'Vatanını seven başarılı öğrencileri barındırmadılar'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki mahrem yapılanmasına yönelik dava kapsamında 76 "mahrem imam" ile 81 askeri personelin yargılandığı davaya devam edildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 01 Ağustos 2017 15:51, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Vatanını seven başarılı öğrencileri barındırmadılar'

Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi yerleşkesindeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, avukatları ve yakınları ile Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı avukatları katıldı.

Tutuklu sanıklardan Hüseyin Bayda savunmasında, örgütün haberleşme programlarını kullanmadığını, dergi ve gazetelerine üye olmadığını kendisine istinat edilen suçun sadece iddianamede adı geçen örgütle irtibatlı olduğu düşünülen kişilerle aynı dönem eğitimde alması olduğunu öne sürdü.

FETÖ'nün eli kanlı bir terör örgütü olduğunu vurgulayan Bayda, şunları söyledi:

"İddianamede ismi geçen şahıslarla mesleki ilişkim dışında hiçbir bağlantım yoktur. Örgüt mensubuysam, geri zekalı mıyım birlikte gezeyim? Her yere beraber gidip gelmedik. Ben sıradan bir uçuş pilotuydum. Bir yıl hiç izin almadan çalıştım. Komutanlarım ve amirlerimden uçuştaki başarılarım halinde herhangi bir erken terfi almadım. Hayat tarzım yaşamım ailemin yaşamı böyle bir grupla bağdaştırılamaz. Eli kanlı hain terör örgütüyle bir bağlantım olduğunun iddia edilmesi, benim için ölümle eş değerdedir."

- FETÖ'cü olmayan teğmenlere işkence ettiler

Eski teğmen Yılmaz Ç. de 2010- 2013 yılları arası örgüt evlerine gittiğini, kendisinden sorumlu "abi" ve "imamları" daha önceki ifadesinde teşhis ettiğini aktardı.

Hava Harp Okulunda yaşadıklarından kendini vicdanen ve psikolojik olarak kötü hissettiğini belirten Yılmaz Ç, şu ifadeyi verdi:

"Harp okulu birinci sınıfa kadar Üzeyir kod adlı kişi benden sorumluydu. Tolga kod adını verdiler bana. Abilerle tanıştırdı beni, edebiyat öğretmeniydi ve çok duygusaldı. Gülen'in videolarını izlediğimde ağlamamı istiyordu çok duygusal bir insandı. Hatta videoları izlerken bağdaş kurup oturunca bana küsüyor kırılıyordu. Yaklaşık 3-4 yıl cemaat evlerine gittim. 2005'de 14 yaşındaydım askeri lisede. Türkiye'nin her yerinden gencecik çocuklar vardı. Hava Harp Okuluna 140 öğrenci gitmiştik."

Yılmaz Ç, FETÖ'nün kendinden olmayan öğrencileri harp okulda barındırmadığını, ağır eğitimlere tabi tuttuğunu da anlattı.

Örgütten FETÖ'cü olmayan öğrencilere yapılan kötü muamele ve işkenceleri gördükten sonra ayrıldığını öne süren Yılmaz Ç, şunları kaydetti:

"Vatanını seven başarılı öğrencileri askeri okulda barındırmadılar. Onlardan daha başarısız insanları pilot yaptılar. Vicdanım rahat değildi. Cemaat abileri ayrılanlarla görüşmeyin irtibatı kesin dediler. Çiğli Harp Okulundan atılan çocukları gördükçe vicdanen kötü oldum. Bizler içeride rahat yatarken, o çocuklar asfaltta tarlada uyuyup ağır şartlarda eğitim alıyorlardı. Sırf okuldan gitsinler diye. Türkiye Büyük Millet Meclisini bombalayan savaş uçaklarından birini kullanan eski Kurmay Yarbay Hasan Hüsnü Balıkçı da o zaman yüzbaşıydı, bizden sorumlu komutandı ve bir çok öğrencinin okuldan atılmasına vesile oldu."

Duruşmaya tutuksuz sanıklardan Necati Yıldırım ve Fazlı Türkmen'in ifadelerinden sonra ara verildi.

Cemil Murat Budak

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber