Kredi kartında, intihar, boşanmalara kadar giden müthiş tablo!
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, kredi
kartı harcamalarının GSMH'ye oranını 'yaklaşık yüzde 25' olarak açıklarken,
kart başına ortalama harcamanın ise 700 milyon lira olduğunu söyledi.
Bilgin, düzenlediği basın toplantısında, bankacılık sektöründeki gelişmeler
ile hazırlıkları tamamlanan Banka kartları ve kredi kartları kanun taslağı konusunda
bilgi verdi.
Toplantıda kredi kartlarına ilişkin çarpıcı rakamlar veren Bilgin, banka kartlarının
geçmiş yıllara göre çok hızlı arttığını ve kullanımının yaygın hale gelmekte
olduğunu bildirdi.
''2004 yılı Ocak ayında, sistemde 20 milyon kredi kartı varken, Ocak 2005'te
bu sayı 27 milyon çıkmıştır'' diyen Bilgin, buna göre bir senede ilave tam 7
milyon kartın devreye girdiğini, Banka kartı sayısının ise 43 milyon adete ulaştığını
vurguladı. Bilgin, şunları söyledi:
''2004 yılı içinde kredi kartlarıyla işlem, (yani post makinalarından kredi
kartlarının geçme işlemini kastediyorum) 1.1 milyar adet ve ciro 64 katrilyon
Türk Lirası'dır. Kredi kartı harcamalarının Gayrı Safi Milli Hasıla'ya (GSMH)
oranı yaklaşık yüzde 25'dir. Ve kart başına ortalama harcama ise 700 milyon
liradır. Böyle bir hacmi olan ve eleştiriler ile şikayetlerin fazlalaştığını
gördüğümüz bir ortamda, bunlarla ilgili düzenleme yapılması gereğini duyduk.
2005 yılı Ocak ayı itibariyle takibe geçilen müşteri adedi 37 bin 791'dir. Tutar
64.4 trilyon liradır. Türkiye'de Avrupa ülkelerinden farklı olarak, kredi kartlarının
kullanımı yaygın. Banka kartları, o kadar yaygın kullanılmıyor. Genellikle nakit
çekme ve maaşla ilgili konularda kullanım dikkati çekiyor.''
AVRUPADA 3. OLDUK
Bilgin, Türkiye'nin kredi kartı adedinde Avrupa'da 3. sırada, kullanımda da
10. sırada olduğunu hatırlatırken, bu konuda düzenleme yapmanın gerekçesini
''kredi kartı hacmi büyüklüğü, kullanımı yaygınlığı, bizi bu konu hakkında düşünmemize
ve standartlar getirmemize sevketmiştir'' sözleriyle özetledi. BDDK'ya son zamanlarda
yoğun şikayetler geldiğini ve gerek bankalar gerekse kart sahiplerinin bir düzenleme
yapılması konusunda talepkar gözüktüklerini kaydeden Bilgin, düzenlemenin, bazı
sınırlamalar getirmek şeklinde olduğuna dikkati çekti.
''KARTLAR, HAYATI İDAME ARACI OLARAK GÖRÜLMEYE BAŞLANDI''
Kartların, hamilleri tarafından 'hayatı kolaylaştırmak için değil, hayatı
idame aracı'' olarak görülmeye başlandığını, bankalar açısından ise ''irrasyonel
bir pazarlama ve rekabet ortamı'' yaratmaya başladığını anlatan Bilgin, şunları
kaydetti:
''Bu taslakla getirmek istediğimiz, banka ve kredi kartlarının çıkarılması,
kullanılması, takas ve mahsup işlemlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek
ve sistemin etkin çalışmasını sağlamaktır.''
GIDA VE AKARYAKITA TAKSİT, KART MANTIĞINA AYKIRI
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, kredi
kartının bir 'ödeme aracı' olduğuna vurgu yaparken, ''ihtiyaçları giderme aracı''
olmadığını söyledi.
Bilgin, BDDK'da düzenlediği basın toplantısında Banka Kartları ve Kredi Kartları
Kanun taslağı hakkında bilgi verdi, soruları yanıtladı.
Bilgin, gıda ve akaryakıta 'taksit' uygulamasına ilişkin soru üzerine şunları
söyledi:
''Gıda ve akaryakıta taksit uygulaması, kredi kartı mantığına aykırı bir uygulama.
Çünkü bir defalık tüketimin unsurlarıdır. Bunlar kümülatif olarak çığ gibi büyüdüğünde,
kartın bloke olması tehlikesi ve bankalarımızın kredi kartı kriziyle karşı karşıya
kalabilir. Biz uygulamalarımızda, bankaların mali bünyesini düşünüyoruz onun
için bu açıklamaları yapıyoruz. Taksitli alış veriş uygulaması Türkiye'de gerçekten
çok yaygın kullanılıyor. Bunun örnekleri Yunanistan, Brezilya, Fransa ve İsrail
gibi ülkelerde de taksitler uygulanıyor. Ama en fazla 6 ay taksit uygulanması
gibi bir sınırlama var. Ülkemizde 24 aya kadar bir taksitlendirme söz konusu.''
24 TAKSİT YAPTIRACAKSANIZ TÜKETİCİ KREDİLERİNİ KULLANIN
Kredi kartının bir ödeme aracı olduğunu hatırlatan Bilgin, şöyle devam etti:
''Kredi kartı, ihtiyaçları giderme aracı değildir veya hayatı idame ettirme
aracı değildir, hayatı kolaylaştıran bir araçtır. Eğer 24 aylık bir ödeme planına
ihtiyacınız varsa, lütfen daha düşük tüketici kredilerini kullanın, niye bu
kadar yüksek faizli kredi kartı kullanıyorsunuz? Çünkü temerrüte düşme ihtimaliniz
var. Benim şahsi görüşüm, tüketici kredilerine yönelinmesi lazım. Sanırım sektör
de buna katılıyor. Bildiğim kadarıyla sektör, bu konuda görüşlerini bir araya
getiriyor, tartışıyor ve bir noktaya gelecekler. Bu da yakın bir zamanda olacak
diye düşünüyorum, bana aktarılan bilgilere göre. Eğer, olmazsa biz de gerekli
önlemleri alma yolunda çalışmalarımızı yaparız, bu gecikmez. Çünkü burada da
sorunlar yaşanmaya başlandığını biliyoruz.''
KART PAZARLAMA STRATEJİSİNDEKİ YANLIŞLIKLAR
Bilgin, limitlere ve kredi kartı sayısına ilişkin soruya karşılık da, şu yanıtı
verdi:
''Uygun değişiklikler yapılabilir, esneklik Kuruma (BDDK) bırakılmıştır. Kurum
yönetmeliklerle de bunları belirleyebilir. Asgari ücretlilerin cebinde bizim
de cebimizde var çok çok yüksek limitli ve her hangi bir kontrole tabi olmayan
kartlar var. Sırf pazarlama stratejisindeki yanlışlıklar nedeniyle intiharlar,
boşanmalar, şikayetler hat safhada. Bunlar bizlere de geliyor. Bunları sosyal
sorumluk anlamında önlemeye çalışıyoruz. Bankalarla konuyu tek tek görüştük
bankacıların itiraz ettikleri hususlar da var, ancak bankalar bir yanda kredi
kartları hamilleri bir yandadır. Biz bıçak sırtı bir dengeyi kurmaya çalışıyoruz.''
POS MAKİNASI SAYISI
POS makinalarına ilişkin soru üzerine, Bilgin şunları söyledi:
''POS'lar maalesef, ATM'lerde olduğu gibi bankalarımızın ortak hareket edememe
özelliklerinin bir sonucudur. Tabii bu tatlı bankacılık döneminde karların yüksek
olduğu dönemde önemli değildi. Ama son dönemde maliyetler hat safhada önemli.
POS'larda da bankalarımız ortak kullanıma gidiyor. Bu yılın sonunda, gelecek
yıllarda artık mağazalarda 7-8 tane pos makinası yerine, 2-3 tane POS makinası
görmeye başlayacaksınız.''
BANKALARDAN SKORLAMALARI DA İSTEYECEĞİZ
Bankalararası Kart Merkezi'nin skorlaması konusundaki soru üzerine Bilgin,
şu yanıtı verdi:
''Örneğin siz kredi kartı talebinde bulundunuz, bir banka aylık gelirinizin
3 katına kadar limit verdi. Diğer bankalardan da aynı limitte kredi kartı alabilirsiniz,
yasal bir engel yoksa ödemelerinizi yaptıysanız. Bankalar arası kart merkezi,
teknoloji olarak gerçekten ileri düzeyde ve skorlama da yapabiliyor. Biz yapacağımız
alt düzenlemelerle, kurul olarak bankalardan bu skorlamaları da isteyeceğiz.
Kanuna bunu yazmadık. Dolayısıyla, bir anlamda ödeme kabiliyetinde sorun olan
kart talep eden potansiyel kart kullanıcılarının kart kullanımları da bir şekilde
sınırlandırılabilir bu konuda yetki kurulda.''
LİMİT NEDEN 1 MİLYAR LİRA YAPILDI?
Bilgin, ''Bir lira olan limit, 500 milyon lira idi bu neden değişti'' sorusuna
karşılık şöyle dedi:
''Aylık gelirinizin 3 katı kadar bir limit tanınabilir. Ancak gelirinizi belgeleyemiyorsanız
1 milyara kadar olan limitler, bu kapsamda değil. Bu rakam daha önce 500 milyon
idi, 1 milyar lira yaptık. Ama gelen görüşlere göre yeniden değişebilir. Nedeni
şu, maalesef bazı meslek grupları, çok anlı şanlı meslek grupları, kredi kartı
alamaz duruma gelebilirler. 500 milyon da çok düşük kalabilir. Çünkü zarar ilan
ettikleri için... Nedeni budur.'' ''Bankalar, borçlarını ödeyemeyen kredi kartı
sahipleri için yeniden yapılanmaya gidecek mi'' sorusuna Bilgin, kanunun böyle
bir şeyi içermediğini, ancak bankaların kredi kartı dolayısıyla temerrüte düşen
zor duruma düşen kişilere karşı çok kötü olmadıklarını, borçların yeniden yapılanması,
borçların ödenmesinde gerekli gayreti gösterdikleri şeklinde yanıtladı.
''Avantaj Kart'ın bir banka kartına dönüştürülmesi nedeniyle, insanların kişisel
bilgileri açısından rahatsız olduklarının'' hatırlatılması üzerine Bilgin, ''örnek
olay bazında yorum yapmak istemem ama taslaktaki maddeler yasalaştığı zaman,
yorumları ona göre yapılır ve Kurul ona göre belirler'' yanıtını verdi.
TASLAKTAKİ CEZAİ HÜKÜMLER
Öte yandan Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu Tasarısı Taslağında, ispat
yükümlülüğü ile getirilen düzenlemelere aykırı davrananlara uygulanacak idari
ve adli cezalar da yer aldı.
Buna göre, kart numarası bildirilmek suretiyle üye işyerinden telefon, elektronik
ortam, sipariş formu veya diğer iletişim araçları yoluyla yapılan işlemlerden
doğacak anlaşmazlıklarda ispat yükümlülüğü üye işyerine ait olacak.
Kartın kaybolması ya da çalınması hallerinde kart hamilinin kart çıkaran kuruluşa
yaptığı bildirimlere ilişkin ispat yükümlülüğü ise kart çıkaran kuruluşun olacak.
Kart çıkaran kuruluş ile kart hamili arasında oluşabilecek herhangi bir uyuşmazlık
halinde, işlemin hatasız bir şekilde kaydedildiği, hesaba intikal ettirildiği
ve herhangi bir teknik yetersizlik veya arıza halinin bulunmadığının ispatı
da kart çıkaran kuruluş tarafından yapılacak.
Getirilen çeşitli hükümlere uymayanlara yönelik idari para cezalarına da yer
veren taslak ile gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi, nakit ödeme belgesi
ya da alacak belgesi düzenlemek veya bu belgelerde ne surette olursa olsun tahrifat
yapmak suretiyle kendisi ya da başkasına yarar sağlayanlar, 2 yıldan 5 yıla
kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.
Gerçeğe aykırı beyan ve belgelerde sahtecilik durumunda ise söz konusu ceza,
2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve 2 bin güne kadar adli para cezası olarak uygulanacak.
İzin almaksızın kredi kartı çıkaran veya üye işyeri anlaşması yapanlar ise 3
yıldan 5 yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezasına çarptırılacak.
milliyet