7.Ulusal Yaşlılık Kongresi Karabük Üniversitesinde başladı

Karabük Üniversitesi ve Yaşlı Sorunları Araştırma Derneği (YASAD) işbirliği ile düzenlenen 7. Ulusal Yaşlılık Kongresi, Karabük Üniversitesi'nde başladı.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 23 Mayıs 2013 20:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
7.Ulusal Yaşlılık Kongresi Karabük Üniversitesinde başladı

Karabük Üniversitesi ve Yaşlı Sorunları Araştırma Derneği (YASAD) işbirliği ile 23-25 Mayıs 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan "Aktif ve Sağlıklı Yaşlanma" konulu 7. Ulusal Yaşlılık Kongresi başladı.

Karabük Üniversitesi Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz Konferans Salonunda gerçekleştirilen kongrenin açılışına Vali İzzettin Küçük, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Durmuş Ali Daldallı, YASAD Genel Başkanı Prof. Dr. Velittin Kalınkara, Kongre Düzenleme ve Danışma Kurulu Başkanı Doç. Dr. Gülay Günay, akademik personel, öğrenciler ve Yücel Huzurevi sakinleri katıldı.

ongrenin açılış konuşmasını yapan Kongre Düzenleme ve Danışma Kurulu Başkanı Doç. Dr. Gülay Günay, kongrenin amacı hakkında bilgiler vererek, "Bu kongre; ülkemizde yaşlılıkla ilgili konularda çalışan bilim insanı, yerel yönetim temsilcilerini, uzman ve uygulayıcıları bir araya getirme, yeni görüşleri tartışma ve yayma doğrultusunda bir ortam hazırlamayı amaçlamaktadır.Yaşlı nüfusun dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızlı biçimde artması, yaşlıların sosyal, ekonomik, psikolojik ve fizyolojik sorunlarının gittikçe ağırlaşması, yaşlı konusunun zaman geçirmeden ele alınması gereken bur sorun olduğunu ortaya koymaktadır." dedi.

YASAD Genel Başkanı Prof. Dr. Velittin Kalınkara ise yaptığı konuşmada şunları söyledi; "Dünya nüfusu hızla yaşlanmaktadır. Teknoloji ve sağlıkla ilgili gelişmelerin yaşam kalitesini artırması, kadının çalışma yaşamına katılması, hızlı kentleşme ve eğitim görme süresindeki artış gibi faktörler tüm dünyada doğum sayısında ve beklenen ölüm hızında azalma olmuş, yaşam beklentisi artmıştır. 1950'lerde dünyada 46 yaş olan yaşam beklentisi, 2000'de 65'e yükselmiş, 2020'de ise 71 yıla çıkması beklenmektedir. Türkiye'de 65 yaş ve üzeri nüfusun oranı yüzde 7,8'dir. 2030 yılında ise yaklaşık yüzde 13 olması beklenmektedir. 2007'den buyana yaşlı toplum sayılan Türkiye, 2020'den itibaren de çok yaşlı toplumlar sınıfına dahil olacaktır. Yaşlı nüfusun artması bir takım sorunları da beraberinde getirmiştir. Özellikle yoksulluk, sağlık sorunları ve toplumsal izolasyon bunlar arasında en önemlileridir. Ülkede işsizliğin artması dolaylı olarak yaşlıları da etkilemekte, sektörde ilk dışlanan düşük ücretli istihdam edilen yaşlılar olmaktadır. Bu nedenle yaşlılıkla ilgili sorunları anılan geleneksel bağlarla değil, yeni refah kurumları ile sosyal devlet anlayışını devreye sokarak çözmek gerekmektedir."

Kongrenin açılışında bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Burhanettin Uysal ise "Türk toplumunun kendine özgü bir yaşlılık politikası olmalı. Adı huzurevi, ama ben bu yaşta asla huzurevine gitmek istemem. İnsan huzuru ancak aile bireyleriyle kazanır. O zaman politikayı belirlerken sıra huzurevine gelene kadar olayı başta çözmek lazım. Çocuk eğer kreşte büyüyorsa, babaannenin, anneannenin denetiminde büyümüyorsa kreşle büyüyen çocuğun geleceği yer de huzurevi olacaktır. Toplumlar kendi politikalarını belirleyeceklerse kendi örfümüze ve insanlığın gerektirdiği kurallara göre politikalar üretilmelidir." dedi.

Vali İzzettin Küçük de yaptığı konuşmada, toplumsal yaşamdaki hızlı değişime değinerek, "Geçmişte yaşlıların gerçekten saygı gördüğü, sofrada başköşeye oturtulduğu, sözüne kulak verildiği, yaşlının da sükunetiyle, bilgeliğiyle o aileye yol gösterdiği, sadece manevi olarak değil maddi olarak da destek verdiği bir dünya vardı. Maalesef bu dünya yıkıldı. Bu yıkılan dünyanın enkazı altında kalanda ilk yaşlılar oldu. Şimdi yaptığımız enkaz altından çıkarmak. Günümüz, üretim ve tüketim kalıpları içinde geçen bir dünya. Günümüzde yaşlılar ne çok fazla üretebiliyor, ne de çok fazla tüketebiliyor. Böyle parametreleri olan bir dünyada yaşlılık sorununu çözmek mümkün değil. Tabiî ki yapılacak bilimsel çalışmalarla bazı konulara el atılabilir, ama genel olarak yaşlanmış bir insanın bu dünyayla ve bu hayatla olan ilişkilerini tanzim etmek mümkün değil. Çünkü, üretemiyor ve aynı zamanda tüketemiyor. Eğer toplum bu parametrelerde yaşarsa bu bir sorun olur. Halbuki bütün canlılar doğar, büyür ve yaşlanır. Yaşlılık tek kendisi bir sorun değildir, hayatın bir gerçeğidir. Ama, çağımız, yaşlılığı bir sorun olarak değerlendiriyor, algılıyor. Yaşlılık, kıymetli bir dönemdir. Yaşlı bir kimsenin yaşama katacağı o kadar çok şeyi vardır ki, iddiasız ve egosuz kişiliğiyle, sıcak kalbiyle, bilgiliğiyle hayata çok şey katar. Ben kongrenin düzenlenmesinde emeği geçenleri ve bildirileriyle katkı veren tüm bilim adamlarını tebrik ediyor, kongrenin hayırlı olmasını diliyorum." dedi.

Yapılan konuşmaların ardından kongre açılışı öğrencilerin müzik dinletisiyle devam etti.

Vali İzzettin Küçük ve beraberindekiler daha sonra öğrenciler tarafından yapılan ebru sergisinin açılışını gerçekleştirerek sergiyi gezdiler. Serginin gezilmesinin ardından Vali İzzettin Küçük, Rektör Prof. Dr. Burhanettin Uysal ve YASAD Genel Başkanı Prof. Dr. Velittin Kalınkara birlikte ebru sanatını gerçekleştirdiler.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber