlisans programının mesleki üst öğrenim sayılması nedeniyle, dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının da tazmini gerektiği gerekçesiyle,

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli "iş sağlığı ve güvenliği önlisans programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" dair kararı yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Ağrı Valiliğinin ... tarih ve E... sayılı işleminin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal hakların davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:

Davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından, YÖK Yürütme Kurulunun dava konusu 03/03/2016 tarihli kararının, aynı Kurulun 13/04/2017 tarihli kararı ile iptal edilmesi nedeniyle aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği ileri sürülmektedir.

Davalı idarelerden Ağrı Valiliği tarafından, YÖK Yürütme Kurulunun 13/04/2017 tarihli kararı ile dava konusu 03/03/2016 tarihli "iş sağlığı ve güvenliği önlisans programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" dair kararın kaldırılmış olmasının bireysel işlem bakımından verilen iptal kararına gerekçe oluşturamayacağı, zira hukuka aykırı işlemlerin kaldırılması mümkün olduğu gibi hukuka uygun işlemlerin de kaldırılabileceği, öte yandan, işlemin kaldırılmasının geçmişe değil geleceğe yönelik hukuki sonuç doğuracağı, ayrıca somut olay bakımından zararın tazmini koşulları oluşmadığı gibi bireysel işlemin dayanağı YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli kararının hukuka aykırılığının da ortaya konulmadığı belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davacı tarafından, Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ . 'IN DÜŞÜNCESİ:

Davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Davacı, Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü . No'lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak görev yapmakta iken 07/08/2016 tarihinde Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programından mezun olması üzerine, 07/10/2016 tarihinde Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğüne başvuruda bulunarak intibakının yapılması ve en son eğitim durumu dikkate alınarak ücretinin belirlenmesini talep etmiştir.

Davalı Ağrı Valiliğinin davaya konu . tarih ve E.. sayılı işlemi ile; YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli toplantısında, "iş sağlığı ve güvenliği programının, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel için mesleki sağlığa ilişkin mesleki bir üst öğrenim olmadığına" karar verilmesi sebebiyle, anılan bölümü bitirenlerin Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara ilişkin 17/04/2006 tarih ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 4. maddesinin (e) fıkrasında öngörülen zam ve tazminatlardan faydalanamayacağı gerekçesiyle davacının başvurusu reddedilmiştir.

Bunun üzerine, davacı tarafından, anılan işlemin ve dayanağı Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli "İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" dair kararının iptali ile parasal haklarının tazmini istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Tesis edilen sınıflar" başlıklı 36. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun'a tabi kurumlarda çalışan memurların tabi olduğu on iki hizmet sınıfı sayılmıştır. Bunlardan, teknik hizmetler ve sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına ilişkin olarak;

"II - TEKNİK HİZMETLER SINIFI:

Bu Kanunun kapsamına giren kurumlarda meslekleriyle ilgili görevleri fiilen ifa eden ve meri hükümlere göre yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar, jeolog, hidrojeolog, hidrolog, jeofizikçi, fizikçi, kimyager, matematikçi, istatistikçi, yöneylemci (Hareket araştırmacısı), matematiksel iktisatcı, ekonomici ve benzeri ile teknik öğretmen okullarından mezun olup da, öğretmenlik mesleği dışında teknik hizmetlerde çalışanlar, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi veya bölümlerinden mezun şehir plancısı, yüksek şehir plancısı, yüksek Bölge Plancısı, 3437 ve 9/5/1969 tarih 1177 sayılı Kanunlara göre tütün eksperi yetiştirilenler ile müskirat ve çay eksperleri, fen memuru, yüksek tekniker, tekniker, teknisyen ve emsali teknik unvanlara sahip olup, en az orta derecede mesleki tahsil görmüş bulunanlar, Teknik Hizmetler sınıfını teşkil eder.

III - SAĞLIK HİZMETLERİ VE YARDIMCI SAĞLIK HİZMETLERİ SINIFI:

Bu sınıf, sağlık hizmetlerinde (Hayvan sağlığı dahil) mesleki eğitim görerek yetişmiş olan tabip, diş tabibi, eczacı, veteriner hekim gibi memurlar ile bu hizmet sahasında çalışan yüksek öğrenim görmüş fizikoterapist, tıp teknoloğu, ebe, hemşire, sağlık memuru, sosyal hizmetler mütehassısı, biyolog, pisikolog, diyetçi, sağlık muhendisi, sağlık fizikçisi, sağlık idarecisi ile ebe ve hemşire, hemşire yardımcısı, (Fizik tedavi, laboratuvar, eczacı, diş anestezi, röntgen teknisyenleri ve yardımcıları, çevre sağlığı ve toplum sağlığı teknisyeni dahil) sağlık savaş memuru, hayvan sağlık memuru ve benzeri sağlık personelini kapsar." düzenlemesine yer verilmiştir.

Aynı Kanun'un "Zam ve Tazminatlar" başlığı altında düzenlenen 152. maddesinin "II- Tazminatlar" bölümünde; görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro unvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususlar göz önüne alınarak, bu Kanun'da belirtilen en yüksek Devlet Memuru aylığının brüt tutarının, maddede belirtilen nispetleri aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca belirlenecek esas, ölçü ve nispetler dahilinde tazminat olarak ödeneceği; aynı bölümde yer alan; "A -Özel Hizmet Tazminatı" kısmının (b) bendinde ise, "Sağlık Hizmetleri Sınıfına ait kadrolarda görevli olup da, bu görevleri ile ilgili olmayan bir üst öğrenimi bitirenler için, önceki öğrenim durumlarına ait tazminat oranları esas alınır." hükmüne; "III- Ortak Hükümler" bölümünde ise, "Bu zam ve tazminatların hangi işi yapanlara ve hangi görevlerde bulunanlara ödeneceği, miktarları, ödeme usul ve esasları bütün kurumları kapsayacak şekilde ve 154 üncü madde uyarınca katsayının Cumhurbaşkanınca değiştirilmesi durumu hariç yılda bir defa olmak üzere hazırlanır ve Cumhurbaşkanı Kararı (02/07/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 182 nci maddesiyle bu alt bentte yer alan "Bakanlar Kurulunca" ibaresi "Cumhurbaşkanınca" şeklinde değiştirilmiştir.) ile yürürlüğe konulur." hükmüne yer verilmiştir.

17/04/2006 tarih ve 2006/10344 sayılı Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının "Bazı özel durumlara ilişkin esaslar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, kurumların Teknik ve Sağlık Hizmetleri Sınıflarına ait kadrolarında bulunanlardan, bulundukları hizmet sınıflarına atanılabilecek mesleki bir üst öğrenimi bitirenlere, cetvellerde ayrıca belirtilen istisnai durumlar hariç olmak üzere, kariyerleri (mesleki üst öğrenimleri) esas alınarak zam ve tazminat ödeneceği; kadroları Teknik ve Sağlık Hizmetleri Sınıflarında bulunanlardan, bulundukları hizmet sınıflarından bir kadroya atanılamayacak herhangi bir üst öğrenimi bitirenlere ise bitirdikleri üst öğrenimden dolayı zam ve tazminat ödenmeyeceği kuralına yer verilmiştir.

17/04/2006 tarih ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının uygulanması sırasında ortaya çıkması muhtemel tereddütlerin giderilmesi ve uygulama birliğinin sağlanması amacıyla hazırlanan ve 11/05/2006 tarih ve 26165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 160 seri numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği'nin "E-Uygulamaya İlişkin Ortak Açıklamalar" bölümünün 3. maddesinin ikinci fıkrasında, Sağlık ve Teknik Hizmetler Sınıflarında yer alan personelin bitirdiği üst öğrenimin mesleki bir üst öğrenim olup olmadığı hususunun, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca alınan Yükseköğretim Kurulu Kararlarına istinaden tespit edileceği; 4. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde ise, kurumların teknik ve sağlık hizmetleri sınıflarına ait kadrolarında bulunanlardan, bulundukları hizmet sınıflarına atanılabilecek mesleki bir üst öğrenimi bitirenlere, cetvellerde ayrıca belirtilen istisnai durumlar hariç olmak üzere, kariyerleri (mesleki üst öğrenimleri) esas alınarak zam ve tazminat ödeneceği; kadroları teknik ve sağlık hizmetleri sınıflarında bulunanlardan, bulundukları hizmet sınıflarından bir kadroya atanılamayacak herhangi bir üst öğrenimi bitirenlere ise bitirdikleri üst öğrenimden dolayı zam ve tazminat ödenmeyeceği öngörülmüştür.

2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Kararın 13. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, bu Kararın uygulanmasından doğacak her türlü sorunu çözüme bağlamaya Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine, Maliye Bakanlığının yetkili olduğu belirtilmiş, anılan yetkiye istinaden Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 17/03/2014 tarih ve 2334 sayılı yazısında (Sağlık Bakanlığına hitaplı), "... Buna göre, teknik ve sağlık hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda bulunan personelin söz konusu hizmet sınıflarına atanılabilecek herhangi bir mesleki üst öğrenimi bitirmeleri halinde, kariyerleri için öngörülen zam ve tazminatın ödenmesinde, bitirilen üst öğrenimin "kadro göreviyle ilgili olması", "kurumun görev alanıyla ilgili olması" veya "mevcut mesleki öğrenimin program ve bölüm bazında devamı mahiyetinde bir üst öğrenim olması" gibi şartların aranmasına gerek bulunmadığı, sadece bulunulan hizmet sınıfa atanılabilecek mesleki bir üst öğrenimin bitirilmiş olmasının yeterli görülmesi gerektiği..." belirtilmiştir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, aynı meslek ve bilim dallarında, eğitim-öğretim yapan üniversitelerde, eğitim-öğretim, metod, kapsam, öğretim süresi ve yıl içindeki değerlendirme esasları bakımından eşdeğer olması ve öğrenimden sonra kazanılan unvanların aynı ve elde edilen hakların eşdeğer sayılması hususunun, Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca düzenleneceği kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Daire kararının, dava konusu YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli kararı yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı yönünden;

Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

b) Hukuka aykırı karar verilmesi,

c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Onikinci Dairesi kararının, dava konusu YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli kararı yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı, aynı gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup Ağrı Valiliğinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Daire kararının, Ağrı Valiliğinin . tarih ve E.. sayılı işleminin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal hakların davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmına gelince;
Yukarıda yer verilen mevzuat uyarınca, 657 sayılı Kanun'un 36. maddesinde yer alan sağlık hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda görev yapan personele, mezun oldukları üst öğrenime göre farklı oranlarda özel hizmet tazminatı ödenmesi öngörülmüştür. Yine Kanun'da, bitirilen üst öğrenimin, personelin bulunduğu sağlık hizmetleri sınıfına ait kadro görevi ile ilgili olması ölçütü getirilmiştir. Aksi takdirde, ödeme yapılacak özel hizmet tazminatı oranı bitirilen üst öğrenime göre değil, önceki öğrenim durumuna göre belirlenecektir.657 sayılı Kanun, zam ve tazminatların ödeme usul ve esaslarını belirleme konusunda ise Cumhurnaşkanına (Bakanlar Kuruluna) yetki vermiştir. Bu kapsamda, 2006/10344 sayılı Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı ile somut kriterler getirilmiş ve sağlık hizmetleri sınıfında görev yapan bir personelin, mezun olduğu üst öğrenimden dolayı zam ve tazminata hak kazanabilmesi, mezun olunan üst öğrenimin, sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek mesleki bir üst öğrenim olması koşuluna bağlanmıştır. Bu Kararın uygulanmasından doğacak sorunları çözüme bağlama konusunda, Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığının yetkili olduğu kuralı uyarınca ise 160 Seri No'lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği yayımlanmış ve bitirilen üst öğrenimin mesleki bir üst öğrenim olup olmadığı hususunun Yükseköğretim Kurulu kararlarına istinaden tespit edileceği belirtilmiştir.

Dolayısıyla, sağlık hizmetleri sınıfında olup mesleki üst öğreniminden dolayı zam ve tazminat ödenmesini talep eden personelin bitirdiği üst öğrenimin mesleki bir üst öğrenim olup olmadığı hususu, bu öğrenimin sağlık hizmetleri sınıfına atanma olanağı tanıyıp tanımadığına bakılarak değerlendirilecek, tereddüt oluşması halinde ise Yükseköğretim Kurulu kararlarına istinaden belirleme yapılacaktır.

Bu kapsamda, Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 15/04/2009 tarihli toplantısında alınan karar ile 2547 sayılı Kanun'un 7 ve 43. maddeleri uyarınca, Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi Mesleki Yeterlik Kurumu ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen Mesleki ve Teknik Ortaöğretim düzenlemelerine uyum sağlamak amacıyla uluslararası standartlar dikkate alınarak meslek yüksek okulları bölüm ve program yapılarının yeniden düzenlendiği, 12/09/2012 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında ise Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının görüşü de dikkate alınarak, 2547 sayılı Kanun'un 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca meslek yüksekokullarının ilgili bölümlerinden mezun olan öğrencilere verilecek unvanların belirlendiği anlaşılmaktadır. Buna göre, iş sağlığı ve güvenliği programı mezunları tekniker unvanını kazanmaktadır.

Bakılan uyuşmazlık, iş sağlığı ve güvenliği programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olarak kabul edilip edilmeyeceğinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümü için, bu programdan mezun olan kişilerin sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına atanıp atanamayacağının tespiti gerekmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36/II. maddesi uyarınca, 'Tekniker' unvanını alanlar teknik hizmetler sınıfında, 36/III. maddesi uyarınca, 'Sağlık Teknikeri' unvanı alanlar sağlık hizmetleri sınıfında sayılmıştır.

Öte yandan, dosyada yer alan 13/04/2017 tarihli YÖK yürütme Kurulu kararında, yükseköğretim kurumlarında yer alan ön lisans programlarından sağlık teknikeri unvanı alan ön lisans programlarının ortaöğretim sağlık hizmetleri sınıfı için üst öğrenim sayılmasına karar verildiği görülmüştür.

Bu çerçevede, yukarıda yer verilen mevzuat ve YÖK Yürütme Kurulu kararı uyarınca, iş sağlığı ve güvenliği programından mezun olanların tekniker unvanını alması, tekniker unvanı alanların ise teknik hizmetler sınıfında istihdam edilmesi karşısında, iş sağlığı ve güvenliği programının, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek mesleki üst öğrenim olmadığı sonucuna varılmaktadır. Bu nedenle, Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü . No'lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına ait kadroda görev yapan davacının, bitirdiği üst öğrenim olan iş sağlığı ve güvenliği programının, teknik hizmetler sınıfı kapsamında olması, dolayısıyla sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek mesleki üst öğrenim kapsamında bulunmaması karşısında, davacının anılan programı bitirmesi nedeniyle üst öğrenim için ödenmesi öngörülen zam ve tazminatlardan yararlanmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.

Bu itibarla, temyize konu Daire kararının, Ağrı Valiliğinin . tarih ve E.. sayılı işleminin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal hakların davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Öte yandan, Dairece, Kurulumuzun bozma kararı üzerine yapılacak yargılama sonucunda verilecek kararda, yargılama giderleri ve vekalet ücreti hakkında da yeniden bir değerlendirme yapılacağından, davalı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının, dava konusu YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli kararı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğine yönelik temyiz başvurusunun bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarelerden Ağrı Valiliğinin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne,

2. Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu 13/10/2021 tarih ve E:2018/3075, K:2021/4774 sayılı kararının, YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli kararı yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının ONANMASINA,

3. Anılan kararın Ağrı Valiliğinin . tarih ve E.. sayılı işleminin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal hakların davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmının BOZULMASINA,

4. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,

5. Kesin olarak, 20/10/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber