YDK ve müfettişlerin emlak gayrimenkul kavgası...

Haber Giriş : 03 Aralık 2005 11:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK), çalışanların konut edindirme yardımı hesaplarının tasfiyesi için oluşturulan Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (EGYO) hasılat paylaşımı yöntemiyle yaptığı 7 ihalede, 1.1 katrilyon liralık kamu kaynağının 2-3 yıl içerisinde yüklenici firmalara "haksız ve örtülü biçimde" aktarılacağı iddiasını inceleyen Başbakanlık Teftiş Kurulu, YDK'nın aksine herhangi bir "usulsüzlüğe rastlanmadığına" yönelik bir rapor hazırladı. Başbakanlık müfettişlerinin hazırladığı bu raporu mercek altına alan YDK, müteahhitlere "kaynak aktarıldığı" iddialarında ısrar etti ve müfettişleri ağır bir dille suçlayan bir görüş oluşturarak Başbakanlığa gönderdi.
Yüksek Denetleme Kurulu, 2004 yılı sonunda Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.'nin 2003-2004 yıllarında "kat karşılığı/hasılat paylaşımı" yöntemiyle yaptığı yedi ayrı yapım işiyle ilgili mevzuata aykırı işlemlerle ilgili olarak Özel İnceleme Raporu hazırladı.
Geçmişte kısmen kamuoyuna da yansıyan YDK'nın söz konusu rapordaki tespitleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Ocak 2005 tarihide verdiği "olur"la Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından, Başbakanlık Müfettişi Harun Tuncer, Müfettiş Yardımcısı Yasemin Tuğçe Tümer, SPK Uzmanı Arif Uğur ve Bayındırlık Bakanlığı Başmüfettişi Mahmut Seydanlıoğlu'na incelettirildi.

YDK'YI KIZDIRAN RAPOR
İnceleme sonucunda hazırlanan, Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda, "YDK raporunda yer alan 'projelerin şirketin kendi özkaynaklarıyla finanse edilmesi durumunda yaklaşık 2.1 katrilyon TL tutarında toplam kar sağlanabileceği, bunun yerine tercih edilen yöntemle 7 projeden toplamda sadece 995 trilyon TL tutarında hasılat payı elde etmekle yetinildiği; dolayısıyla önümüzdeki 2-3 yıllık zaman aralığında şirket bünyesinde kalması gereken yaklaşık 1 katrilyon 105 trilyon TL tutarındaki kamusal servetin kaynak geliştirme projelerinin amacına aykırı olarak haksız ve örtülü şekilde yüklenici firmalara aktarılacağı ve bu tutarda kamu zararı oluşacağı' iddialarını şirketin tabi olduğu SPK düzenlemeleri ve şirketin finansman projeksiyonu çerçevesinde katılmanın mümkün olmayacağı kanaatine varıldığı" belirtildi.

YDK, MÜFETTİŞLERİ SUÇLADI
Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun söz konusu raporu 12 Ağustos 2005 tarihli bir yazıyla Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'na da gönderildi. Teftiş Kurulu'nun raporu YDK Üçüncü Grup Üyeleri tarafından mercek altına alındı. Bu yolla oluşturulan görüş ve Teftiş Kurulu raporu, YDK Üyeler Kurulu'nun 20 Eylül 2005'te yaptığı toplantıda ele alınarak, Teftiş Kurulu'nun raporunda ulaşılan "kanaat ve sonuçlara iştirak edilmediği" Başbakanlığa bildirildi.
YDK, müfettişlere, "YDK'nın raporunda yer alan mevzuata aykırı ve usulsüz işlemler hakkında gerekli incelemeleri yapmadıkları, kanıt ve belgeleri yeterince araştırmadıkları, usulsüz işlemler arasında bağlantı kurmadıkları, incelemeler sırasında elde edilen kanıt ve denetim bulgularını gerektiği gibi araştırmadıkları" eleştirilerini yöneltti. YDK, görüşünde "Konuyla ilgili olarak savunmaları istenen ilgililerin ifadeleri arasındaki tutarsızlık ve çelişkilerin sorgulanmadığı ve hemen her konuda şirket uygulamalarında hata yapma ihtimaline dahi yer verilmeksizin şirket yöneticileri lehine görüş ve kanaat oluşturulduğu görülmüştür. Oysa şirket yetkililerinin inceleme ve soruşturmaya konu edilen ihlalde ihmal ve kusurlu işlemlerden dolayı bizzat sorumlulukları bulunmaktadır" denildi.
YDK'nın hazırladığı görüşte, müfettişlerin ihalelerde mevzuata aykırılık bulamamasıyla ilgili olarak, "SPK Mevzuatı ve şirketin kendi yönetmeliğinde yer alan açık hükümlere rağmen şirket tarafından 2003-2004 yıllarında gerçekleştirilen hasılat paylaşım ihalelerinin hiç birinde bu işlemlerin yapılmadığı"na ve yapılan 7 ihalenin iptal edilerek bu işlemleri yaptıranların cezai sorumluluklarının saptaması gerektiğine dikkat çekilerek, "Rapor sonucunu doğrudan etkileyen ve işin esasına ilişkin bu kadar önemli bir konunun Müfettişlik tarafından yeterli ve gerekli ölçüde incelenmeden sonuca ulaşılması önemli bir noksanlıktır" denildi.

"DENETİM BULGULARI GEREKTİĞİ GİBİ DEĞERLENDİRİLMEDİ"
Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Genel Müdürü Feyzullah Yetgin'in "gerçek durumu yansıtmayan" ifadelerinin müfettişlik tarafından sorgulanmadan kabul edildiği belirtilen YDK Üçüncü Grup'un görüşünde, "Grubumuzca Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporu üzerinde yapılan incelemelerde, şirket yetkilileri tarafından hasılat paylaşımı işlerinde uygulandığı ifade edilen Yönetmelik hükümlerinin ihlal edildiğinin Müfettişlerce tespit edildiği, ancak bu konuda elde edilen denetim bulgularının gerektiği şekilde değerlendirilmediği görülmüştür" denildi.

"BİLGİ SIZDIRANLAR ARAŞTIRILMADI"
YDK'nın görüşünde, Ataşehir Doğu Bölgesi ihalesinden önce henüz ilan bile yapılmadan Şirket (EGYO A.Ş.) bünyesinden bir takım firmalara "gizlilik kuralı" ihlal edilerek bilgi sızdırıldığını tespit eden müfettişlerin, ilgililerin cezai ve hukuki sorumluluklarını araştırmaması ve konu üzerinde durmamasının Teftiş Kurulu raporunun sonucunu sakatlayan çok önemli bir eksiklik olduğu belirtildi.

"ARSALAR PİYASA DEĞERİNİN ALTINDA DEĞERLENDİRİLDİ"
YDK raporundaki, "EGYO'nun sahip olduğu arsaların, ihale aşamasında gerçekleştirilen ekspertiz raporlarına dayanılarak gerçek piyasa rayicinin altında değerlendirildiği" tespitinin Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporunda da, SPK Uzmanı tarafından yapılan araştırma ve incelemeler sonucunda da kanıtlandığı ve söz konusu ekspertiz raporlarını hazırlayan Turyap Gayrimenkul Değerleme A.Ş.'nin çalışma izninin iptal edilmesi ve raporları hazırlayan uzmanların meslekten ihraç edilmesi için SPK'nın inceleme başlatmasının talep edildiği vurgulandı.

"ALT DÜZEYDEKİ GÖREVLİYE KINAMA"
YDK, söz konusu ihaleler öncesinde yanıltıcı ve zarar olasılığı doğuran raporlar konusunda gerekli özeni göstermediği gerekçesiyle alt düzeydeki bir şirket görevlisine kınama cezası verilmesi, EGYO A.Ş.'nin üst düzey yetkililerin cezai ve hukuki sorumluluklarının tespit edilmemesinin uygun bulunmadığını bildirdi. YDK, "Bu kadar büyük hacimli projeler ihale edilirken şirket görevlilerinin, daha üst seviyedeki amirlerinden açık ya da gizli şekilde icazet ve talimat almadan kendi yetkilerini kullanarak usulsüz işlemler yapmaları mümkün değildir" görüşünü savunarak yanıltıcı ve zarar olasılığı doğuran raporların ilgili müfettişlerin ekspertiz firmalarına hazırlatılması süreci konusunda elde ettikleri kanıtlar ve denetim bulgularını EGYO A.Ş. üst düzey yetkililerinin cezai ve hukuki sorumluluğunun tespit edilmesi açısından yeterli ve gerekli ölçüde değerlendirmedikleri bildirdi.

"YETERLİ İNCELEME YAPILMADAN YDK RAPORU ELEŞTİRİLDİ"
YDK'nın incelemeleri sırasında EGYO'a ait arsalar üzerinde ihale edilen projelerin yaklaşık inşaat maliyetlerinin yüklenici firmalar lehine sonuç doğuracak şekilde yüksek seviyede hesaplandığı tespitinin yapıldığı hatırlatılan YDK görüşünde, "Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda yeterli ve gerekli inceleme yapılmadan ve YDK raporundaki tespitler hakkında eleştirel yorumlar yapılmakla yetinildiği görülmektedir. Oysa müfettiş incelemeleri sırasında uygulaması devam eden, tamamlanma aşamasına yaklaşan Ataşehir Residance projesinde gerçekleşen inşaat maliyeti saptanmak suretiyle YDK raporundaki tespitlerin yerinde olup olmadığı kolaylıkla kanıtlanabilirdi. Maliyet hesaplarının yapılmama sebeplerinin izah edilmesi gerekmektedir" denildi.
31.5 trilyon liralık hasılat üzerinden sözleşme imzalanan Ataşehir Residance projesinde 175 konutla 12 işyerinden 144'ünün satışının tamamlandığı 33.7 trilyon lira
hasılat sağlandığı, Haziran 2005'te satışı durdurulan ve Eylül 2005'te yeniden satışa konulan 43 adet konutun ilan edilen fiyatlar üzerinden satış değerinin 17.7 trilyon lira olduğuna dikkat çeken YDK, "Bu sonuçlara bakıldığında 51.4 trilyon lira olarak gerçekleşecek toplam hasılat sözleşmede öngörülenden yüzde 63 oranında daha yüksektir" denildi.

milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber