Çeşitli kamu kurumlarca dağıtılan yurtdışı eğitim ve araştırma burslarının tek elden verilecek
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), çeşitli kamu kurumlarca dağıtılan yurtdışı eğitim
ve araştırma burslarının tek elden verilmesini öngören kanun taslağı hazırladı.
''Yurtdışında Öğrenim Görecekler Hakkında Kanun Taslağı''na göre, ''ülkedeki
öğretim elemanı, araştırmacı veya yetişmiş insan gücü ihtiyacını karşılamak
üzere yurtdışında devlet adına okutulacaklar ile kendi imkânlarıyla örgün öğrenim
yapacakların her türlü iş ve işlemleri bütünlük içinde'' düzenlenecek.
Ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlarda yurtdışında yetiştirilecek insan gücü ile
ilgili planlamaları yapmak üzere, İnsan gücü Planlama Kurulu oluşturulacak.
MEB müsteşarının başkanlığını üstleneceği kurulda, Maliye Bakanlığı, Devlet
Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Devlet Personel Başkanlığı, Yükseköğretim Kurulu,
Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu ile diğer ilgili kurum temsilcileri
yer alacak.
Kurul, bir sonraki yıl için hangi ülkelere, hangi dallarda, kaç kişinin resmi-burslu
statüde gönderileceğini belirleyecek.
Kurul kararı olmadan hiçbir kamu kurumu yurtdışına öğrenci gönderemeyecek.
Kurulun belirlediği dallar, öğrenci sayısı ve gönderilecek ülkeler ile adaylarda
aranacak nitelikler ve başvuru koşulları, bakanlıkça duyurulacak.
Adaylar, kurulun tespit ettiği burs kontenjanlarına göre, MEB tarafından belirlenen
usûl ve esaslar çerçevesinde yapılacak, yaptırılacak ya da Türkiye çapında yapılmış
olan bir sınavla seçilecek.
Kamu personeli olarak yurtdışına gönderilecekler ise tespit edilen koşulları
taşıyan adayların araştırma programları ve doktora konuları üzerinde, gerekli
görülen bilimsel kurum ve kurullarla işbirliği yapılarak, bakanlıkça belirlenecek.
Yurtdışına burslu gönderileceklerden, kendilerine verilen yükümlülükleri yerine
getireceklerine dair yüklenme senedi ve kefalet senedi alınacak. Senetlerdeki
parasal miktar, bakanlıkça günün koşullarına göre belirlenecek.Burs verilecek
adaylardan, ayrıca sağlık kurulu raporu istenecek.
Taslak gerekçesinde, yurtdışına gönderilenlerin yarıya yakınının yurda dönmediği,
bu nedenle üniversitelerdeki öğretim elemanı açığının devam ettiği belirtilerek,
çözüm için öngörülen uygulama şöyle anlatıldı:''Bu sıkıntı, üniversitelerde
kadrolu olarak doktora yapanlardan doktora yeterliliğini almış olanların bütünleştirilmiş
doktora programının bir bölümünü yurtdışında yapmalarına imkan sağlanmasıyla
kapatılabilir.Bu kanunla, kısa süreli araştırma ve bütünleştirilmiş doktora
programlarına imkan verilerek hem kaynak tasarrufu hem de yurtdışına gönderilenlerin
kısa sürede yurda dönmelerini sağlamak hedeflenmiştir.''
Yurtdışına araştırmacı ve yurtdışı bütünleştirilmiş doktora programı için gönderilenler,
araştırmalarını ve doktora programlarını tamamladıkları tarihten itibaren en
geç 15 gün içerisinde döndüklerini bakanlığa bildirecek ve çalıştıkları kurumda
göreve başlayacaklar.
Resmi-burslu statüde 3 ay veya daha fazla süreyle yurtdışına gönderilenler,
burslu bulundukları sürenin 2 katı kadar zorunlu hizmete tabi tutulacaklar.
Resmi-burslu statüde yurtdışına gönderilenler, öğrenimlerini tamamladıkları
tarihten itibaren en geç 2 ay içinde, zorunlu hizmetini yapmak için adına öğrenim
gördükleri kuruma başvuracaklar.
Görev isteğinde bulunanlara, yetiştiriliş amaçlarına uygun olarak, başvuru tarihinden
itibaren 3 ay içinde görev verilecek. Bu süre içinde ataması yapılmayanların
zorunlu hizmet yükümlülüğü düşecek. Oluşacak zarar, buna sebep olan kurum veya
ihmali bulunan kişilere rücu edilecek.
Burs kazananlardan tazminat talep edilecek koşullar ise şöyle:
- Öğrenimlerini, araştırmalarını tamamlayamayanlar, - Tamamladıkları halde yasal
süre içinde gerekli belgelerle görev isteğinde bulunmayanlar, - Kendilerine
verilen görevi kabul etmeyenler, - Atandıktan sonra yükümlü bulundukları zorunlu
hizmet süresi bitmeden görevden ayrılanlar veya ceza nedeniyle memurluktan çıkarılanlar.
Bu kişiler, kendilerine yapılan masrafları, yüklenme ve kefalet senetlerindeki
hükümlere uygun olarak ödeyecekler. Ödeme süresi ve taksit miktarı, Maliye Bakanlığı'nca
belirlenecek.
Yurtdışında burslu okuyanların öğrenciliği, şu durumlarda sona erecek:
- Türkiye'de yürürlükteki yasalara göre öğrenci sıfatını sürdüremeyecek duruma
düşenler, - Öğrenimde bulunduğu ülkenin yasalarına aykırı hareketinden dolayı
hüküm giyenler, - Öğrenim gördüğü kurumun kurallarına aykırı hareketlerden dolayı
öğrenimden uzaklaştırılanlar, - Türkiye için zararlı faaliyetlerde bulunduğu
bakanlıkça görevlendirilecek komisyon tarafından tespit edilenler, - Yurtdışı
temsilciliğinin veya denetleme elemanlarının teklifi, bir kurum adına öğrenim
yapmakta ise kurumunun görüşü ve bakanlığın onayı ile yurtdışı öğrenim haklarına
son verilecek.
Kanun yürürlüğe girdiğinde 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı'nın Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunu'nun 19. maddesinin ek l. bendinin yürürlükten kaldırılması
öngörülüyor.
Buna göre, ÖSS'de ilk 2000'e giren adaylardan en çok 200'ünün yurtdışına lisans
öğrenime gönderilmesi uygulamasına son verilecek. Taslağın gerekçesinde, ''Bu
öğrencilerin yurtdışında telâfî edilmesi mümkün olmayan sağlık sorunları ile
karşılaşıyor olmaları dikkate alınarak uygulamaya son verilmiştir'' açıklaması
yer aldı.
Gerekçede ayrıca, yurtdışı öğrenimine ilişkin iş ve işlemlerin halen 1929 yılında
yayımlanan ''Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun'' çerçevesinde
yürütüldüğüne işaret edilerek, bu kanunun artık günün koşullarına cevap veremez
hale geldiği belirtildi.
Gerekçede, şöyle denildi:''Gelişmiş ülkelerden ülkemize bilgi ve teknoloji transfer
edilebilecek insan gücü kaynağı, sadece yurtdışına gönderilecek öğrenci ile
sınırlandırılmaktan çıkarılarak, üniversitelerde ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki
araştırmacı ve kamu personeli ile Türkiye'deki üniversitelerde doktora yapan
öğrencilerin yurtdışında araştırma ve bütünleştirilmiş doktora programlarından
yararlandırılmaları suretiyle insan gücü kaynağının genişletilmesi amaçlanmaktadır.'
netgazete