Hakime hakaret eden avukata beraat

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 27 Ekim 2009 16:26, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Antalya'da vekili olduğu bir davanın görüldüğü mahkemeye verdiği dilekçede hakime hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan avukat beraat etti.

Antalya Barosu avukatlarından Ali Çelik'in, bir kooperatifin genel kurul kararının iptali istemiyle Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada ara karara yönelik müvekkili adına verdiği itiraz dilekçesinde mahkemenin üye hakimi Aysel Girgin'e yönelik ifadeleri nedeniyle "kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" iddiasıyla Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına devam edildi.

Sanık avukat Ali Çelik, avukatları Münip Ermiş, Cengizhan Gököz, Nizamettin Özkan ve Namık Biçer ile duruşmaya katılarak, duruşma başlamadan avukatlarının bulunduğu alana geçti.

Mahkeme başkanı Mustafa Zeki Söğüt, duruşmaya başlanacağını belirterek, sanık avukatı "Buyurun Ali Bey" sözleriyle sanık sandalyesine davet etti. Ali Çelik, vekaleten mahkeme başkanlığı yapılan daha önceki duruşmada sanık sandalyesi yerine avukatlarının yanında yer aldığını ve burada savunma yaptığını hatırlatarak, bu duruşmada da avukatlarının yanında bulunmak istediğini söyledi. Ali Çelik'in bu talebini, mahkeme başkanı Söğüt, "Usulüne göre yapalım. Davayı bitireceğiz" diyerek reddetti.

Cumhuriyet savcısı Mustafa Piroğlu, sanığın eyleminin savunma sınırlarında kaldığını, hakaret boyutuna ulaşmadığını ileri sü rerek, beraatini istedi.

Sanık Ali Çelik de savunmasında, hakkında dava açılmasına neden olan sözleriyle savunma hakkı çerçevesinde mahkemenin ara kararını eleştirdiğini savundu. Spesifik olarak yaptığı eleştiride mahkeme hakimi Aysel Girgin'e hakaret kastı olmadığını, savcı ve hakimlerin görevlerinin son derece kutsal olduğunu ifade etti.

Çelik, "Bireysel hakları savunmakla görevlendirilen avukatlar da aynı derecede kutsal bir görevi yapmaktadırlar. Avukatlar görevlerini yaparken 'ceza mahkemesi veya hukuk mahkemesi hakimlerinden çekinerek, korkarak yaparlarsa, savunma hakkının özünün zedeleneceğine' dair Doğan Soyaslan'ın da makalesi vardır" dedi.

Sanık avukatlarından Münip Ermiş de savcının mütalaası nda belirttiği görüşe aynen katıldıklarını belirterek, avukat Ali Çelik'in verdiği dilek çede hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığını savundu.

Mahkeme başkanı Mustafa Zeki Söğüt, sanık hakkında, hakim Aysel Girgin'i kastederek "Sayın mahkemenin naip hakimi, usul ve yasayı yanlış anlamakta ve yanlış uygulamaktadır. Üstelik bu uygulamasının dahi bir standardı, bir kriteri yoktur. Farklı davalarda ancak aynı durum ve safhalarda izlediği tutumlar farklıdır" demesi nedeniyle dava açıldığını hatırlattı.

Başkan Söğüt, soruşturma ve kavuşturmada toplanan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde Ali Çelik hakkında dava açılmasına neden olan dilekçesindeki sözlerin eleştiri ve savunma sınırları içerisinde kaldığın ın anlaşıldığını bildirdi.

Sanığın hakime hakaret kastıyla hareket ettiğine ilişkin kanıt bulunmadığının anlaşıldığını ifade eden Söğüt, sanığın beraatine karar verildiğini açıkladı.

Mahkeme heyeti, Ali Çelik'in yargılanma sürecindeki bin 250 TL olan avukatlık vekalet ücretinin Hazine'den alınarak Çelik'e verilmesine hükmetti.

Avukat Ali Çelik, avukatlık mesleğinin gerektirdiği savunma hakkı çerçevesinde ara karara yönelik ifadeleri nedeniyle hakkında dava açıldığını ve ağır ceza mahkemesinde yargılandığını hatırlatarak, "Sözlerim ara karara yönelik eleştiri ve savunma hakkı çerçevesindeydi ancak dava açılarak baskı oluşturuldu. Verilen beraat kararının gerekçesi önemlidir" diye konuştu.

Sanık olarak yargılanırken duruşmalarda avukatlarının yanında yer almak için de mücadele verdiğini hatırlatan Çelik, bu yöndeki mücadelesini diğer mahkemelerde de temsil ettiği tutuksuz veya güvenliği tehlikeye düşürmeyecek müvekkilleri için sürdürdüğünü söyledi.

Ali Çelik, mahkeme başkanlığının vekaleten yürütüldüğü Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki önceki duruşmasında avukatlarının yanında savunma yaptığını anımsatarak, şöyle konuştu:

"Fiziki şartların elvermediği durumlar veya çok sayıda sanığın olduğu davalarda bu uygulama olmaz. Ancak tek sanıklı davalarda sanık rahatlıkla avukatının yanında bulunabilir. İlk duruşmada talebimiz reddedilmişti ancak peşini bırakmadık. Önceki duruşmada mahkemede heyetince karar alınmadan ve dosya tutanağına geçirilmeden savunmamı sanık sandalyesi yerine avukatlarımın yanında yaptım. Bu, Antalya'daki duruşma salonlarında yaşanan bir ilkti. Bu duruşmada ise bu talebimiz kabul edilmedi. Bu yöndeki talepler bundan sonra artacak. Uygulamalar başladı. Sanık ve avukatının duruşmalarda yan yana oturması bundan sonra yaygınlaşacak."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber