KİT'lerde 'avukatlık vekalet ücreti'ne ilişkin 2 dava sonuçlandı

Danıştay İdari Dava Daireleri, Kamu İktisadi Teşebbüslerinde görev yapan avukatların avukatlık vekalet ücretinin dağıtımına ilişkin açtığı iki davayı sonuçlandırdı

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 23 Ocak 2023 00:10, Son Güncelleme : 23 Ocak 2023 02:11
KİT'lerde 'avukatlık vekalet ücreti'ne ilişkin 2 dava sonuçlandı

1- Danıştay İdari Dava Daireleri, 21/07/2017 tarih ve 30130 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu İktisadi Teşebbüsleri, Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketi, İller Bankası Anonim Şirketinde ve PTT Anonim Şirketinde 2016 ve 2017 Yıllarında Uygulanacak Ücretlerin Tespitine İlişkin 2017/1 sayılı Tebliğ'in ilişiğinde yer alan, 2017/T-7 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı'nın 1. maddesinin ikinci fıkrasındaki "avukatlık vekalet ücreti" ibaresinin iptali istemli davayı sonuçlandırdı.

İptali istenilen düzenleme ne getirmişti

18/07/2017 tarih ve 2017/T-7 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı'nın 1. maddesinin ikinci fıkrası ile kamu personelinin ücretlerinin alt ve üst sınırları belirlenirken, "avukatlık vekalet ücreti" adı altında yapılan ödemelerin bu sınırlar içine dahil edilmesi nedeniyle olan dava açılmıştı.

Danıştay 12. Daire düzenlemeyi hukuka uygun bulmuştu

Kamu kurum ve kuruluşlarında idare hukuku ilkelerine göre istihdam edilen ve görevleri, kurumun taraf olduğu davalarda vekil sıfatı ile kurumu temsil etmek olan kamu avukatlarına ödenen vekalet ücretinin genel, düzenli ödeme niteliğinde olmayan prim, ikramiye vb. ödemelerden herhangi bir farkı bulunmamaktadır.
Kamu iktisadi teşebbüslerinde kapsam dışı personel statüsünde çalışanların ücretlerine ilişkin düzenleme yapma konusunda Yüksek Planlama Kurulunun yetkili olduğu ve kapsamda olan Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. Genel Müdürlüğü dışındaki diğer kurum ve kuruluşların ilgili mevzuatlarında personele ödenecek ücretin üst sınırı belirlenirken avukatlık vekalet ücretinin bu kapsamda değerlendirilmeyeceğine ilişkin bir kurala yer verilmemiştir.

Bu durumda, kamu personeli arasında ücret dengesini sağlamak amacıyla personel sözleşme ücretlerinin alt ve üst sınırlarının belirlenmesi amacıyla yürürlüğe konulan dava konusu düzenlemede hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

İDDK bu kararı onamıştır.

2- 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye tabi avukat olarak görev yapmakta iken, uluslararası davaların takibi için kurumunun bağlı olduğu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinde geçici olarak görevlendirilen davacı tarafından, 2008 ve 2009 yılı vekalet ücreti dağıtımından payına düşen kısmın hesaplanarak ödenmesi, 2008 yılı Kasım ayında dağıtılan vekalet ücretinin yanlış ödendiğinden bahisle geri istenilmesine ilişkin işlemin iptal edilmesi ve Yönergedeki 3 ay fiilen çalışma şartının, ilk defa göreve başlayan avukatları kapsayacak şekilde değiştirilmesi için yapılan başvurunun reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan düzenlemenin iptalli davası da sonuçlandı

Red kararı onandı
Dava konusu Yönerge'de getirilen "Avukatlar; avukat olarak en az üç ay fiilen çalışmadıkça, vekalet ücretinin dağıtımından yararlanamazlar" kuralında üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı gibi avukat olarak üç aydan fazla fiilen çalışmayanların vekalet ücreti dağıtımından yararlanamayacağının kurala bağlanarak, avukatların emeğinin geçmediği dava ve takip dosyaları nedeniyle elde edilen ve dağıtıma tabi tutulan vekalet ücretinden yararlanmalarının engellendiği, böylece fiilen avukatlık hizmeti sunan personelin emeğinin korunarak, emeği bulunmayan avukatların aynı haklardan faydalanması suretiyle ortaya çıkacak adaletsiz uygulamanın önüne geçildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2021/3966
Karar No: 2022/586

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : . Nolu Barosu
VEKİLLERİ : Av. ., Av. .
KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- .
VEKİLİ: Huk. Müş. .
2- . Bakanlığı - .
VEKİLİ: Av. .

İSTEMİN KONUSU:
Danıştay Onikinci Dairesinin 28/04/2021 tarih ve E:2018/3648, K:2021/2651 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

21/07/2017 tarih ve 30130 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu İktisadi Teşebbüsleri, Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketi, İller Bankası Anonim Şirketinde ve PTT Anonim Şirketinde 2016 ve 2017 Yıllarında Uygulanacak Ücretlerin Tespitine İlişkin 2017/1 sayılı Tebliğ'in ilişiğinde yer alan, 2017/T-7 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı'nın 1. maddesinin ikinci fıkrasındaki "avukatlık vekalet ücreti" ibaresinin iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Onikinci Dairesinin 28/04/2021 tarih ve E:2018/3648, K:2021/2651 sayılı kararıyla;

Dava konusu 18/07/2017 tarih ve 2017/T-7 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı'nın 1. maddesinin ikinci fıkrası ile kamu personelinin ücretlerinin alt ve üst sınırları belirlenirken, "avukatlık vekalet ücreti" adı altında yapılan ödemelerin bu sınırlar içine dahil edilmesi nedeniyle bakılmakta olan davanın açıldığı,

Kamu kurum ve kuruluşlarında idare hukuku ilkelerine göre istihdam edilen ve görevleri, kurumun taraf olduğu davalarda vekil sıfatı ile kurumu temsil etmek olan kamu avukatlarına ödenen vekalet ücretinin genel, düzenli ödeme niteliğinde olmayan prim, ikramiye vb. ödemelerden herhangi bir farkı bulunmadığı,

Kamu iktisadi teşebbüslerinde kapsam dışı personel statüsünde çalışanların ücretlerine ilişkin düzenleme yapma konusunda Yüksek Planlama Kurulunun yetkili olduğu ve kapsamda olan Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. Genel Müdürlüğü dışındaki diğer kurum ve kuruluşların ilgili mevzuatlarında personele ödenecek ücretin üst sınırı belirlenirken avukatlık vekalet ücretinin bu kapsamda değerlendirilmeyeceğine ilişkin bir kurala yer verilmediğinin anlaşıldığı,

Bu durumda, kamu personeli arasında ücret dengesini sağlamak amacıyla personel sözleşme ücretlerinin alt ve üst sınırlarının belirlenmesi amacıyla yürürlüğe konulan dava konusu 18/07/2017 tarih ve 2017/T-7 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı'nın 1. maddesinin ikinci fıkrasında, belirlenen sınırlar içerisine diğer ödemeler yanında "avukatlık vekalet ücreti"nin de dahil edilmesine ilişkin düzenlemede hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, dava konusu Yüksek Planlama Kurulu Kararı'nın 21/07/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, anılan Karar'da, çalışan kapsam dışı personelin ücretlerinin 01/01/2016 tarihinden itibaren %6,9 oranında arttırıldıktan sonra, çalışanların "aylık ücret, her türlü sosyal yardım, zam, tazminat, ödenek, vekalet ücreti, avukatlık vekalet ücreti (6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununun 27. maddesi kapsamındaki personel hariç), temettü, prim, ikramiyelerden bir aya isabet eden miktar ve diğer adlar altında yapılan ödemelerin (yönetim kurulu üyeliği ücreti ve ek ödemesi, harcırah, doğum ve ölüm yardımları hariç) brüt aylık ortalaması"nın maksimum tutarının her bir kurum bazında belirlenerek ücretlere üst limit getirildiği, dava konusu Yüksek Planlama Kurulu Kararı'nda önceki yıllardan farklı olarak "avukatlık vekalet ücreti"nin de anılan ücret limitine dahil olduğu, anılan Karar'ın 2017 yılında yayımlanmasına rağmen, hem 2016, hem de 2017'ye ilişkin olduğu, 2016 yılında hukuken bu yönde bir düzenleme mevcut olmadığından vekalet ücretlerinin herhangi bir limit uygulanmaksızın ödendiği, yapılan geçmişe dönük düzenleme nedeniyle, çalışanların söz konusu bedellerin iadesi talepleri ile karşı karşıya oldukları, Yüksek Planlama Kurulu Kararı'nın kazanılmış hakları ihlal etmesinin yanında geçmişe yürütülmesi nedeniyle de hukuka aykırılık teşkil ettiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI:

Davalı idareler tarafından, Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ .'İN DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;

"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

b) Hukuka aykırı karar verilmesi,

c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin 28/04/2021 tarih ve E:2018/3648, K:2021/2651 sayılı kararının ONANMASINA,

3. Kesin olarak, 23/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2021/3798
Karar No: 2022/264

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ: Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. ...

İSTEMİN KONUSU:

Danıştay Onikinci Dairesinin 23/03/2021 tarih ve E:2019/5764, K:2021/1340 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

... Genel Müdürlüğünde, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye tabi avukat olarak görev yapmakta iken, uluslararası davaların takibi için kurumunun bağlı olduğu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinde geçici olarak görevlendirilen davacı tarafından, 2008 ve 2009 yılı vekalet ücreti dağıtımından payına düşen kısmın hesaplanarak ödenmesi, 2008 yılı Kasım ayında dağıtılan vekalet ücretinin yanlış ödendiğinden bahisle geri istenilmesine ilişkin işlemin iptal edilmesi ve Yönergedeki 3 ay fiilen çalışma şartının, ilk defa göreve başlayan avukatları kapsayacak şekilde değiştirilmesi için yapılan başvurunun reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği Çalışma Esasları Yönergesi'nin 12. maddesinin (ç) bendinin 1. cümlesinin, 2. cümlesinde yer alan "Teşekkülde avukatlık veya Hukuk Müşavirliği dışında bir görevde altı aydan fazla geçici görevli bulunmamak şartıyla" ibaresinin ve 3. (son) cümlesindeki "Avukatlar; avukat olarak en az üç ay fiilen çalışmadıkça, vekalet ücretinin dağıtımından yararlanamazlar" ibarelerinin iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Onikinci Dairesinin 23/03/2021 tarih ve E:2019/5764, K:2021/1340 sayılı kararıyla; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 26/04/2018 tarih ve E:2016/4315, K:2018/2025 sayılı bozma kararına uyularak;

399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin 37.; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 146.; 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekaleti Hakkında Kanun'un 1.; dava konusu Yönerge'nin 12. madde düzenlemelerine yer verildikten sonra,

Dava konusu Yönerge'de getirilen "Avukatlar; avukat olarak en az üç ay fiilen çalışmadıkça, vekalet ücretinin dağıtımından yararlanamazlar" kuralında üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı gibi avukat olarak üç aydan fazla fiilen çalışmayanların vekalet ücreti dağıtımından yararlanamayacağının kurala bağlanarak, avukatların emeğinin geçmediği dava ve takip dosyaları nedeniyle elde edilen ve dağıtıma tabi tutulan vekalet ücretinden yararlanmalarının engellendiği, böylece fiilen avukatlık hizmeti sunan personelin emeğinin korunarak, emeği bulunmayan avukatların aynı haklardan faydalanması suretiyle ortaya çıkacak adaletsiz uygulamanın önüne geçildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, dava konusu Yönerge'nin Eti Maden İşletmeleri Yönetim Kurulunun 08/07/2010 tarihli kararı ile yürürlükten kaldırıldığı, yeni düzenlemenin "atandıkları görevde en az üç aydır fiilen çalışıyor olmaları şarttır" şeklinde olduğu, bu düzenleme ile ilk atamanın kastedildiği, halen görevde olan avukatlar bakımından vekalet ücretinin dağıtıldığı yıl içerisinde üç ay çalışma zorunluluğunun aranmayacağının açık ve net olarak anlaşıldığı, vekalet ücreti dağıtımı yapılan dosyaların, dağıtımın yapıldığı tarihten önce sonuçlanmış ve mahkeme kararında hükmedilen vekalet ücretinin tahsil edildiği dosyalar olduğu, kuruma yeni başlamış avukatların dağıtımı yapılan dosyalarda emeğinin bulunmaması nedeniyle dağıtıma dahil edilmemelerinin kabul edilebilir olduğu; ancak, kurumdan geçici görev, izin ve rapor gibi sebeplerle bir süre ayrılmış olan avukatların, tekrar kurumdaki görevlerine başladıkları tarihten itibaren yapılacak vekalet ücreti dağıtımından yararlandırılmamalarının kabul edilemeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davalı idare tarafından, Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." hükmüne yer verilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 26/04/2018 tarih ve E:2016/4315, K:2018/2025 sayılı kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin 23/03/2021 tarih ve E:2019/5764, K:2021/1340 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber