Kosova'dan getirilen FETÖ'cülere dava açıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün yurt dışı yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, örgütün Balkan ayağında yönetici konumunda olan ve MİT tarafından yakalanarak Kosova'dan Türkiye'ye getirilen tutuklu 6 sanık hakkında dava açıldı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 13 Mart 2019 12:00, Son Güncelleme : 13 Mart 2019 12:01
Kosova'dan getirilen FETÖ'cülere dava açıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT), FETÖ'nün Balkan yapılanmasına yönelik Kosova'da düzenlediği operasyonda yakalayarak Türkiye'ye getirdiği 6 sanık hakkında, ''Silahlı teror örgutu yoneticiligi yapmak'' ve ''Uluslararası casusluk'' suçlarından dava açıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, FETÖ'nün yurt dışı yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, MİT'in Kosova istihbaratıyla yürüttüğü çalışmalar sonucu yakalanarak Türkiye'ye getirilen 6 kişi hakkında iddianame hazırlandı.

Gönderildiği İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, tutuklu sanıklar Cihan Özkan, Hasan Huseyin Günakan, Kahraman Demirez, Mustafa Erdem, Osman Karakaya ve Yusuf Karabina hakkında, ''Silahlı teror örgutu yoneticiligi yapmak'' ve ''Uluslararası casusluk'' suçlarından ayrı ayrı 16 yıl 6 aydan, 28 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.

FETÖ'nün yapısı eylemleri ve örgütün yurt dışı yapılanmasının anlatıldığı iddianamede, silahlı teror örgutunun Guney Amerika ( Brezilya, Arjantin ), Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarındaki bazı ulkelerde okul, sirket ve kurum/kurulusunun bulundugu bildirildi.

İddianamede, FETÖ'nün bu okul, sirket, kurum ve kuruluslar vasıtasıyla orgutsel faaliyetlerde bulundugunun tespit edilmesinin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca örgutun tum yurt dısı okul yapılanması ve muzahir dernekleriyle ilgili sorusturma emrinin verildiği anımsatıldı.

İddianamede, ''Her ne kadar orgut tarafından yurt dısında egitim-ogretim faaliyeti yurutuldugu algısı ulusal ve uluslararası kamuoyuna verilmeye calısılsa da asıl amacın; egitim -ogretim faaliyeti gorunumu altında o ulkelerin guvenlik ve istihbari bilgilerini temin edip is birligi yaptıgı ulke ve devletlere aktararak uluslararası casusluk sucu oldugu anlasılmaktadır.'' denildi.

- Rus istihbaratı: FETÖ'nün okullarında çalışanlar ajan

Rusya Federal Güvenlik Servisi'nin (FSB), FETO okullarında calısan ogretmenlerin ABD ve Ingiltere adına ajanlık yaptıgı ve bazı Turk Cumhuriyetlerinde darbe girisimlerine katıldıgını tespit etmesi uzerine Rusya'nın bu yapıya ait okulları kapatarak, ogretmenleri sınır dısı ettiği hatırlatılan iddianamede, FETO/PDY teror orgutunün Rusya'daki temsilcisi Tolerans Vakfı Baskanı Mustafa Kemal Şirin'in de ülkeye girisinin yasaklandığı anımsatıldı.

İddianamede FETÖ'nün, yurt dısında sozde egitim-ogretim kurumları vasıtasıyla olusturdugu bu istismarcı algıyla faaliyette bulundugu birçok ülkenin yonetimlerinden destek gördüğü ve bu alanda rahatlıkla lobi olusturduğu vurgulandı.

- " FETÖ, yurt dışında sahte iyilik hareketi algısı olusturmaya calısmış"

Özellikle ekonomik acıdan gelismemis Balkan ulkeleri, Afrika ulkeleri, Turk Cumhuriyetleri ve diger ulkelerde orgutun asıl amacının, o ulkelerin yonetiminde etkin olan is adamları ile askeri ve devlet yetkililerinin cocuklarına okullarda sozde egitim vererek kendi orgutsel ve ideolojik goruslerini empoze etmek olduğu anlatılan iddianamede, şu değerlendirme yer aldı:

''Ulke yonetimlerinde ileride soz sahibi olacak cocuklar ve gencler, bu okullarda yetistirilip devlet yonetimlerine sokularak orgutun koydugu hedefler dogrultusunda ulke yonetimleri ve siyasetinin kontrol edilmesi amaclanmıstır. Bu kapsamda bu faaliyetleri gerek ulusal duzeyde gerekse uluslararası alanda masum gostermek amacıyla 'Turkce dil olimpiyatları', kurban/zekat ve diger bagıs ve gezi organizasyonları yapılarak sahte iyilik hareketi algısı olusturulmaya calısılmıs, bunda da basarılı olunmustur.''

İddianamede, örgütün Türkiye aleyhine lobicilik faaliyetlerini açık şekilde yürüttüğü ve bulundukları ülkelerin yöneticilerinin Türkiye aleyhinde tavır almalarını saglamaya calıstığı belirtildi.

Örgütün Balkan yapılanmasında yer aldığı tespit edilen ve MİT tarafından Türkiye'ye getirilen 6 kişinin yakalanmasının ardından örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in açıklama yaptığı belirtilen iddianamede, ''(Örgüt elebaşı) Kosova ulkesinden deport edilerek yurda getirilen FETO/PDY silahlı teror orgutu yoneticisi suphelileri sahiplenerek icra edilen yasal faaliyetin "eşkıyalık" oldugunu beyan etmistir. Örgüt elebaşı bu beyanlarıyla Kosova'dan getirilen 6 şüpheliyi sahiplenerek umit ve moral verici beyan ve acıklamalarda bulunmustur.'' denildi.

- Sanıklar hakkındaki suçlamalar

İddianamede yer alan tüm sanıkların FETO/PDY silahlı teror orgutunun dıs yapılanma/Kosova ulkesi yoneticilerinden olduğu belirtildi. Dısisleri Bakanlıgı Arastırma ve Guvenlik Isleri Genel Mudurlugu tarafından gonderilen yazı içeriğine göre sanıkların FETÖ ile iltisaklı olduğu, örgütün Kosova'da faaliyet yuruten egitim kurumlarında gorev yaptıgı anlatılan iddianamede, bu kişiler hakkındaki tespit ve deliller tek tek sıralandı.

Sanıklardan Cihan Özkan'ın, Kosova'da Gjakova yerlesim merkezinde faaliyet gosteren silahlı terör örgütü FETO/PDY'ye ait Gulistan Egitim Kurumları bunyesinde faaliyet gosteren egitim kurumu gorunumundeki Mehmet Akif Koleji'nde 6 yıldır sozde ogretmenlik yaparak orgutsel faaliyet yuruttüğü anlatılan iddianamede, sanığın kolluk ve savcılık ifadesinde, FETO'nün, silahlı teror örgutu niteliginde oldugunu kabul etmedigi kaydedildi.

Sanık Özkan'ın, örgüt talimatının ardından Bank Asya'daki mevduatını artırdığına ilişkin tespite de yer verilen iddianamede, telefonunda, örgüte müzahir olduğu gerekçesiyle kapatılan kurum veya kuruluşların telefon aplikasyonlarını kullandıgı kaydedildi.

- Sanıklar, susma ve inkar yolunu seçmiş

Sanık Hasan Huseyin Günakan'ın ise kollukta ifadesinin alınacagı sırada hakkındaki iddiaları dahi dinlemeden susma hakkını kullandıgı, savcılıktaki ifadesinde ise uzerine atılı suclamaları, orgutsel tavır gostererek inkar ettiği anlatılan iddianamede, sanık Günakan'ın da yine Kosova'da Mehmet Akif Kolejinde sozde ogretmenlik yaparak orgutsel faaliyette yer aldığı aktarıldı.

İddianamede, sanık Günakan'ın örgütün şifreli mesajlaşma programı ByLock kullanıcısı olduğu, ayrıca telefonunda Eagle programının da kalıntısına ulaşıldığı belirtildi. Sanığın telefonunda yapılan incelemede, örgüte müzahir olduğu gerekçesiyle kapatılan kurum veya kuruluşların telefon aplikasyonları ile örgüt elebaşının videolarının bulunduğu vurgulanan iddianamede, örgüte müzahir yayın organlarını takip ettiğine dair arama geçmişinde kayıtların da yer aldığı ifade edildi.

İddianamede, FETO/PDY sorusturması sırasında supheli sıfatıyla ifadesi alınan K.A'nın teşhis ettiği sanık Günakan'ın, Kosova'daki kolejde 2010-2013 yıllarında ''Serrehber'' olarak orgut adına faaliyet yuruttugunu söylediği aktarılan iddianamede, sanığın FETO/PDY'nin tepe yonetiminde yer alan Ali Bayram ve Recep Uzunallı gibi kişilerle cok sayıda irtibatının bulunduğu kaydedildi.

Sanık Kahraman Demirez'in ise Gulistan Egitim Kurumları'nda Genel Mudurluk yaparak orgutsel faaliyet yuruttüğü anlatılan iddianamede, sanığın Bank Asya'daki mevduatını örgüt talimatı sonrasında artırdığı ve örgüte müzahir olduğu gerekçesiyle kapatılan Umut Ozel Egitim AS isimli firmada, SGK kaydıyla calıstıgının tespit edildiği belirtildi.

İddianamede, sanık Demirez'in de kolluk ve savcılıktaki ifadesinde teror orgutune ve orgut liderine ilişkin sorulara cevap vermek istemedigini beyan ettiği ve suctan kurtulmak amacıyla orgutsel tavır gelistirerek inkar yoluna gittiği vurgulandı.

FETO/PDY sorusturmaları kapsamında supheli sıfatıyla ifadesi alınan M.A.G'nin, Demirez'in enistesi oldugunu, ablası ile yurt dısında tanısarak evlendigini, sanığın orgutun Kosova'daki bir okulunda calıstıgını beyan ettiği kaydedilen iddianamede, örgüte müzahir olduğu gerekçesiyle kapatılan Kimse Yok Mu Derneğine bağışlarda bulunduğunun da tespit edildiği bildirildi. İddianamede sanığın el konulan telefonunda ise örgüte müzahir olduğu gerekçesiyle kapatılan kurum veya kuruluşların telefon aplikasyonlarını kullandıgının belirlendiği ifade edildi.

-ByLock yazışmaları ele verdi

Sanık Mustafa Erdem'in de Gulistan Egitim Kurumları'nda mudurluk yaparak orgutsel faaliyet yuruttüğü belirtilen iddianamede, sanığın Bank Asya mevduatını örgütün talimatının ardından artırdığı, aynı zamanda ByLock ve Falcon kullanıcısı olduğu kaydedildi.

İddianamede, sanık Erdem'e ait ByLock mesajları incelendiginde ise örgutsel konu ve iceriklerle Kosova'daki okul yapılanmasına dair bircok yazısmanın mevcut oldugu vurgulandı.

Sanık hakkında yapılan acık kaynak arastırmasında ise Türkiye'de, orgutun Kosova yapılanması ve Gulistan Egitim Kurumları aleyhine yapılan bir haberle ilgili olarak Mustafa Erdem adına yapılan ihtarname ile bu haberlerle ilgili tekzip yayınlanmasının talep edildiginin belirlendiği anlatılan iddianamede, FETÖ soruşturmasında supheli sıfatıyla beyanı alınan K.A'nın ifadesinde, sanık Erdem'i teshis ederek 2013 yılı sonrasında orgutün Kosova'daki "abisi/imamı" olarak gorev yaptıgını söylediği belirtildi.

- Kosova yöneticilerine ait içerikler

Sanığın telefonunda, örgüte müzahir olduğu gerekçesiyle kapatılan kurum veya kuruluşların telefon aplikasyonlarını kullandıgının tespit edildiği anlatılan iddianamede, ayrıca telefonunda orgutsel faaliyetlere iliskin cok sayıda notun mevcut oldugu, bu notlar arasında Kosova devleti ust duzey yoneticilerine ait icerikler ile FETÖ elebasına ait videoların yer aldığı kaydedildi.

İddianamede, sanıklardan Osman Karakaya'nın da kollukta ve savcılıkta alınan ifadeleri sırasında orgutsel savunma gelistirerek suctan kurtulmak amacıyla inkar yoluna gittiği anımsatılarak, KHK ile FETO/PDY silahlı teror orgutu ile iltisakının tespit edilmesinden dolayı kamu gorevinden ihrac edildiği vurgulandı.

Sanık Karakaya'nın, teror orgutuyle iltisakından dolayı kapatılan Kimse Yok mu Derneginin de üyesi olduğu belirtilen iddianamede, Yalova Başsavcılığınca Yalova Universitesinde, orgutun yapılanmasına dair hazırlanan iddianamede sanığın uzmanlık alanı olmamasına ragmen usulsuz bicimde sosyal hizmet bolumune atandıgı ve bu sekilde fakulte yonetim kurulunda, orgut adına faaliyetlerde bulundugunun tespit edildiği bildirildi.

İddianamede, sanık Karakaya'nın teror orgutu icinde sorumlu duzeyde faaliyetler yuruttugu, kamuoyunda 17/25 Aralık sureci olarak adlandırılan donemden sonra Kosova'da faaliyetlerine devam ettigi aktarıldı. Daha oncesinde Mali'de de bazı faaliyetler yuruttugunün tespit edildiği anlatılan iddianamede, örgütün tepe yoneticilerinden Tuncay Delibaşı, Mustafa Yeşil, Ahmet Kirmiç, Mahmut Akdoğan, Ali Ursavaş ve Kudret Unal ile 2007-2014 yılları arasında 131 kez gorusme kayıtlarının mevcut oldugu vurgulandı.

-Ergenekon'da usulsüz rapor tanzim etmiş

İddianamede, sanık hakkında acık kaynaklar uzerinden yapılan arastırmada, Karakaya'nın FETO'nün kumpas seklinde planlayarak icra ettigi, kamuoyunda "Ergenekon" olarak adlandırılan dava surecinde orgutun talimat ve politikaları dogrultusunda usulsuz raporlar tanzim ettiginin tespit edildiği anlatıldı.

Sanık Yusuf Karabina hakkında da Gulistan Egitim Kurumları bunyesinde faaliyet gosteren Mehmet Akif Kolejinde mudurluk yaparak orgutsel faaliyet yuruttüğü bildirilen iddianamede, sanığın ByLock kullanıcısı olduğu ve teror orgutunun Kosova'daki faaliyetlerine yonelik bircok yazısmanın da telefonunda yer aldığı belirtildi.

FETÖ soruşturmasında ifadesi alınan K.A'nın beyanında, Karabina'nın teror orgutunün Kosova'daki muhasebesinden sorumlu olduğunu söylediği aktarılan iddianamede, sanığın telefonunda örgüte müzahir olduğu gerekçesiyle kapatılan kurum veya kuruluşların telefon aplikasyonlarını kullandıgının tespit edildiği vurgulandı.

İddianamede, 15 Temmuz darbe girisimi sonrasında dahi silahlı terör örgütü FETO/PDY'nin yurt dısı egitim yapılanması icerisinde Kosova'da faaliyette bulunan yönetici konumundaki sanıkların eylemlerinin ayrıca ''Uluslararası casusluk'' sucu olarak da degerlendirildiği ifade edildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber