Baykal'dan 5 önemli mesaj

Kaynak : Tercüman
Haber Giriş : 03 Mayıs 2007 10:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

CHP Lideri Deniz Baykal'dan, Türk halkına 5 önemli uyarı ve 5 söz...

Laik Türkiye'nin kalesi Çankaya'yı AKP'ye kaptırmayan CHP Lideri Baykal Tercüman'a konuştu. DSP'ye ?Bütünleşelim'' dedi, iktidar vaatlerini anlattı

BAYKAL, Anayasa Mahkemesi'nin kararına ?kurşun' diyen Başbakan'a ?Burası Erdoğan Türkiye'si değil, Atatürk Türkiye'sidir? cevabı verdi, 5 önemli mesajı açıkladı.

1-AKP yaptıklarını ödeyecek

İÇ ve dış politikada ülkenin dibine dinamit koyan, yolsuzluk batağına saplananlar Yüce Divan'a çıkacak.

2-Rejim düşmanı kaçamaz

CUMHURİYETİ laik çizgiden, Atatürk ilkelerinden saptırma gayretindeki düşmanlar hesap verecek.

3-Dokunulmazlık bitecek

ÇALAN, milleti soyan, dolandıranlar artık TBMM çatısı altına sığınamayacak, adalete çıkaracağız.

4-Kadınlar hakkını alacak

TÜRK kadını, ekonomide, eğitimde, siyasette haklarına kavuşacak, kimliğini bulacak. Çalışma hazır.

5-Talan durdurulacak

İHALE kayırmaları, yerel yönetimlerdeki peşkeş çekmelere son vereceğiz. Kirli dosyalar açılacak.

Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi ve Ankara Temsilcisi Metin Özkan'la görüşen Baykal, ?Anayasa Mahkemesi'nin aldığı karar, demokrasiye sıkılmış bir kurşundur? diyen Başbakan Erdoğan'a sert yanıt verdi.

Baykal, ?Türkiye'yi bir Recep Tayyip Erdoğan Türkiyesi zannediyorlardı. Tandoğan'da, Çağlayan'da gördüler ki, bir de Mustafa Kemal Atatürk Türkiyesi var? ifadesini kullandı. Herkesi Cumhuriyet'in kazanımlarını sahiplenme çağrısında bulunan Baykal'ın, AKP'lilerin mağdur rolüne inanmamalarını istedi. İşte Baykal'dan, Tercüman'a özel açıklamalar...

CUMHURİYET'İ SAHİPLENİN

?Bu hükümet ve Sayın Başbakan, maalesef devletle toplumu karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Türkiye'de halk ve devlet çatışması yoktur. Halk, Cumhuriyet'e ve devlete içtenlikle sahip çıkmaktadır. Burada bir çatışma yaratma anlayışı fevkalade yanlıştır. Maalesef iktidar, her fırsatta bu çabayı sürdürme yaklaşımı içindedir.

Hükümetin Cumhuriyet'in kurumlarıyla ilişkisi, Cumhuriyet'in özüne, temeline yönelik, Cumhuriyet'in kazanımlarına yönelik bir tehdit haline dönüşmeye başladı. Ben halka güveniyorum, ben millete güveniyorum, toplumun bu arayışları etkisiz kılacağına, bunları bertaraf edeceğine içtenlikle inanıyorum, güveniyorum.

O güvenim dolayısıyla da herkesi, ?Aman dikkat' diye uyarmaya devam ediyorum. Biz, bunları particilikten yapmıyoruz, vatanseverlikten yapıyoruz. Türkiye'yi sevdiğimizden, Cumhuriyet'i sevdiğimizden yapıyoruz.

Vatandaşlarıma seslenmek istiyorum; Bu memleketi, ne yapacağı bilinmeyen böyle bir iktidarın keyfi kararlarına teslim etmeyiniz. Bu ülke sizindir, bu ülke bizimdir, bu ülke hepimizindir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kazanımlarını tehlikeye atabilecek sorumsuz gidiş karşısında bütün vatandaşlarımı, kadınları , erkekleri, gençleri, yaşlıları göreve çağırıyorum; Türkiye'ye sahip çıkmaya devam etsinler; tıpkı Tandoğa'da, Çağlayan'da yaptığı gibi...?

'YENİ MECLİS SEÇMELİ'

?Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar fevkalade önemlidir. Verilen karar, Türkiye'yi ferahlatmış, önünü açmıştır. Anayasa Mahkemesi bunu, çok sağlam bir hukuki temele dayalı olarak yapmıştır.

Bu karar ortadayken, Anayasa Mahkemesi bu kararı aldıktan sonra, sorumlu olması gereken çevrelerin, başta Başbakan olmak üzere kullandığı üslubu esefle karşılıyorum. Anayasa Mahkemesi, ?Başbakan'ın işine gelmeyen bir kararı aldı' diye, Türkiye Anayasasının en temel kurumlarından biri olan Yüksek Mahkemeye öyle saygısız dil kullanma hakkı, Başbakan da var mı? Ne kadar yakışıksız, ne kadar seviyesiz... Hepimizin görevi, Anayasa Mahkemesine saygı göstermektir.

Şimdi tekrar bu sıkışmış takvimde özel çabalarla yeni bir takvim kurgulayarak o takvime göre bir seçim daha yapmayı zorlamak çok yanlış bir tutum olur. Bu tabloda o haysiyet sınavını başarıyla veren hirçir arkadaşın kararından dönmeyeceğinden kuşku duymuyorum. Orada Perşembe günü ne Başbakan'ın ne başı dara düştüğü zaman Başbakan'ın imdadına koşan yakın arkadaşlarının çabalarıyla milletin iradesinde bir değişiklik yaratılamayacağını hepimiz göreceğiz. Yeni Cumhurbaşkanı'nı yeni Meclis seçmelidir...?

'MAĞDUR ROLÜNE KANMAYIN'

?Sayın Başbakan, ikinci kez mağduru oynayarak vatandaştan oy istemeyi düşünüyor. Ancak kendisini 28 Şubat'ın mağduru gösteren Erbakan'ın durumu ilk seçimlerde ne olduysa, Sayın Erdoğan'ın ve partisinin durumu da o olacaktır. Çünkü mağduriyeti yaratan kendileridir.

Sayın Başbakan'a ?Uzlaşalım' dedikçe kendi bildiğini okudu ve Sonuçta bu noktaya gelindi. O yüzden mağdur olan burada Tayyip Erdoğan ve partisi değil, Türkiye olmuştur. Türk halkı, onun mağduru oynama rolüne prim vermeyecek, sandıkta gerekeni yapacaktır...?

?Biz uyarılarımızı sürekli yaptık. Türkiye'yi en hassas süreçlerde uyardık. ?Tezkere bu Meclis'ten geçmemeli? dedik. Geçseydi bugün hangi tehlikelerle karşı karşıya kalacağımız görülüyor. Terörle Mücadele Yasası'nı getirdiler, teröristbaşı Öcalan'a af öngören maddeyi tespit ettik, onu önledik.

Merkez Bankası Başkanı'nın seçimi sürecinde aylar öncesinden gerekli uyarıları yaptık. Yüksek Askeri Şura konusunda aynı şekilde. AB konusunda, Kıbrıs konusunda hep Cumhuriyet Halk Partisi'nin uyarıları olmuştur. Bunlardan bir kısmı milletvekillerinin sağduyusuyla dikkate alınmış ve büyük tehlikeler önlenmiştir.

Ancak Kıbrıs, AB gibi konularda atılan adımların bedeli, daha sonra görülmüş ve Türkiye sıkıntılı süreçler yaşamıştır. Yurt dışında sanki iki Türkiye varmış gibi bir izlenim yaratılmıştır. Diyorlar ki; ?Aa biz tek Türkiye var zannediyorduk, iki Türkiye varmış. Niye iki Türkiye var diyorlar? Tandoğan Meydanı'nı gördüler, onu yok sayıyorlardı, onun farkında değillerdi...

Recep Tayyip Erdoğan Türkiyesi zanediyorlardı, gördüler ki, bir Mustafa Kemal Atatürk Türkiyesi de vardır. Aslında Türkiye'de bir Recep Tayyip Erdoğan Türkiyesi yok, Recep Tayyip Erdoğan var. İktidarda bir kadro ve onun bir zihniyeti var, onun hedefleri var, onun uygulamaları var, onun yarattığı bir tablo var. Ama bu Türkiye tablosu değil. Türk halkı bu süreçte yaşananları unutmamalıdır...?

'BÜTÜNLEŞME CHP'DE OLMALI'

?Değerlerimizi paylaşan partilerle CHP çatısı altında kurumsal bir işbirliğine gidebiliriz. CHP Atatürk'ün kurduğu partidir. Cumhuriyet'in temel kuruluşudur. Böyle bir parti içinde eğer bütünleşmeye yönelik bir arayış varsa onu değerlendiririz. Ama ?Siz bize şu kadar milletvekilliği verin. O milletvekilleriyle biz parlamentoya girdikten sonra sizinle de tartışma yapalım, sizinle de mücadele edelim' olmaz.

İKTİDAR VAATLERİ

Genel seçimler sonunda mutlaka iktidara geleceklerini belirten Baykal, iktidarda yapacaklarını da şöyle sıraladı:

?İç ve dış politikada ülkenin dibine dinamit koyan, yolsuzluk batağına saplanan AKP'liler Yüce Divan'a çıkacak. Cumhuriyeti laik çizgiden, Atatürk ilkelerinden saptırma gayretindeki rejim düşmanları hesap verecek. Çalan, milleti soyan, dolandıranlar artık TBMM çatısı altına sığınamayacak, adalete çıkaracağız. Türk kadını, ekonomide, eğitimde, siyasette haklarına kavuşacak, kimliğini bulacak. Çalışma hazır. İhale kayırmaları, yerel yönetimlerdeki peşkeş çekmelere son vereceğiz. Kirli dosyalar açılacak.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber