İDDK, uzmanlık eğitimi alan doktorların aylıklı veya aylıksız başka bir işte çalışmasını engelleyen hükmü iptal etti
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "...bu şekilde çalıştığı tespit edilen uzmanlık öğrencisinin ilgili eğitim kurumunca ilişiği kesilir." İbaresinin hukuka aykırı olduğuna karar verdi.
Uygulamada karşılaşılan istisnai durumlar dışında (geciktirilemez ve ertelenemez nitelikte olan ve kesintisiz sunulması gereken sağlık hizmetleri) uzmanlık eğitiminin tamamlanmadığı bir alanda, uzmanlık eğitiminin gerektirdiği durumlar dışında aylıklı veya aylıksız olarak çalıştığı tespit edilen uzmanlık öğrencisinin ilgili eğitim kurumunca ilişiğinin kesileceğine ilişkin dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığına karar veren Danıştay 8. Daire kararını bozdu.
İDDK: Yaptırımı ağır bir düzenleme
Uzun bir eğitim ve öğretim sürecini içeren tıp veya diş hekimliği fakültelerinden mezun olup, katıldıkları uzmanlık sınavlarında da başarılı olduktan sonra uzman hekim olabilmek için Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği kapsamında eğitim gören uzmanlık öğrencilerinin, eğitim ve öğretim süreçlerinin aksamaması amacıyla bu eğitimleri boyunca uymaları gereken kuralların belirlenmesi işin doğası gereği olmakla birlikte, davalı idarece, dava konusu Yönetmelik'te sayılan kuralların ihlali halinde öngörülen idari yaptırımların ölçülü olması hukuk devleti ilkesinin en tabi gereğidir.
Uyuşmazlık yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde değerlendirildiğinde; uzmanlık öğrencisinin muayenehane açması veya aylıklı/aylıksız bir işte çalışması halinde, eğitim kurumu ile ilişiğin kesilmesini öngören dava konusu düzenlemeyle, uzmanlık eğitiminin aksamadan ve nitelikli biçimde yürütülmesi amaçlanmış olmakla birlikte; söz konusu yaptırım, uzmanlık eğitiminin tamamen sona ermesi gibi ağır sonuç doğurduğundan, dava konusu düzenlemeyle ulaşılmak istenen amaç ve öngörülen yaptırım arasında makul bir dengenin bulunmadığı, bu durumun da ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2024/2991
Karar No: 2025/1208
İSTEMİN KONUSU:
Danıştay Sekizinci Dairesinin 24/04/2024 tarih ve E:2020/5291, K:2024/2229 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının uzmanlık eğitiminin sonlandırılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "...bu şekilde çalıştığı tespit edilen uzmanlık öğrencisinin ilgili eğitim kurumunca ilişiği kesilir." ibaresinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 24/04/2024 tarih ve E:2020/5291, K:2024/2229 sayılı kararıyla;
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un 1., 2. ve 8. maddeleri, Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği'nin 14., 37. ve 42. maddeleri ile Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi'nin 3., 18. ve 19. maddelerine atıfta bulunularak,
Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "...bu şekilde çalıştığı tespit edilen uzmanlık öğrencisinin ilgili eğitim kurumunca ilişiği kesilir." ibaresi yönünden;
Dava tarihi itibarıyla yürürlükte olan 26/04/2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrasında; "Uzmanlık öğrencisi muayenehane açamaz, uzmanlık eğitiminin gerektirdiği durumlar dışında aylıklı veya aylıksız hiçbir işte çalışamaz, bu şekilde çalıştığı tespit edilen uzmanlık öğrencisinin ilgili eğitim kurumunca ilişiği kesilir." kuralı yer almaktayken, 03/09/2022 tarih ve 31942 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği ile anılan Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığı, yeni Yönetmeliğin 'Uzmanlık öğrencisi' başlıklı 11. maddesinin 3. fıkrasında ise; "Uzmanlık öğrencisi muayenehane açamaz, uzmanlık eğitiminin gerektirdiği durumlar dışında aylıklı veya aylıksız hiçbir işte çalışamaz, bu şekilde çalıştığı tespit edilen uzmanlık öğrencisi kurumunca yazılı olarak uyarılır, durumun devamı ya da tekrarı halinde ilgili eğitim kurumunca ilişiği kesilir." kuralına yer verildiği,
Her ne kadar, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrasının güncel halinde, uzmanlık öğrencisinin uzmanlık eğitiminin gerektirdiği durumlar dışında aylıklı veya aylıksız hiçbir işte çalışamayacağı, bu şekilde çalıştığı tespit edilen uzmanlık öğrencisinin kurumunca yazılı olarak uyarılacağı ve durumun devamı ya da tekrarı halinde ilgili eğitim kurumunca ilişiğinin kesileceği şeklinde düzenlemeye yer verilmiş ise de; bu düzenlemenin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 01/03/2021 tarih ve YD İtiraz No: 2021/40 sayılı kararında verilen yürütmenin durdurulması kararının gereğini yerine getirmek üzere yapıldığından, dava konusu düzenleme bakımından davanın konusuz kaldığından söz edilemeyeceği sonucuna varılarak işin esasına geçildiği,
Dava konusu düzenleme ile uzmanlık öğrencisinin muayenehane açamayacağı, uzmanlık eğitiminin gerektirdiği durumlar dışında aylıklı veya aylıksız hiçbir işte çalışamayacağı, bu şekilde çalıştığı tespit edilen uzmanlık öğrencisinin ilgili eğitim kurumunca ilişiği kesileceğinin kurala bağlandığı,
Hastanelerde; kronik bir hastalığın akut atağı, ani gelişen bir hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri, beklenmeyen durumlarda oluşan sağlık sorunlarında, komplikasyon, morbidite, sakatlık ya da ölümden korunma amacıyla hastanın, acil serviste görevli sağlık personeli tarafından tıbbi araç ve gereç desteği ile değerlendirilmesi, tanısının konulması, hayati tehlikesini ortadan kaldıracak tıbbi müdahale ve tedavisinin yapılması, ileri tanı ve tedavisi için diğer hizmetlere devrine kadar acil sağlık hizmetlerinin sunulmakta olduğu, acil servis hizmetlerinin ertelenemez ve sürekli olması nedeniyle doktor eksikliği bulunması durumunda, uzmanlık eğitimini tamamlamamış doktorların da acil sağlık hizmeti verebileceği, bu kapsamda acil servislerde var ise acil tıp uzmanı, bulunmaması halinde ise başhekimin görevlendireceği bir başhekim yardımcısı veya bir uzman doktor ya da bir doktorun acil servis sorumlu doktoru olarak görevlendirileceği,
Bu kapsamda, uygulamada karşılaşılan istisnai durumlar dışında (geciktirilemez ve ertelenemez nitelikte olan ve kesintisiz sunulması gereken sağlık hizmetleri) uzmanlık eğitiminin tamamlanmadığı bir alanda, uzmanlık eğitiminin gerektirdiği durumlar dışında aylıklı veya aylıksız olarak çalıştığı tespit edilen uzmanlık öğrencisinin ilgili eğitim kurumunca ilişiğinin kesileceğine ilişkin dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı,
Davacının uzmanlık eğitiminin sonlandırılmasına ilişkin 29/11/2019 tarih ve 35426449-26437 sayılı işlem yönünden;
Dava konusu bireysel işleme karşı ... İdare Mahkemesinin E:... sayılı esasına kayden açılan davada verilen ... tarih ve K:... sayılı kararda; dava konusu bireysel işlemle birlikte dayanağı Yönetmelik kuralının iptali istemiyle Danıştay nezdinde açılan dava hali hazırda derdest olduğundan, uyuşmazlığın esasını inceleme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verildiği, anılan karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; ilk derece mahkemesince işin esasının çözüme kavuşturulması gerektiği gerekçesiyle, davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddi yolundaki Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği, bunun üzerine, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 01/03/2021 tarih ve YD İtiraz No: 2021/40 sayılı kararı ile, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrasında yer alan dava konusu düzenlemenin yürütmesi durdurulduğundan bahisle, davacının anılan düzenlemeye aykırı biçimde kayıt dışı çalıştığı tespit edilmiş ise de, bu çalışmanın karşılığı olarak öngörülen yaptırımın yer aldığı düzenlemenin yürütmesinin durdurulması nedeniyle, davacı hakkında tesis edilen bireysel işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verildiği ve bu kararın istinaf başvurusunda bulunulmaksızın kesinleştiği,
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 01/03/2021 tarih ve YD İtiraz No: 2021/40 sayılı kararında; "Danıştay Sekizinci Dairesince davacının yürütmeyi durdurma istemi hakkında inceleme yapılan 23/10/2020 tarihinden önce, İdare Mahkemesinin anılan kararı ile bireysel işlem hakkında incelenmeksizin ret kararı verildiği görüldüğünden, bireysel işlemin incelenemez hale gelmesinin engellenebilmesi için düzenleyici işlem ile birlikte bireysel işlemin de esasının incelenmesi gerekmektedir. Bu haliyle, her ne kadar Sağlık Bakanlığının ... tarih ve ... sayılı inceleme raporu ile davacının Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrasına aykırı olarak kayıt dışı çalıştığı tespit edilmiş ise de; bu çalışmanın karşılığı olarak öngörülen yaptırım yukarıda aktarılan nedenlerle hukuka aykırı bulunduğundan, bu Yönetmelik maddesine dayanılarak tesis edilen davacının uzmanlık eğitiminin sonlandırılmasına ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı" gerekçesiyle bireysel işlem yönünden de yürütmenin durdurulmasına karar verildiğinden, davacının uzmanlık eğitiminin sonlandırılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlem yönünden işin esasının incelendiği,
Uyuşmazlıkta, Acıbadem Üniversitesi Özel Acıbadem Atakent Hastanesinin Çocuk Hastalıkları Bölümü'ne getirilen A.E.Ş. isimli bebeğin takibinin anılan hastanede görev yapan doktor B.Y. tarafından yapıldığı, ancak olay gününde adı geçen hekimin izinli olması nedeniyle, muayenesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dalında yabancı uyruklu olarak uzmanlık eğitimine devam eden davacı tarafından yapılarak yatışına karar verildiği, yatış süresi boyunca da bebeğin takibinin yine davacı tarafından yapıldığı, davacının adı geçen hastanede görevli olmadığı gibi uzmanlığını da tamamlamadığı bir alanda kayıt dışı olarak görev yaptığının anlaşıldığı, dava konusu işlemin dayanağı Yönetmelik kuralında hukuka aykırılık bulunmadığından, bu düzenlemeye dayanılarak tesis edilen dava konusu bireysel işlemde de hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, dava konusu Yönetmelik kuralının ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, düzenlemenin amacı ile öngörülen yaptırım arasında makul bir dengenin bulunmadığı, ... İdare Mahkemesinin E:... esasına kayden açılan davada verilen ... tarih ve K:... sayılı kararla dava konusu bireysel işlemin iptaline karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, bu husus dikkate alınmaksızın verilen davanın reddi yolundaki temyize konu kararın hukuka aykırı olduğu ve bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davalı idare tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NİN DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dalında yabancı uyruklu olarak uzmanlık eğitimine devam etmekte iken, 13-14/08/2019 tarihlerinde Özel Acıbadem Atakent Hastanesinde bir bebeği tedavi etmiş ve bebeğin vefatı üzerine Sağlık Bakanlığı tarafından olaya ilişkin başlatılan inceleme sonucunda ... tarih ve ... sayılı inceleme raporu düzenlenmiştir.
Anılan raporun sonuç bölümünde, vefat eden bebeğin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları asistanı olarak görev yapan davacı tarafından muayene edildiği ve yatışına karar verildiği, yatış süresi boyunca da takibinin yine davacı tarafından yapıldığı, bu haliyle davacının söz konusu hastanede kayıt dışı olarak görev yaptığının anlaşıldığı, bu nedenle 26/04/2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davacının Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile ilişiğinin kesilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu rapora istinaden, Sağlık Bakanlığının 29/11/2019 tarih ve 26437 sayılı işlemi ile davacının uzmanlık eğitimin sonlandırılmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafından anılan işlem ile bu işlemin dayanağı olan Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "...bu şekilde çalıştığı tespit edilen uzmanlık öğrencisinin ilgili eğitim kurumunca ilişiği kesilir." ibaresinin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "...bu şekilde çalıştığı tespit edilen uzmanlık öğrencisinin ilgili eğitim kurumunca ilişiği kesilir." ibaresi yönünden;
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temel niteliklerinden birisi olan "hukuk devleti" ilkesi, vatandaşlarına hukuk güvenliğini sağlayan, idarenin hukuka bağlılığını amaç edinen, buna karşılık kamu gücünün sınırsız, ölçüsüz ve keyfi kullanılmasını önleyen en önemli unsurlardan biridir.
Hukuk devletinde, idareye tanınan takdir yetkisi mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlıdır. İdarenin takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen işlemlerin de hukuken geçerli sebeplere dayanması gerekmektedir.
Kanun koyucu ve idareler düzenleme yaparken, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan "ölçülülük ilkesi" ile de bağlıdırlar. Bu ilke, "elverişlilik", "gereklilik" ve "orantılılık" olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır. "Elverişlilik", başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını, "gereklilik" başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olmasını, "orantılılık" ise başvurulan önlem ve ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken ölçüyü ifade etmektedir. Buna göre, kanun koyucu veya idare tarafından konulan bir kuralın ihlali halinde yaptırım öngörülecekse, bu durumda yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir dengenin gözetilmesi zorunludur.
26/04/2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrasında; uzmanlık öğrencisinin muayenehane açması, uzmanlık eğitiminin gerektirdiği durumlar dışında aylıklı veya aylıksız bir işte çalışması yasaklandıktan sonra, bu fiillerin gerçekleştirilmesi halinde uzmanlık öğrencisinin ilgili eğitim kurumunca ilişiğinin kesileceği yaptırımına yer verilmiştir.
Uzun bir eğitim ve öğretim sürecini içeren tıp veya diş hekimliği fakültelerinden mezun olup, katıldıkları uzmanlık sınavlarında da başarılı olduktan sonra uzman hekim olabilmek için Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği kapsamında eğitim gören uzmanlık öğrencilerinin, eğitim ve öğretim süreçlerinin aksamaması amacıyla bu eğitimleri boyunca uymaları gereken kuralların belirlenmesi işin doğası gereği olmakla birlikte, davalı idarece, dava konusu Yönetmelik'te sayılan kuralların ihlali halinde öngörülen idari yaptırımların ölçülü olması hukuk devleti ilkesinin en tabi gereğidir.
Uyuşmazlık yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde değerlendirildiğinde; uzmanlık öğrencisinin muayenehane açması veya aylıklı/aylıksız bir işte çalışması halinde, eğitim kurumu ile ilişiğin kesilmesini öngören dava konusu düzenlemeyle, uzmanlık eğitiminin aksamadan ve nitelikli biçimde yürütülmesi amaçlanmış olmakla birlikte; söz konusu yaptırım, uzmanlık eğitiminin tamamen sona ermesi gibi ağır sonuç doğurduğundan, dava konusu düzenlemeyle ulaşılmak istenen amaç ve öngörülen yaptırım arasında makul bir dengenin bulunmadığı, bu durumun da ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla; temyize konu kararın, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "...bu şekilde çalıştığı tespit edilen uzmanlık öğrencisinin ilgili eğitim kurumunca ilişiği kesilir." ibaresine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Davacının uzmanlık eğitiminin sonlandırılmasına ilişkin işlem yönünden;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde, "Aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması" hükmüne, aynı fıkranın (i) bendinde ise, "Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması" hükmüne yer verilmek suretiyle "derdestlik" ve "kesin hüküm" doğrudan dava açma şartları arasında sayılmış; anılan Kanun'un 115. maddesinde ise, mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davayı usulden reddedeceği kurala bağlanmış ve 303. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir" hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda, "derdestlik" ve "kesin hüküm" müesseseleri düzenlenmemiş ve Kanun'un 31. maddesinde de, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve onun yerine çıkarılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddelerine atıfta bulunulmamış ise de; tarafları ve konusu aynı olan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığının ve görülmekte olduğunun saptanması halinde, usul hukukunun temel kavramlarından olan "derdestlik" müessesesinin temelinde yatan, ilk davanın aynısı olan ikinci davanın açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı olgusundan hareketle, ikinci davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine; bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükme karşın tarafları, konusu ve sebepleri aynı olan ikinci bir dava açılmış olması durumunda ise bu davanın "kesin hüküm" nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği hukukun genel ilkelerindendir.
Dosyanın ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden; davacı tarafından, (işbu davanın da konusu olan) uzmanlık eğitiminin sonlandırılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı Sağlık Bakanlığı işleminin iptali istemiyle ... İdare Mahkemesinin ... esasına kayden açılan davada verilen ... tarih ve K:... sayılı kararda; "Danıştay İdari Dava Dairelerinin 01/03/2021 tarih ve YD İtiraz No:2021/40 sayılı kararında; (...) Bu durumda, her ne kadar Sağlık Bakanlığının ... tarih ve ... sayılı inceleme raporu ile davacının Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrasına aykırı olarak kayıt dışı çalıştığı tespit edilmiş ve hakkında davacının uzmanlık eğitiminin sonlandırılmasına karar verilmiş ise de işlemin dayanağı olan yönetmelik maddesinin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararı ile yürütmesinin durdurulduğu görüldüğünden, davacının Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrasına aykırı olarak kayıt dışı çalıştığı tespit edilmiş ise de bu çalışmanın karşılığı olarak öngörülen yaptırım karanın yürütmesinin durdurulduğundan bu Yönetmelik maddesine dayanılarak tesis edilen davacının uzmanlık eğitiminin sonlandırılmasına ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır." gerekçesiyle dava konusu bireysel işlemin iptaline karar verildiği ve bu kararın istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın 01/12/2021 tarihinde kesinleştiği, buna rağmen Dairece, (karar tarihi itibarıyla kesin hüküm niteliğini haiz) bahse konu mahkeme kararı dikkate alınmaksızın, bireysel işlem yönünden işin esası incelenerek davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla; Dairece "kesin hüküm" müessesesi uyarınca, dava konusu bireysel işlem yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenmek suretiyle davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin 24/04/2024 tarih ve E:2020/5291, K:2024/2229 sayılı kararının, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrasında yer alan, "...bu şekilde çalıştığı tespit edilen uzmanlık öğrencisinin ilgili eğitim kurumunca ilişiği kesilir." ibaresi yönünden oyçokluğuyla, davacının uzmanlık eğitiminin sonlandırılmasına ilişkin işlem yönünden oybirliğiyle BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 29/05/2025 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 3. fıkrasında yer alan dava konusu "...bu şekilde çalıştığı tespit edilen uzmanlık öğrencisinin ilgili eğitim kurumunca ilişiği kesilir." ibaresi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka aykırı bulunmadığı, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın anılan kısmının onanması gerektiği oyuyla, karara kısmen katılmıyoruz.