MEB'den 'YÖK ile İlgili Bilinmesi Gereken Gerçekler' isimli kitap
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in başkanlığında dün gerçekleştirilen YÖK
Genel Kurulu'nda, katsayı farklılığıyla ilgili beklenen 'uzlaşı ve çözüm' ortaya
çıkmazken, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) hazırladığı 'Bilinmesi Gereken Gerçekler'
isimli kitap, 18 yıllık sürede iktidara gelen hükümetlerin programlarında sürekli
yer alan yükseköğretimle ilgili düzenleme ve değişiklikleri ele alan hükümleri,
YÖK'ün merkeziyetçi, değişmez ve katı tutumunu ortaya çıkardı.
MEB, 'Bilgi Notu' niteliği taşıyan '2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanunu Tasarısı
ve Bilinmesi Gereken Gerçekler' isimli bir kitap çalışması hazırladı. YÖK'ün
'katı tutum ve merkeziyetçi direnişi ile yükseköğretim ve ortaöğretimi rakamlarla
gözler önüne seren çalışmada adeta can çekişen meslek liselerinin önünde set
oluşturan katsayı değişiklikleri ve iktidarların yükseköğretime ilişkin yapmayı
öngördükleri hükümleri amaçlarıyla birlikte ele aldıkları gözler önüne serildi.
YÖK'ün direncinden taviz vermediğinin ispatı netiliği taşıyan 'Bilinmesi Gereken
Gerçekler' isimli kitapta, YÖK ile ilgili düzenleme hükümlerinin 18 yıldan beri
ülke yönetimine talip olan iktidarlaca ele alındığı ancak, siyasi eğilimleri
farklı tüm hükümetlere YÖK'ün aynı direnci gösterdiği ortaya çıktı. Yapılan
araştırmalar ışığında YÖK'ün yeniden yapılandırılmasıyla ilgili tüm hükümetler,
parti ve hükümet programlarında YÖK'ün yapılandırılması konusunda hükümlere
yer verdi, ancak; YÖK'ün direnci karşında tüm iktidarlar, YÖK konusunu çözemeyerek
hep sümen altı etmek zorunda kaldı.. 'Hükümet Programlarında Yükseköğretim'
başlıklı bölümde ele alınan iktidarların YÖK'e ilişkin yapmayı planladıkları
değişiklikler, dönemin Başbakanları ile Milli Eğitim Bakanlarına yer verilerek
belirtildi. Çalışmada, halka verilen sözleri, hiçbir hükümetin, tam 18 yıldan
beri çözüme kavuşturamadığı vurgulanmaya çalışıldı.
Bakanlığın yaptığı çalışma sonucunda kitapta yer verilen konulara ilişkin eğitim
çevreleri, söz konusu proplemlerin çözüm bulmamasını, YÖK'ün bulunduğu direncin
kırılamamasına işaret ediyor. Aynı çevreler, geçmişte yaşanılan örneklerden
hareket ederek, AK Parti Hükümetinin de aynı 'dirençle' karşı karşıya oldukları
değerlendirmesini yaparak, "YÖK'ün kararı mevcut hükümetle ilgili bir şey
değil. YÖK, bugüne kadar siyasi iradelerin yasal düzenleme değişikliklerine
sürekli direnmiş' değerlendirmesinde bulundu. Kitaba göre, YÖK'un 18 yıllık
direniş serüveni, 1987 - 2005 yıllarını kapsıyor. İşte yapılan çalışmada iktidara
gelen hükümetlerin programlarında yer alarak, halka verilmiş sözler:
"Yıl, 21 Aralık 1987 - 9 Kasım 1989. 46'ıncı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
Başbakan Turgut Özal tarafından kurulur ve Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel.
Prati programında YÖK ile yapılması planlanan değişiklik maddesi; 'YÖK Kanunu
günün şartlarına göre değiştirilecektir.'
47. TC Hükümeti. Başbakan Yıldırım Akbulut, Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol.
'Yine aynı hüküm yer alıyor.'
48. TC Hükümeti. Başbakan Mesut Yılmaz. Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol. 'Bugüne
kadar yapılan uygulamalar ve sonuçlar ışığında YÖK Kanunu yeniden değerlendirilecek.'
49. TC Hükümet Programı. Başbakan Süleyman Demirel, Milli Eğitim Bakanı Köksal
Toptan. Hüküm: 'Üniversitelerarası eşgüdümü sağlamak, ülkenin insan gücü gereksinimini
gözönünde tutarak, araştırmalar ve planlar yapmak ve önerilerde bulunmak. Üniversitelere
ayrılan kadro ve kaynakların dengeli dağılımı ve verimli kullanımı konusunda
hükümet ve ilgili makamlara önerilerde bulunmak, yeni kurulacak üniversitiler
için görüş bildirmek amacıyla üniversitelerin kendi üst kurullarınca belirlenecek
adaylar arasından seçilecek yükseköğretim ve eğitim kuruluşu oluşturulacak.'
50. TC Hükümet Programı. Başbakan Tansu Çiller, Milli Eğitim Bakanı Nahit Menteşe.
Programdaki hüküm; 'Üniversitelere bilimsel ve yönetsel özerklik tanınması çabaları
devam edecektir.'
51. TC Hükümet Programı. Başbakan Tansul Çiller, Milli Eğitim Bakanı Nevzat
Ayaz. Hüküm: 'Yükseköğretimde rekabetçi bir yapı oluşturularak, yükseköğretimi
etkinleştirilmesi amacıyla 2547 sayılı YÖK kanunu ile yeni düzenlemelere gidelecektir.'
53. TC Hükümet Programı. Başbakan Mesut Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Turhan
Tayan. Hüküm: 'Yükseköğretime geçişte yığılmaları önlemek üzere yeniden yapılandırılacaktır.
Ortaöğretim programları yükseköğretime, müsleki teknik eğitime ve hayata yönlendirilecek
biçimde yeniden düzenlenecek...Bu bağlamda ülkemizin ihtiyaç duyduğu ara insan
gücü yetiştirmek için istihdama yönelik meslek kazandırıcı ve mesleki gelişmeyi
sağlayıcı çıraklık ve mesleki teknik eğitime önem, öncelik ve ağırlık verilecektir.
Bu eğitimi alan gençlerimiz, kendi işlerini kurmaları için özendirilecek ve
kendilerine iş yeri kurma kredisi sağlanacaktır. Yükseköğretim yeniden düzenlecektir.
YÖK sadece koordinasyonun sağlanmasından sorumlu bir yapıya kavuşturulacaktır.
Vakıf üniversitelerinin kurulması teşfik edilecektir. Özel üniversitelerin kurulması
için gerekli yasal düzenlemelere gidilecektir.'
54. TC Hükümet Programı. Başbakan Necmettin Erbakan. Milli Eğitim Bakanı Mehmet
Sağlam. Program. 'Yükseköretim Kurumu yeniden düzenlecek ve sadece koordinasyonun
sağlanmasından sorumlu bir yapıya kavuşturuyacaktır.'
55. TC Hükümet Programı. Başbakan Mesut Yılmaz. Milli Eğitim Bakanı Hikmet
Uluğbay. Program Hükmü: 'YÖK, üniversiteler arası eşgüdüm kurumu haline getirilecek.
Üniversitiler tam özerkliğe kavuşturulacak. Öğrenciler, üniversitelerin yönetimlerinde
temsiline imkan sağlanacaktır.'
56. TC Hükümet. Başbakan Bülent Ecevit. Milli EĞitim Bakanı Metin Bostancıoğlu.
Hüküm: 'Seçim hükümeti olması sebebiyle Ya'fd kapsıyor. İşte yapılan çalışmada
iktidaraÖK'e ilişkin değerlendirme yer almamaktadır.'
57. Hükümet Programı. Başbakan Bülent Ecevit. Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu
ardından Necdet Tekin. Program Hükmü. 'YÖK, üniversiteler arası eşgüdüm kurulu
haline getirilecek, üniversiteler çağdaş anlamda özerk bir yapıya kavuşturulacak,
öğrencilerinde üniversite yönetimlerinden temsil edilmesine imkan verici düzenlemeler
yapılacaktır.'
58 ve 59. TC Hükümetleri Programı. Başbakan Abdullah Gül ardından Recep Tayyip
Erdoğan, Milli EĞitim Bakanları Erkan Mumcu ve Hüseyin Çelik. Programda yer
alan hükümler: 'Yükseköğretim Kurumu, üniversiteler arasında koordinasyon sağlayan,
standartlar belirleyen bir yapıya kavuşturulacak. Üniversiteler idari ve akademik
özerkliği olan, öğretim elemanları ve öğrencilerin serbstçe bilimsel faaliyette
bulunduğu, araştırma ve öğretim kurumları düzenleyen düzeyine çıkarılacaktır.
Üniversiteler, her çeşit düşüncenin demokratik bir ortamda, hoşgörü içinde öğretilip
tartışıldığı, yasakların ve sınırlamaların olmadığı özgür bir foruma dönüştürülecektir.
Mesleki ve teknik eğitime talebi düşüren, haksız ve adaletsiz uygulamalara sebep
olan mevcut üniversiteye yerleştirme sistemi, yarışmayı teşfik edecek ve adaleti
sağlayacak şekilde değiştirilecektir. Mesleki eğitimi veren meslek yüksekokulları,
meslek standartlarına uyumlu niteliklere sahip insan gücü yetiştirecek bir şekilde
yeniden ele alınacaktır.'"
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, dün YÖK Genel Kurulu'na giderken çantasında
3 dosya ile gitti. İkisinden sonuç aldı. Birinden ise eli boş döndü. Bunlar,
yeni kurulacak 15 üniversite, yeni müfredatla üniversiteye giriş sınavının ele
alınması ve en önemlisi ise ortak dersler gören öğrencilerin aynı kulvarda eşit
bir şekilde yarışmasını ele alan katsayı farklılığının giderilmesiydi. Meslek
liselilerinin yıllara dayanan umutlu bekleyişleri, hükümetin dünkü YÖK Genel
Kurulu sonrasında alacağı tavırla şekillenecek.