OKS'de yeni skandallar ve kazanamayanlar

Haber Giriş : 15 Temmuz 2006 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hemen her gün ortaya yeni bir skandal çıkıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın değişik kurumlarının verdiği bilgiler giderek daha karmakarışık hale geliyor. Sınav sonuç belgelerindeki yüzdelik dilim yanlışlarından sonra şimdi puanlarda da birbirini tutmayan çelişkiler yaşanıyor. Milli Eğitim Bakanlığı ise bu konudaki sessizliğini koruyor. Sınavlar Dairesi'ni arayan veliler ise sorularına cevap alamadıkları gibi ciddi anlamda hakarete ve tacize maruz kalıyorlar.

Kopya nedeniyle iptaller de giderek artıyor. Oysa öğrenciler, kopyanın kesinlikle mümkün olamayacağını söylüyorlar. Çünkü salonda ne önlerinde, ne arkalarında, ne de yanlarında kimsenin oturtulmadığını belirtiyorlar.

Kopya olayında en komik durum ise öğrencilere yönelik olarak son üç günde, üç farklı puan kartının yayımlanması. Örneğin V.K.'nin ilk puan kartında Matematik netleri gözüküyor. 18 doğrusu, 7 yanlışı var. İkinci gün aldığı puan kartında ise Matematik hanesi boş. Biraz araştırdıktan sonra aldığı üçüncü sınav sonuç belgesinde ise Matematik hanesinde bu kez "ikili kopya iptali" yazıyor.

Ama tüm bu süreç içerisinde en enteresan olanı, puanın ve yüzdelik dilimin hiç değişmemesi.
Matematik soruları tümüyle iptal edildiğine göre, puanların da, yüzdelik sıranın da değişmesi gerekir. Ama bakanlık değiştirmemiş. Çünkü bu öğrencilerinkini değiştirmeye kalkarsa tüm Türkiye sıralaması değişecek. Anlaşılan o ki, onu göze alamadılar.
Bir başka dikkat çekici nokta ise bu değişiklikleri yaparken velileri hiç bilgilendirmemeleri.

Hata olmaz mı? Elbette olur. Ama bunu tespit edip düzeltmek ve bunu ilgili taraflarla paylaşmak da bir erdemdir. ÖSYM de benzeri bir hata yaptı. Ama hemen sitesini kapatıp hatayı düzeltti ve bunu da kamuoyuyla paylaştı. Bakanlıktan beklentimiz de bu yöndedir.

Puanı düşük olanlar?

OKS ve ÖSS benzeri sıralama sınavlarında, ilk birkaç yüz öğrenci dışında sevinen çok olmuyor. Çünkü hemen herkesin gözü, girebileceği okullardan çok kaçırdığı okullarda. İlk bine girdiği halde tedirginlik duyan, odasına kapanan çok öğrenci var. Robert'e, Galatasaray'a girer miyim, giremez miyim diye kara kara düşünüyorlar.

Anlayacağınız, on bininci öğrenci nasıl bir ruh hali içerisindeyse, bininci öğrenci de ondan farklı değil.
Peki puanı çok yüksek olmayan öğrenciler ne yapabilir? Onlara önerimiz şu olacaktır:

Hayat bir maraton ve OKS bu maratonun ilk etaplarından birisi. Şu an için önde de olabilirsiniz, çok gerilerde de. Ama önünüzde daha çok yarışlar var ve aradaki bu mesafeyi kapatmak sizin elinizde. Bu yüzden eğer hiçbir yere girecek durumda değilseniz OKS'yi unutup hemen şimdiden ÖSS'ye hazırlanmaya başlamalısınız. Çünkü hayat maratonunun en büyük yarışlarından biri o olacaktır.

Evinize çok uzak sıradan bir anadolu lisesine girmeyin. ÖSS'ye hazırlanırken en önemli argüman zaman olacak. Bu yüzden okul, dershane ve evinizin birbirine çok yakın olması gerekiyor. İşte bunun için, evinizin çok yakınındaki iyi bir klasik lise, ÖSS'de size çok önemli zaman avantajı sağlayabilir. Ayrıca, tıpkı OKS'de olduğu gibi asıl hazırlık, okuldan çok dershaneye dayalı olacak...

Puan mı, istek sırası mı?

Tercihte yapılan hatalardan birisi de okulların istek sırasından çok, puana göre sıralanması. Oysa önemli olan istek sırası. Üçüncü tercihinize yerleştiğinizde ben asıl beşinci tercihimdeki okulu istiyordum gibi bir lüksünüz olamaz. Nereye yerleştirilirseniz orada kalırsınız.

Puan sıralamasına gelince... Sizin puanınız, A okulunu birinci sırada yazandan binde bir puan bile fazlaysa, o okulu 12'nci sırada yazsanız bile öncelik sizindir. Ama eğer önceki tercihlerinize yerleştirilmediyseniz.

Bu aşamada, önce girme şansınızın en yüksek olacağı okulları belirleyin. Sonra da istek sıranıza göre sıralayın. Doğru olan bu.

Meslek liseleri üvey evlat

Anadolu meslek ve anadolu teknik liselerini düşünenlerin bu konudaki gelişmeleri yakından izlemelerinde yarar var. Katsayı sorunları hâlâ çözülmedi. Üniversiteye girişlerinde önemli sorunlar var. Üniversiteden çok, kısa dönemde hayata atılmak isteyenler anadolu meslek ya da anadolu teknik liselerini düşünebilir. Onlar da olmuyorsa düz meslek liselerine yönelebilirler. Üniversiteyi kazanamazlarsa, hiç olmazsa ellerinde bir meslekleri olur.

Hem üniversite hem de meslek deyip bir taşla iki kuş vurmak isteyenler son yıllarda çok mağdur oldular. Aman siz de bu kervana katılmayın...

milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber