Selimiye Camisi'nin kubbe süslemesine yürütmeyi durdurma
Edirne İdare Mahkemesi, Selimiye Camisi'nin ana kubbe ve harim bölümünü kapsayan yeni tezyinat (kalem işi) projesinin uygulanmasına imkan veren Koruma Kurulu kararlarının yürütmesini oy birliğiyle durdurdu. Mahkemenin gerekçeli kararında, UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Selimiye'ye yapılacak müdahalelerin uluslararası koruma ilkelerine uyması gerektiği belirtildi. İdarenin, mevcut süslemelerin özgün olmadığı yönündeki savunmasına rağmen, mahkeme projenin geri dönüşü olmayan zararlara yol açabileceği riskini göz önünde bulundurdu.
Edirne İdare Mahkemesi, Selimiye Camisi'nin ana kubbe, yarım kubbeler ve harim bölümü için hazırlanan yeni kalem işi projesine ilişkin koruma kurulu kararlarının yürütmesinin durdurulmasına hükmetti.
Mahkeme, bir vatandaş tarafından yeni tezyinat projesinin uygulanması için alınan kurul kararlarının iptali istemiyle açılan dava kapsamında Selimiye Camisi'nin ana kubbe, yarım kubbeler ve harim bölümü için hazırlanan yeni kalem işi projesine ilişkin koruma kurulu kararlarının yürütmesinin durdurulması talebini görüştü.
Kararların yürütmesinin durdurulmasına hükmeden mahkemenin gerekçeli kararında, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 8 Ocak 2025 ve Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 29 Temmuz 2025 tarihli kararlarıyla Selimiye Camisi'ndeki yeni kalem işi restitüsyon ve restorasyon projesine onay verildiği hatırlatıldı.
Yürütmenin durdurulmasıyla dava sonuçlanıncaya kadar bu kararların uygulanamayacağı belirtilen kararda, Selimiye Camisi'nin UNESCO Dünya Miras Listesi'nde bulunduğu, yapılacak müdahalelerde ulusal mevzuat ile uluslararası koruma ilkelerine uyulmasının zorunlu olduğu vurgulandı. Kararda, yeni tezyinat projesinin uygulanması halinde, caminin korunması gereken özgün kültürel değerleri üzerinde geri dönüşü mümkün olmayan zararların ortaya çıkabileceği kaydedildi.
Gerekçeli kararda idarenin savunmasına da yer verildi. Savunmada, mevcut kubbe ve yazı tabakalarının özgün olmadığı, büyük bölümünün 19. yüzyıl ve sonraki dönemlerde yapıldığı, Mimar Sinan dönemine ait özgün süsleme tabakasının ana kubbede bulunmadığı ifade edildi. Yeni projenin uzman raporlarına, raspa çalışmalarına ve 16. yüzyıl tezyinat anlayışına dayalı bilimsel bir restitüsyon olduğu savunuldu.
Mahkeme, yürütmenin durdurulması kararına İstanbul Bölge İdare Mahkemesine itiraz edilebileceğini bildirdi.
Karar oy birliğiyle alındı.
Mahkeme eylül ayındaki kararında, idarenin savunması alınana kadar yürütmeyi geçici durdurma kararı almıştı.