İDDK, Samanyoluhaber.com Haber Sitesine Sıkça Giriş Yapılmasını Tek Başına Delil Saymadı

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Gazi Üniversitesinde öğretim üyesi (profesör) olarak görev yapmakta iken, 01/09/2016 tarih ve 29818 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 672 sayılı KHK'ye ekli listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından kamu görevine iade edilmesi talebiyle OHAL Komisyonuna yaptığı başvuru reddedilmesine ilişkin davayı karara bağladı.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 20 Ağustos 2025 00:10, Son Güncelleme : 11 Ağustos 2025 14:36
İDDK, Samanyoluhaber.com Haber Sitesine Sıkça Giriş Yapılmasını Tek Başına Delil Saymadı

Davacının samanyoluhaber.com haber sitesine sıkça giriş yapması da iddianamede yer almıştır

İstinaf aşamasına ilişkin bilgilerde şu husus yer almaktadır, "davacı hakkında yürütülen ceza yargılamasında dijital materyalleri üzerinde yapılan inceleme sonucu 2013-2014 yıllarında samanyoluhaber.com isimli örgütün yayınlarını yapan siteye yoğun bir şekilde girdiğinin tespit edildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde", davacının FETÖ-PDY ile irtibatının/iltisakının varlığına kanaat getirilmesine yeterli düzeyde verinin dosyada mevcut olduğu, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılarak, istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı Kanunun değişik 45/4. maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Danıştay 5. Dairesi de bu delili kabul etmiştir.

Davacının savunması

Ceza yargılamasında yapılan dijital materyal incelemesinde FETÖ ile bağlantılı herhangi bir bilgiye rastlanılmadığı, zamanında yasal olan samanyolu haber sitesine girmenin suç olamayacağı, ayrıca kararda belirtildiği üzere yoğun bir girişinin bulunmadığı, nitekim bazı aylar anılan siteye hiç giriş yapmadığının, bazı aylar ise 3-4 defa giriş yaptığının ceza yargılamasında yer alan bilirkişi raporundan da görülebileceği belirtmiştir.

İDDK: Bu husus başka delillerle de desteklenmelidir

Davacının samanyoluhaber.com isimli internet sitesine muhtelif tarihlerde girdiği anlaşılmakta ise de, dosya kapsamı dikkate alındığında başka delille desteklenmediği görüldüğünden, sadece bu siteye giriş yapılmış olmasının davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyacak yeterlilik ve nitelikte bir delil olmadığı sonucuna varılmaktadır.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No: 2023/2794

Karar No: 2025/11

İSTEMİN KONUSU:

... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

Gazi Üniversitesinde öğretim üyesi (profesör) olarak görev yapmakta iken, 01/09/2016 tarih ve 29818 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye ekli listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı maaş, döner sermaye katkı payı ve ek ders ücretlerinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;

UYAP kayıtları üzerinde yapılan incelemede; davacının "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla yargılandığı davada ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan beraatine karar verildiği, anılan kararda davacının Bank Asya'daki hesap hareketlerinin örgüt liderinin çağrısı ile uyumlu olmayıp, olağan bankacılık işlemleri olduğunun tespit edildiği, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatı bakımından, "Bank Asya'da hesap hareketliliklerinin olduğu", "... Ağır Ceza Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasındaki tanıklar M.B. ve S.T.'nin beyanlarından davacının Gazi Üniversitesi FETÖ/PDY yapılanması içerisinde yer aldığı" ve "davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile bağlantısı-ilişkisi olduğu yönünde değerlendirme olduğu" hususları dışında dosya içeriğinde başkaca bir tespit bulunmadığı ve davacının Bank Asya'daki hesap hareketlerinden dolayı FETÖ/PDY terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek suçlamasıyla hakkında yapılan ceza kovuşturması sonucunda beraat kararı verildiği görüldüğünden, ara kararla; davalı idareden davacı ile ilgili olarak kurumları bünyesinde mevcut olan tüm bilgi ve belgelerin, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanlığı'ndan davacıya ait Bank Asya hesap hareketlerine ilişkin tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenildiği; ara karara cevaben dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakına ilişkin olarak özet bilgi tablosunda "davacının Fetö'ye müzahir Finans kurumu olan Bank Asya'da hesap arttırdığının" belirtildiği, yine davalı idare tarafından dosyaya sunulan imzasız belgede "davacının PDY/FETÖ'ye müzahir olduğu şeklinde iddiada bulunulduğu, PDY/FETÖ'ye müzahir kurum ve kuruluşlarla iltisaklı olduğu, FETÖ'ye müzahir finans kurumu olan Bank Asya'da 2014 sonrası hesap arttırdığının" belirtildiği, herhangi bir kurum görüşü sunulmadığının görüldüğü, Komisyon kararında "... Ağır Ceza Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasındaki tanıklar M.B. ve S.T.'nin beyanlarından davacının Gazi Üniversitesi FETÖ/PDY yapılanması içerisinde yer aldığı..." şeklinde tespitin bulunduğu görüldüğünden, davacının yargılandığı ceza davasındaki ifadelerin incelenmesi üzerine; tanık M.B.'nin beyanında, "...Ben sanığın FETÖ ile ilişkili herhangi bir faaliyetine şahit olmadım. Olduğunu da zannetmiyorum dedi. Hakkımda soruşturma yapıldığı sırada çalıştığım dönemle ilgili olarak bilgimi sordular. Ben de bildiklerimi anlattım. Ben sanığın FETÖ ile bir ilişkisi olduğuna dair herhangi bir şey söylemedim. Ben dekan yardımcısı olarak görev yaptım. Ancak sanığın herhangi bir idari görevi yoktu..." , tanık S.T.'nin beyanında ise, "..Ben Gazi Üniversitesinde Dekanlık yaptığım dönemde Rektör S.B. ile mücadele ettim. Onun döneminde atanan herkesin FETÖ'cü olup olmadığı hususunda şüphelendiğim için takip ettim. ...' da S.B. döneminde atandı. Ancak S.B. tarafından atanmadı. Mahkeme sürecinden sonra atandı. Ben o süreçte 4 yıla yakın bir dönemde dekanlık yaptım. ...' nın üniversiteye geldiği zaman FETÖ şüphesi ile takip ettim. Takip ettiğim dönemde şüphemi doğrulayacak herhangi bir bilgi, belgeye ulaşmadım. Aksine ...' nın kendi işinde gücünde olduğunu, FETÖ'cülerle bir ilgisinin olmadığı kanaatine vardım..." yolunda ifadelerin bulunduğunun görüldüğü; ara karara cevaben Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanlığı tarafından sunulan CD'nin incelenmesinden, davacının hesap açılış tarihinin 22/10/2009 olduğu, en son hesap hareketinin 04/02/2015 olduğu ve bu tarihte hesabında 154.740,00-TL para bulunduğu, hesabın açılış tarihinden itibaren yoğun bir kredi kartı kullanımı olduğu, ilk hesap açılışından itibaren birtakım katılım hesaplarının açıldığı, yatırılan paraların harcama, otomatik ödeme, kredi kartı ödemesi şeklinde kullanıldığı, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kararında belirtilen 30/06/2014 tarihinde açılan katılım hesabında bulunan paranın ise dosyada bulunan 04/02/2015 tarihli dekont ve ayrıca CD incelemesinden de görüleceği üzere davacı tarafından Halk Bank A.Ş'de bulunan hesabına havale edildiği, hesabın da kapatıldığının görüldüğü, davacının yargılandığı Ceza Mahkemesi kararında da "...sanığın hesap hareketlerinin örgüt talimatı ile alakalı olmayıp olağan bankacılık işlemleri olduğu..." şeklindeki değerlendirme sonucunda davacı hakkında beraat kararı verildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, yapılan ara karara rağmen davalı idarece davacının FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibat ve/veya iltisaklı olduğuna dair başkaca bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından, davacının kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile davacının kamu görevinden çıkarılması nedeniyle mahrum kaldığı parasal haklarının kamu görevinden çıkarıldığı tarihten itibaren dönemsel tahakkuk tarihleri esas alınmak suretiyle işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;

Dava dosyasının ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacı hakkında "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında yapılan ceza yargılamasında, "...sanığın Bankasya hesabını sürekli olarak kullandığı, 2013 yılı ay sonu bakiyelerine bakıldığında hesabında 185.000TL civarında para bulunduğu, 30/06/2014 tarihinde vadesiz hesabından katılım hesabına para aktararak katılım hesabı açtırdığı, ancak sanığın Bankasya hesabına 2014 ve 2015 yıllarında yeni bir para girişi olmadığı ve katılım hesabı açtırdığı tarihin örgüt liderinin talimatından çok sonra olduğu, sanığın Bank Asya'daki parasını 2015 yılının Şubat ayında çektiği, bu tarihin de örgüt liderinin paranızı çekin talimatından çok önce olduğu gözetildiğinde sanığın savunması ve bankasya hesap hareketlerine göre sanığın örgüt liderinin talimatı ile uyumlu hareket etmediğinin değerlendirildiği bu durumun belgeler ile desteklendiği, sanığın hesap hareketlerinin örgüt talimatı ile alakalı olmayıp olağan bankacılık işlemleri olduğu görülmektedir... Ayrıca sanığa ait dijital materyaller üzerinde yapılan inceleme neticesinde; 2013-2014 yıllarında samanyoluhaber.com isimli örgütün yayınlarını yapan siteye girmiş olması, Yargıtay ...CD.'nin ... tarih ve ... esas- ... karar sayılı kararında da belirtildiği üzere sanığın savunması, konum ve kişisel özellikleri dikkate alındığında sempati ve iltisak boyutunu aşan, örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek; sanığın atılı silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan cezalandırılması talep edilmişse de sanığın bankasya hesabında gerçekleştirdiği hesap hareketlerinin örgüte yardım suçunu da oluşturmayacağı..." gerekçesiyle sanığın örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme kastının her türlü şüpheden uzak bir şekilde tespit edilemediği, davacının terör örgütü üyesi olduğu ya da terör örgütüne yardım ettiğinin kabul edilemeyeceği açık olmakla birlikte, idarece, davacı hakkında silahlı terör örgütüne üyelik/yardım etme suçundan yürütülen ceza yargılamasından bağımsız olarak Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplar ile irtibatının veya iltisakının bulunup bulunmadığı yönünde değerlendirme yapıldığı, bu itibarla, davacının Bank Asya'da vadesiz mevduat hesabı var iken ayrıca 30/06/2014 tarihinde vadeli mevduat katılım hesabının ilk defa açılıp bu hesaba yine davacıya ait anılan Bankadaki vadesiz mevduat hesabından 150.000,00-TL aktarım yapıldığı, bu tutarın 7 ay davacının vadeli mevduat katılım hesabında kaldığı; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından temin edilen bilgilerde, FETÖ/PDY ile irtibatı nedeniyle kapatılan Turgut Özal Üniversitesinde 28/08/2006-17/01/2013 tarihleri arasında çalışma kaydının bulunduğu, davacının en son görev yaptığı Kurumu tarafından Komisyona intikal ettirilen personel bilgi dosyasında, davacı hakkında FETÖ/PDY ile bağlantısı-ilişkisi olduğu yönünde değerlendirmenin ve istihbari bilginin bulunduğunun belirtildiği, ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı dosyasında sanık olarak yargılanan Ö.B.'nin beyanında, "...arada sohbetlere gelen kişiler Ankaradan ..., Prof. Dr. ..., ...." şeklinde ifadeye yer verildiği, davacı hakkında yürütülen ceza yargılamasında dijital materyalleri üzerinde yapılan inceleme sonucu 2013-2014 yıllarında samanyoluhaber.com isimli örgütün yayınlarını yapan siteye yoğun bir şekilde girdiğinin tespit edildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ-PDY ile irtibatının/iltisakının varlığına kanaat getirilmesine yeterli düzeyde verinin dosyada mevcut olduğu, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılarak, istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı Kanunun değişik 45/4. maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Beşinci Dairesi'nin 23/06/2022 tarih ve E:2021/8513, K:2022/5333 sayılı kararıyla;

Davacının Bank Asya'da vadesiz hesabı var iken 30/06/2014 tarihinde anılan vadesiz hesaptan aktarım yaparak 150.000,00-TL tutarlı 34 günlük katılım hesabı açtığı ve bu tutarın 7 ay söz konusu katılım hesabında kaldığı tespiti yönünden, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, ... Ağır Ceza Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında yer alan, "...sanığın Bankasya hesabını sürekli olarak kullandığı, 2013 yılı ay sonu bakiyelerine bakıldığında hesabında 185.000TL civarında para bulunduğu, 30/06/2014 tarihinde vadesiz hesabından katılım hesabına para aktararak katılım hesabı açtırdığı, ancak sanığın Bankasya hesabına 2014 ve 2015 yıllarında yeni bir para girişi olmadığı ve katılım hesabı açtırdığı tarihin örgüt liderinin talimatından çok sonra olduğu, sanığın Bank Asya'daki parasını 2015 yılının Şubat ayında çektiği, bu tarihin de örgüt liderinin paranızı çekin talimatından çok önce olduğu gözetildiğinde sanığın savunması ve bankasya hesap hareketlerine göre sanığın örgüt liderinin talimatı ile uyumlu hareket etmediğinin değerlendirildiği bu durumun belgeler ile desteklendiği, sanığın hesap hareketlerinin örgüt talimatı ile alakalı olmayıp olağan bankacılık işlemleri olduğu..." yolundaki tespitler, davacının Daire kararında aktarılan beyanları ile Bank Asya hesap dökümleri ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının 22/10/2009 tarihinde Bank Asya nezdinde açılmış vadesiz hesabının bulunduğu, söz konusu hesabın son işlem tarihi olan 04/02/2015 tarihine kadar olan süreçte aylar itibarıyla maaş ödemelerini müteakip harcama, para çekme, kredi kartı borcu ödeme, fatura ödeme gibi birtakım cari işlemler için kullanıldığı, öte yandan 30/06/2014 tarihinde açılmış bir katılım hesabının bulunduğu, söz konusu katılım hesabının ise cari hesapta bulunan para ile açıldığı, yeni bir para girişi olmadığı, anılan hesapta bulunan 154.740,05- TL tutarındaki paranın 04/02/2015 tarihinde Halk Bank hesabına EFT yolu ile gönderildiği, sonrasında ise hiçbir bankacılık işlemi gerçekleştirilmediği, katılım hesabı açılan 30/06/2014 tarihinden sonra ise hesaba tek para girişinin 16/07/2014 tarihli jüri üyeliği ödemesi olduğu, bu tarihten sonra da hesabın tamamen ödeme işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla kullanıldığı, hesap açılışının ilk talimat tarihiyle uyumlu olmadığı, davacının beyanlarını doğrular şekilde rutin olarak anılan hesaba maaş ödemeleri haricinde para girişinin bulunmadığı, TMSF tarafından Bank Asya'ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle terör örgütü liderinin banka işlem hacmini artırmak amacıyla anılan Bankada hesap açılması ve/veya para yatırılması yolunda tüm üyelerine talimat verdiği dönem içerisinde kalan 04/02/2015 tarihinde davacının anılan Bankadaki mevcut katılım ve cari hesabındaki tüm mevduatını Halk Bank hesabına aktarmak suretiyle talimatın aksine hareket ettiği, söz konusu bankacılık işlemlerini terör örgütü liderinin talimatı doğrultusunda örgütsel amaçla yaptığına dair somut başkaca bir tespitin de bulunmadığı anlaşıldığından, Bank Asya hesap hareketlerinin, davacının FETÖ ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varıldığı,

Davacının örgütün yayınlarını yapan samanyoluhaber.com isimli siteye 2013-2014 yılları arasında yoğun bir şekilde girdiği tespiti yönünden; davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, ... Ağır Ceza Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda yer alan, "...sanığa ait dijital materyaller üzerinde yapılan inceleme neticesinde; 2013-2014 yıllarında samanyoluhaber.com isimli örgütün yayınlarını yapan siteye girmiş olması, Yargıtay ...CD.'nin ... tarih ve ... esas- ... karar sayılı kararında da belirtildiği üzere sanığın savunması, konum ve kişisel özellikleri dikkate alındığında sempati ve iltisak boyutun aşan, örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirilemeyeceği..." yolundaki tespitler, davacının beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Ceza Mahkemesince yaptırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği anlaşılan anılan siteye sadece giriş yapmış olmasının davacının FETÖ ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varıldığı,

... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı dosyasında sanık olarak yargılanan Ö.B.'nin, davacı hakkındaki beyanı yönünden; davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında yer alan tanık beyanlarından, davacının Ankara'da sohbet toplantılarına katılan kişilerden olduğu yolunda Ö.B. tarafından verilen beyanın başkaca somut veriler veya tanık beyanlarıyla desteklenmeksizin, salt bu haliyle davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varıldığı,

Davacının en son görev yaptığı Kurumu tarafından Komisyona intikal ettirilen personel bilgi dosyasında, davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatı bulunduğu yönünde değerlendirme ve istihbari bilgi bulunduğu yolunda tespite yer verilmiş olması yönünden; davalı idarece, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatı bulunduğu yönündeki değerlendirmenin dayanakları olarak dava dosyasına sunulan istihbari bilgilerin yer aldığı tablonun incelenmesinden, davacı ile ilgili olarak "PDY/FETÖ'ye müzahir olduğu şeklinde iddiada bulunulduğu, PDY/FETÖ'ye müzahir kurum ve kuruluşlarla iltisaklı olduğu, PDY/FETÖ'ye müzahir finans kurumunda 2014 yılı sonrasında hesabını arttırdığı, geçmiş yıllarda PDY/FETÖ'ye müzahir eğitim kurumunda eğitim gördüğü," şeklinde tespitlere yer verildiğinin görüldüğü, ancak söz konusu tespitlerden Bank Asya hesabına ilişkin verilerin dosyaya sunulması dışında diğer istihbari bilgilere ilişkin somut verilerin dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından ve söz konusu Bank Asya hesap hareketlerinin de davacının FETÖ ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olmadığı ortaya konulduğundan, anılan tespitlerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakı yönünden aleyhine delil olarak değerlendirilmesine olanak bulunmadığı sonucuna varıldığı,

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'ndan temin edilen bilgilerde, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatı nedeniyle kapatılan Turgut Özal Üniversitesi'nde 28/08/2006-17/01/2013 tarihleri arasında çalışma kaydının bulunduğu tespiti yönünden; dosyanın incelenmesinden, davacının KHK ile kapatılan Turgut Özal Üniversitesi'nde 28/08/2006-17/01/2013 tarihleri arasında çalışma kaydı bulunduğu yolundaki tespitin, davacının FETÖ/PDY ile bağlantısı bulunduğunu gösteren başka bir delille desteklenmediği görüldüğünden, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varıldığı,

Bu durumda, Daire kararında yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine ilişkin temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacının sosyal çevre ve saha bilgileri kapsamında personel bilgi dosyasındaki bilgiler, müzahir kurumda uzunca bir süre çalışmasının olması, müzahir Bankasya'da uzun bir süre öncesinde müzahir kurumdaki çalışmasına bağlı açıldığı belirtilen, halen de uzun bir süre kullandığı mevcut bir hesabı varken, 15/11/2013 tarihinde Gazi Üniversitesindeki görevine başlamış olmasına rağmen, tam talimat dönemi akabinde olmamakla beraber 2014 Ocak ve Eylül talimat dönemleri arasında (Haziran sonu) yeni bir vadeli katılım hesap açması ve yüklü miktarda parasını bu hesabına aktararak yedi ay süreyle bu vadeli hesapta tutması, yine UYAP Örgütlü Suçlar Bilgi Bankasından elde edilen bilgilerden, üçüncü bir kişinin yargılandığı ceza davasındaki sanığın etkin pişmanlık kapsamında Mahkeme huzurunda alınan ve dosyalarında mevcut bulunan beyanında, davacının unvanı, adı açıkça zikredilerek sohbetlere katıldığını söylemesi hususları ile dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğuna kanaat getirilmesine yeterli düzeyde verinin dosyada mevcut olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan yapılan yargılama sonucunda beraatine karar verildiği, ceza davasında dinlenen tanıklar tarafından da FETÖ/PDY ile herhangi bir bağının olmadığının beyan edildiği, Bank Asya hesabının maaş hesabı olduğu, iş yeri tarafından açıldığı ve sadece maaşlarının bu hesaba yatırıldığı, dışarıdan bir para girişinin olmadığı, biriken maaşlarının vadeli hesapta değerlendirildiği, örgüt mensuplarınca anılan Bankaya destek amacıyla para yatırıldığı dönemde uzunca uğraşlar sonucu hesapta bulunan parasını Halk Bank hesabına havale ettiği, çalışmaya başladığı tarihte kapatılan üniversitenin tamamen yasal faaliyet gösteren bir kurum olduğu, kendi bilgi ve iradesi dışında sonradan anılan kurumun FETÖ kurumu kabul edilmesinin kendi suçu olmadığı, nitekim milat tarihi olan 17/25 Aralık 2013 tarihinden önce bu kurumdan kendi isteği ile ayrıldığı, çalıştığı dönem içerisinde de işçi-işveren ilişkisi dışında herhangi bir ilişkisinin bulunmadığı, Gazi Üniversitesine geçişinin dönemin FETÖ ile irtibatlı rektörü tarafından engellendiği, bunun üzerine dava yoluyla Gazi Üniversitesindeki görevine başlayabildiği, ceza yargılamasında yapılan dijital materyal incelemesinde FETÖ ile bağlantılı herhangi bir bilgiye rastlanılmadığı, zamanında yasal olan samanyolu haber sitesine girmenin suç olamayacağı, ayrıca kararda belirtildiği üzere yoğun bir girişinin bulunmadığı, nitekim bazı aylar anılan siteye hiç giriş yapmadığının, bazı aylar ise 3-4 defa giriş yaptığının ceza yargılamasında yer alan bilirkişi raporundan da görülebileceği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davalı idare tarafından, ısrar kararının hukuka ve usule uygun bulunduğu, davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, olağanüstü hal kapsamında kamu görevinden çıkarılma tedbirinin uygulanabilmesi için kişilerin terör örgütleriyle veya milli güvenlik kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla bağının kurulması yeterli olup, cezai sorumluluğunun bulunup bulunmadığından ari olarak sadece kamu görevinde kalmanın uygun olup olmadığının değerlendirilmesinin gerektiği, yapılacak incelemede esas alınacak Bank Asya kriterlerinin yer aldığı bir rapor hazırlandığı ve bu raporda öncelikle 2014 Ocak, 2014 Eylül ve 2015 Şubat döneminde gerçekleştirilen işlemlerin mercek altına alınması gerektiğine dikkat çekildiği, FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'in 25 Aralık 2013 tarihinde Bank Asya'ya ilk destek talimatının ardından 2014 Ocak ayından itibaren hesap açma ve para yatırma işlemlerinin yoğunlaştığı hususlarının belirtildiği ifade edilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY ve İLGİLİ MEVZUAT:

Türkiye'de 15 Temmuz 2016 gecesi, kendilerini "Yurtta Sulh Konseyi" olarak isimlendiren bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu tarafından, demokratik biçimde halk tarafından göreve getirilen Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Cumhurbaşkanı'nı devirmek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmak amacıyla darbe teşebbüsünde bulunulmuş, bu teşebbüs Türk Milleti tarafından akamete uğratılmıştır.

Anayasa'nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 118. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından 20/07/2016 tarihli toplantıda yapılan değerlendirmede, darbe teşebbüsünün TSK içindeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından başlatıldığı, bu örgütün kuruluş aşamasından itibaren etkisi altına aldığı eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları, ticari kuruluşlar ve kamu görevlileri aracılığıyla Milleti ve Devleti kontrol altında tutmayı amaçladığı belirtilmiştir.

MGK'nın anılan toplantısında "demokrasinin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla" Hükümete olağanüstü hal ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması hususu kararlaştırılmıştır. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu 20/07/2016 tarihinde, ülke genelinde 21/07/2016 Perşembe günü saat 01.00'den itibaren geçerli olmak üzere doksan gün süreyle olağanüstü hal ilan edilmesine karar vermiştir. Anılan karar 21/07/2016 tarih ve 29777 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve aynı gün TBMM tarafından onaylanmıştır.

01/09/2016 tarih ve 29818 sayılı (Mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin ''Kamu Personellerine İlişkin Tedbirler'' başlıklı 2. maddesinde: ''(1) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti (Anayasa Mahkemesi'nin 24/06/2021 tarih ve E:2018/81, K:2021/45 sayılı kararıyla 7086 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 1. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "...üyeliği, mensubiyeti veya..." ibaresinin iptaline karar verilmiştir.) veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan; a) Ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden, b) Ekli (2) sayılı listede yer alan kişiler Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatından, c) Ekli (3) sayılı listede yer alan kişiler Jandarma Genel Komutanlığı teşkilatından, ç) Ekli (4) sayılı listede yer alan kişiler Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilatından, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir.'' hükmüne yer verilmiştir.

Davacı, davalı Üniversite bünyesinde öğretim üyesi (profesör) olarak görev yapmakta iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmış, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvuru ... tarih ve ... sayılı işlem ile reddedilmiştir.

Bunun üzerine, anılan kararın iptaline ve parasal haklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

Diğer yandan, UYAP sistemi üzerinde yapılan incelemede; davacı hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan kamu davası açılmış ve iddia makamı esas hakkında mütalaasında davacının TCK 220/7, 314/2 ve TMK 5/1-2 maddeleri uyarınca terör örgütü üyesi olmamakla beraber yardım etme suçundan dolayı cezalandırılması talep edilmiş ise de, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla Bank Asya bilirkişi raporu içeriği ve dosya kapsamı göz önüne alınarak atılı suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle CMK 223/2-e maddesi uyarınca davacının isnat edilen suçlardan beraatine karar verildiği, istinaf isteminin ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla reddedildiği, temyiz üzerine Yargıtay ... Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla ilk derece mahkemesince verilen hükmün birinci fıkrasının "yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması nedeniyle CMK'nın 223/2-b maddesi uyarınca" şeklinde düzeltilmek suretiyle onanmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca terör örgütlerine veya MGK'ca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlilerinin, "meslekten veya kamu görevinden çıkarılmasına" ilişkin kararlar, adli suç veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak terör örgütleri ile milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan "olağanüstü tedbir" niteliğindedir.

AİHM "demokratik bir devletin, memurlarından anayasal prensiplere sadakat göstermesini isteme hakkı bulunduğunu" belirtmektedir (Sidabras ve Dziautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 52; Volkmer/Almanya (k.k.), B. No: 39799/98, 22/11/2001; Petersen/Almanya, B. No: 39793/98, 22/11/2001). AİHM'e göre "kamu çalışanlarının devlete sadık kalmaları genel yararı korumakla ve güvence altına almakla yükümlü devlet otoriteleri ile çalışmalarının doğasında bulunan bir şarttır." (Sidabras ve Dziautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 57; Zickus/Litvanya, B. No: 26652/02, 07/04/2009, § 28).

Terör örgütleri ile milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapılara iltisak veya bunlarla irtibat, kamu görevlilerinin devlete sadakat yükümlülüğünü yitirildiğini ortaya koyan ve bahse konu olağanüstü tedbirin uygulanmasını gerektiren hallerdir.

Anayasa Mahkemesi 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ''kavuşan, bitişen, birleşen'', irtibatlı kavramını ise ''bağlantılı'' olarak tanımlamıştır. Bu kavramlar ile kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hal ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterli olacaktır.

Davalı idare tarafından dosyaya sunulan davacıya ilişkin bilgi ve belgelere gelince;

Dava konusu Komisyon kararında; davacının Bank Asya'da mevcut bulunan hesabındaki mevduatını 2014 yılından itibaren artırdığı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan temin edilen bilgilerde, davacının Bank Asya'da ... müşteri numarası ile açılmış hesabının bulunduğu ve 30/06/2014 tarihinde 150.000,00 TL tutarlı 34 günlük katılım hesabı açtığı, FETÖ/PDY ile irtibatı nedeniyle kapatılan Turgut Özal Üniversitesi'nde 28/08/2006 - 17/01/2013 tarihleri arasında çalışma kaydının bulunduğu, UYAP'tan temin edilen bilgilerde; davacı hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesindeki ... esas sayılı kovuşturmanın bulunduğu, hakkındaki iddianamede tanıklar M.B. ve S.T.'nin beyanlarında davacının Gazi Üniversitesindeki FETÖ/PDY yapılanması içerisinde yer aldığının belirtildiği, Kurumu tarafından Komisyona intikal ettirilen personel bilgi dosyasında en son görev yaptığı birim tarafından FETÖ/PDY Terör Örgütü ile bağlantısı-ilişkisi olduğu yönünde değerlendirmenin bulunduğunun bildirildiği tespitlerine yer verilmiştir.

Davacı tarafından, Bank Asya hesabının maaş hesabı olarak açıldığının, sadece maaşlarının bu hesaba yatırıldığının, dışarıdan bir para girişi olmadığının, biriken maaşlarını vadeli hesapta değerlendirdiğinin, örgüt mensuplarınca anılan Bankaya destek amacıyla para yatırıldığı dönemde uzunca uğraşlar sonucu hesapta bulunan parasını Halk Bank hesabına havale ettiğinin; Turgut Özal Üniversitesinde çalışmaya başladığı tarihte adı geçen üniversitenin tamamen yasal faaliyet gösteren bir kurum olduğunun, kendi bilgi ve iradesi dışında sonradan anılan kurumun FETÖ kurumu kabul edilmesinin kendi suçu olmadığının, nitekim milat tarihi olan 17/25 Aralık 2013 tarihinden önce bu kurumdan kendi isteği ile ayrıldığının, çalıştığı dönem içerisinde de işçi-işveren ilişkisi dışında herhangi bir ilişkisinin bulunmadığının, Gazi Üniversitesine geçişinin dönemin FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı rektörü S.B. tarafından engellendiğinin, bunun üzerine dava yoluyla Gazi Üniversitesindeki görevine başlayabildiğinin ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır.

Davacının silahlı terör örgütüne üyelik suçlamasıyla yargılandığı ve iddia makamının esas hakkında mütalaasında terör örgütü üyesi olmamakla beraber yardım etme suçundan dolayı cezalandırılmasının talep edildiği ceza yargılamasında ... Ağır Ceza Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda, davacının hesap açılışının örgüt liderinin talimatından çok öncesine dayandığı, sanığın Bank Asya hesabını sürekli olarak kullandığı, 2013 yılı ay sonu bakiyelerine bakıldığında hesabında 185.000 TL civarında para bulunduğu, 30/06/2014 tarihinde vadesiz hesabından katılım hesabına para aktararak katılım hesabı açtırdığı, ancak sanığın Bank Asya hesabına 2014 ve 2015 yıllarında yeni bir para girişi olmadığı ve katılım hesabı açtırdığı tarihin örgüt liderinin talimatından çok sonra olduğu, sanığın Bank Asya'daki parasını 2015 yılının şubat ayında çektiği, bu tarihin de örgüt liderinin paranızı çekin talimatından çok önce olduğu gözetildiğinde sanığın savunması ve bankasya hesap hareketlerine göre sanığın örgüt liderinin talimatı ile uyumlu hareket etmediğinin değerlendirildiği, bu durumun belgeler ile desteklendiği, sanığın hesap hareketlerinin örgüt talimatı ile alakalı olmayıp olağan bankacılık işlemleri olduğunun görüldüğü, davacının örgüt liderinin talimatı ile hareket ettiğine yönelik bir delil de bulunamadığı, bu nedenle davacının Bank Asya hesabında gerçekleştirdiği hesap hareketlerinin örgüte yardım suçunu da oluşturmayacağı anlaşıldığı belirtilerek davacının isnat edilen suçlardan beraatine karar verildiği görülmektedir.

Yukarıda aktarılan tespitler, dosya kapsamındaki belgeler ile davacının beyanları değerlendirildiğinde, davacı adına Bank Asya Katılım Bankasındaki ilk hesabının 22/10/2009 tarihinde açılan vadesiz mevduat hesabı olduğu, daha sonra 23/10/2009 ve 21/06/2012 tarihlerinde iki vadesiz mevduat hesabı daha açıldığı, bu 3 adet vadesiz mevduat (cari hesap) hesaplarında maaş ödemesi, kredi kartı ödemesi, fatura ödemesi gibi işlemler yapıldığı, 2013 yılında vadesiz mevduat hesabına yatırılan tutarların maaş ödemesi, fazla mesai ödemesi, işbankası EFT işlemleri olup 2013 yılı aralık ayı vadesiz mevduat hesap bakiyesinin 185.940,51 TL olduğu; 2014 yılında, Ocak-Şubat-Mart-Nisan-Mayıs ve 30 Haziran tarihine kadar vadesiz mevduat (cari hesap) hesabına maaş ödemelerinin yatırılmaya devam ettiği ve 2014 yılının Ocak ayında 183.033,77.-TL, Şubat ayında 178.191,84.-TL, Mart ayında 172.776,85.-TL, Nisan ayında 169.319,08.-TL, Mayıs ayında 166.110,66.-TL ve Haziran ayında 161.724,60.-TL olduğu; 30/06/2014 tarihinde vadeli mevduat katılım hesabı açıldığı ve açılan vadeli mevduat katılım hesabına vadesiz mevduat hesabında birikmiş olan 161.724,60.-TL'nin 150.000,00.-TL'lık kısmının aktarıldığı, anılan tutarların 7 ay vadeli mevduat katılım hesabında kaldığı, 04/02/2015 tarihinde bu hesaptaki paranın davacının Halk Bank'ta bulunan hesabına havale edildiği ve hesabın da kapatıldığı, katılım hesabı açılan 30/06/2014 tarihinden sonra ise hesaba tek para girişinin 16/07/2014 tarihli jüri üyeliği ödemesi olduğu, bu tarihten sonra da hesabın tamamen ödeme işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla kullanıldığı, hesap açılışının ilk talimat tarihiyle uyumlu olmadığı, davacının beyanlarını doğrular şekilde rutin olarak anılan hesaba maaş ödemeleri haricinde para girişinin bulunmadığı, TMSF tarafından Bank Asya'ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle terör örgütü liderinin banka işlem hacmini artırmak amacıyla anılan Bankada hesap açılması ve/veya para yatırılması yolunda tüm üyelerine talimat verdiği dönem içerisinde kalan 04/02/2015 tarihinde davacının anılan Bankadaki mevcut katılım ve cari hesabındaki tüm mevduatını Halk Bank hesabına aktarmak suretiyle talimatın aksine hareket ettiği, söz konusu bankacılık işlemlerini terör örgütü liderinin talimatı doğrultusunda örgütsel amaçla yaptığına dair somut başkaca bir tespitin de bulunmadığı anlaşıldığından, Bank Asya hesap hareketleri dolayısıyla davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibat ve iltisaklı olduğunun kabulü mümkün bulunmamaktadır.

Temyize konu kararda belirtilen Ö.B. isimli tanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyelik suçundan yargılandığı ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında yapılan duruşmada verdiği ifadede ".. ben etkin pişmanlık hükümlerinin hakkımda uygulanmasını talep ediyorum. Örgüt ile bildiğim irtibatlı kişileri anlatacağım. Ayrıca ben bu örgüt içerisinde bulunduğum için pişmanım. ....Arada sohbetlere gelen kişiler vardı. Ankara'dan Prof. Dr. D.Ü., Prof. Dr. Ö.F.K., Prof. Dr. ..., bayanlardan bildiğim soyadını bilmiyorum fakat Turgut Özal'da doçentti anestezi doçenti. R.hanım. Prof. Dr. E.G. genetik profesörü....." şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.

Aynı tanığın, davacının yargılandığı ... Ağır Ceza Mahkemesince ... tarihli duruşmada alınan ifadesinde ise "Ben 2004 yılında Ankara'da Turgut Özal Üniversitesinde göreve başladım. Aynı sene orada başhekim yardımcısı oldum. 2010 yılına kadar orada çalıştım fakat 2010 yılı başlarında üniversitenin dekanı ve başhekimi ile tartıştım ve ters düştüğüm için tazminatlarımı alarak üniversiteden ayrıldım. Ben ...'yı 2007 yılında tanıdım. Benim çalıştığım birimde yani Kadın Doğum Çocuk Hastalıkları biriminde özellikle laproskopik cerrahi ve jinekoloji onkoloji bölümünde açık olduğu için öğretim üyesi ilanına çıkılmıştı ve ...'da bu konuda bilimsel bir doktor olduğu için ataması oldu ve o dönemde kendisiyle tanıştım. Kendisiyle yaklaşık iki üç yıllık bir arkadaşlığımız oldu. Mesleki görüşmemiz oldu. Ondan sonraki süreçte ben ayrıldım ve ondan sonraki süreçte de çok ciddi bir görüşmem olmamıştır. Yolda belde görüşmüşsem ancak odur. O dönem içerisinde üniversitede öğretim üyeleri arasında işte kuran okunan risalie okunan sohbetler olurdu. Onlarında bir kaç tanesine en başta çağrıldım. ... Bey'i de çağırmışlardı ancak ... Bey'in genel olarak bu dokuya uyumsuz görüşleri olduğu için ve bu tip öğretim üyeleri ile bir takım görüş ayrılıkları olduğu için daha sonradan sohbetlere falan da çağrılmadığını hatırlıyorum o dönem için. Temel olarak kendi işini yapan ciro yapmaya çalışan bir hekim arkadaştı. Hakkında bildiklerim bu kadar. ...'yı sohbetlerde görmedim. Kendisini üniversite içinde çalışma ortamında gördüm. Zaten o tip yani sohbet denilen şey kuran ve risale okunan herhangi bir siyasi konuya girmeksizin okunan sohbetlerde onları da bir kaç defa çağrıldığını hatırlıyorum. Hayal meyal çünkü on sene geçti üzerinden fakat ...'nın tekrar söylüyorum bu doku ile fikir ayrılıkları olduğu için uyuşmazlıkları olduğu için o dönem üniversite içerisinde de namaz falan kılmıyordu bildiğim kadarıyla ve ateist olduğu söylentileri dolaştı ve bu dışlanmasına sebep kısmen diğer öğretim üyeleri tarafından. Onun dışında işini yapan, dürüst çalışan işinin ehli bir kişiydi. Himmet ya da başka bir ad altında bir para verdiğine hiçbir şekilde şahit olmadım. Bildiklerim bu kadardır. ..... Sanığın sohbetleri o dönemin başhekimi veya dekanı çağırırdı. Kendisi çağrılmaksızın gelmemiştir. Zaten dediğim gibi aykırı düşünceleri nedeniyle de dışlanmıştır. Ben bahsettiğim sohbetlerde bir iki defa gördüm. Onun dışında görmedim. Zaten üniversitede de sanığın ateist olduğu yönünde de söylentiler çıkmıştı. Sohbetin yapıldığı tarih 2007 yılı idi. Bahsettiğim sohbetler üniversite binasının yemekhane katında yapılıyordu. Yani herhangi bir örgüt evinde veya üniversite dışında başka bir yerde yapılmıyordu" şeklinde ifade verdiği görülmüştür.

Ayrıca, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında yer alan tanık beyanlarının incelenmesinden;

Tanık S.T.'nin "...Ben Gazi üniversitesinde Dekanlık yaptığım dönemde Rektör S.B. ile mücadele ettim. Onun döneminde atanan herkesin FETÖ'cü olup olmadığı hususunda şüphelendiğim için takip ettim. ... da S.B. döneminde atandı. Ancak S.B. tarafından atanmadı. Mahkeme sürecinden sonra atandı. Ben o süreçte 4 yıla yakın bir dönemde dekanlık yaptım. ...' nın üniversiteye geldiği zaman FETÖ şüphesi ile takip ettim. Takip ettiğim dönemde şüphemi doğrulayacak herhangi bir bilgi, belgeye ulaşmadım. Aksine ...' nın kendi işinde gücünde olduğunu, FETÖ'cülerle bir ilgisinin olmadığı kanaatine vardım..." yolunda ifade verdiği,

Tanık M.B.'nin beyanında, "Ben daha önce Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinde ... bilim dalında Profesör olarak çalışmaktaydım. Hakkımda FETÖ/PDY terör örgütü kapsamında soruşturma yapıldı. ... Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldı. Dava ... esas sayılıdır. Bu nedenle üniversiteden ihraç edildim. Ben Gazi Üniversitesinde çalıştığım dönemde ... açılan bir kadroya dışardan başvurdu. Daha sonra mahkeme süreci oldu. Mahkeme süreci olduktan sonra Gazi Üniversitesinde çalıştı. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ... Ana Bilim dalında başladı. Ben sanığın FETÖ ile ilişkili herhangi bir faaliyetine şahit olmadım. Olduğunu da zannetmiyorum dedi. Hakkımda soruşturma yapıldığı sırada çalıştığım dönemle ilgili olarak bilgimi sordular. Ben de bildiklerimi anlattım. Ben sanığın FETÖ ile bir ilişkisi olduğuna dair herhangi bir şey söylemedim. Ben dekan yardımcısı olarak görev yaptım. Ancak sanığın herhangi bir idari görevi yoktu." şeklinde ifadede bulunduğu anlaşılmakla, tanık Ö.B. tarafından davacının arada sohbet toplantılarına katıldığına yönelik ifadenin başkaca somut veriler veya diğer tanık beyanlarıyla desteklenmeksizin, salt bu haliyle davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varılmaktadır.

Diğer yandan, davacının FETÖ/PDY ile irtibatı nedeniyle kapatılan Turgut Özal Üniversitesi'nde 28/08/2006 - 17/01/2013 tarihleri arasında çalışma kaydının bulunduğuna yönelik tespitin, salt bu haliyle, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat veya iltisakı bulunduğuna ilişkin başkaca somut bilgi ve belge ile desteklenmedikçe anılan örgüt ile irtibat veya iltisakını ortaya koyan bir delil olarak kabulüne imkan bulunmamaktadır.

Son olarak, davacının samanyoluhaber.com isimli internet sitesine muhtelif tarihlerde girdiği anlaşılmakta ise de, dosya kapsamı dikkate alındığında başka delille desteklenmediği görüldüğünden, sadece bu siteye giriş yapılmış olmasının davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyacak yeterlilik ve nitelikte bir delil olmadığı sonucuna varılmaktadır.

Bu duruma göre, dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı idarece bakılmakta olan dosyada davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğuna ilişkin yeterli delil sunulmadığı, sunulan delillerin ise davacının iltisakı veya irtibatını ortaya koyacak yeterlilikte ve nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

Dava konusu işlem hukuka aykırı görüldüğünden anılan işlemden kaynaklanan parasal hakların da davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği tabidir.

Bu itibarla, temyize konu Bölge Mahkemesinin ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline, parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulü, kararın kaldırılması, davanın reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 13/01/2025 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının, usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddi ile ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber