Öğrenciyi dövene de koruyanlara da aynı ceza

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 06 Mayıs 2008 09:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Öğrenci döven öğretmen de, 'Doktora götürelim' diyen de sürgün yedi...

UMAY AKTAŞ SALMAN

İSTANBUL- "İş teknik dersinde malzemelerim yoktu. Hoca tokat attı. Sonra beni sırayla birlikte yere attı. Tahtaya çıkarıp yine tokatladı ve kafamı tahtaya vurdu. Öğretmenler odasına götürüp bir tokat daha attı..."

Sekizinci sınıf öğrencisi İbrahim Yıldırım yedinci sınıftayken Yalova Yeni Yaşam Yatılı Bölge İlköğretim Okulu'nda (YİBO) öğretmeninden gördüğü şiddeti böyle anlatıyor. Beş gün rapor alacak düzeyde şiddet gören İbrahim, bu olaydan sonra okuldan ayrıldı. Dayakçı öğretmenin görev yeri değiştirildi. Ancak iddiaya göre, dayağın ardından fenalaşan İbrahim'i sağlık ocağına göndermeye çalışan iki müdür yardımcısı da bu yüzden sürüldü.

'Niye malzemelerin yok!'

Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerinin bile raporlarında dayağı hoş gördüğü Türkiye'de bir şiddet olayının da Yalova Termal'deki YİBO'da yaşandığı ortaya çıktı. 14 yaşındaki İbrahim Yıldırım, yedinci sınıftayken iş teknik öğretmeni Aytekin Saltabaş tarafından, malzemelerini getirmediği gerekçesiyle sınıfta dayak yedi. Anne Ayşe Yıldırım'ın anlatımına göre 12 Aralık 2006'daki olay şöyle gelişti:

"İbrahim'in dolabını arkadaşları açmış, kartonlarını almışlar. Ben de gittim müdür yardımcısına malzemelerin olmadığını söyledim. 'Öğretmenine iletiriz' dedi. Sonra derste öğretmen İbrahim'in bir şey yapmadığını görünce sormuş. O da 'kartonlarımı arkadaşlarım almış, annem durumu anlattı' demiş. Öğretmen tokat atmış. Oğlumun başı öne eğikmiş, 'kaldır' demiş, kaldırmamış. Tekrar tokat atmış. Sonra da dövmüş. Kafasını tahtaya vurmuş. Teneffüs zili çalmış, öğretmenler odasına götürmüş İbrahim'i. Öğretmenlere 'Nasıl bir çocuktur' diye sormuş. Bir öğretmeni iyi deyince, bir kez daha tokat atmış. Çocuğumun çenesinin altı mosmordu. Hâlâ hatırlayınca elim ayağı titriyor. Döven öğretmene gittim. Bana 'Siz çocuğunuzu dövmüyor musunuz? Ben Trabzonluyum' dedi. 'Çocuğumun yüzü mor' dedim, 'Yüzüğüm takılmıştır' dedi."

Dayaktan sonra fenalaşan İbrahim, müdür yardımcısı Nilgün Sarı'nın yanına gitti. Sarı, öğrencinin halini görünce sağlık ocağına götürmek istedi. Ancak iddialara göre okul idaresi olayın duyulmaması için karşı çıktı. Bunun üzerine Sarı, eski müdür yardımcısı olan, Termal Kaymakamı'nın eşi Seval Aktaş'tan yardım istedi. Okula gelen ambulans İbrahim'i sağlık ocağına götürdü. Doktorun verdiği raporda İbrahim'in yüzünde travmaya bağlı kızarıklık ve şişlikler tespit edildi. Beş gün istirahat verildi. Üç gün sonra 'depresif ruh hali' teşhisiyle bir gün istirahat daha verildi. İbrahim dayaktan sonra okula gitmedi ve Rahmi Tokay İlköğretim Okulu'na geçti.

Dayak olayının ardından Nilgün Sarı ve Seval Aktaş için iddialara göre başta dayak atan öğretmen olmak üzere birkaç öğretmen birçok konuda şikâyette bulundu. Kaymakam eşi Seval Aktaş'a haber vererek istenmeyen olaylara sebep olduğu belirtilen Sarı'ya, okulda gruplaşmalara neden olduğu, öğretmenlere baskı kurduğu gerekçesiyle soruşturma açıldı. Sarı, yönetici olmasına karşın öğretmen olarak başka okula gönderildi. Eşinin makamını kullanarak okul işlerine karıştığı gerekçesiyle soruşturma açılan Aktaş ise görevlendirme yöntemiyle çalıştığı YİBO'dan uzaklaştırıldı. İki öğretmen de mahkemeye gitti.

Öğretmene 'yaralamak'tan ceza

Yıldırım ailesi de okulda dayağı mahkûm ettirdi. 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki davada Saltabaş, tanık ifadeleri ve doktor raporları uyarınca, 'tokat atmak ve kafasını tahtaya vurmak suretiyle kasten adam yaralamak'tan 150 gün adli para cezasına çarptırıldı.

Eski müdür: Dayak abartıldı...

O dönem okul müdürlüğüne vekâlet eden, şimdi ise müdür yardımcısı olan Salih Kılıç, mahkemenin ve İl Milli Eğitim'in kesinleştirdiği dayak için 'biraz abartıldı' diyor: "İki yönetici de yapmış oldukları davranışların sonucunda soruşturma geçirdiler. O olay da büyütülmüş bir şey. Bana sorarsanız şiddet anlamında değerlendirilecek bir şey değildi."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber