Erdoğan: Orası soyunma odası değil

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 06 Şubat 2010 08:51, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Dönemin Komutanı'na bizzat sordum, gerisini anlatmıyorum

Başbakan, CHP liderine ?Senin tavsiyeni 3 yıl önce yaptım? dedi, MHP liderini ağır eleştirdi: ?Erkek parti diye yola çıkanlar Meclis kapısında U dönüşü yapıp, bu ülkenin kadınlarına dil uzatacak, başörtüsünü ayaklarının altında çiğneyecek kadar izansızlık abidesine dönüşmüştür...?

Emine Erdoğan'ın GATA'ya giremediği tarihte yani 2007'de Genelkurmay Başkanı emekli Org. Yaşar Büyükanıt'tı...

ANKARA - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen partisinin Kadın Kolları Eğitim Toplantısı'nda yaptığı konuşmada güncel konulara ilişkin açıklamalarda bulundu, GATA eşi Emine Erdoğan'ın alınmamasıyla ilgili yaptığı açıklamalara gelen eleştirilere yanıt verdi. Erdoğan, özetle şöyle konuştu:

Bizzat söyledim...

- MHP lideri Bahçeli ve CHP lideri Baykal, eşimle ilgili konuyu dün bugün işlemeye devam ediyorlar. Bu işi siyasete alet ettiğimi konuşuyorlar. Ben kendilerine diyorum ki siz hala bu reva görülen uygulamanın karşısında olacağınıza kalkıp hala bu işin siyasi istismar nedeni olduğunu söylüyorsunuz. Sayın Baykal, bu senin bana tavsiye ettiğin şeyleri ben gününde yaptım. Senin yapamayacağın boyutta yaptım. Ben olayın gelip de sokakta anonsunu yapmadım. Üç yıl sabrettim. Şimdi gündeme getirilince de cevabını verdim. Bunu o dönemdeki Genelkurmay Başkanı'na bizzat söyledim, bizzat sordum. Gerisini anlatmıyorum. Çünkü bazı şeyleri farklı bir şekilde anlatmak doğru değil. Burada sen haklının doğrunun yanında olacağına, hala kalkıyorsun, bu uygulamayı yapanlarla değil, 'Bunu niçin siyasete alet ediyorsunuz' diyorsun. Eğer buysa siyasete alet etmek, evet o zaman sen siyasete alet et. Ama bunun siyasetle alakası yok. Bunu eşim içinde aynı şekilde aynı dozda yaparım, başka bir bayan için de aynı şekilde aynı dozda yaparım. AK Parti, MHP'nin o çirkin, o terbiye dışı, milletin hassasiyetlerini, kutsal değerlerini çiğneyen üslup seviyesine asla düşmeyecektir.


TBMM Başkanvekili Mumcu'nun odasına giren Arınç'ı koruyan Erdoğan: Neymiş odasına baskın yapılmış, edep yahu! Hanımefendinin ifadesi yasamanın yürütmeye baskısıdır. Orası soyunma yeri olsa bize de

yutturacaklar! Başbakan yardımcımız iki dönem Meclis başkanlığı yapmış olma sıfatıyla oraya gitti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen salı günü TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan tartışmalar nedeniyle TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu'nun odasına giden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ı savundu. Mumcu'nun, 'odasına baskın yapıldığı, yürütmenin yasama üzerine baskı yaptığı' yönündeki görüşlerine tepki gösten Erdoğan, 'O odaya milletvekilleri rahatlıkla girer. Efendim orası soyunup, giyinme yeri, görmediğimiz, bilmediğimiz bir yer olsa bize de yutturacaklar. Ne demek soyunup, giyinme yeri' dedi. Erdoğan, Mumcu'nun ifadelerinin yürütme üzerine baskı niteliği taşıdığını ileri sürdü.

SEN ONU SÖYLEME, EDEP YAHU!

Erdoğan, AKP Genel Merkezi'nde yaptığı açıklamada, CHP Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu'yu ve CHP lideri Deniz Baykal'ı eleştirerek, 'Grup başkanvekili hanım kardeşimize edebe, adaba sığmayacak şekilde saygısızca saldırmak kimin haddine' diye sordu. Güldal Mumcu'nun, o günkü TBMM yönetimini eleştiren Erdoğan, şöyle devam etti: 'O gün Meclis'i yöneten hanımefendi, sınırsız yanlışlara ne yazık ki fırsat vermiştir ve 'Başbakan Yardımcımız' sıfatıyla değil, bir 'milletvekili' sıfatıyla o Meclis'te iki dönem başkanlık yapmış olmanın kendisine sağladığı bu noktada tecrübeyle hanımefendiye gidip, 'Yaptıklarınız yanlış. Adeta CHP'nin militanı gibi yönetiyorsunuz, siz tarafsız olmak durumundasınız. Bu şekilde giderse sıkıntı doğacak' demesinden Sayın Baykal rahatsız olmuş. Hanımefendi de bunu 'yürütmenin, yasamaya baskısı' olarak gösteriyor. Sen onu söyleme! Senin ifadelerin yasamanın yürütmeye baskısıdır! Bunu böyle gör! Bu ülkede yasama-yürütme-yargı, üçü de ayrı erkler. Hiçbirisinin dahli olamaz. Yürütmenin içindeki insanların her biri birer milletvekilidir. Birer milletvekili olarak da vekilliğin gereği neyse kalkıp bunu orada dile getirir. Gider, söyler. Neymiş? Odasına baskın yapmış? Edep yahu! Yani gidip odasında görüşmeyin de bu tür şeyleri Genel Kurul'da mı görüşme elveriyor? Ne yazık ki hanımefendi bunu 'bir baskın' diye ifade etti. O odaya milletvekilleri rahatlıkla girer. Başkanvekilleriyle rahatlıkla görüşülür. Efendim orası soyunup, giyinme yeri, görmediğimiz, bilmediğimiz bir yer olsa bize de yutturacaklar. Ne demek soyunup, giyinme yeri?'

BUGÜN LAİKLİĞİN ÖNEMİNİ DAHA İYİ ANLIYORUZ

BAŞBAKAN Erdoğan, laiklik ilkesinin Anayasa'ya girişinin 73. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Erdoğan, 'Bugün laiklik ilkesinin, farklı inanç ve yaşam biçimleri için özgürleştirici bir güvence olarak ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu çok daha iyi görüyor ve anlıyoruz. Bundan sonra da laikliği, ayrıştırıcı değil birleştirici bir ilke olarak yaşatıp gelecek nesillere taşımak, bizi millet olarak bekleyen çok önemli bir sorumluluğumuzdur' dedi.

BAŞKA BİR KADIN İÇİN DE AYNI DOZDA YAPARIM

'SayIn Bahçeli ve Baykal eşimle ilgili bir konuyu yine işlemeye devam ediyorlar. Siyasete alet ettiğimi konuşuyorlar... Sayın Baykal, senin bana tavsiye ettiğin şeyleri gününde yaptım. Senin yapamayacağın boyutta yaptım. Ama ben olayın gidip de sokakta anonsunu yapmadım. Gündeme gelince de cevabını verdim. Genelkurmay Başkanı'na bizzat sordum. Bazı şeyleri farklı bir şekilde anlatmak doğru değil. Burada sen haklının yanında olacağına, hala 'niçin siyasete alet ediyorsun' diyorsun. Buysa siyasete alet etmek, o zaman ben siyasete alet ediyorum. Bunun siyasetle alakası yok. Eşim için de başka bir bayan için de aynı dozda yaparım. Hiçbir şekilde tefrikin (ayrımın) içine girmem.'

BAHÇELİ VE BAYKAL TEK YUMURTA İKİZİ

ERDOĞAN, 'Sayın Bahçeli ile Sayın Baykal'ın ruh ikizi olduğunu söylüyordum. Eksik söylemişim. Bunlar ruh ikizi değil, tek yumurta ikizi' dedi. Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin tehditte bulunduğunu da savunarak, 'Sayın Bahçeli; senin gücünü bilmem, ne olursan ol, ama bu tehditlerle AK Parti'yi sindireceğini zannediyorsan, bizim verilecek bir can borcumuz Allahadır' diye konuştu.

FAŞİZMİ İYİ BİLİRLER

Erdoğan, CHP Genel Sekreteri'nin (Önder Sav) hacca giden vatandaşlara yönelik saygısız üslubunun benzerini MHP'nin yaptığını iddia ederek, 'Bütün Türkiye, MHP yönetiminden özür açıklaması beklerken, Genel Merkez'in yaptığı açıklama bırakın özür dilemeyi, pişkin bir şekilde yeni hakaretler ve tehditlerle doluydu. Bu kadar pişkin! Bu kadar dengesiz, sağlıksız bir ruh hali olabilir mi? Geçmişte sokaklarda sergiledikleri kavgacı tavrı, şimdi siyasete taşıyorlar. Her şeyden önce siyaset ahlakını öğren. İsim vererek medya sahiplerini nasıl suçluyor ve nasıl tehdit ediyor? Faşizm diye bir şey varsa, bugün temsilcisi bu zihniyettir. Bunlar faşizmi iyi bilirler' dedi.

SEVSİNLER SENİ BAYKAL

Erdoğan, Baykal'ı da eleştirerek, şöyle konuştu: 'Baykal 'Bazı davalar var ki savcı olmaktansa avukatı olmak tercih edilir' diyor. Kalk, git. Silivri'de Danıştay saldırganının yanında oturuver! İrticayı hortlatmıştınız! Ama Ergenekon çıktı. Sevsinler Seni Baykal! Bir tokat atıp, öbür yanağı çeviren zihniyet değiliz, biz. Aynen karşılığını bulacaksınız. İşte gerçekler ortaya çıktı.'

MİLLİYETÇİLİK BU KADAR PESPAYE OLMADI

BAŞBAKAN Erdoğan, AKP Genel Merkezi'nde düzenlenen partisinin Kadın Kolları Eğitim Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, MHP'yi ağır bir dille eleştirerek, 'Ürkek değil erkek parti diye yola çıkanlar, Meclis kapısında iken U dönüşü yapmış, bu ülkenin kadınlarına dil uzatacak, bu milletin peygamberiyle istihza edecek, başörtüsünü ayaklarının altında çiğneyecek kadar izansızlık abidesine dönüşmüştür. Peygamber Efendimizi siyasi polemiklerin malzemesi haline getirmek kimin haddinedir' dedi. Erdoğan, MHP'ye şu eleştirileri yaptı: 'Bu ülkenin kutsal değerleri, hassasiyetleri, örfü, ananesi bu kadar ayaklar altına alınmamış, milliyetçilik iddiası hiç bu kadar pespaye bir seviyeye düşürülmemiştir. Salı akşamı TBMM kürsüsünde sergilenen densizlik, MHP'nin tarihine de kara bir leke olarak kazınmıştır.'

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber