Trump: Yedi ayda 'bitirilemez' denilen yedi savaşı bitirdim

ABD Başkanı Donald Trump, "Aynı şekilde yedi ay gibi kısa bir sürede yedi 'bitirilemez' denilen savaşı bitirdim. İmkansız olduğu söyleniyordu, asla bitmez deniyordu. Kimisi 31 yıl, biri 36 yıl, biri 28 yıldır devam ediyordu. Yedi savaşı sona erdirdim ve bunların hepsinde binlerce insanın öldüğü korkunç çatışmalar yaşanıyordu." dedi.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 23 Eylül 2025 21:19, Son Güncelleme : 23 Eylül 2025 21:51
Trump: Yedi ayda 'bitirilemez' denilen yedi savaşı bitirdim

ABD Başkanı Donald Trump, Birleşmiş Milletler (BM) 80'inci Genel Kurulu'na yaklaşık 1 saat boyunca hitap etti. Trump, konuşmasına başladığı sırada prompter cihazının çalışmadığını belirterek, "Yine de burada sizlerle birlikte olduğum için çok mutluyum. İnsan bu şekilde daha kalpten konuşabiliyor. Sadece şunu söyleyebilirim ki, bu prompter'ı işleten kimse, başı büyük belada" ifadelerini kullandı.

Bundan altı yıl önce, başkanlığının ilk döneminde BM Genel Kurulu'na hitap ettiğinde dünyanın daha müreffeh ve barış içinde bir yer olduğunu söyleyen Trump, "O günden bu yana savaşın silahları, iki kıtada kurduğum barışı paramparça etti. Sükunet ve istikrar dönemi, zamanımızın en büyük krizlerinden birine dönüştü" dedi.

ABD'nin eski Başkanı Joe Biden döneminde ABD'nin dünyada alay konusu olduğunu savunan Trump, kendisi göreve geldikten sonra NATO'nun savunma harcaması tabanını gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 2'sinden yüzde 5'e çıkardığını, Orta Doğu'da Körfez'deki ortaklarıyla bağları yeniden inşa ettiğini ve İngiltere, Avrupa Birliği, Japonya, Güney Kore ve daha birçok ülkeyle ticaret anlaşmaları imzaladığını vurguladı.

"Yedi ay gibi kısa bir sürede yedi 'bitirilemez' denilen savaşı bitirdim"

Trump, "Aynı şekilde yedi ay gibi kısa bir sürede yedi 'bitirilemez' denilen savaşı bitirdim. İmkansız olduğu söyleniyordu, asla bitmez deniyordu. Kimisi 31 yıl, biri 36 yıl, biri 28 yıldır devam ediyordu. Yedi savaşı sona erdirdim ve bunların hepsinde binlerce insanın öldüğü korkunç çatışmalar yaşanıyordu. Kamboçya ile Tayland, Kosova ile Sırbistan, Kongo ile Ruanda, Pakistan ile Hindistan, İsrail ile İran, Mısır ile Etiyopya ve Azerbaycan ile Ermenistan bunlar arasında" dedi.

"BM yardım etmeyi denemedi bile"

Birleşmiş Milletler'in bu konuda kendisine yardımı dokunmadığını da vurgulayan Trump, "Tüm bunları BM'nin yapması gerekirken ben yapmak zorunda kaldım. Üzücü olan şu ki, tüm bu durumlarda BM yardım etmeyi denemedi bile" ifadelerini kullandı.

Bu ülkelerin her birinin liderleriyle görüştüğünü, anlaşmaya vardığını fakat BM'den anlaşmaları nihai kılmayı teklif eden bir destek telefonu bile almadığını savunan Trump, "BM'nin bana tedarik ettiği tek şey, yukarı çıkarken yolun ortasında duran bir yürüyen merdiven oldu. Eğer First Lady çok iyi formda olmasaydı, düşerdi. Ama formu çok iyi ve ikimiz de iyiyiz, ayakta kaldık. Ve sonra bir de çalışmayan bir prompter cihazı. Yani BM'nin sağladığı iki şey, kötü bir yürüyen merdiven ve kötü bir prompter cihazı" dedi.

"Boş sözler savaşı çözmez, savaşı çözen tek şey eylemdir"

Barış çabalarında Birleşmiş Milletler'in yanında olmadığından yakınan Trump, "BM'nin amacı nedir? BM'nin muazzam bir potansiyeli var. Ancak tek yaptıkları, sert ifadelerle dolu bir mektup yazmak ve ardından bu mektubun devamını getirmemek. Boş sözler savaşı çözmez, savaşı çözen tek şey eylemdir" dedi.

Savaşları sona erdirdiği için kendisine Nobel ödülü verilmesi gerektiğini de ifade eden Trump, "Fakat benim için önemli olan ödül değil, hayat kurtarmaktır. Biz, yedi savaşla milyonlarca hayat kurtardık. Ve üzerinde çalıştığımız daha fazlası var" dedi.

BM'ye ihale eleştirisi

Birleşmiş Milletler'e yönelik eleştirilerini yıllar önce New York'taki bir ihalede yaşadığı tecrübe ile devam ettiren Trump, "Birleşmiş Milletler binasının yenilenmesi ve yeniden inşası için teklif verilmişti. O zaman 'Bunu 500 milyon dolara yaparım, her şeyi yeniden inşa ederim, harika olacak' demiştim. O günlerde onlara, 'Size mermer zeminler, terrezzo (karo), maun ağacı duvarlar ve her şeyin en iyisini vaat ediyorum' demiştim. Ama onlar, plastiği seçtiler. Ve çok daha pahalıya mal olan, çok daha kötü bir projeyi tercih ettiler. O zaman, inşaat konusunda hiçbir fikirleri olmadığını anladım" dedi.

Bu proje nedeniyle ABD Kongresi'nin de kendisini ifadeye çağırarak muazzam israf hakkında görüşünü aldığını ifade eden Trump, "Sonuçta, bu onlara 5 milyar dolardan fazlaya mal oldu. Maalesef, BM'de pek çok şey, bu şekilde gerçekleşiyor. Tabii çok daha büyük ölçekte" dedi.

"Yirmi iki yıldır yapılmak istenen şeyi yaptık ve İran'ın nükleer kapasitesini imha ettik"

Konuşmasında İran'a da değinen Trump, "Dünyanın bir numaralı terör sponsoru olan ülkenin, asla en tehlikeli silahlara sahip olmasına izin verilmemelidir. İlk dönemimde yaptığım gibi, bu tehditleri dizginlemeyi en büyük önceliğim haline getirdim ve buna İran ile başladım" dedi. Trump, "Bugün, İran'ın eski askeri komutanlarının çoğu, hatta neredeyse tamamı artık hayatta değil. Öldüler. Üç ay önce 'Gece Yarısı Çekici' operasyonu ile yedi Amerikan B2 bombardıman uçağı, İran'ın kilit önemdeki nükleer tesislerine her biri 30 bin pound ağırlığında on dört bomba bıraktı ve her şeyi tamamen yok etti. Dünyada başka hiçbir ülke, bizim yaptığımızı yapamazdı. Başka hiçbir ülkenin böyle bir donanımı yok. Biz dünyanın en büyük silahlarına sahibiz. Bu silahları kullanmaktan nefret ediyoruz ama yaptık. Yirmi iki yıldır yapılmak istenen şeyi yaptık ve İran'ın nükleer kapasitesini imha ettik" dedi.

Filistin'i tanıyan ülkeleri eleştirdi

Gazze'de bir ateşkes arayışında da yoğun bir şekilde yer aldığını ifade eden Trump, "Bunu başarmak zorundayız. Başarmalıyız. Ne yazık ki Hamas, makul barış tekliflerini defalarca reddetti" ifadelerini kullandı.

Filistin'i tanıyan ülkeleri eleştiren Trump, "Şimdi ise, sanki çatışmayı sürdürmeyi teşvik edercesine, bu organdaki bazıları tek taraflı olarak Filistin Devleti'ni tanıma adımları atıyor. Bu, Hamas ve onların vahşetleri için çok büyük bir ödül olur" dedi.

Trump, "Gazze'deki savaşı derhal durdurmalıyız. Hemen durdurup müzakere etmeliyiz. Hemen barışı müzakere etmeliyiz. Rehineleri geri almalıyız. Hepsini, 20'sini birden istiyoruz. 2'sini ya da 4'ünü değil" dedi.

"Çin ve Hindistan, Rus petrolü alımına devam ederek savaşı finanse ediyor"

Ukrayna'daki savaşı durdurmak için de büyük çaba harcadığını kaydeden Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile olan şahsi ilişkileri nedeniyle bu savaşı kolaylıkla sona erdirebileceğini düşündüğünü fakat yanıldığını belirtti. Trump, "Bilirsiniz, savaşta ne olacağı belli olmaz. İyi ve kötü, pek çok sürpriz olur. Rusya'nın bu savaşı üç günde kazanacağını düşünüyorlardı ama olmadı. Hızlı, küçük bir çatışma olacaktı ama olmadı" dedi.

Tek sorunun artık hem Rusya hem de Ukrayna tarafında daha ne kadar insanın gereksiz yere ölmek zorunda kalacağı olduğunu ifade eden Trump, "Çin ve Hindistan, Rus petrolünü satın almaya devam ederek savaşı finanse ediyor. Bu kabul edilemez. NATO ülkeleri dahi birçok Rus enerji ürünü alımını durdurmadı. Bunu iki hafta önce öğrendim ve bundan hiç memnun olmadım. Kendi aleyhlerinde olan bir savaşı finanse ediyorlar. Böyle bir şey duyulmuş mudur" dedi.

"Rusya'dan tüm enerji alımlarını derhal durdurmak zorundalar"

Rusya'nın savaşı sona erdirmeye hazır olmaması halinde ABD'nin kanı durdurmak için bir dizi güçlü tarife uygulamaya hazır olduğunu söyleyen Trump, "Ancak bu tarifelerin etkili olabilmesi için Avrupa ülkelerinin, bizimle aynı tedbirleri alarak bize katılması gerekir. Sizler Rusya'ya çok daha yakınsınız. Bizim aramızda okyanus var ama siz oradasınız. Adım atın. Rusya'dan petrol ve gaz alımını bırakmaları gerekiyorlar. Bir yandan savaşıyor ama Rusya'dan enerji alıyorlar. Bu onlar için utanç verici" ifadelerini kullandı.

Trump, "Rusya'dan tüm enerji alımlarını derhal durdurmak zorundalar. Aksi takdirde hepimiz çok vakit kaybedeceğiz. Bunu görüşmeye hazırım. Bugün burada toplanan Avrupa ülkeleri ile bunu konuşacağız" dedi.

Covid-19 pandemisine ilişkin komplo teorisini yeniden gündeme taşıdı

Covid-19'a sebep olan virüsün laboratuvarda üretildiğine dair komplo teorisini de tekrar gündeme taşıyan Trump, "Birkaç yıl önce denizaşırı yapılan pervasız deneyler, bizi yıkıcı bir küresel pandemiye sürükledi. Buna rağmen birçok ülke, biyolojik silah ve insan yapımı patojenler üzerinde son derece riskli araştırmalara devam ediyor. Bu inanılmaz derecede tehlikeli" dedi.

Trump, yönetiminin bu tehdide karşı Biyolojik Silahlar Sözleşmesinin uygulanmasını sağlamak üzere yeni bir girişime liderlik etmek istediğini duyurdu.

"Avrupa büyük bir tehlike altında"

BM Genel Kurulu'na hitabında düzensiz göçe de önemli yer ayıran Trump, Birleşmiş Milletler'i ABD'ye yönelik düzensiz göçü finanse etmekle suçladı. Trump, "BM, çözmesi gereken sorunları çözmüyor, çoğu zaman yeni sorunlar oluşturuyor. Birleşmiş Milletler, Batı ülkelerine ve sınırlarına yönelik saldırıları finanse ediyor. BM'nin işgallerini durdurması gerekiyor, onları finanse etmesi değil" ifadelerini kullandı.

Trump ayrıca, ABD'nin güney sınırını güvenli hale getirmede büyük başarı kaydettiğini ifade ederek, Avrupa başta olmak üzere tüm dünya ülkelerine düzensiz göçe karşı önlem alma çağrısı yaptı. Trump, "Avrupa büyük bir tehlike altında. Daha önce hiç görülmemiş bir şekilde yasa dışı yabancıların istilasına uğradı. Yasa dışı yabancılar, Avrupa'ya akın ediyor. Ama onları çıkarmak için hiç kimse bir şey yapmıyor. Bu sürdürülemez" dedi.

Trump, "Londra'ya bakıyorum. Çok kötü bir belediye başkanı var, berbat bir belediye başkanı. Şehir tamamen değişti. Şimdi şeriat getirmek istiyorlar. Ama başka bir ülkedesiniz, bunu yapamazsınız. Hemen bir şey yapılmazsa, göç politikaları ve intihara benzeyen enerji fikirleri, Batı Avrupa'nın sonu olacak. Bu sürdürülemez" dedi.

"Amerika'ya zehirli uyuşturucular sokan teröristlere sesleniyorum. Sizi yok edeceğiz"

ABD'nin uyuşturucu kartelleri ile de mücadele ettiğini söyleyen Turmp, "ABD ordusunun büyük gücünü, Venezuela'daki terör şebekelerini yok etmek için kullanmaya başladık. Nicolas Maduro tarafından yönetilen bu şebekeleri hedef almaya başladık. Amerika'ya zehirli uyuşturucular sokan teröristlere sesleniyorum. Sizi yok edeceğiz" dedi.

Trump, ABD'nin Venezuela açıklarında batırdığı her teknenin 25 binden fazla Amerikan vatandaşını öldürebilecek uyuşturucu maddeler taşıdığını ileri sürdü. Trump, "Buna izin vermeyeceğiz" dedi.

"Yenilenebilir enerji bir şakadan ibaret"

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in iklim değişikliği tehdidi ve yenilenebilir enerjinin önemine ilişkin konuşmasından dakikalar sonra kürsüden fosil yakıtları savunan ve yenilenebilir enerjiyi "şaka" olarak nitelendiren Trump, "Sözde yenilenebilir enerjiyi kaldırıyoruz. Bunlar şakadan ibaret. Çalışmıyorlar. Çok pahalılar. Fabrikaları çalıştıracak kadar güçlü değiller" ifadelerini kullandı.

Yeşil enerjinin para kaybettirdiğini savunan Trump, "Çin'i tebrik ediyorum, üretiyorlar, satıyorlar ama kendileri neredeyse hiç kullanmıyorlar. Kömür ve gaz kullanıyorlar" ifadelerini kullanarak, "Yeşil demek iflas demektir. Bu gerçeği söylemekten çekinecek değilim" dedi.

"İklim değişikliği tarihin en büyük dolandırıcılığı"

İklim değişikliğini de "dolandırıcılık" olarak nitelendiren Trump, "BM'nin 1982'deki çevre programı direktörü, 2000 yılına kadar iklim değişikliğinin küresel felakete yol açacağını söyledi. 1989'da başka bir yetkili, on yıl içinde ülkelerin haritadan silineceğini söyledi. Olmadı. Daha önce 'küresel soğuma' diyorlardı. Sonra 'küresel ısınma'. Şimdi de 'İklim değişikliği' diyorlar. Çünkü bunu söyledikleri zaman hata yapma ihtimalleri yok. İklim değişikliği, bana göre dünyada bugüne kadar yapılmış en büyük dolandırıcılık" dedi.

Trump, dünya liderlerine "Bu yeşil dolandırıcılıktan uzak durun, yoksa ülkeniz çökecek. Daha önce hiç görmediğiniz, hiçbir ortak yönünüz olmayan insanlara sınırlarınızı açmayı durdurmazsanız ülkeniz çökecek" diye seslendi.

Kendisi ABD Başkanı olmasına rağmen Avrupa için endişe duyduğunu söyleyen Trump, "Avrupa'yı seviyorum, Avrupalıları seviyorum. Fakat enerji politikaları ve göç yüzünden harap olduğunu görmekten nefret ediyorum. Bu çift başlı canavar, önüne çıkan her şeyi yok ediyor. Artık buna izin veremezsiniz. Nazik olmak, siyasi olarak doğru tarafta yer almak için bunu yapıyorsunuz ama bu şekilde mirasınızı yok ediyorsunuz" dedi.

Yeşil enerji politikalarının amacının çevreyi korumak değil, üretimi ve sanayiyi kuralları çiğneyen ülkelere taşımak olduğunu ileri süren Trump, "Avrupa'daki elektrik faturaları bugün Çin'dekinden dört-beş kat, ABD'dekinden iki-üç kat daha pahalı" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber