Medikalciler, kamu hastanelerinde biriken alacaklarının ödenmesini istiyor

Çukurova Medikalciler Derneği (ÇUMED) Başkanı Dr. Hilmi Akşamoğlu, kamu hastanelerinde biriken alacaklarının bir an evvel ödenmesini istedi.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 27 Ağustos 2012 17:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bazı yayın organlarında piyasada aktif olarak çalışan 5 bin medikal firmasının, 800'e ineceği ile ilgili haberler çıktığını vurgulayan Başkan Hilmi Akşamoğlu, " Medikalcilerin parasının ödenmemesinin nedeni, firma sayısını 800'e indirme çalışması mıdır?" dedi.

ÇUMED Başkanı Dr. Hilmi Akşamoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, devletin kasasında parasının bulunduğunu ve saymanlıklara düzenli olarak para geldiğini savundu. Hastanelerin hizmet alımı gibi önceliklere öncelikli para ayırdığına işaret eden Akşamoğlu, hizmet faturalarının bir gün bile geciktirilmeden ödendiğini kaydetti. Akşamoğlu, ?Gerekçe şu: Firmalar hizmet için personel çalıştırıyor. Paralarını alamayınca personel çalışmaz. Hastanedeki hizmet aksar. Bu nedenle 'ne yapıp edip bu paraları ödemeliyiz' deniyor. Ama mal alımlarının bedeli bekletiliyor. Bu yaklaşım belediyelerin temizlik personeline para ödeyemeyip de çöp dağları arasında yaşadığımız günlerden kalma.? diye konuştu.

?MALZEME SATAN MEDİKALCİYE İKİNCİ SINIF FİRMA MUAMELESİ YAPILMASIN'

Hizmet değil de malzeme satan üyelerinin de haklı olarak, ?Bize neden ikinci sınıf firma muamelesi yapılıyor?' diye sorduğunu dile getiren Akşamoğlu, kendilerinin de personel çalıştırıp, vergi ödediklerini hatırlattı. Akşamoğlu, şöyle devam etti: ?Kamu hastanelerine malzeme satan firmaların paraları neden zamanında ödenmiyor? Bu suali birkaç aydır bize göre en üst düzeylerde dile getirdik, yazılı raporlar sunduk. Bizi umutlandıran kısmi bir kıpırdanma oldu, ama maalesef düzelme olmadı.?

?YARINLARA UMUTLA BAKMAK İSTİYORUZ'

Yarınlara umutla bakmak istediklerini de belirten Dr. Hilmi Akşamoğlu, bir derginin medikal sektörü ile ilgili ülkede toplam 800 civarında firma kalmasının planlandığını yazdığını aktardı. 2000 yılında, sektörde yaklaşık 15 bin olan firma sayısının 5 bin civarına düştüğüne dikkat çeken Akşamoğlu, ?Fiilen üçte birine inen bu sayı tekrar altıda birine nasıl inecektir? Ülkemizde şu anda devletten alacağını zamanında alamayan tek sektör olarak, medikal malzeme satıcılarının kalmasının sebebi bu mudur? Bu soruların cevaplarını samimiyetle bekliyoruz.? diye konuştu.

?REKABET FİRMA SAYISI ARTINCA OLUŞUR'

Konuyla ilgili başka gelişmelerin de olduğunu iddia eden Akşamoğlu, Kamu Hastaneleri Birliği konusunun sektör açısından belirsizliğini koruduğunu ifade etti. Hastanelere toplu alımlarla ilgili handikapları haykırmaya çalıştıklarına değinen Akşamoğlu, açıklamalarında şu görüşlere yer verdi: ?Herhangi bir malı ?toplu' alırsanız, fiyatı düşer. Bu doğru. Yani mesela bir malzeme 100 tane alınca 3 lira, 1000 tane alınca 2 lira oluyorsa o zaman 10 milyon tane alınca 10 kuruşa filan alınacağı sanılıyor. Gerçekte nasıl bir duvar 20 saniyede yapılamazsa, bir malın da minimum maliyeti vardır. Satış adedi yükselince herkes kârından fedakârlık yapar ve minimum kârla malı satar. Ama bu satış fiyatı hiçbir zaman maliyetinin altına inemez. Öncelikle, malın fahiş fiyatla satılmasını engelleyen tek unsur rekabettir. Rekabet ise firma sayısı azalınca değil çoğalınca oluşur.?

?DEVLET, KAR ETMEYEN İŞLETMEDEN NASIL VERGİ ALMAYI DÜŞÜNÜYOR'

Devletin, toplu alımla maddi kazanç elde edilmesi durumunun istisnası olduğunu da kaydeden Dr. Hilmi Akşamoğlu, ?Çünkü devlet, tüccarların kârından vergi alır. Devletimizin sayısı azalan ve kâr edemeyen işletmelerden ne almayı düşündüğünü de merak etmemek elde değil. Bu konunun masaya yatırılması gereken çok önemli ayağı da elbette istihdam tarafıdır. Şu anda 5 bin firma, en az 20 bin aileye ekmek kapısıdır. Bu sayı beklendiği gibi 800'e düşünce işini kaybedecek, yaklaşık 15 bin kişi hakkında acaba SGK ne düşünmektedir? Bu operasyonla elde edilmek istenen kazançtan fazlasının başka yönlerden kaybedileceği kesindir. Çünkü devlet bir anonim şirket değildir. Piyasadan firma azaltarak bazı düzeltmeler sağlanamaz. Serbest ekonominin en temel denge unsuru adil rekabettir. Buna zarar verecek ve tekel oluşturacak düzenlemeler son derece yanlış olacaktır.? görüşlerini dile getirdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber