Rektörler mi yoksa Fidel Castro mu

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 16 Şubat 2007 10:06, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Abbas Güçlü'nün yazısı

Üniversite rektörleri mi daha diktatör, yoksa Küba lideri Castro mu? Küba üniversiteleri mi daha iyi, yoksa Türk üniversiteleri mi? Küba mı daha sosyal bir devlet, yoksa Türkiye mi? İki dönem görevde kalan rektörler mi, yoksa 40 yıldır Küba'yı yöneten Castro mu diktatör?

Önceki akşam İzmir'de Atatürk Kültür Merkezi'nde, öğrenciler ile rektörler arasında 4 saate yakın süren tartışmanın en renkli bölümü, Küba'ya yönelik olandı.

ODTÜ Rektörü Ural Akbulut, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Emin Alıcı, Anadolu Üniversitesi Rektörü Fevzi Sürmeli, Harran Üniversitesi Rektörü Uğur Büyükburç ve Koç Üniversitesi Rektörü Attila Aşkar'ın katıldığı programda, eleştirilerin odak noktası Dokuz Eylül Rektörü Alıcı oldu. Zaten diktatörlük tartışmaları da bu yüzden çıktı. Öğrenciler, Prof. Alıcı'nın üniversitede çok sıkı kurallar uyguladığını, fakülteler arası öğrenci ziyaretini yasakladığını, sosyal aktivitelere kısıtlama getirdiğini, kendilerinden sürekli para istendiğini, öğrencilerle yönetim kadrosu arasında diyalog sorunu yaşandığını iddia ettiler.

Alıcı ise, iddialardan çoğunun yanlış ve saptırılmış olduğunu, bazı engellemelerin ise farklı görüşteki öğrencilerin karşı karşıya gelip olay çıkarmamaları için alındığını söyledi.

Öğrencilerin, katı tutumu nedeniyle diktatörlükle suçladıkları Emin Alıcı'ya, örnek ülke ve örnek üniversite olarak Küba'yı adres göstermeleri üzerine devreye ODTÜ Rektörü Ural girdi. Ural, Küba'da kaldığını, Küba üniversitelerini yakından bildiğini, Castro'dan Eğitim Bakanı'na kadar üst düzey yöneticilerle toplantılara katıldığını ve Küba'daki durumun hiç söylendiği gibi parlak olmadığını söyledi.

İçecek su, ulaşım için otobüs, yemek yiyecek hijyen bir ortam bulamadığını, üniversitelerin de iddia edildiği gibi dünya klasmanında ön sıralarda yer almadığına dikkat çekti ve Küba üniversiteleriyle değil Türk üniversiteleriyle gurur duymalısınız dedi.

Parasız eğitimden yana olan bir öğrencinin ısrarla Küba örneği vermesi ve kendisinin öğrenim ücreti 14 bin YTL olan bir vakıf üniversitesinde öğrenim görüyor olmasının anlaşılması üzerine Koç Üniversitesi Rektörü Aşkar söz aldı.

Aşkar, Koç Üniversitesi'nin iddia edilenlerin aksine Koç camiasına eleman yetiştirmediğini, mezunlardan sadece yüzde 15'inin Koç'ta çalıştığını ve bugüne kadar yarım milyar dolara yakın yatırım yapıldığını hatırlattıktan sonra, ille de Küba diyen mastır öğrencisine, "Madem Küba üniversiteleri bu kadar iyi, yüksek lisansını İzmir Ekonomi yerine Küba'da yapsaydın" dedi...

Nelerden şikâyetçiler?

İzmir'deki değişik üniversitelerden öğrencilerin katıldığı Genç Bakış'ta, öğrencilerin en fazla şikâyetçi olduğu konular ve istekleri şunlar oldu:

İngilizce eğitim

Daha çok özgürlük

Ücretsiz eğitim

Daha çok diyalog

Diplomalı işsizlik

Rektörler ne istedi?

Rektörlerin, şikâyet konuları ise öğrencilerden daha fazlaydı. Hükümetin ve YÖK'ün ilgisizliği, kaynak yetersizliği, öğrencilerin taşkınlığı, hiç hak etmediklerine inandıkları eleştirilerin saygısızlık boyutuna ulaşması ve dünya üniversiteleriyle yapılan kıyaslamanın önyargılı olması kendilerini bir hayli üzmüşe benziyordu.

İyi bir ABD üniversitesinin bütçesinin, Türkiye'deki üniversitelerin toplam bütçesinden daha fazla olduğunu, hükümetin mevcut dar bütçelerini kullanmalarını bile izin vermeyip kısıntıya gittiğini, öğrencilerden alınan öğrenim harcının üç, dört kat fazlasıyla kendilerine yemek ve medikososyal olarak geri döndüğünü özellikle hatırlatan rektörlerin ortak açıklaması ise şu yönde oldu: Türk üniversiteleri, çok kısıtlı olanaklarla, çok büyük başarılar imza atıyorlar. Bizi eleştirenler, önce bize ve AB'ye vaat ettikleri kaynakları ayırsınlar, kullanmamıza izin versinler...

Özetin özeti: Üniversitelerde öğrenciler kadar, rektörler de dert küpü. Bir dokun, bin ah işit. Her türlü desteğe öylesine çok ihtiyaçları var ki! Ama onlar aynı safta olmaları gerekirken, birbirlerini yiyorlar...

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber