Personelin Ücret Alacaklarının Ödenmesinde Zamanaşımı Uygulanır mı?
Beş yıldan önceki bir döneme ait ücret alacaklarının zamanaşımına uğrayacağı ve dolayısıyla anılan personele idari istikrar ilkesi gereği geçmişe dönük olarak başarı ücretinin ödenmesi mümkün değildir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Beş yıllık zamanaşımı" başlıklı 147'nci maddesinde " Kira bedelleri, anapara faizleri ve ücret gibi diğer dönemsel edimler." için beş yıllık zaman aşımı süresi uygulanacağı, 148'inci maddesinde ise bu sürelerin sözleşme ile değiştirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Kanunu'nun 13'üncü maddesinin birinci fıkrasında " İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir." hükmünde idare aleyhine açılacak tam yargı davalarında beş yıllık azami bir süre düzenlenmiştir.
Ayrıca, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolü Kanunu'nun 34'üncü maddesinde "İlgili olduğu mali yılın sonundan başlayarak beş yıl içinde alacaklıları tarafından geçerli bir mazerete dayanmaksızın, yazılı talep edilmediğinden veya belgeleri verilmediğinden dolayı ödenemeyen borçlar zamanaşımına uğrayarak kamu idareleri lehine düşer." ifadesine yer verilmiştir.
Kamu iktisadi teşebbüsleri anılan Kanun'un kapsamı dışındadır. Ancak yukarıda yer verilen hükümlerle bir arada değerlendirildiğinde yasa koyucunun ücret gibi mali haklarda ve İdareden talep edilecek alacaklarda idari istikrar ilkesini gözeterek beş yıllık bir azami süre öngördüğü açıkça görülmektedir.
Mülga DPB görüşleri de dikkate alındığında, yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, beş yıldan önceki bir döneme ait ücret alacaklarının zamanaşımına uğrayacağı ve dolayısıyla anılan personele idari istikrar ilkesi gereği geçmişe dönük olarak adı ne olursa olsun (başarı, performans vs.) ücretin ödenmemesinde hukuki bir eksiklik bulunmadığı değerlendirilmektedir.
Dolayısı ile personelin mevcut ücret alacaklarının ödenmesinde yasal sürelere uygun taleplerin intikal ettirilmesi ve sürecin takip edilmesi, olası hak kayıplarının giderilmesi açısından da belirleyicidir.