MEB'deki Norm Kadro Sürecine İlişkin Bir Değerlendirme

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında norm kadro uygulamasına 10.08.1999 tarihinde geçildi. Önceleri en son gelenler ihtiyaç fazlası olarak tespit edilirken, Danıştay Başkanlığının kararı üzerine sonradan ihtiyaç fazlası öğretmen tespitinde hizmet puanı esas alınmaya başladı. Son olarak 30.11.2003 tarihinde norm kadro yönetmeliğinde değişiklik yapıldı. Bu çerçevede tüm öğretmenlere kendileri ile ilgili bu önemli süreci öğrenmeleri; yöneticilere ise bir durum değerlendirmesi yapmaları açısından detayda yer alan değerlendirmeyi dikkatli okumalarını öneriyoruz.

Haber Giriş : 23 Kasım 2004 07:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Değerlendirmeyi hazırlayan: Ulaş

Öğretmen Norm Kadro Sayılarını Belirleyen Kriterler Doğru mu?

Millî Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumları ile diğer eğitim kurumlarının öğretmen ve yönetici norm kadro sayılarına ilişkin esas ve usulleri belirlemek amacıyla Bakanlığımız 10.08.1999 tarihinde norm kadro yönetmeliğini çıkarmıştır. 30.11.2003 tarihinde bazı maddeleri üzerinde değişikliğe gitmiştir. Ancak aynı yönetmelikte okullarımızda çalışan diğer görevli personele ait norm kadro belirleme çalışması yapılmamıştır. Okullarımızdaki memur, hizmetli, kaloriferci..v.b. eksikliği göz ardı edilmiştir. Öğretmen ve yönetici kadar bu kadrolara da ihtiyaç duyulacağı aşikardır. Özellikle hizmetli personelin eksikliği okullarımızdaki hijyenik koşulların kaybolmasına yol açtığı gibi bu kadrolarda çalışan kişilerin de mesailerinin uzamasına neden olmaktadır.

Bu yönetmelik yönetici norm kadro sayısını öğrenci sayısı ve bulunduğu şehrin nüfusuna göre ayarlarken, öğretmen norm kadro sayısını ise sınıf ve branşlardaki haftalık ders yüküne göre belirlemiştir.

NORM KADRO SÜRECİ

Norm kadro sürecinde;Yönetmeliğin ilk uygulamasının yapıldığı dönemde önce son gelenler ihtiyaç fazlası olmuş daha sonra danıştay kararı ile hizmet puanına göre yapılan sıralamada gidenlerin bir kısmı geri dönmüş bu seferde gelenlerin yerine kalanların bir kısmı ihtiyaç fazlası olmuşlardı. Bakanlığın bu yanlış uygulamaları ile okullarımızda öğretmenler arasında ve öğretmenler ile idareciler arasında huzur bozulmuş, okullarımız da türlü norm senaryoları gündeme gelmiştir. Çalışma barışı bozulmuştur.Son olarak da koordinatör okullar ile depo okullarda ihtiyaç yok diye bekletilen öğretmenler yönetmeliğin amacına aykırı bir şekilde atıl kapasite durumuna düşürülmüştür. 30.11.2003 tarihindeki değişiklik ile bu acayip dönem kısmen sona ermiştir. Artık fazla öğretmen de ihtiyaç duyulan öğretmen de aynı çatı altında okullarda birlikte çalışmaktadırlar.Yani başa dönülmüştür. Geçen 5 yıllık süreç her kesime bir ders vermişe benziyor.Yanlışlıklar Bakanlıkça görülmüştür. Ve bir nebze de olsa düzeltilmiştir. Ancak hukuki açıdan bakıldığında hatanın esasını teşkil eden norm kadro tespitinde esas alınan kriterler yasal bir çerçeveye oturtulmamıştır. Yazının devamında bu hukuki gerekçeler üzerinde duracağız.

YAZININ KAPSAMI

Ancak hemen belirtmeliyim ki bu yazımız da genel bilgi dersi öğretmenleri ile atölye ve meslek dersleri öğretmenlerinin norm kadro tespitinde dikkate alınan kriterler üzerine yorumlar yapacağız. Bunu yaparken de mevcut yönetmelik üzerinden bazı yasalara atıfta bulunacağız. Norm kadro yönetmeliğinin gerekliliğini tartışmaya açmayacağız.Bu konuda ilgili ve yetkili sendikalar konuyu yurt çapında tartıştı. Sonuçlarını da açıkladı. Bu konulara bir daha girmeyeceğiz. Sınıf öğretmenleri ile rehber öğretmenlerin norm kadro sayılarının tespitindeki kriterler de ayrıca tartışılması ve konuya vakıf kişilerce irdelenmesi gerekir diye düşünüyoruz.Bu nedenle de bu branşlara yönelik yorumlara da girmeyeceğiz.

Biz bu yazımızda;Öğretmen norm kadro sayıları belirlenirken baz alınan kriterler doğrumudur? Bu husustaki yasa ve yönetmeliklere uyulmuş mudur? Norm kadro yönetmeliğinin değişen bazı maddeleri sorunu çözmüş müdür? Bu sorulara yanıt arayacağız. Bu yanıtları ; 439 sayılı kanunun 3 ve 9. maddeleri, 657 sayılı devlet memurları kanununun 89. maddesi ile norm kadro yönetmeliğinin 11 ve 12.maddelerinin karşılaştırılmasının sonucunda görebiliriz. Önce bu kanunların ve yönetmeliğin ilgili maddelerini teker teker inceleyelim.

MEVZUAT DAYANAKLARI

439 sayılı kanunun;

?Madde 3 - A) Orta dereceli okulların ikinci devre genel bilgi ve meslek dersleri öğretmenleri maaşları karşılığın da ve ihtisasları içinde haftada (15) birinci devre genel bilgi ve meslek dersleri öğretmenleri de maaşları karşılığında ve ihtisasları içinde (18) saat ders okutmakla yükümlüdürler. Bu öğretmenlere okullarında veya dengi okullarda ihtisasları içinde haftada (6) saate kadar ücretle mecburi ek ders verilebilir. Bu mecburiyet dışında muvafakatleri ile okullarında resmi ve özel dengi okullarda ikinci devre öğretmenlerine dokuz, birinci devre öğretmenlerine altı saate kadar daha ihtisasları içinde ücretle ek ders ve eksersiz çalışmaları verilir.

B) Orta dereceli mesleki ve teknik öğretim okulları atölye ve tatbikat öğretmenleri ile aksam sanat okulları atölye öğretmenleri, okullarında veya diğer dengi mesleki ve teknik okul ve kurslarında maaşlarına karşılık haftada (20) saat atölye ve meslek dersi okutmakla yükümlüdürler.

Bu öğretmenlere ayrıca haftada (20) saate kadar mecburi, (4) saat de ihtiyari olarak ücretle ek atölye, meslek dersi ve eksersiz verilebilir.

Madde 9 - ?....... Öğretmenlikte veya Milli Eğitim hizmetlerinde yirmi beş yılı tamamlayanlara muvafakat etmedikleri takdirde ek ders verilemez.? Denilmiştir.

Norm kadro yönetmeliğinin;

?Genel bilgi ve meslek dersleri öğretmeni norm kadrosu
Madde 11 - (Değişik: 30.11.2003 tarihli R.G.) Örgün ve yaygın eğitim okul ve kurumlarında, genel bilgi ve meslek derslerinden haftalık toplam ders yükü;
a) 6-31 saate kadar 1,
b) 31- 42 saate kadar 2,
c) 42'den fazla olması halinde her 21 saat için 1,
öğretmen norm kadrosu verilir. Bu şekildeki hesaplama sonrasında artan ders yükünün en az 15 saat olması halinde ilave olarak 1 öğretmen norm kadrosu daha verilir.

Atölye ve laboratuar dersleri öğretmeni norm kadrosu
Madde 12 - Örgün ve yaygın eğitim okul ve kurumlarında (halk eğitim merkezleri hariç) atölye ve laboratuar dersleri için haftalık toplam ders yükü;
a) 15-41 saate kadar 1,
b) 45-81 saate kadar 2,
c) 81-121 saate kadar 3,
d) 121-161 saate kadar 4,
e) 161-201 saate kadar 5,
f) Ders yükünün 200'den fazla olması halinde her 40 saat için 1,
öğretmen norm kadrosu verilir. Bu şekildeki hesaplama sonrasında artan ders yükünün en az 20 saat olması halinde ilave olarak 1 öğretmen norm kadrosu daha verilir.? denilmektedir.

EK DERS KAVRAMI

Norm kadro yönetmeliğinde belirlenen kriterlerin doğru olup olmadığını anlamak için ek ders kavramının da iyi anlaşılması gerekir. Ek ders kavramı 657 sayılı devlet memurları kanununun 89. maddesinde; Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile üniversite ve akademi veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzer kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere öğretim üyelerine veya diğer memurlara ve yahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebileceği şeklinde anlatılmıştır.

439 sayılı kanun değişik kategorilerdeki öğretmenlere aylıkları karşılığı haftalık 15 ila 20 saat arasında ders okutma zorunluluğu getirmiştir. Okul ve kurumlar da yeterli öğretmen bulunamaması durumunda ise 657 sayılı devlet memurları kanununun 89. maddesi gereği ek ders görevi verilebilmektedir. Ek ders görevinin ortaya çıkış nedeni 657 sayılı yasanın 89.maddesinde de açıkca belirtildiği üzere öğretmen yetersizliğidir.

439 sayılı kanun öğretmenlere aylık karşılığı ve zorunlu ek ders görevinin yani sıra isteğe bağlı ek ders görevlendirmesi de getirmiştir. Ayni kanun 25 yılını dolduran öğretmenlere sadece aylık karşılığı çalışma hakkını da vermiştir. 657 sayılı Devlet memurları kanununun 89. maddesi ise ek ders görevinin öğretmen bulunamaması halinde öğretmenlere verilen bir görevlendirme olarak açıklamıştır. 439 sayılı kanunun 3 ve 9 maddelerinden hareket ile şöyle bir sonuca varılabilir. Eğer öğretmen istemez ise aylık karşılığı ve zorunlu ek ders görevinin dışında ders görevi almayabilir. 25 yılını doldurmuş ise sadece aylık karşılığı ders görevi isteyip zorunlu ve isteğe bağlı ek ders görevi almama hakkına sahiptir. Bu öğretmenin yasal bir hakkıdır. İdarenin de yasalara uyması bir zorunluluktur.

Norm kadro yönetmeliğinin 11/a maddesinde genel bilgi ve meslek dersleri öğretmenliği için ders yükü 31 saate kadar olanlar için 1 öğretmen normu olarak açıklanmıştır. Bunu somutlaştırmak için bir örnek ile görelim. Bir ilköğretim okulunda 30 saat Türkçe dersi varsa, norm kadro yönetmeliğinin 11/a maddesi gereği okul da bir öğretmen bulunacaktır.Bu öğretmenin 15 saat maaş karşılığı ve 6 saat zorunlu ek ders görevi karşılığı olmak üzere toplam 21 saat Türkçe dersine girmesi yasal bir zorunluluktur.Ancak geriye kalan 9 saatlik Türkçe dersine girme zorunluluğu yoktur. Bu öğretmen 25 yılını doldurmuş ise sadece aylık karşılığı 15 saat Türkçe dersine girmek isteyebilir. Geriye kalan 15 saatlik Türkçe dersine girmek zorunda değildir. Ancak okullarımızda öğretmen yok girmek zorundasın gibi mazeretler ileri sürülerek öğretmenler isteklerine bırakılan bu derslere girmeye zorlanmaktadır. Özellikle norm kadro yönetmeliğinden sonra 439 sayılı kanununun 3/a. maddesi gereği genel bilgi ve meslek dersleri öğretmenlerinin isteğine bırakılan 9 saatlik isteğe bağlı ek ders görevi de isteğe bağlılıktan çıkarılıp bir zorunluluk haline getirilmiştir.

Yukarıdaki örnek yurt genelinde birçok okula ve branşa uyarlanabilir. Bu branş öğretmenlerinden bazıları 439 sayılı kanunun 3/a.maddesini öne sürerek geriye kalan 9 saatlik kısma girmeyeceğini beyan eder ise yasal bir hakkı kullanmış sayılacaklardır. Hiçbir kimse istemediği sürece bu öğretmeni kalan derslere girmeye zorlayamaz. Bu öğretmen 25 yılını doldurmuş ise 439 sayılı kanunun 9.maddesindeki hakkını kullanarak sadece aylık karşılığı bir başka ifade ile haftada 15 saat ders görevi isteyebilir. Kalan derslere istemez ise girmek zorunda değildir. O zaman ne olacak! Okullardaki kalan derslere kimler girecek? Çıkarılan norm kadro yönetmeliğinde bu soruların cevabı yok.Yönetmeliği hazırlayanların bu hassaslığı görmeleri gerekmez miydi? Tabi ki bazı öğretmenlerde aylık karşılığı zorunlu ve isteğe bağlı ek ders karşılığında haftada toplam 30 saat derse girmek isteyebilirler. Ancak MEB lığı öğretmen ve yönetici norm kadrolarını belirlerken girilebilecek maksimum ders saatlerini baz alarak 657 sayılı devlet memurları kanununun 89. maddesini ve 439 sayılı yasanın 3 ve 9 .maddelerini de görmezlikten gelmiştir. Anayasamızın 125.maddesi gereği yasanın yönetmeliğe karsı bir üstünlüğü vardır.Yasaları açıklamak amacıyla çıkarılan yönetmeliklerin yasalar ile kazanılmış hakları ihlal etmemesi gerekir. Öğretmen norm kadro sayıları belirlenirken ek ders görevinin öğretmen bulunamaması durumunda baş vurulacak bir görevlendirme olduğu ve 439 sayılı yasanın 3.maddesinde belirtilen aylık karşılığı ders saatleri ile ayni yasanın 9. maddesinin 25 yılını dolduran öğretmenlere tanıdığı yasal durumların birleştirilmesi gerekirdi. Bu işlem yapılsa idi genel bilgi ve meslek dersleri öğretmenleri norm kadro sayısı 15 saate bir öğretmen, Atölye ve laboratuarı dersleri öğretmenleri norm kadro sayısı da 20 saate bir öğretmen olarak hazırlanırdı.

YUKARIDAKİ BİLGİLER IŞIĞINDA;

1-Genel bilgi ve meslek dersleri öğretmen norm kadrosunu düzenleyen norm kadro yönetmeliğinin 11/a maddesi; 657 sayılı yasanın 89.maddesine, 439 sayılı yasanın 3/a ve 9. maddesine aykırı olarak,11/b-c maddeleri 657 sayılı yasanın 89.maddesi ile 439 sayılı yasanın 9. maddesine aykırı olarak hazırlanmıştır. Norm kadro yönetmeliğinin 11/a maddesi bu branş öğretmenlerine hafta da 31 saat derse girmeyi şart koşmuştur.Halbuki 439 sayılı kanunun 3/a maddesi bu branş öğretmenlerine maksimum 30 saat derse girmeyi uygun görmüştür. Ve aynı kanunun 7. maddesinde de bu ders saatinin hiç bir şekilde aşılamayacağı vurgulanmıştır.

2- Atölye ve laboratuar dersleri öğretmeni norm kadrosunu düzenleyen 12. madde nin incelendiğinde durum daha da vahimdir. Atelye ve labaratuvarı ders öğretmenleri mesleki ve teknik eğitim yapan örgün ve yaygın eğitim kurumlarının tamamında çalışabilmektedirler. Bu okullardan biri de Halk eğitim merkezleridir. Halk eğitim merkezleri yaygın eğitim kurumlarımızdan biridir. Norm kadro yönetmeliğinin 12.maddesi Halk eğitim merkezlerinde çalışan atelye ve labatuvarı ders öğretmenlerini norm kadro uygulamasının dışında tutmuştur.Yani endüstri meslek lisesinde çalışan bir öğretmen ile halk eğitim merkezlerinde çalışan öğretmen farklı değerlendirilmiştir.Halbu ki bu öğretmenlerin statüleri aynıdır. Statüleri aynı olan öğretmenler arasında yönetmelik üzerinde ayrıcalık yapılmıştır. Norm kadro yönetmeliğinin 12. maddesinin ilk cümlesi anayasamıza aykırıdır.Anayasamızın kanun önünde eşitlik başlıklı 10. maddesinde'' hiçbir kişiye aileye zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.....Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkelerine uygun olarak hareket etmek zorundadır.''ifadesine yer vermiştir. Norm kadro yönetmeliğinin ilk paragrafı anayasamızın 10 maddesine aykırı olarak düzenlenmiştir.

Norm kadro yönetmeliğinin 12. maddesinin (a) ve (b) şıkları birlikte incelenecek olursa 42, 43 ve 44 saat ders yükü olması halinde öğretmen norm kadrosunun nasıl hesaplanacağı açıklığa kavuşturulmamıştır.Ancak (b) şıkkında 45-81 arası ders yükü olması halinde iki öğretmen norm kadrosu verileceği göz önüne alınırsa, 45 saatin altındaki ders yüklerine otomatik olarak bir öğretmen normu düşecektir. Daha geniş bir ifade ile 12/a maddesi bir öğretmen normu için üst sınırı 41 saat olarak belirlemişse de 42, 43 ve 44 saat ders yükünün bulunması haline bir açıklık getirmediği için bir öğretmen normunun üst sınırı uygulamada 44 saat olarak karşımıza çıkmaktadır.Halbuki 439 sayılı yasanın 3/b maddesi atölye ve labaratuvarı ders öğretmenlerinin 20 saat aylık karşılığı, 20 saat zorunlu ek ders karşılığı ve 4 saatte isteğe bağlı olmak üzere toplam 44 saate kadar derse girebileceklerini belirtmiştir.Bu öğretmenlerin normunun 44 saat olarak karşımıza çıkması 439 sayılı yasanın 3/b maddesi gereği öğretmenlerin isteğine bırakılan 4 saatlik dersi de bir zorunluluk haline getirmiştir. Bu öğretmenin 25 yılını dolduran bir öğretmen olduğu ve 439 sayılı yasanın 9. maddesindeki yasal hakkını kullanarak aylık karşılığı ders görevi dışında ders istemediğini beyan ederse geriye kalan derslere kimin gireceğinin açıklığa kavuşması gerekir.Yönetmeliğin bu maddesinde bu duruma açıklık getirilmemiştir. Öğretmen norm kadroları belirlenirken öğretmen yetersizliği halinde verilmesi gereken ek ders görevi de bir zorunluluk gibi düşünülmüştür. Bir endüstri meslek lisesinde metal işleri bölümünde haftalık 41 saat ders ve iki adette metal işleri öğretmeni bulunduğunu varsayalım. Okuldaki bu dersler iki öğretmene 20 ve 21 saat olarak paylaştırılabilir. Her iki öğretmende 439 sayılı kanunun 3/b. maddesinde belirtilen aylık karşılığı görevlerini tamamlamışlardır.Norm kadro yönetmeliği çıkarıldıktan sonra yapılan düzenleme ile yönetmeliğin 12-a maddesi gereği bu öğretmenlerden hizmet puanı az olan ihtiyaç fazlası öğretmen ilan edilip koordinatör okula isteğine bakılmaksızın atanmıştır. Okulda kalan öğretmene ise diğer öğretmenin aylık karşılığı girdiği dersler zorunlu ek ders görevi olarak verilmiştir. Halbuki 657 sayılı devlet memurları kanununun 89.maddesinde ek ders görevinin öğretmen bulunamaması durumunda baş vurulacak bir yöntem olduğu anlatılmıştır. Okul da var olan öğretmeni ihtiyaç fazlası öğretmen olarak belirleyip koordinatör okula yolladıktan sonra öğretmen yetersizliği nedeni ile okulda kalan diğer öğretmene ek ders görevi vermek 657 sayılı devlet memurları kanununun 89. maddesinde belirtilen ek ders kavramının özüne de aykırı bir davranışdır. Ancak bu okullarımız da yapılmıştır. Ve ülkemizin ekonomisi trilyonlarca lira zarara uğratılmıştır. Bunun sorumluları ise ne kadar iyi bir iş yaptıklarını övünerek anlatmışlardır. Neyse ki son değişikliklerle bu uygulamalardan vazgeçilmiştir.

Norm kadro yönetmeliğinin 12/a maddesi gereği 15 saatin altında oluşan ders yüklerinde okullara öğretmen normu verilememektedir. Bu dersleri ücret karşılığı diğer branş öğretmenlerine okutmak gerekecektir.1739 sayılı yasanın 43. maddesi öğretmenlik mesleğini bir ihtisas mesleği olarak tanımlamıştır. Uzmanlık adına bu doğru bir uygulama da değildir. Her branş öğretmeni kendi dersin de verimli olacaktır. Bakanlığımız mesleki eğitim yapan okullarımızın 1. sınıfında okutulan meslek dersleri sayısının 16 olduğunu düşünerek bir öğretmen normu için alt sınırı 15 saat olarak açıklamış olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki ülkemizde mesleki eğitim yapan yaygın eğitim kurumları da mevcuttur. İlçelerde bulunan okullarımızda bazı branşlarda 15 ve daha az ders yükü oluşmaktadır. Sayısı da oldukça fazladır. Her ilçede Halk eğitim merkezi ve mesleki eğitim merkezi bulunduğu düşünülürse olayın büyüklüğü daha net anlaşılacaktır. Kaldı ki 439 sayılı yasanın 5. maddesin de ?Yüksek ve orta dereceli okullar öğretmenlerine okullarında veya dengi okullarda maaşları karşılığı okutacakları ders saatini dolduracak kadar ders bulunmadığı takdirde daha az ders verilmesi caizdir? denilmektedir. Bu durumda yasanın yönetmeliğe olan üstünlüğü düşünülürse 15 saatin altındaki ders yüklerine bir norm verilmesi yasal bir zorunluluktur.

Norm kadro yönetmeliğinin 12. maddesinin c, d, e ve f şıklarındaki öğretmen norm sayısını belirlerken; öğretmenlere verilen ek ders görevinin de 657 sayılı devlet memurları kanununun 89. maddesinde belirtildiği üzere öğretmen bulunamaması halinde yapılan bir görevlendirme olduğu göz ardı edilmiştir. 439 sayılı yasanın 3 ve 9 .maddelerindeki yasal kazanımlar yok sayılmıştır.

NE YAPILMALIDIR:

1-) Norm kadro yönetmeliği ile okullardaki ilçelerdeki ve illerdeki her branştan haftada kaç saat ders yükü olduğu artık bilinmektedir. Bakanlık her il ve ilçedeki branşlara ait ders yüklerinden hareket ile her branş için gereken öğretmen norm kadro sayısını 439 sayılı yasanın 3.ve 9.maddeleri ve 657 sayılı yasanın 89.maddesinden hareket ile aylık karşılığı girilecek ders saati sayısını baz alarak yeniden oluşturmalıdır.

2-)Kasım 1999 tarihinde çıkarılan MEB'lığı Eğitim Bölgesi ve Eğitim Kurulları yönergesinin 6. maddesinde belirtilen özelliklere göre Eğitim bölgeleri oluşturulup her Eğitim bölgesi için bir koordinatör okul belirlenmesi gerekirdi. Bu yönerge iyi anlaşılmadığından ve kolaylık sağlaması açısından bir çok il ve ilçede yeteri sayıda Eğitim bölgesi ve koordinatör okul oluşturulmadı. İl ve ilçe merkezlerinde yeteri sayıda Eğitim bölgesi ve koordinatör okul oluşturularak her Eğitim bölgesi için yeteri sayıda öğretmen normu aylık karşılığı girilecek ders saatleri baz alınarak yeniden belirlenip öğretmen atamaları buna göre yapılmalıdır.

3-)01.06.2000 tarihli MEB'lığına bağlı Eğitim kurumları öğretmenlerinin atama ve yer değiştirme yönetmeliğinin ihtiyaç fazlası öğretmenlerin yer değiştirmeleri baslıklı 19. maddesi ?...öğretmen fazlalığı oluşması halinde bu fazlalık;özür durumları da dikkate alınarak ihtiyaç bulunan yerlere yer değiştirme suretiyle atama yapılarak giderilir. Bu şekilde yapılacak yer değiştirmelerde görev yerleri istekli olanlardan yoksa hizmet puanı en az olandan başlamak üzere ihtiyaç durumuna göre öncelikle bulundukları il içinde, il içinde ihtiyaç bulunmaması halinde zorunlu çalışma yükümlülüğü de dikkate alınarak ihtiyaç bulunan diğer iller olacak şekilde belirlenir.'' hükmü vardır. Bu hüküm açıktır. İhtiyaç fazlası öğretmen durumuna düşmüşseniz öncelikle il içerisinde il içerisinde olmazsa bir başka ile atamanız yapılabilir. Atama ve yer değiştirme yönetmeliğine böyle bir madde konulmuş olması bu işin yapılacağının bir kanıtıdır. Aksi takdirde böyle bir madde bu yönetmeliğe neden yazılsın ki? Ancak 04.03.1998 tarihli 4359 sayılı yasanın geçici 3. maddesinde ?ihtiyaç fazlası personelin memuriyet mahali içerisindeki yada istekleri halinde memuriyet mahali dışındaki boş kadrolara atamaları yapılır.
Bu şekilde atamaları yapılamayan personel bulundukları birimde şahsa bağlı olarak eski görevlerini yapmaya devam ederler ve boş kadro temin edilmedikçe başka birimlere atanamazlar? ifadesine yer verilmiştir.Yine 4359 sayılı yasa ile atama ve yer değiştirme yönetmeliğinin çeliştiğini görüyoruz. Halbu ki yönetmelik yasadan sonra hazırlanmıştır. 4359 sayılı yasa ile verilen hak yönetmelikle geri alınmıştır.Yasanın yönetmeliğe göre anayasamızın 125. maddesi gereği bir üstünlüğü vardır. Atama ve yer değiştirme yönetmeliğinin 19. maddesi 4359 sayılı yasa ile işlemez haldedir. Bu nedenle bakanlığımızın bu madde üzerinde değişiklik yapması veya yürürlükten kaldırması gerekir. Ancak bakanlığımız bunu yapmamıştır. Bunun yerine yönetmeliğin bu maddesi nedeniyle 2003 yılı aralık ayında Ankara ilinde depolarda ve koordinatör okullarda bulunan bir çok öğretmenin büyükşehir dışındaki ilçelere istekleri dışında atandıklarına tanık oldum. Bu nedenle atama ve yer değiştirme yönetmeliğinin 19.maddesi 4359 sayılı yasaya aykırı olduğundan derhal yürürlükten kaldırılmalıdır.

4-)Öğretmenlerin okul ve okulunun bulunduğu Eğitim bölgesi içerisinde aylık karşılığı ders görevini doldurması esas olmalıdır. Aylık karşılığı ders görevini kendi okul veya kurumunda dolduramayan öğretmenlere MEB'lığına bağlı öğretmen ve yöneticilerin ders ve ek ders saatlerine ilişkin esasların 19. maddesi gereği öncelikle kendi Eğitim bölgesi içerisindeki diğer okullarda ders görevi verilmeli ve bu okullarda da ders görevini dolduramayan öğretmenlere aynı yerleşim merkezi içerisinde olmak kaydıyla diğer Eğitim bölgelerindeki okullarda da ders görevi verilmelidir. Ancak bütün bunlara rağmen aylık karşılığı ders görevini tamamlayamayan öğretmenlere 439 sayılı kanunun 5. maddesinde "Yüksek ve orta dereceli okullar öğretmenlerine okullarında veya dengi okullarda maaşları karşılığı okutacakları ders saatini dolduracak kadar ders bulunmadığı takdirde daha az ders verilmesi caizdir." ifadesine dayanarak daha az ders görevi verilebilir. İlçe ve yerleşim yerleri norm sayısı belirlenirken bu durum göz ardı edilmemelidir. Özellikle atölye ve labaratuvar öğretmenlerinin norm kadro sayısını düzenleyen 12/a maddesindeki 15 saatin altındaki ders yüklerine de bir öğretmen normu verilmelidir.

5-) Norm kadro yönetmeliğinin 18/c-1 maddesinde branşlar itibariyle haftalık ders yükünün hesaplanmasında; "Talim ve Terbiye Kurulu kararlarına göre o branş içinde aylık karşılığı okutulması gereken dersler birlikte dikkate alınır" hükmü vardır. Talim ve terbiye kurulu öğretmenlerin mezun oldukları yüksek öğrenim kurumuna bağlı olarak atamaya esas branşlarını ve aylık karşılığı gireceği dersleri açıklamıştır. Bu kararlar neticesinde öğretmenden azami ölçüde yararlanma adına bazı branşlara yeni dersler eklenmiştir. Özellikle mesleki ve teknik öğretim okullarında görevli meslek ve atölye dersi öğretmenlerine diğer bölümlerde aylık karşılığı girilecek dersler verilmiştir. Örneğin makinecilik alanı içerisinde bulunan elektrik derslerine elektrik branşı ders öğretmeninin girebileceği belirtilmiştir. Böyle bir çok örnek verilebilir. Ancak öğretmen norm kadro sayısı belirlenirken bu derslerin hangi branş öğretmeninin ders yükünde gösterileceği belirtilmemiştir. Tabi ki bu dersi elektrik branşına ait bir öğretmenin okutması 1739 sayılı yasanın 43. maddesinde belirtilen ihtisaslaşma adına daha doğru olur.Ancak bu gibi ayrıntıların uygulama aşamasında görüldükten sonra düzeltilmesi gerekirdi. Bakanlığın henüz böyle bir çalışma yaptığını görmedik. Bu gibi durumlara yönelik bakanlığımızdan bir açıklama yapılması gerekir.

Norm kadro yönetmeliğinin temel ilkeler baslıklı 5. maddesinin ?d' sıkkında ihtiyaç fazlası öğretmenler atıl kapasite olarak değerlendirilmiştir.Yaşadığımız yıllarda bazı bölgelerde atıl kapasitenin oluştuğu doğrudur. Ancak var olan bu atıl kapasitelerin nasıl oluştuğu da önemlidir. Öncelikle MEB'lığına bağlı öğretmenlerin il içi ve il dışı yer değiştirme suretiyle atamalarından kimlerin sorumlu olduklarını ilgili yasaları inceleyerek görelim. MEB'lığının teşkilat ve görevleri hakkındaki 3797 sayılı kanunun 61. maddesinde öğretmenlerin atamalarının bakanlar tarafından yapılacağı ve aynı maddenin devamında da Bakanın, gerekli gördüğü hallerde atama yetkisini merkez teşkilatında alt kademelere, illerde valilere devredebileceği anlatılmıştır. 5442 sayılı il idaresi kanununun 8. maddesinde "valilik emrine tayin edilen öğretmenlerin il idare şube başkanının inhası üzerine valiler tarafından istihdam yerleri tespit olunur" hükmü vardır. Nitekim öğretmenlerin iller arası atamalarında bakan yetkisini Personel Genel müdürlüğünde bulunan atama daire başkanına devretmiştir. Atanan öğretmenler valilik emrine verilmekte, il milli eğitim müdürlüğünün inhası üzerine de valilikçe görevli oldukları yerler belirlenmektedir. İl içi atamalarda ise yetki yine il milli eğitim müdürünün görüşü alınarak valiliğe ait. Bu durumda bu atıl kapasitelerin oluşumundan kimler sorumludur? Norm kadro yönetmeliği hazırlanırken 439 sayılı yasanın 3.ve 9. maddelerinde belirtilen yasal haklar ihlal edilmemiş olsaydı yine bu atıl kapasiteler oluşur muydu? Norm kadro yönetmeliği çıkarıldıktan sonra bu atıl kapasiteden kimler zarar gördü?

İdare öncelikle kendi çıkardığı yasalara uymalıdır. Örnek olmalıdır. Yasalar ile verilen kazanımlar yönetmelikler ile engellenmemelidir. 23.09.2004 tarihinde öğretim yılı başında benzer bir uygulama daha yaşandı. Ve geçen hafta içerisinde memurlar net sitesinde de yayınlandı. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen ihtiyacını mevcut öğretmenler ile çözmek için personel genel müdürü Remzi Kaya imzalı bir yazı yayınlamış. Yazı da özetle; öğretmen ihtiyacı bulunan alanlarda iliniz emrinde görevli alan (branş ) öğretmenlerinin aynı eğitim bölgesi veya görevli olduğu okul ve kurumun belediye sınırlan kapsamında ikâmetleri ile görevlendirilecekleri okul ve kurumların ulaşım imkanları da dikkate alınarak genel bilgi ve meslek dersleri öğretmenlerinin haftada 30 saat, atölye ve laboratuar öğretmenlerinin ise haftada 44 saate kadar derse girmeleri istenmektedir. 439 sayılı yasada isteğe bırakılan ek dersleri okutmak bu yazı ile bir zorunluluk haline getirilmeye çalışılmıştır. Bu yazı ile bir kez daha hukuk devleti ilkesi göz ardı edilmiştir.

Son sözüm sevgili öğretmen arkadaşlara, 30.11.2003 tarihinde yapılan değişiklikle norm kadro yönetmeliği rafa kaldırıldı gibi anlaşıldı. Bu duruma sakın olası aldanmayınız. Norm kadro yönetmeliği her maddesi ile işbaşındadır. Her atama döneminde karşımıza çıkıyor. Belki koordinatör okullarda öğretmen kalmadı. Ancak fazla öğretmenler kendi okullarında ihtiyaç fazlası öğretmenler olarak bekletilmektedir. Yeni personel rejimi düzenlemesi ile öğretmenler bir süre sonra devlet memurluğu statüsünden çıkarılarak sözleşmeli personel konumuna getirilecektir. İlk etapta hükümetler tepki çekmemek için ihtiyaç fazlası öğretmenler ile sözleşme imzalayacaklardır. Ancak bir süre sonra ihtiyaç fazlası öğretmenler ile sözleşme imzalanmayacaktır. Yani iş garantimiz yok olmak üzeredir. Bu nedenle dir ki norm kadro düzenlemesindeki yasal kazanımlarımıza sahip çıkmalıyız. Her insanın çalışabileceği bir işinin olması dileğiyle?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber