Düzenleyici ve denetleyici kurumlar tasarısı, alt komisyona sevkedildi

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecinde piyasaları denetlemek ve düzenlemek amacıyla kurulan kurullar arasındaki farklı statü ve uygulamaları kaldırarak, hepsini aynı statüye getiren düzenlemeleri öngören Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar Hakkında Kanun Tasarısı ele alındı. Tasarı, üzerindeki görüşmelerin altından alt komisyona havale edildi. Alt komisyonda kısa sürede ele alınarak yeniden Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmesi gündemde olan tasarı, halen faaliyet gösteren Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Kamu İhale Kurumu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Rekabet Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile Telekomünikasyon Kurumu ve Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu'nun (TMSF) yapılarının değiştirilmesi öngörülüyor.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bugün 'Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar Hakkındaki Yasa Tasarısı' ele alındı. Tasarı üzerinde söz alan CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, üst kurulların devletten ve piyasanın hakim güçlerinden bağımsız olması gerektiğini belirterek, tasarıyla kurul üyelerinin seçimi konusunda Bakanlar Kurulu'nun yetkili kılınmasını eleştirdi. Bu kurulların böyle bir düzenlemeyle bağımsızlıklarını yitireceklerini söyleyen Hamzaçebi, insan hak ve özgürlükleriyle ilgili de düzenlemeler yapan RTÜK'ün diğer kurullarla aynı şekilde değerlendirilmesini de eleştirdi. Hamzaçebi, bu kurulların kararlarına yargı yolunun kapatılmasına da karşı çıkarak, bunun Anayasa'nın ilkelerine aykırı olduğunu kaydetti.

CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek de, üst kurulların görevlerini yerine getirebilmeleri için hükümetten olabildiğince uzak olmaları gerektiği görüşünü savundu. Kuruların, bugünkü halinden şikayet edilirken, getirilen düzenlemeyle tamamen hükümetin emrine verildiğini söyleyen Özyürek, üst kurul üyelerine getirilen yemin etme zorunluluğunu da eleştirerek, yemin etmeyen memurlar arasında dürüst ve namuslu kişiler olduğunu; ancak yemin eden pek çok kişinin yolsuzluğa bulaştığını öne sürdü. AK Parti Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya ise, BDDK'yı eleştirerek, bankaların sakız dağıtır gibi kredi kartı dağıttıklarını, bu nedenle de milletin intiharın eşiğine geldiğini söyledi. Uzunkaya, bu sorunun bir an önce çözümlenmesi gerektiğini vurguladı.

KURUL ÜYELERİNİN ATANMASI
AK Parti İstanbul Milletvekili Alaattin Büyükkaya ise CHP'lileri eleştirerek, Bakanlar Kurulu'nun her türlü konuda karar verebileceği; ancak üst kurul üyelerini belirleyemeyeceği mantığını anlayamadığını ifade etti. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ise düzenleyici ve denetleyici bu kurullara bir şablon getirmeye çalıştıklarını, ortak çalışma esas ve usulleri belirlediklerini söyledi. Şahin, bu tasarının üst kurulların hükümetin talimatıyla hareket etmeleri sonucunu doğurmayacağını savundu. CHP'lilerin bu kurul üyelerinin Bakanlar Kurulu tarafından atanmasını eleştirdiklerini de anımsatarak, zaten bu kurullar ilk kurulduklarında da üyelerinin Bakanlar Kurulu'nca atandığına dikkat çeken Şahin, "Bu bir sorun getirmiş mi? Hükümetin baskısı var, bağımsızlıklarını kaybettiler eleştirisi olmuş mu? Meslek kuruluşlarının da önerileri göz ardı edilmemeli. Hükümetler başarılı olmayacak kişileri atamazlar. Aksi takdirde bindikleri dalı keserler. Bu kurullara atama yapılırken uygulanacak kurallar belli" dedi. Şahin, Şeker Kurumu'nun kapatılması konusunda da yasasında, üst kurulun 31 Aralık 2004 tarihinde kaldırılmasının yer aldığını bildirdi. Bu görüşmelerin ardından, tasarı Bakan Şahin'in karşı çıkmasına rağmen, AK Parti ve CHP'lilerin önergeleriyle alt komisyona gönderildi. Tasarıda yer alan maddeler ise şu şekilde:,

"- Tasarı ile kurum ve kurul ayrımı getiriliyor. Düzenleyici ve denetleyici kurumun karar organı olan kurullar 7 üyeden oluşacak. Kurul üyeleri 4 yıllık yüksek öğrenim mezunu olmalarının yanı sıra mezuniyetten sonra en az 10 yıl süreyle kamu ya da özel sektörde çalışmış olacaklar.

- Atamalar Bakanlar Kurulu tarafından yapılacak ve kurul üyelerinden en az bir kişinin hukuk, bir kişinin iktisat mezunu olması, bir kişinin de mutlaka kurumda meslek personeli ya da başkan yardımcısı olarak çalışanlardan olması gerekiyor.

- Kurul üyelerinin görev süresi 6 yıl olarak belirlenirken, 6 yıllık süreyi bitirenler bir kez daha aynı göreve atanamayacaklar. Kurul başkan ve üyelerinin görevlerine süreleri dolmadan son verilemeyecek.
- Kurul, çalışmalarında bağımsız olacak ve en az beş üyenin katılımıyla toplanırken, en az 4üyenin oyu ile karar alabilecek.

- Kurumun hizmet birimleri ve teşkilat yapısının da düzenlendiği tasarıda, daire başkanlıklarının sayısının 10'u geçemeyeceği de hükme bağlanıyor. Kurumlar, RTÜK hariç, yurtdışı ve taşra teşkilatı kuramayacak.

- Kurumlardaki 'yüksek ücret' tartışmalarına son verilmesi amacıyla düzenlemeye gidiliyor. Başkanların ücretleri başbakanlık müsteşarı ile üyelerin ücretleri de başbakanlık müsteşar yardımcılarının ücretlerine eşitlenirken, sözleşmeli personelin ücreti de bu tavanı geçmemek üzere kurul tarafından tespit edilecek."
İHA