Başbakan Yıldırım: OHAL bir sonuçtur

OHAL'de ekonomiyi doğrudan ilgilendirecek karar almadık, OHAL'de aldığımız kararlar alçak örgütün temizlenmesine yönelik karardır

Kaynak : TRT
Haber Giriş : 01 Aralık 2016 11:55, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58
Başbakan Yıldırım: OHAL bir sonuçtur

Başbakan Binali Yıldırım TÜSİAD'da katılmış olduğu programda, Adana'da meydana gelen öğrenci yurdu yangını olayını araştırmak üzere Türkiye Büyük Mille Meclisinde araştırma komisyonu kurulacağını söyledi.

OHAL bir sonuçtur

OHAL'de ekonomiyi doğrudan ilgilendirecek karar almadık, OHAL'de aldığımız kararlar alçak örgütün temizlenmesine yönelik karardır.

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı

- Başbakan Yıldırım: (1)

- "(Adana'da özel öğrenci yurdundaki yangın) Milletimiz bilmelidir ki bu ve buna benzer yaşanan olaylar aydınlatılacak ve sorumlular en ağır şekilde hesabını verecektir. Bu konu hem idari hem adli olarak araştırılmaya, soruşturulmaya başlanmıştır. Ayrıca bugün TBMM'de bir araştırma komisyonu oluşturmak suretiyle konu bütün yönleriyle değerlendirilecek ve bu ve buna benzer yurtlarda alınması gereken tedbirler etraflıca tespit edilecek"

- "İnsanın olduğu yerde hata eksik olmuyor. İstediğiniz kadar mükemmel araçlar geliştirin, ne yaparsanız yapın insan hatasını ortadan kaldıracak bir makineyi henüz insanoğlu geliştiremedi"

) - Başbakan Binali Yıldırım, Adana'da özel bir öğrenci yurdundaki yangına ilişkin, "Milletimiz bilmelidir ki bu ve buna benzer yaşanan olaylar aydınlatılacak ve sorumlular en ağır şekilde hesabını verecektir. Bu konu hem idari hem adli olarak araştırılmaya, soruşturulmaya başlanmıştır. Ayrıca bugün TBMM'de bir araştırma komisyonu oluşturmak suretiyle konu bütün yönleriyle değerlendirilecek ve bu ve buna benzer yurtlarda alınması gereken tedbirler etraflıca tespit edilecek." dedi.

Yıldırım, Sheraton Otel'de düzenlenen Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, iş dünyasının temsilcileri ile bir arada olmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.

Adana'da milletçe herkesi üzüntüye boğan bir olay yaşandığını, kız öğrencilerin kaldığı yurtta çıkan yangında 11 öğrenci ve bir eğiticinin hayatını kaybettiğini anımsatan Başbakan Yıldırım, "Çocuklarımızın ailelerine başsağlığı, çocuklarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Milletimiz bilmelidir ki bu ve buna benzer yaşanan olaylar aydınlatılacak ve sorumlular en ağır şekilde hesabını verecektir. Bu konu hem idari hem adli olarak araştırılmaya, soruşturulmaya başlanmıştır. Ayrıca bugün TBMM'de bir araştırma komisyonu oluşturmak suretiyle konu bütün yönleriyle değerlendirilecek ve bu ve buna benzer yurtlarda alınması gereken tedbirler etraflıca tespit edilecek." diye konuştu.

Yıldırım, olayın ilk anından itibaren Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ve ilgili bakanların bölgeye gittiğini, olay mahallinde incelemeler yaptıklarını, hayatını kaybeden öğrencilerin ailelerini tek tek ziyaret ettiklerini bildirdi.

Ümitlerinin bu ve buna benzer acıları yaşamamak olduğunu anlatan Başbakan Binali Yıldırım, "İnsanın olduğu yerde hata eksik olmuyor. İstediğiniz kadar mükemmel araçlar geliştirin, ne yaparsanız yapın insan hatasını ortadan kaldıracak bir makineyi henüz insanoğlu geliştiremedi." ifadesini kullandı.

Yıldırım, TÜSİAD'ın 45 yıllık tarihi, kapasitesi ve iş dünyasındaki temsilinin Türkiye ve Türk iş dünyası büyük önem taşıdığını, bu camianın hem içeride hem dışarıda Türkiye'yi başarıyla temsil etmesinin herkes için iftihar vesilesi olduğunu kaydetti.

Yatırım yaptığı, ürettiği ve vatandaşlara iş kapısı açtığı için TÜSİAD'a müteşekkir olduklarını ifade eden Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Çalışanları, çalıştıranları, fabrikaları, hiçbirini birbirinden ayrı tutmuyoruz. Bu fabrikaların bacaları tütmezse, burada çalışanlar olmazsa, bu çalışma imkanını veren işverenlerimiz olmazsa ülkemizde gelecekten, gelişme ve ekonomiden bahsedemeyiz. Toplumsal barış ve kardeşlikten de bahsedemeyiz ama en önemlisi demokrasi, hukukun üstünlüğü ve milli iradeden bahsedemeyiz. Sizler bir yandan ülkeniz için üretiyorsunuz, ülkenizin gelişmesi, kalkınması için çalışıyorsunuz bir yandan da halkımızın refahına katkı sağlıyorsunuz."

15 Temmuz'da büyük bir felaketin eşiğinden dönüldüğünü, alçak bir darbe girişiminde bulunulduğunu belirten Başbakan Yıldırım, darbe girişiminin başarısız olmasının sebebinin Türk milletinin demokrasi bilincinin gelişmesi olduğunu vurguladı.

Yıldırım, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanımız ve biz, darbe girişiminin daha ilk saatlerinde 'Bu bir darbedir, kalkışmadır, asla buna izin verilmeyecek, demokrasi korunacak, vatandaşlarımız müsterih olsun.' dedik ve milleti meydanlara çağırdık. Tereddüt etmeden bayrağını alan herkes meydanlara indi, tanka, topa, tüfeğe, uçağa göğsünü siper etti ve bu alçak, hain darbe girişimini başarısız kıldı. Bu darbenin defedilmesinde en büyük katkı aziz milletimizindir. Aynı zamanda ülkemizin demokrasisini korumak, geleceğini kurtarmak için çağrı yapan ve milleti meydanlara davet eden Cumhurbaşkanımızdır. Uygar dünyada emsali görülmemiş bir işi başardık. Bunu Avrupalılar da Amerikalılar da anlayamıyor, 'Türk milletini anlayamadık.' diyorlar. Biz onlara, 'Anlayamazsınız çünkü bu milletin adı Türk milletidir.' dedik. Bağımsızlık bizim karakterimizdir. Bayrağına, milletine ülkesine sahip çıkmak gerektiğinde her şeyi, ölümü dahi göze alırız."

Başbakan Binali Yıldırım, gerek 15 Temmuz darbe girişiminde, gerekse vatanın beka mücadelesinde hayatını kaybeden şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere hayırlı uzun ömür diledi.

"Bu alçak Feto terör örgütü, milletten kuruş kuruş topladığı himmetleri, garipten gurebadan oluk oluk lobi şirketlerine aktarıyor. 'Türkiye'de ekonomi bozuluyor, Türkiye'de insan hakları ihlal ediliyor, Türkiye'de demokrasi uygulanmıyor...' Akıllarına ne gelirse, her türlü alçaklığı yapmaya devam ediyorlar. 15 Temmuz'da başaramadıklarını akılları sıra ekonomi ile oynayarak başaracaklarını düşünüyorlar. Asla başaramayacaklar"

- "Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak söylüyorum, 2017 çok daha güzel olacak, gereken tedbirleri alıyoruz. Sadece sizi rahatlatmak için söylemiyorum, buna adım gibi inandığım için söylüyorum"

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım,"Bu alçak Feto terör örgütü, milletten kuruş kuruş topladığı himmetleri, garipten gurebadan oluk oluk lobi şirketlerine aktarıyor. 'Türkiye'de ekonomi bozuluyor, Türkiye'de insan hakları ihlal ediliyor, Türkiye'de demokrasi uygulanmıyor...' Akıllarına ne gelirse her türlü alçaklığı yapmaya devam ediyorlar. 15 Temmuz'da başaramadıklarını akılları sıra ekonomi ile oynayarak başaracaklarını düşünüyorlar. Asla başaramayacaklar." dedi.

Başbakan Yıldırım, bir otelde düzenlenen Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada,1960 ihtilalinden hemen sonra IMF'nin 2013'e kadar Türkiye'ye yerleştiğini belirterek, "Türk ekonomisi, 1961'den 2013'e kadar denetlenen bir ekonomiydi. 2013'ten itibaren denetlenebilir ekonomiden çıktık, kendimiz kendimizi denetleyen bir ekonomi haline geldik." ifadesini kullandı.

Para kurlarındaki dalgalanmanın bir, bir buçuk ay kadar daha devam edeceğini vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi:

"Ne zamana kadar, 20 Ocak'a kadar. Yeni seçilmiş başkan iş başına geldikten sonra biraz daha öngörülebilirlik artacak ve taşlar yerine oturacak. Seçim kampanyalarında söylenenle, sorumluluk omuzlarınıza yüklenince, söylemleriniz hiçbir zaman aynı olmaz. Hiçbir ülkede de aynı olmaz. Bu siyasetin gereğidir, siyasetle hakikat her zaman birbiriyle örtüşmez. Bu Türkiye için değil, dünya için böyle. Siz zannediyor musunuz ki Avrupa'daki söylemler bunu söyleyenlerin gerçek fikri? Elbette değil. Yükselen bir ırkçı ve sağ bir eğilim var Avrupa'da. Avrupa'da 2017'de 5 ülkede seçim var. Bu ne demektir? Belirsizlik demektir. Bu seçimler oluncaya kadar Avrupa'daki bu çok sesliliği duymaya devam edeceğiz.

Bir yandan, Avrupa iç siyasetinin ortaya koyduğu belirsizlik ve siyasetçilerin gelecek kaygısı, diğer yandan Amerika'da yaşanan gelişmeler, bir diğeri bölgemizde var olan 5 senedir devam eden karışıklık. Suriye'de, Irak'ta devlet yok, otorite yok, 5 seneyi geçti. 911 kilometre sınırı olan tek ülke Türkiye. Türkiye, bu kadar iç ve dış sorunlarla bölücü terör örgütünü, Feto terör örgütünü, Rusya ile yaşadığımız sorunları. hepsini bir araya koyun, bu kadar olay başka ülkelerin başına gelseydi aynı anda yerle bir olurdu. Allah'a şükür, Türkiye bütün bunların üstesinden gelmeyi başardı. Niye çünkü Türkiye'de istikrar var, güven var."

- "Adım gibi bildiğim için söylüyorum"

Başbakan Yıldırım, son 14 yılda her şeye rağmen, Türkiye'nin 27 çeyrekte art arda büyümesinin en temel nedeninin istikrar, güven ve siyasi güçlü iktidar olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Siz de bunu bildiğiniz için büyüdünüz, açıldınız, yatırım yaptınız. Eğer öngöremeseydiniz bunları yapar mıydınız? Yapmazdınız. Ama hiç kafanız karışmasın, yapmaya devam edin. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak söylüyorum, 2017 çok daha güzel olacak, gereken tedbirleri alıyoruz. Sadece sizi rahatlatmak için söylemiyorum, buna adım gibi inandığım için söylüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Geçici dönemle ilgili tedbirleri aldıklarını ve almaya da devam ettiklerini aktaran Başbakan Binali Yıldırım, "Bu alçak Feto terör örgütü, milletten kuruş kuruş topladığı himmetleri, garipten gurebadan oluk oluk lobi şirketlerine aktarıyor. 'Türkiye'de ekonomi bozuluyor, Türkiye'de insan hakları ihlal ediliyor, Türkiye'de demokrasi uygulanmıyor..' Akıllarına ne gelirse her türlü alçaklığı yapmaya devam ediyorlar. 15 Temmuz'da başaramadıklarını akılları sıra ekonomi ile oynayarak başaracaklarını düşünüyorlar. Asla başaramayacaklar." diye konuştu.

- Kısa vadede alınan tedbirler

8 Kasım'dan sonraki dalgalanmada kısa vadede alınması gereken tedbirleri hemen aldıklarını bildiren Yıldırım, bu tedbirlere ilişkin şu bilgileri verdi:

"Birinci tedbir Eximbank. İhracatçı döviz olarak kredi alıyor, borç alıyor, Eximbank'tan, Merkez'den para alıyor, ihracatını gerçekleştiriyor aldığı parayı ödüyor. 'Döviz olarak aldın mı, geriye Türk parası öde' dedik. 2 milyar dolar daha piyasada para kalsın, nakit ihtiyacı karşılansın. Bu bir tedbir.

İkinci tedbir, TMSF'nin çeşitli kiralamalardan, satışlardan, elinden çıkardığı mallardan 2,5 milyar dolar alacağı var. Bunlar kısa vadeli şeyleri konuşuyorum. 'Bunları da Türk parası olarak al' dedik, lazım değil. Yani, kamu döviz olarak alması gereken sözleşmeye göre parayı Türk parası olarak alacak, böylece piyasanın ihtiyacı olan dövizin piyasadan çekilmesinin önüne geçecek. Etti 4,5 milyar dolar.

Bunun üzerine 5 milyar dolarlık da kısa vadeli sözleşmelerimiz var, bunlara da Türk parasıyla ödeme imkanı getirdik. 4,5G lisans işinden, elektrik dağıtımından, farklı farklı şeyler var. Bunları da aynı şekilde. Kısacası önümüzdeki kısa dönem için 10 milyar dolarlık bir ilave kaynak, piyasanın ihtiyacı olan kaynağı, piyasadan çekmeden, piyasanın ihtiyacı için ayırdık."

- "Yabancı parayla borçlanmanın önüne geçtik"

Bu tedbirlerle yetinmediklerini anlatan Başbakan Binali Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

"Yeni bir genelge çıkardık. Kamu mecbur kalmadıkça sözleşmelerini milli paramız lira üzerinden yapacak. Bazı sözleşmeler var ki bunlar tabii ki döviz üzerinden yapılabilir. Bu özel sektörü, sizi ilgilendirmiyor. Sizinki gönüllülük esasına bağlı. Hesabınıza, kitabınıza bakacaksınız, hangi paradan, hangi birimden sözleşme yapacağınıza karar vereceksiniz. Eskiden bireysel kredilerde beş para dolar geliri yok, dolarla borçlanıyordu vatandaş. İnek alıyor, onlar bile avro ile kredi alıyordu, ondan sonra büyük sıkıntı. Onların da tedbirlerini aldık, bireysel borçlanmalarda yabancı parayla borçlanmanın önüne geçtik ve çok güzel de oldu, mağduriyetler önlendi. Ama piyasaya müdahale algısı oluşturacak, sermayeye kısıtlama getirecek bir algı oluşturacak bir uygulamanın yanından bile geçmeyiz, bundan herkes emin olsun."

Türkiye'nin küresel bir ekonomi olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Küresel ekonomilerde yerel müdahaleler olmaz. Küresel şartlarla her şey belirlenir." dedi.

Bir terörümüz vardı, şimdi iki terörümüz oldu. FETÖ de buna ilave oldu. Ama bölücü terör olsun, FETÖ olsun, bunların hepsinin üstesinden geleceğiz. Bölücü terörde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde olmadığı kadar mücadelede başarılı gidiyoruz. 30-40 yıldır girilemeyen yuvalarına girdik, hepsini darmadağın ettik. Her gün terör örgütünün ileri gelenlerinden bir tanesini ele geçiriyoruz ve bunların verdiği ifadelerle de terörü inşallah çökerteceğiz"

- "Eş yönetim, eş başkan, öz yönetim...Bunlar bizim hayrımıza işler değil, bunlar bölücülüktür. Bu bölücülük mikrobunu bünyemizden atmazsak diğer konular önemsiz hale gelir"

- "Şimdi artık konfeksiyon usulü teşvik değil, ısmarlama, projesine göre teşvik sistemine geçiyoruz. Bakanlarımız, yapılacak yatırıma uygun özel teşvik verecek"

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Bir terörümüz vardı, şimdi iki terörümüz oldu. FETÖ de buna ilave oldu. Ama bölücü terör olsun, FETÖ olsun bunların hepsinin üstesinden geleceğiz. Bölücü terörde Türkiye Cumhuriyet tarihinde olmadığı kadar mücadelede başarılı gidiyoruz. 30-40 yıldır girilemeyen yuvalarına girdik, hepsini darmadağın ettik. Her gün terör örgütünün ileri gelenlerinden bir tanesini ele geçiriyoruz ve bunların verdiği ifadelerle de terörü inşallah çökerteceğiz." dedi.

Yıldırım, Sheraton Otel'de düzenlenen Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin de özel sektörün de borçlarını döndürme gibi bir problemi olmadığını, bunun kasıtlı olarak yayılmaya çalışıldığını belirtti.

Bütün olumsuzluklara rağmen, Merkez Bankası'nın net rezervlerinde bir kuruş azalma olmadığına dikkati çeken Başbakan Yıldırım, boş durmadıklarını, tedbir aldıklarını vurguladı.

Ekonomide yapılan düzenlemeleri hatırlatan Yıldırım, bazı vergi düzenlemeleri ile tüketici kredilerinde yeni yapılandırma getirdiklerini, teminatlarda kolaylıklar sağladıklarını anlattı.

Başbakan Binali Yıldırım, taşınır teminatını 2017 Ocak'tan itibaren uygulamaya başlayacaklarını belirterek, bu tarihten itibaren bireysel emekliliğe otomatik katılımı da getirdiklerini aktardı.

Bireysel emekliliğe otomatik katılımın çok önemli olduğuna işaret eden Yıldırım, şunları söyledi:

"Türkiye'nin cari açığı var. Türkiye az tasarruf ediyor çok harcıyor. İthalatı fazla, ihracatı az çünkü doğal kaynakları yok. Amacımız buradaki açığı, uzun vadede tasarruf miktarını artırmak, bir yandan da katma değer oluşturan, mukayeseli olarak başka ülkelere göre üstünlük sağlayacak alanlara destek vermek. 7 alan tespit ettik, teşvik sistemimiz yayınlandı. Şimdi artık konfeksiyon usulü teşvik değil, ısmarlama, projesine göre teşvik sistemine geçiyoruz. Bakanlarımız, yapılacak yatırıma uygun özel teşvik verecek."

Doğu ve Güneydoğu'da 23 cazibe merkezi bulunduğunu aktaran Yıldırım, bu bölgeler için de teşvikler verildiğini bildirdi.

İş adamlarından bu teşvikleri incelemelerini isteyen Başbakan Yıldırım, bu bölgelerde herkesin ülkenin birliği, beraberliği, kardeşliği için ortak sorumluluğu bulunduğunu kaydetti.

- "Hepsini darmadağın ettik"

Türkiye'nin terör sorununa değinerek, 50 yılı aşkın süredir terörle mücadele edildiğini anlatan Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bir terörümüz vardı, şimdi iki terörümüz oldu. FETÖ de buna ilave oldu. Ama bölücü terör olsun, FETÖ olsun bunların hepsinin üstesinden geleceğiz. Bölücü terörde Türkiye Cumhuriyet tarihinde olmadığı kadar mücadelede başarılı gidiyoruz. 30-40 yıldır girilemeyen yuvalarına girdik, hepsini darmadağın ettik. Her gün terör örgütünün ileri gelenlerinden bir tanesini ele geçiriyoruz ve bunların verdiği ifadelerle de terörü inşallah çökerteceğiz."

65. Hükümet'in kurulduğu ilk gününde "Milletimiz rahat olsun bu terör belasını Türkiye'nin gündeminde alt sıraya düşüreceğiz" dediğini vurgulayan Yıldırım, "Şimdi sürekli terörün, darbelerin konuşulduğu, sürekli olayların konuşulduğu bir ülkeye yatırımcı nasıl kolay kolay karar versin, soruyorum. Durum böyle değil ama algı böyle, gerçeği kabul edelim." diye konuştu.

- "İrade olmayan yerde idare olmaz"

Yabancı turistlerin Türkiye'ye geldiklerinde "Biz dışarıdan Türkiye'yi izlerken savaş var zannediyoruz ama gelince şaşkına dönüyoruz. Bu kadar güzel ülke olamaz" dediklerini anlatan Yıldırım, "Bizim işte bu algıyı tersine çevirmemiz lazım. Bu kendiliğinden olmuyor, ülkede mutlaka irade olacak. İrade olmayan yerde idare olmaz. İrade de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Türkiye'nin her karış toprağında bu ülkenin bayrağı dalgalanacak. Her karış toprağına bütün vatandaşlarımız rahatça seyahat edebilecek. İş yapmak isteyenler iş yapacak, oturmak, gezmek isteyenler gidip gezebilecek. İşte o zaman biz terörü konuşmayacak hale geleceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Yıldırım bu konuda epey bir mesafe alındığına işaret ederek, çukur siyasetini uygulayanların, bölgedeki Kürt vatandaşlara "Sorunlarınızı çözeceğiz" diyerek evlerini başına yıkanların şimdi hesap verdiğini belirtti.

Yıldırım, "Eş yönetim, eş başkan, öz yönetim... Bunlar bizim hayrımıza işler değil bunlar bölücülüktür. Bu bölücülük mikrobunu bünyemizden atmazsak diğer konular önemsiz hale gelir." diye konuştu.

- "10 yılda 160 milyar yatırım yapacağız."

Bölgede yaşayan Kürt vatandaşlarla bir sorunları olmadığını vurgulayan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bölücü terör örgütünün Kürt sorunu diye bir sorunu yok. Sorun ne biliyor musunuz, oradaki vatandaşlarımızın bölücü terör örgütü gibi bir sorunu var, bizim amacımız da o sorunu ortadan kaldırmak. Bunda çok yol aldık. Şimdi artık orada ay yıldızlı bayrak dalgalanıyor, devletin otoritesi tam olarak sağlanıyor. Bundan sonrası tamir faslı, onarım faslıdır. Oraya başlattığımız yatırım ve destek hamlesiyle 10 yılda, 160 milyar yatırım yapacağız. Özel sektörle yapacağız, devletle yapacağız, beraber yapacağız. Biz sessiz ortak olacağız, sizler aktif ortak olacaksınız."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber